8
BİRLİKTE DESTEK PROGRAMI STÖ BULUŞMASI 2- DEĞERLENDİRME RAPORU Katılımcılar/Katılımcı Sayısı: 44 katılımcı 28 Kadın 14 Erkek Belirtmek İstemiyorum 2 Eğitimin temel amacı: STÖ Buluşması 2’nin amacı: STÖ’lerin, Kurumsal Gelişim Programı dahilindeki özdeğerlendirme ve iyileştirme süreçlerindeki deneyimlerini aktararak, programı birbirlerinin gözünden daha kuş bakışı görmelerini sağlamak. İkinci yıl için örgütlerin özdeğerlendirme ve iyileştirme çalışmaları için motivasyonlarını artırmak STÖ’lerin yönetim sistemlerinde iyi uygulamaları, tema sunumları ve atölye çalışmaları ile uygulama ve bilgilerini paylaşarak birbirlerinden öğrenmelerini sağlamak Örgütlerin birbirlerini daha iyi tanımasını sağlayarak eğitim ve buluşmalar dışında da iletişim halinde olmalarını, birbirlerinden öğrenmelerini ve işbirliği yapmalarını teşvik etmek Hedeflenen çıktılar 1- Örgüt temsilcilerinin iyi uygulamalar konusunda bilgilenmiş olması 2- Örgüt temsilcilerinin farklı örgüt temsilcileriyle tanışmış ve kaynaşmış olması 3- Örgüt temsilcilerinin ikinci yıl iyileştirmeleri için motivasyonlarının artmış olması 4- Örgütlerin birbirleriyle çeşitli konularda işbirliği yapmaya başlaması Faaliyet Programı, İçerik, Yöntem ve Buluşma Koşullarına İlişkin Değerlendirme (Ne Öğrendik? Neyi Farklı Yapardık?) Panel: Özdeğerlendirme Sırasında Yaşadığımız Deneyimler Birinci günün ilk oturumu olan panele S.S Nilüfer Kadın Çevre ve İşl. Kooperatifi, Empati, İşitme Engelliler ve Aileleri, İzmir Kadın Dayanışma, Karadeniz Ekolojik Kalkınma, Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma, Mor Salkım Kadın Dayanışma, 65+ Yaşlı Hakları, Çiğdem Eğitim, Çevre ve Dayanışma , Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum, Yaşam Bellek Özgürlük, Roman Toplumu Gençlik, Toplumsal Haklar ve Araştırmalar, Mekanda Adalet, Cinsel Şiddetle Mücadele Dernekleri panelde özdeğerlendirme deneyimlerini paylaştı. Panelde genel olarak, özdeğerlendirme öncesinde ihtiyaç hissedilse bile faaliyetlerin yoğunluğu sebebiyle durup kendilerine bakma fırsatı bulamadıklarını özdeğerlenmenin bu fırsatı verdiğini belirtti. 28 14 2 44 0 10 20 30 40 50 Kadın Erkek Diğer Toplam Cinsiyete Göre Katılımcı Sayısı Cinsiyet

Cinsiyete Göre Katılımcı Sayısıpanel.stgm.org.tr/vera/app/var/files/b/i/birlikte_stobulusmasi2... · Atölye 3: “95cm: Mega Kentin Mini Yurttaşları”; Film Gösterimi ve

  • Upload
    others

  • View
    5

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Cinsiyete Göre Katılımcı Sayısıpanel.stgm.org.tr/vera/app/var/files/b/i/birlikte_stobulusmasi2... · Atölye 3: “95cm: Mega Kentin Mini Yurttaşları”; Film Gösterimi ve

BİRLİKTE DESTEK PROGRAMI

STÖ BULUŞMASI 2- DEĞERLENDİRME RAPORU

Katılımcılar/Katılımcı Sayısı:

44 katılımcı 28 Kadın 14 Erkek Belirtmek İstemiyorum 2

Eğitimin temel amacı:

STÖ Buluşması 2’nin amacı: • STÖ’lerin, Kurumsal Gelişim Programı dahilindeki özdeğerlendirme ve

iyileştirme süreçlerindeki deneyimlerini aktararak, programı birbirlerinin gözünden daha kuş bakışı görmelerini sağlamak. İkinci yıl için örgütlerin özdeğerlendirme ve iyileştirme çalışmaları için motivasyonlarını artırmak

• STÖ’lerin yönetim sistemlerinde iyi uygulamaları, tema sunumları ve atölye çalışmaları ile uygulama ve bilgilerini paylaşarak birbirlerinden öğrenmelerini sağlamak

• Örgütlerin birbirlerini daha iyi tanımasını sağlayarak eğitim ve buluşmalar dışında da iletişim halinde olmalarını, birbirlerinden öğrenmelerini ve işbirliği yapmalarını teşvik etmek

