149
SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK TÜRK, onuncu O s m a n l ı pâdişâhı olup, Yavuz Sultan Selim'in oğludur. Osmanlı hânedanındaki resmî ve meşru silsileye göre, onuncu hükümdar ve bu isimdeki pâdişâhların birincisi sayılmakta ve umûmî hüküm ve kanâatler de bu yolda bulunmakta ise de, bir kısım garplı tarihçiler, vaktiyle Yıldırım Bayezid 'in şehzadelerinden olup da XV. asır başlarında fetret devrinde (1402—1413 ) Edirne 'de saltanatını ilân eden ve bir süre de her tarafta bu sıfatı ile tanınan Emîr Süleyman 'in hükümdarlığını dikkate alarak, bunu İkinci Süleyman diye adlandırmışlardır. Tarihçi Âlî. onu. „amûd~ı neseb-i saltanat" itibariyle ve on rakamının sayı başı olmasından dolayı I uğurlu saydığı onuncu padişah olarak, fakat, Emîr Süleyman ile Emîr Musa 'nın da Osmanlı tahtına geçmiş bulunmaları sebebiyle aynı zamanda on iki remzinin hikmetlerini şahsında toplayan bir hükümdar telakki etmekte ve bu mes-'ut tesadüfleri onun büyüklüğüne bir işaret gibi göstermektedir. Osmanlı kaynakları ve umûmî efkârı, kanun vâzu vasfından dolayı, kendisini umumiyetle Kanunî Sultan Süleyman nâmı ile. garp kaynakları ve garp dünyası ise, büyük ve kudretti vasfından dolayı Muhteşem ve Büyük ( Magnificent, Maguifique, Der Prâchtige, çok defa da sâdece Grand Turc ) adları ile tesmiye etmişlerdir. Süleyman, babası Selim 'in, şehzadeliğinde Trabzon 'da sancak beyi bulunduğu sırada, 6 teşrin II. 1494 ( 6 safer 900 ) 'te dünyaya geldi ( Alî, Kunh al-ahbâr, 900 h. senesinin evvelinde ; Haner-nâme, 'ye dayanarak, Ahmed Tevhid, Kanunî Saltan Süleyman Han'ın şehzadeliği devri, TOEM, 1335—1337, nr. 49—62, s. 8b v. dd.). İsimlerin gökten indiği hakkındaki inanışa uyularak Kar 'an 'dan bu hususta istiânede bulunulmuş, açılan sahifedeki „lnnaha niin Sulaymân" âyetinden alınarak kendisine Süleyman adı verilmiş ve bu müjde derhâl istanbul 'da büyük babası pâdişâha ( Bayezid II. *

SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

  • Upload
    others

  • View
    14

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTANSÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK TÜRK,onuncu O s m a n l ı pâdişâhı olup, Yavuz SultanSelim'in oğludur. Osmanlı hânedanındaki resmî ve meşrusilsileye göre, onuncu hükümdar ve bu isimdeki pâdişâhlarınbirincisi sayılmakta ve umûmî hüküm vekanâatler de bu yolda bulunmakta ise de, bir kısım garplıtarihçiler, vaktiyle Yıldırım Bayezid 'in şehzadelerindenolup da XV. asır başlarında fetret devrinde (1402—1413 )Edirne 'de saltanatını ilân eden ve bir süre de her taraftabu sıfatı ile tanınan Emîr Süleyman 'in hükümdarlığınıdikkate alarak, bunu İkinci Süleyman diyeadlandırmışlardır. Tarihçi Âlî. onu. „amûd~ı neseb-isaltanat" itibariyle ve on rakamının sayı başı olmasındandolayı I uğurlu saydığı onuncu padişah olarak, fakat,Emîr Süleyman ile Emîr Musa 'nın da Osmanlı tahtınageçmiş bulunmaları sebebiyle aynı zamanda on ikiremzinin hikmetlerini şahsında toplayan bir hükümdartelakki etmekte ve bu mes-'ut tesadüfleri onunbüyüklüğüne bir işaret gibi göstermektedir. Osmanlıkaynakları ve umûmî efkârı, kanun vâzu vasfındandolayı, kendisini umumiyetle Kanunî Sultan Süleymannâmı ile. garp kaynakları ve garp dünyası ise, büyük vekudretti vasfından dolayı Muhteşem ve Büyük (Magnificent, Maguifique, Der Prâchtige, çok defa dasâdece Grand Turc ) adları ile tesmiye etmişlerdir.Süleyman, babası Selim 'in, şehzadeliğinde Trabzon 'dasancak beyi bulunduğu sırada, 6 teşrin II. 1494 ( 6 safer900 ) 'te dünyaya geldi ( Alî, Kunh al-ahbâr, 900 h.senesinin evvelinde ; Haner-nâme, 'ye dayanarak, AhmedTevhid, Kanunî Saltan Süleyman Han'ın şehzadeliğidevri, TOEM, 1335—1337, nr. 49—62, s. 8b v. dd.).İsimlerin gökten indiği hakkındaki inanışa uyularak Kar'an 'dan bu hususta istiânede bulunulmuş, açılansahifedeki „lnnaha niin Sulaymân" âyetinden alınarakkendisine Süleyman adı verilmiş ve bu müjde derhâlistanbul 'da büyük babası pâdişâha ( Bayezid II. *