Hedeflenen çıktılar

1- Örgüt temsilcilerinin iyi uygulamalar konusunda bilgilenmiş olması 2- Örgüt temsilcilerinin farklı örgüt temsilcileriyle tanışmış ve kaynaşmış olması 3- Örgüt temsilcilerinin ikinci yıl iyileştirmeleri için motivasyonlarının artmış

olması 4- Örgütlerin birbirleriyle çeşitli konularda işbirliği yapmaya başlaması

● Faaliyet Programı, İçerik, Yöntem ve Buluşma Koşullarına İlişkin Değerlendirme

(Ne Öğrendik? Neyi Farklı Yapardık?) Panel: Özdeğerlendirme Sırasında Yaşadığımız Deneyimler Birinci günün ilk oturumu olan panele S.S Nilüfer Kadın Çevre ve İşl. Kooperatifi, Empati, İşitme Engelliler ve Aileleri, İzmir Kadın Dayanışma, Karadeniz Ekolojik Kalkınma, Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma, Mor Salkım Kadın Dayanışma, 65+ Yaşlı Hakları, Çiğdem Eğitim, Çevre ve Dayanışma , Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum, Yaşam Bellek Özgürlük, Roman Toplumu Gençlik, Toplumsal Haklar ve Araştırmalar, Mekanda Adalet, Cinsel Şiddetle Mücadele Dernekleri panelde özdeğerlendirme deneyimlerini paylaştı. Panelde genel olarak, özdeğerlendirme öncesinde ihtiyaç hissedilse bile faaliyetlerin yoğunluğu sebebiyle durup kendilerine bakma fırsatı bulamadıklarını özdeğerlenmenin bu fırsatı verdiğini belirtti.

2814

2

44

0

10

20

30

40

50

Kadın Erkek Diğer Toplam

Cinsiyete Göre Katılımcı Sayısı

Cinsiyet

Page 2: Cinsiyete Göre Katılımcı Sayısıpanel.stgm.org.tr/vera/app/var/files/b/i/birlikte_stobulusmasi2... · Atölye 3: “95cm: Mega Kentin Mini Yurttaşları”; Film Gösterimi ve

Örgüt temsilcileri bazı sorunları fark etseler bile birbirlerini kırmak ve üzmekten çekindikleri için dile getiremediklerini özdeğerlendirmenin ve mentorun bu sorunları uygun şekilde dile getirilmesine ortam sağladığını belirttiler. Katılımcıların bir kısmı da fark etmedikleri başka konularda da kendilerine bakma fırsatını bulduklarını belirtti. Panel: İyileştirmeleri Yaparken Yaşadığımız Deneyimler Özdeğerlendirme panelinin ardından yapılan bu panelde de aynı katılımcılar yer aldı. Katılımcılar yaptıkları iyileştirmeleri dört ana başlıkta topladılar;

1. Planlama 2. İzleme 3. Zihniyet Değişimi 4. Katılımcılık

Planlama: Katılımcılar eskiden daha kısa vadeli ve faaliyet odaklı baktıklarını yapılan iyileştirme planlarıyla faaliyet ve proje yaparken asıl amacı ve bir sonraki adımı düşündüklerini belirttiler. Katılımcılar bu programla planlı ve analiz yaparak ilerlemeyi öğrendiklerini eklediler. İzleme: Ölçme ve değerlendirmeye de başladıklarını faaliyetlerinin sonunda anket düzenlediklerini söylediler. Eskiden faaliyeti yapıp bırakırdık şimdi izlemek için dönüp soruyoruz ve geri bildirim alıyoruz dediler. Zihniyet Değişimi: Katılımcılar kurumsallaşmanın bir zihniyet değişimi olduğunu fark ettiklerini ve bu değişim konusunda önemli bir farkındalık edindiklerini belirttiler. Aynı zamanda dernek tarihini ve yapma şekillerini yazılı yapmanın önemini fark ettiklerini eklediler. Katılımcılık: Örgütlerde belli, az sayıda çekirdek grup dışındaki kişileri de kararlara ve faaliyetlere katmaya başladıklarını, onların görüş ve fikirlerini alacakları mekanizmalar oluşturduklarını, gönüllü sayısını artırarak daha fazla kişiyle daha yaygın hareket etmenin önemini fark ettiklerini belirttiler. Sunum: Yönetişim Karar Alma, Çiğdem Eğitim, Çevre ve Dayanışma Derneği Çiğdemim Derneği’nden Zuhal Yüksel tarafından gerçekleştirilen sunumda Çiğdemim Derneği’nin yönetişim ilkeleri ve karar alma süreçlerine ilişkin bilgi ve deneyim aktarılmıştır. Sunum, Derneğin yönetişim kavramını nasıl ele aldığı açıklanarak başlamıştır. Derneğin genişletilmiş yönetim kurulu mekanizması tanıtılmış, katılımcılık ilkesinin önemi vurgulanmış, karar alma süreçlerine katılımı sağlamak için gerçekleştirilen uygulamalara değinilmiştir. Sunumun ardından diğer sivil toplum örgütlerinden gelen sorular yanıtlanmıştır. Sivil toplum örgütlerinin soruları, yaklaşık 20 kişiyi bulan genişletilmiş yönetim kurulunda karar almanın zorluklarına odaklanmıştır. Atölye 1: Sosyal Girişimcilik, S.S Nilüfer Kadın Çevre Kültür ve İşletme Kooperatifi Sosyal girişimcilik kavramını tanımlamayı ve tartışmayı hedefleyen atölye, Selma Demirelli’nin kişisel aktivizm öyküsü ve bu aktivizmin şekil bulduğu KEDV ve Ashoka üyeliklerine (deneyimi) referanslarla ilerledi. Demirelli Düzce Depremi sonrası (KEDV ve Ashoka deneyimi ile şekillenmiş) kadınlar ve çocuklara yönelik çalışmalarının kendisine ve alana etkisini örneklerle aktardı. Bu kapsamda deprem sonrası ihtiyaç sahibi ailelerin kadınlar aracılığı ile konut sahibi olması başarısı, kooperatifin kadınlar ve çocuklara yönelik olarak sunduğu hizmetler, kooperatif bünyesindeki girişimlerinin Düzce yerelinde diğer kadınlara aktarılması ve yaygınlaştırılması biçimleri de yine örneklerle aktarıldı. Kooperatifin Selma Demirelli öncülüğünde alanda yarattığı etki örneklerle ortaya kondu. Atölye kapsamında gruplara ayrılan katılımcılara sosyal girişimciliğin tanımı, amacı, topluma ve sivil topluma yönelik katkısı, güçlendirmeyi hedefleyen sosyal girişimcilerin benimseyebileceği yaklaşımlar konularında sorular soruldu ve tartışmaları istendi. Bu tartışmalarda sosyal girişimcilik kavramına ilişkin olarak katılımcıların kafalarında soru

Page 3: Cinsiyete Göre Katılımcı Sayısıpanel.stgm.org.tr/vera/app/var/files/b/i/birlikte_stobulusmasi2... · Atölye 3: “95cm: Mega Kentin Mini Yurttaşları”; Film Gösterimi ve

işaretleri olduğu, kimilerinin şüpheci yaklaşımlara sahip olduğu da gözlemlendi. Demirelli’nin sunumu sosyal girişimciliği (KEDV ve Ashoka deneyiminden doğru) kalkınma perspektifinden, alanda fark ve toplumsal sorunlara çözüm yaratmak, dezavantajlı grupları güçlendirecek yaklaşımları bulmak olarak tanımlarken, kooperatif deneyimi nedeni ile diğer sivil toplum örgütlerine yönelik şüphecilikten (derneklerin siyasallaşabilecekleri ancak kooperatiflerin bu tür risklere daha az açık olabilecekleri gibi argümanı ile) pay aldığı da görüldü. Atölye sonrasında katılımcılar sosyal girişimciliğin tanımı ile ilişkin tartışmaları sürdürüp, hak temelli perspektifin bu tanımla ilişkisini kurmak üzerine de katkı sundular, kavram konusunda belirsizlik/şüpheciliğin olduğu tespitini yaptılar. Atölye 2: Çocuklarla Çalışma Yöntemleri, Sulukule Gönüllüleri Derneği Atölye Sulukule Gönüllüleri Derneği gönüllü koordinatörü Ayşegül Kanal tarafından gerçekleştirildi. Atölye çalışması başlangıcında moderatör katılımcıların U düzende herkesin birbirini görmesine imkan sağlayacak sıralanmış sandalyelerin iç tarafında toplanmalarını istedi. Atölye katılımcıların bu çemberin içinde yer alan topların tamamını iki elleriyle tuttukları çarşafa toplamalarını hedefleyen oyunun oynanması ile başladı. Oyunun tek kuralı herkesin çarşafı sürekli iki elleriyle tutma zorunluluğu idi. Bir kişi bile tek elini bırakırsa oyunun baştan başlayacağı moderatör tarafından en başta belirtidi. Oyununun kuralına herkes uydu ve oyun tek seferde, kısa süre içerisinde tüm balonların çarşafın üzerine toplanması ile tamamlandı. Oyunun bitiminin ardından atölye moderatörü eşliğinde yapılan kısa değerlendirmede bu oyunun aşağıdaki başlıklara odaklanan bir çalışma olduğu konusunda mutabık kalındı;

• birlikte hareket etmek, • dinlemek, • güvenmek, • çok yönlü bakmak, • başarı kavramının puanlamadan, hiyerarşik olarak sıralamaktan ibaret olmaması.