Page 2: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

ulaştırılmıştı. İlk tahsilini Trabzon 'da babasının bu iş ilevazifelendirdiği ve muhitinde bulundurduğu kimselerdenyapan şehzade Süleyman o devirde sancak beyliğintçıkma yaşı olarak devletçe usûl ittihâz edilen 15 yaşınakadar burada kaldı Şehzade Selim 'in, oğlu içinpâdişâhtan bir sancak talep etIOOSÜLEYMAN I.mesi üzerine, Bayezid II. evvelâ Süleyman 'a Karahisarlivasını (Şebinkarahisar) tâyin etti. O sırada Amasya 'dasancak beyliği ile hükümet eden, fakat bütün Anadolu'yu kendi nufûzu altında bulundurmak isteyen şehzadeAhmed kendi bölgesine çok yakın bulunduğu cihetle butâyini hoş karşılamadı. Veziri Yular-Kasdı Sinan Bey'initirazına, düşmanın ya çok uzak, ya da yanındabulunması gerektiği şeklindeki tavsiyesine rağmen,bunun değiştirilmesini pâdişâhtan rica etti ve HocaSâded-din 'in bu münâsebetle naklettiği bir nazımdabelirttiği üzere ( Tâc al-tavSrih, II, 136) bir gerekçegönderdi. Bunun üzerine şehzade Süleyman 'a Bolusancağı verildi. Ancak babasının yerine geçmeyi vepadişah olmayı iyice aklına koyan Sultan Ahmed,buraya da, Bolu 'nun Amasya ile İstanbul arasındaki yolgüzergâhını bulunması, dolayısiyle saltanat merkezineulaşmanın kendisi için belki güç olacağı düşüncesiyle,itiraz etti. Pâdişâhın nezdinde „Bir sözü iki olmakmuhal. .. bu vaz '1 dahi makbulleri" bulunmasıyüzünden şehzade Süleyman 'a bu defa da Kefe sancağıbeyliği tevcih olundu ( 18 rebiülâhır 915 = 6 ağustos1509; Topkapı sarayı arşivindeki bir vesikadan naklenÇağatay Uluçay, Yavuz Sultan Selim nasıl pâdişâh oldu,Tarih dergisi, 1956, sayı 11 —12). Bu değişiklik, Selimve kardeşleri arasındaki taht mücâdelesinde, ehemmiyetlioldu ve Selim 'in ha'yli işine yaradı [ bk. mad.SELİM I.]. Gerçekten, Süleyman, h. 918 senesine kadar3 yıl kaldığı Kefe sancak beyliğinde iken, babasınınKefe 'den Rumeli 'ye geçişinde, sonra Bayezid II. 'ekarşı yenilgiye uğrayarak avdetinde ve diğer hâdiselerde

Page 3: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

Kırım hanı ile birlikte, onun ordu ihtiyaçlarınıgidermeğe gayret gösterdi. Yavuz Sultan Selim, nihayetmücâdelesinde muvaffak olarak saltanata geçtikten (7safer 918 = 24. nisan 1512 ) sonra Kırım hanınagönderdiği bir mektupta oğlu Süleyman-şah 'm İstanbul'a gönderilmesini, bir sefer vâkî olduğunda devletmerkezinin muhafazasının kendisine verileceğinibildirdi (krş. Topkapı sarayı arşivi, E 6185 numaralıtarihî vesikadan naklen Ç. Uluçay, aynı makale, s. 127 )ki, şehzade Süleyman, gerçekten, babasının amcalarıAhmed, Korkud ve amca-zâdeleri ile mücâdeleleri vebütün Anadolu harekâtı sırasında kaim-makam-ı saltanatolarak İstanbul 'da bulundu ; ancak Selim 'in ortada hiçbir müddei bırakmamak suretiyle bu mücâdeleyi nihâîşekilde kazanmasından sonra Saruhan sancak beyliği ileManisa 'ya gönderildi (919=1513). Onun, iç savaşlar sebebiyleâsâyiş ve güvenliği oldukça bozulan bu sancağınidaresinde bâzı güçlükler ile karşılaştığıve pâdişâhtan, kendisine hareket hattını tâyineyarayacak bir talimatname göndermesini istediğigörülmektedir ki, Sigâset -nâme adını taşıyan tarihsizböyle bir hüküm Manisa şer'iye sicillinde kayıtlıdır ; bumühim vesika, Saruhan sancağında, bu sancağın şehir,köy ve kasabalarında rastlanan haydut ve hırsızlarınnasıl te'dip edileceğini bütün teferruatı ile açıklayan birceza kanunu mahiyetindedir ve „Sultan Süleymankanun-nâmesi" olarak tanınan matbu kanun-nâme ile birçok yerlerinde uygunluk göstermektedir. Bu siyâ-setnâmeninbir hususiyeti, yürürlüğe konulmadan önce,hükümlerinin türlü yollar ile halka duyurulması,tanıtılması ve açıklanmasının sağlanması, ancak bundansonra kadılar tarafından yürütüleceğine işaretolunmasıdır. Si-gâset-nâme, bundan başka, toprakmeselelerine, idaresine ve vergilerine dâir de çok mühimhükümleri ihtiva etmektedir ( tafsilât için bk. YavuzSultan Selim 'in oğlu şehzade Sülegman 'a Manisasancağını idare etmesi için gönderdiği Sigâset-nâme,