Devamında katılımcılar 4 gruba ayrılarak çocuklarla çalışırken yaşanabilecek vaka örnekleri üzerinden kendilerine moderatör tarafından verilen vaka örneklerindeki yanlışları ve çocuklarla çalışırken uygulanması gereken doğru yöntemleri tartıştılar. Grup çalışmaları tamamlandıktan sonra, ortak alandaki tartışmadan ve moderatörün geri bildiriminden katılımcıların doğru yöntemleri çoğunlukla isabetli tespit ettikleri ve genelde söz konusu yöntemler konusunda katılımcıların ve moderatörün hemfikir oldukları gözlendi. Hemfikir olunmayan konularda ise moderatörün başarılı yönetimi ve yönlendirmeleri ile daha derinlemesine tartışmalar yürütüldü. Aynı zamanda tartışmalar toplumsal cinsiyet perspektifini de içerecek şekilde genişledi ve cinsiyet rollerinin çocuklar tarafından nasıl içselleştirildiği ve nasıl bunun tersinin gerçekleşmesinin sağlanabileceği de tartışmalara yansıdı. Çocuklarla ve özellikle de Roman çocuklarla çalışmak konusunda özgün, derin ve nitelikli bir tecrübeye sahip olan dernek çalışma sahasında etkili. Derneğin tecrübesinin özellikle de BİRLİKTE içindeki Roman STÖ’lere nasıl aktarılabileceği gündeme alınabilir. Atölye 3: “95cm: Mega Kentin Mini Yurttaşları”; Film Gösterimi ve Çocuk Atölyesi Mekanda Adalet Derneği Atölyede, MAD tarafından çekilmiş, İstanbul’da yaşayan farklı sınıf ve gruplardan gelen 4 çocuğu konu edinmiş belgesel ve kısa film gösterimini takiben katılımcılara görüşlerinin ve belgeseli takip edecek bir modülün geliştirilmesi konusunda fikirleri soruldu. MAD’ın yola çıkış sorusunun çocuk hakları ile “kent hakkı” (kente ve kentsel hizmetlere her bireyin, özellikle dezavantajlı grupların eşit erişimi) kavramlarını bir arada düşünmenin nasıl olabileceği olduğu belirtildi.

Page 4: Cinsiyete Göre Katılımcı Sayısıpanel.stgm.org.tr/vera/app/var/files/b/i/birlikte_stobulusmasi2... · Atölye 3: “95cm: Mega Kentin Mini Yurttaşları”; Film Gösterimi ve

Yine, örgütün hedef kitleye ulaşmak için çoklu dil kullanımı, farklı kesimlerin temsiliyetini sağlama ve etkili mesajı tespit etme yönünde özel efor sarf ettiği belirtildi; belgeselin hazırlanma sürecinde de örneklenen çocuk alanında çalışan farklı STÖ’lerle çalışarak süreci MAD için de bir öğrenme sürecine dönüştürme çaba sarf edildiği de eklendi. Metodun belirlenmesi ve sürecin işleyişi konusunda aksaklıklar ve çıkarılan dersler (örgütün proje için bütçe planlamasında eksiklik olduğu, çekim ve kurgu aşamasında yaşanan zorluklar vs.) de dahil olmak üzere örgüt tarafından aktarım yapıldı. Hedef kitlenin etkinliklerinin içeriklerinin belirlenmesinde aktif olmasına ve alana müdahale etmeden hedef kitlenin deneyimlerini veya mesajlarını aktarılmasına özen gösteren örgüt bu anlamda çalışma alanında özgün ve etkili. Belgeselin tartışmaya açılması ve katılımcıların katkılarının sorulması da bu yaklaşımı örneklemektedir. Belgeseli takip edecek modülün içeriğinin henüz belirlenmemiş olması, katılımcılardan talep edilen önerilerin ne yönde olacağına dair belirsizlik oluşturdu; atölyenin içeriği ile ilgili geliştirilmesi gereken nokta bu denebilir. Panel: Savunuculuk Herkes için Ruh Sağlığı, Mor Salkım Kadın Dayanışma, Çiğdem Eğitim, Çevre ve Dayanışma, Yavaş Yaşamı Destekleme, Günebekan, Yaşam Bellek Özgürlük Dernekleri’nin katılımıyla gerçekleştirilen atölyeye, bu Dernekler tarafından yürütülen savunuculuk çalışmaları hakkında kısa bilgilendirme ile giriş yapıldı. Buna göre Derneklerin; mevcut mekanizmalara katılım, uluslararası sözleşmeler çerçevesinde gölge raporlama, alanda ihtiyaç duyulan konularda materyal geliştirme, ağlar ve platformlar kurma/dahil olma, imza kampanyaları, baskı oluşturma, dava takibi, kamuoyu oluşturma, ikili görüşmeler/lobi çalışmaları, dilekçe, basın açıklamaları gibi savunuculuk yöntem ve araçlarını kullandıkları anlaşıldı. Kısa sunumların ardından BİRLİKTE programının bu derneklerin savunuculuk çalışmalarına nasıl bir katkısı olduğu değerlendirildi. Dernekler; kapasite gelişince kendilerine daha fazla güven duyduklarını, daha görünür ve tanınır olduklarını, medya ile iletişimlerinin arttığını, yerel kamu kurumları ile ilişkilerinin güçlendiğini, her alanda işbirliklerinin arttığını, faaliyet alanlarının genişlediğini belirttiler. Panelistler savunuculuk çalışmalarında etkili olmanın analiz, planlama, katılım, etkiyi ölçme, raporlama gibi kilit unsurları olduğunun altını çizdiler. Panelin son bölümünde dijitalleşmenin savunuculuk çalışmalarına etkisi değerlendirildi. Salondan gelen katkılarla birlikte dijitalleşmenin savunuculuk çalışmaları için bir fırsat olduğu; klasik savunuculuk çalışmalarının önümüzdeki dönemde yeniden değerlendirilmesi ve yeni yöntemler geliştirilmesi ihtiyacının altı çizildi. Sunum: Finans Yönetimi

Finans yönetimi sunumu Empati Derneği YK başkanı Cem Arslan tarafından gerçekleştirildi. Finans yönetimi sunumu Empati Derneğinin finansal şeffaflığının nasıl sağlandığı ve sürdürüldüğü üzerine kurulmuştu. Cem Arslan sunumuna derneğin kurulduğu andan itibaren finansal şeffaflığı önemli bir değer olarak belirlediklerini, bağışçılarla ilişkilerini de finansal şeffaflık üzerinden kurguladıklarını ve yürüttüklerini belirtti. Bunun bilinçli bir strateji olarak kuruluş tarihinden bu yana uygulandığının altını çizdi. Finansal şeffaflığın aynı zamanda fon verenler ile ilişkilerini düzenlerken, çeşitli ağlar ve oluşumlara dahil olma süreçlerinde de derneğin önünü açtığını belirtti. Empati Derneği’nin finansal şeffaflığı temel olarak techsoup desteği ile alınan bir yazılım alt yapısı sayesinde dernek bütçesinin (gelir/gider dengesi, harcama başlıkları ve genel bütçeye oranları) bütçedeki değişimlerle eş zamanlı olacak şekilde güncellenerek derneğin web sitesinde gerçek zamanlı şekilde yayımlanmasına dayanıyor. Diğer bir deyişle kullanılan alt yapı sayesine arka planda bütçede gerçekleşen her değişim aynı zamanda web sitesinde de şeffaf şekilde yayımlanıyor. Aynı zamanda, dernek kurulduğu zamandan itibaren dernek gelirleri ve giderleri düzenli şekilde takip edildiği için her bir bağışçıya, sorulduğu takdirde, bağışlarının hangi amaçlarla kullanıldığı/nereye harcandığı bilgisi verilebiliyor (fist in first out yöntemi ile gelirler ve giderlerin eş zamanlı takip edilmesi sayesinde) .

Page 5: Cinsiyete Göre Katılımcı Sayısıpanel.stgm.org.tr/vera/app/var/files/b/i/birlikte_stobulusmasi2... · Atölye 3: “95cm: Mega Kentin Mini Yurttaşları”; Film Gösterimi ve

Sunum sonunda sistemin işleyişi hakkında detaylı sorular Cem Arslan tarafından cevaplandı. Sosyal medya hesapları üzerinden bağış ve/veya yardım toplama çağrısı yapılması ve bunlar arasındaki farklılıklar, yasal yükümlülükler üzerine çıkan tartışma STGM mali müşavirinin görüşünün katılımcılar ile paylaşılması ile sonlandı. Yöntemin derneğin bağış gelirlerini artırmak konusunda etkisinin olduğu söylenebilir. Empati Derneği’nin bağışçı ilişkilerini güven ve tam mali şeffaflık üzerine inşa eden hak temelli bir dernek olarak hayvan hakları alanında diğer derneklerden farklı konumlanan ve alanı bu açıdan etkileyebilecek/yeniden şekillendirebilecek bir dernek olup olmadığı sorusu sunumun ardından Empati Derneği ile ilgili üzerine düşünülebilecek bir soru olarak ortaya çıktı. Sunumun ardında ilgili yöntem katılımcılar tarafından yenilikçi ve ilham verici olarak yorumlandı. Sunum: İçişleri Bakanlığı Projelerine Başvuru Süreci, Trafikte Haklarım Derneği Yasemin Usta tarafından yapılan sunum, İçişleri Bakanlığı’nın STÖ’lere yönelik düzenlediği eğitim materyali idi, bu anlamda Usta sunumun aktarımını üstlenmiş oldu. Bakanlık projelerine başvuruda örgütünün deneyimini ve bu başvurularda başarılı olmuş bir dernek olarak örgütlerle kolaylaştırıcı ipuçlarının da paylaşılması beklenirken bu konuda bilgi sınırlı kaldı. Önemli sayılabilecek bilgiler şu şekilde idi:

• 15 Temmuz sonrası İçişleri Bakanlığı proje başvuru süreçleri değişikliğe uğradı. • Mevcut durumda yıl boyu başvuru yapılabilir • Örgütler proje yazımında düzenleyecekleri etkinliklerin tüzükte yer almasına önem vermelidirler • Proje başvurularında eş finansman mümkündür. Başka bir proje kapsamında önerilmiş 5 faaliyetten

3’ünün finansmanı İçişleri’nden talep edilebilir. • Proje desteklerinde üst limit olmadığı gibi 12 aya kadar destek talep edilebilir. • Proje sorumlusu veya çalışanları maksimum asgari ücretle istihdam edilebilir. • Proje faaliyetlerinin belgelendirilmesi konusunda özel dikkat gerekiyor. • Bakanlık tarafından projesi kabul edilmiş bir dernek proje sonlanmadan yeni başvuru yapamıyor.