Page 4: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

Enver Ziya Ka-ral, Belleten, 1942, sayı 21 v.d.; Ç.Uluçay, Saruhan '1 idare eden şehzadeler, maigetleri vedevirlerinde yapılan eserlere dâir bir araştırma, TürkTarik Kurumu yazmaları, s. 8, 66, vesika 4 ). Diğeryandan, şehzade Süleyman '111 burayı idare ettiğiesnada oldukça geniş selâ-hiyetlere sahip olduğu, msl.kapu ağası Ali Ağa 'ya Korucu çiftliğini mülk olarakverdiği, orayı idareye başladığı sene, Manisa yakınındakiBozköy zaviyesi şeyhi Murad-oğlu Derviş İbrahim'i türlü tekâlif ve rüsumdan muaf tuttuğuna dâir bir beratverdiği görülmektedir ( Ç. Uluçay, agn. esr., vesika 5 ve8 ). Yavuz Sultan Selim Çaldıran seferine çıktığı sıradaşehzade Süleyman '1 Manisa 'dan celp ite Edirnemuhafazasına bıraktığı gibi, Mısır seferine giderken deonu yine Rumeli memleketlerini düşmandan korumakvazifesiyle Edirne 'de bulundurmuştu ( Tac al-tavarik,II, 245, 328 v.d.). Bu seferlerin muzafferiyetle neticelenmesiüzerine pâdişâhın ona Çaldıran Fe-tih-nâmesiile (evâil-i receb 920'de Hoy şehrinden, Feridun Bey,Munşa'St al-salâtin, l, 386 v.d.) Kahire 'den muharrem923 (temmuz 1517) tarihinde gönderdiği Mısır Fetih-nâme'si de bilinmektedir ( Feridun Bey, agn. esr., s. 427v.dd.). Çorlu civarındaki Sırt köyünde babasının vefatıüzerine Manisa 'da bulunan şehzade Süleyman 'asadrâzam Pîrî Paşa tarafından silâhdarlar kethüdasıSüleyman Ağa gönderilerek İstanbul 'a davet edildi. Dahaönce Ferhad Paşa 'nın bu yolda bir haber gönderdiği,fakat şehzade Süleyman 'in, sadrâzamın davet veişaretini beklediği ve ancak1SÜLEYMAN I. IOIPîrî Paşa ile vezir Ahmed Paşa 'nın „fetret olmadanyetişesiz" diye haberleri üzerine yola çıktığı danakledilir ( krş. Rüstem Paşa, Te-vârih-i Âl-i Osman,Univ. kütüp., nr. TY 2438, var. 180; Charles Anciüon,Histoire de la vie de Soliman second Empereur desTarcs, Rot-terdam, 1706, s. 14). Şehzade 17 şevval 926