Sunum sonrasında bazı katılımcılar kendi başvuru deneyimlerini de aktardılar. Örneğin Yaşam Kadın Merkezi İl Dernek Müdürlüğü’nün dernek hakkında bilgi sağladığını, bu kurumla iyi ilişkilerin olmasının başvuru sürecinde faydalı olduğunu belirtti. Bakanlığın proje sürecinde denetim, görünürlük ve raporlama konusundaki politikaları da yine katılımcılar tarafından Usta’ya soruldu. Sunum derneğin alandaki etkisine dair herhangi bir bilgi içermediği için bu konuda değerlendirme yapmak mümkün olmadı. Atölye 4: İdari ve Yasal Başvuru Süreçleri, Toplumsal Haklar ve Araştırmalar Derneği Toplumsal Haklar ve Araştırmalar Derneği’nden Süleyman Akbulut tarafından gerçekleştirilen atölye; engelli hakları alanında gerçekleştirilen idari ve yasal başvuru süreçlerinde izlenecek adımlar, karşılaşılabilecek zorluklar ve dikkat edilmesi gereken noktalara ilişkin sunum ile başlamıştır. İdari ve yasal başvuruların STK’ların hak arama süreçlerinin önemli bir parçası olduğunun belirtildiği sunumda, idari başvuru ile bilgi edinme başvurusu arasındaki farklara değinilmiş, idari başvuru yapılabilecek konulara örnekler verilmiştir. Başvurularda sürenin önemi vurgulanmış, Tüzüğün bu tür başvurulara imkan tanıyacak yapıda olması gerektiği belirtilmiştir. Süreçler her ne kadar engelli hakları alanı çerçevesinde anlatılmış olsa da prosedürlerin tematik alan farkından etkilenmediği, her örgütün kendi alanında aynı prosedürleri uygulayarak sonuç alınabileceği belirtilmiştir. Kamu Denetçiliği Kurumu ve kuruma yapılacak başvurulara ilişkin de bilgi aktaran Süleyman Akbulut, başvurularda kullanılacak dilekçelerin yazımında sıklıkla yapılan hatalara da sunumunda yer vermiştir. Sunumun ardından katılımcıları beş gruba ayırarak her grubun kurgusal bir olay üzerinden dilekçe örneği yazmasını isteyen Akbulut, grup çalışması sonunda her bir dilekçe ile ilgili geribildirimde bulunmuştur. Katılımcıların değerlendirmeleri alınarak çalışma tamamlanmıştır. Katılımcılar etkinliğin kapanış oturumunda bu atölyeden son derece faydalandıklarını ifade ettiler.. Atölye 5: Dilde ve İletişimde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği, Mor Salkım Kadın Dayanışma Derneği

Page 6: Cinsiyete Göre Katılımcı Sayısıpanel.stgm.org.tr/vera/app/var/files/b/i/birlikte_stobulusmasi2... · Atölye 3: “95cm: Mega Kentin Mini Yurttaşları”; Film Gösterimi ve

Mor Salkım Derneği’nden Burcu Üzümcüler tarafından yapılan çalıştay “toplumsal cinsiyet dediğimizde ne anlıyorsunuz” sorusuyla başladı. Bu soru katılımcılar tarafından tartışıldıktan sonra, sokak röportajları ve videolarla konu derinleştirildi. Moderatör özellikle eşitlik ve aynılığın karıştırıldığını eşitliğin hak ve fırsatlarda eşitlik olduğunu belirtti. Toplumsal cinsiyet eşitliği kavramı dilde ve iletişimde nasıl yaşanıyor farkındalığı için grup çalışması yapıldı. Katılımcılar grup çalışmasında işte, evde ve sokakta ayrımcı davranışlar ve dilde ayrımcı sözler neler, kendi hayatları perspektifinde tartıştı ve sundu. Atölye grup çalışmalarının ardından sona erdi. Panel: Başarılı Kampanya Örnekleri: Temiz Giysi Kampanyası Derneği & Yavaş Yaşamı Destekleme Derneği Kapitalist üretim/tüketim ilişkilerinin olumsuz etkilerini gidermeye yönelik çalışmaları ile ortaklaşan iki dernek örgütlerinin a) misyonunu, b) hedef kitlelerini, c) hedeflerine ulaşmak için kurdukları işbirliklerini ve d) yürüttükleri ve başarıya ulaşan iki kampanya örneklerini aktardılar. Temiz Giysi Kampanyası Derneği, tekstil üretiminde işçi haklarını koruma misyonlarına yönelik olarak işçiler, tüketiciler ve üretici firmalara yönelik savunuculuk ve farkındalık kampanyaları yürüttüklerini belirtti, bu kampanyalarda da uluslararası bir ağa mensup olmanın avantajlarını da ortaya koydu. Örgütün Zara/Mango firmalarını hedefleyen kampanyasının planlama, yürütülme aşamalarına dair de bilgi sunulurken, sunumu yapan Fevzican Abacıoğlu başarı kampanya yürütücülüğünün üç adımı olduğu saptamasını da izleyicilerle paylaştı. Bunlardan ilki muhatabın talebini duymasını sağlamak (dolayısıyla doğru iletişim dili ve stratejisini belirlemek), ikincisi alternatif yaratmak (tespit edilen soruna yönelik çözüm önerisi ile gitmek), sonuncusu ise koz belirlemek (savunuculuk yapılan konunun çözümüne ilişkin muhatabı masaya oturtacak kozları belirlemek) olarak aktarıldı. Orta/üst sınıf, kentli ve beyaz yakalılar ile kentte dezavantajlı grupların toplumsal içermesini ve yavaş (tüketimi azaltarak, çevre ve dünyayla bağlantıda ve ilişkili) ve huzurlu bir kişisel ve toplumsal yaşam hedefine yönelik bilinç dönüştürmeyi hedefleyen Yavaş Yaşam Derneği ise belediyeler ve özel sektörle işbirliğinin bir örneği olarak “Tüketme” kampanyası hakkında bilgi verdi. Bülent Köstem de Temiz Giysi Derneği gibi kampanyanın çıkışı, planlanması ve yaygınlaştırılması sürecini paylaştı. Ayrıca süreç sonunda ortaya çıkan toplumsal ilginin karşılanamaması gibi örgütün kapasite ve planlama eksikliklerini de aktardı. Atölye kampanya planlaması, STÖ ve kamu ve özel sektör, STÖ’ler ve uluslararası işbirlikleri başlıklarında bilgilendirici oldu. Sunum: Hapiste kadın, LGBTİ, İzleme ve Savunuculuk Sunum Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği YK Başkanı Naci Emre Boran tarafından gerçekleştirildi. Sunumda genel olarak CİSST’in ana faaliyetlerine ve bu bağlamda özellikle çalışma alanı olan izleme ve savunuculuk konusunda CİSST’in çalışma anlayışı, çalışma yapısı ve yöntemleri aktarıldı. Çalışmalarla ilgili olarak basında çıkan haberlere ve TBMM kürsüsünden yapılan konuşmalara yer verildi; böylelikle, hedef gruba ve sorunlara dair örnekler, CİSST çalışmaları sonucunda basında çıkan haberler üzerinden daha ayrıntılı ele alındı ve çalışma alanına, yöntemine ve alandaki sorunlara dair bilgiler örnekler üzerinden katılımcılara aktarılmış oldu (açlık grevleri, kampanya ve lobi çalışmaları (cezaevinde kadın), blog haberleri (cezaevinde LGBTİ), lobi (cezaevinde çocuk), lobi (cezaevinde sağlık), yayın (cezaevinde yabancı mahpuslar)). CİSST’in web üzerinde kurduğu, illere göre ve çalışma alanlarına göre yetkili kamu kurumlarını yetkili kamu kurumlarını ve bu kurumlara başvuru yollarını anlatan başvuru rehberi katılımcılara gösterildi. CİSST’in geliştirdiği izleme ve raporlama sistemi de web sitesi üzerindeki sistem/ veritabanı üzerinden anlatıldı. Bu sistemin oluşturulması ve işletilmesi için geliştirilen göstergelere dair çalışmanın mantığı da örnek bir excel dosyası üzerinden katılımcılarla paylaşıldı. Hak temelli izleme raporlama çalışması ve çalışma sonuçlarının görülmesi açısından CİSST sunumu bilgilendirici oldu. Çok bilgilendirici bir sunum olmakla birlikte, konu hakkında bilgi sahibi olmayan ya da izleme-raporlama

Page 7: Cinsiyete Göre Katılımcı Sayısıpanel.stgm.org.tr/vera/app/var/files/b/i/birlikte_stobulusmasi2... · Atölye 3: “95cm: Mega Kentin Mini Yurttaşları”; Film Gösterimi ve

çalışması yapmayan örgütlerin ilgisini çekmemiş olabilir. Çalışma konusuna ve yöntemine aşina olan örgüt temsilcileri sorularıyla ve yorumlarıyla sunuma katkı verdiler. Bu bağlamda, CİSST’in göstergelerle ve veri tabanlarıyla çalışma deneyimi, benzer çalışmalar yapan diğer örgütlerle daha ayrıntılı (atölye tarzı) bir çalışmada daha ayrıntılı konuşulabilir. Sunum: Graph Commons, Çiğdem Eğitim, Çevre ve Dayanışma Derneği Çiğdemim Derneği’nden Mehmet Odabaşı, veri haritalama, ilişkilendirme, analiz etme ve yayınlama platformu olan Graph Commons hakkında genel bir bilgi aktarımında bulunduktan sonra, Derneğin Platform’dan nasıl yararlandığını katılımcılarla paylaşmıştır. Dernek olarak; Eğitim, Çevre ve Dayanışma bileşenlerini sekiz başlık altında tanımladıklarını ve ilgili verileri Platformda bir düğüm olarak belirttiklerini ifade etmiştir. Bu bileşenler; Eğitsel, kültürel, çevresel, sosyal yardım, toplumsal, sanatsal, savunuculuk faaliyetleri ve AB Hibe Projeleri’dir. Odabaşı, bu platformun, halihazırda Derneğin 25 yıllık hafıza kartı olduğunu belirtmiştir. Sunum: Zamanda Yolculuk Metodu, Karadeniz Ekolojik Kalkınma Derneği Sunum Karadeniz Ekolojik Kalkınma Derneği YK başkanı Hakan Adanır tarafından gerçekleştirildi. Hakan Adanır çevre/doğa koruma alanında kullanılan geleneksel yöntemlerin sadece savunma pozisyonunda kaldığı, çevreye doğaya zarar veren, verebilme potansiyeli olan girişimleri engellemekle yetindiği bu yüzden de sürdürülebilir bir koruma ve değişim yaratamadığı tespitinden hareketle Karadeniz’de yıllardır sürdürülen çevre/doğa koruma faaliyetlerinin farklı yöntemlerle yeniden kurgulanması üzerine çalışmaya başladıklarını ifade etti. Dünyada çevre/doğa koruma alanındaki yeni eğilimin de artık yerel değer yaratmak üzerinden koruma faaliyetlerinin yürütülmesi olduğunun altını çizdi. Giresun adasının imara açılması gündeme alındığında ise derneğin zamanda yolculuk modelini Ada’da uygulamaya başlayarak burada ciddi bir turizm geliri yarattığını ve imar tartışmalarının tamamen sona erdiğini belirtti. Dolayısıyla yenilikçi metotlarla uygulanan doğa koruma faaliyetinin olumlu sonuç vererek örnek oluşturabilecek bir uygulamaya dönüştüğü ifade edilebilir. Zaman Yolculuğu’nun ayrıca; son yıllarda Türkiye’de oldukça önem kazanan STEM (Science, Technology, Engineering ve Mathematics/Bilim, Teknoloji, Mühendislik, Matematik) eğitim modeline katkı sağlayacak yeterlilikte bir yöntem olduğu belirtildi ve ileride bu eğitim modeline sosyal bilimler yönüyle katkı sağlayacağının düşünüldüğünün de altı çizildi. Dernek tüm Karadeniz bölgesini gündemine alarak, yerel değer yaratacak alternatif yöntemlerle Karadeniz bölgesinde çevre/doğa koruma alanında etki yaratmayı planlıyor. Bu anlamda çok yeni uygulamaya başladıkları yöntemlerden bile sonuç aldıkları göz önünde bulundurulursa derneğin çalışma sahasında ve alanda etkili olduğu söylenebilir. Atölye 6: Hak Temelli Yaklaşım Bağlamında Engellilik Atölyesi, Eğitimde Görme Engelliler Derneği Eğitimde Görme Engelliler Derneği’nden Merve Erten, Oğuzhan Al ve Emre Taşgın tarafından gerçekleştirilen atölye; engellilik alanında kullanılan kavramlar hakkında bilgilendirme ile başlamıştır. Daha sonra engellilere yönelik: herkes bir engelli adayıdır; onların tek ihtiyacı sevgi; karanlık dünyasına ışık olma; engelli ama; sevgi tüm engelleri aşar; onların gönül gözü açık; onlar sizden daha engelli; ben bile, biz bile, o bile; onların yüreği engelli gibi ayrımcı söylemler ele alınmıştır. Ardından hak temelli yaklaşımın temel ilkeleri aktarılmış ve özellikle engellilik alanında hakim olan yardım temelli yaklaşım yerine hak temelli yaklaşımın benimsenmesinin önemine değinilmiştir. Sunumlar tamamlandıktan sonra grup çalışmasına geçilmiş; burada her gruba öğrenci görme engelli, LGBTİ görme engelli, çalışan görme engelli gibi bazı roller verilerek bu kişilerin günlük hayatlarında maruz kalabilecekleri

Page 8: Cinsiyete Göre Katılımcı Sayısıpanel.stgm.org.tr/vera/app/var/files/b/i/birlikte_stobulusmasi2... · Atölye 3: “95cm: Mega Kentin Mini Yurttaşları”; Film Gösterimi ve

ayrımcılık biçimlerine ilişkin grupların tartışması istenmiştir. Gruplar, tespit ettikleri ayrımcılık biçimlerini ifade ettikten sonra atölye kolaylaştırıcıları da katkılarını sunarak çalışmayı tamamlamışlardır. Atölye 7: LGBTİ+ Temel Kavramlar ve Sık Sorulan Sorular, Özgür Renkler Derneği Atölye yürütücüsünün hastalanarak P2P etkinliğine katılamaması neticesinde atölye iptal edildi. Genel Değerlendirme

Program en başından katılımcılara sorularak, onların ihtiyaç ve istekleri doğrultusunda tasarlandı. Buluşma gerçekleştirilirken örgütler aktif olarak katıldı (paneller, sunumlar, atölyeler), Birlikte çalışanları ağırlıklı Koordinasyon görevini üstlendi. Buluşma tamamen hedef kitlenin katılımcılığıyla gerçekleşti. Bu nedenle STÖ’ler bu yöntemin çok daha etkili olduğu geri bildirimini verdiler.

Farklı tematik konularda toplumsal cinsiyet eşitliği, engellilik gibi sunumlar yapıldı. LGBTİ+ alanında yapılacak sunum son anda yapacak kuruluşun katılamaması nedeniyle iptal oldu. Bu sunumun bir sonraki programlara dahil edilmesi önemli olacaktır.

Bundan sonra üç grup eğitim gerçekleştirilecektir. Bu eğitimlerin de olabildiğince örgütlerin katılımcılığıyla gerçekleştirilmesi, uzman anlatımıyla örgüt anlatımının dengelenmesi beklentileri daha iyi karşılayacaktır.