Page 5: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

{30 eylû! 1520)'da Üsküdar'a vâsıl olunca, sadrâzamdivânı toplamış, orduya vefat hâdisesini anlatmış vekendisi sür'atle Çorlu 'dan istanbul'a gelmişti. I teşrin 1.J520'de cülus ve bi'at merasimi istanbul 'da yapıldı veaynı gün genç pâdişâh matem elbisesi giymiş olduğuhâlde babasının nâşını karşılamak üzere Edirnekapısı'ndan çıktı. Fâtih camiinde namazı kılındıktan sonra daonun Mirza sarayı denilen yerde defnini, buraya türbe ilebirlikte bir cami (Sultan Selim camii ), imaret,cnuallimhâne ve Yeni bahçe yakınında da bir medreseinşâsını ferman etti. Pâdişâh aynı gün sarayda hil'atler vebahşişler, terakkiler dağıttırdı. Eyâletlere, sancaklara vedost devletlere cülûsnâmeler yazıldı. Pîrî Paşa 'yiyerinde vezîr-i âzam bırakan Sultan Süleyman, kendisininSaruhan sancak beyliğinde lalası bulunan KasımPaşa 'ya ( Koca, Safî ) vezirlik payesi tevcih etti. Busuretle divanda ilk defa dört vezir bulunması (ikincivezîr Mustafa Paşa, üçüncü vezir Ferhad Paşa, dördüncüvezîr Kasım Paşa ) usûlü ihdas edildi. Pâdişâh ihsanınıyaptıktan sonra adlini ve hakkın tecellisine karşı hassasiyetinide isbat etti. Önce, babasının Tebriz den sürüpgetirdiği 600 evden mürekkep sürgünlere hürriyetleriniiade etti. İsteyenlerin yurtlarına gitmekte, dileyenlerin deİstanbul 'da kalmakta muhtar olduklarını bildirdi. Sonra,evvelce yasaklanan ipek ticâretinin, Osmanlı ve İranülkeleri arasında ticâret kervanlarının serbestbırakılması, müsadere edilen malların iadesi sağlandı vebu suretle yapılmış olan haksızlık telâfi edildi. Diğeryandan, hakkında şikâyet vâki olan veya asayişsizliğecür'et edenler de şiddette te'dip olundu ki, bu aradaGelibolu sancak beyliği vazifesi ile Kapudan-ı deryabulunan Cafer Bey tHûnî, „Kanlı" lekabım taşıyordu),hakkında tahkikat yapıldıktan ve istediklerinikatlettirerek mallarını zaptettiği anlaşıldıktan sonra,idam olunmuş, yerine Po-lak Mustafa Paşa getirilmiş,keza, bu sıralarda bâzı evleri basarak zorbalık yaptıklarıpâdişâhın kulağına kadar gelen bâzı silâhdârlar daşiddetle cezalandırılmışlar ve yine reaya evlatlarını esir

Page 6: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

diye sattırdığı hakkında divân-ı hümâyûna şikâyetlerigelen Prizrin beyi de, mahalline gönderilen bir çavuşmarifeti ile, te'dip olunmuştu. Bu adalet örnekleri, SultanSüleyman saltanatının hak, kanun ve nizâmdevri olarak başladığının isbatları oldu ve bundan sonrada kanunsuz ve haklı sebebe dayanmayan hiç birmuamele cereyan etmedi. Sebepsiz ve günahsız yereümerâdan ve kadılardan, diğer mansıb sahiplerinden hiçkimse mâzûl ve mağdur edilmedi. Bu yüzden bütünvazifeliler, adalet ve hakkaniyet dâiresinde hareketetmekte, azilden korkmaktaydılar ve „mâzû! olursam birdahi mansıb yüzün gör-mezem" derlerdi ( bu husustaPeçevî. Tarih, I, 16 v. dd. 'ında bir çok misâlnakletmektedir.). C a n b e r d i G a z â l î i s y a n ı(1520). Cülus senesinde Şam beyler-beyi CanberdiGazâlî isyanı vuku buldu. Aslen Dalmaçyah bir slavesiri iken sonradan Tomanbay 'in ümerası arasına girmişve Şam emirliğine tâyin olunmuştu. Mısır seferiesnasında Haleb emî-ri Hâ'ir 'in delâleti ile YavuzSultan Selim'e itaatini arz eden Canberdi Gazâlî 'ye,seferden dönüşünde onun tarafından Kudüs ve Gazzesancakları ile birlikte Şam eyâleti tevcih edilmişti.Ancak, kafasında dâima isyan fikri ve istiklâl arzusutaşıdığı anlaşılan Gazâlî, Sultan Süleyman 'in cülusunumüteakip, her hâlde onun tecrübesizliğini hesaplayarakbaş kaldırdı. Celâl -zade 'ye göre ( Tabakât al-mamâlikva dara-cöt al-masSlik, Üniversite kütüp, nr. TY 5997var. 83 ), önce Suriye ve Filistin 'i ele geçirmek, sonraMısır '1 zaptetmek ve nihayet hilâfeti ele geçirmek gibibüyük tasavvurları vardı. Derhâl Şam kalesini zapt ilenâmına hutbe okuttu, sikke bastırdı (Âlî, Kunh al-ahbâr,basılmamış kısımlar, Üniv. kütüp., var. 218 ). Arap vekürtlerden 15.000 kişi ile 800 kadar tüfenk-endâzıbaşına topladı. Beyrut'u, kölelerinden biri vâsıtasiyle elegeçirdi. Cebel Lübnan 'daki dürzîleri isyan ettirmeğe çalıştığıgibi, Mısır beyi Hâir Bey 'e müracaat ile onu dabu harekete katılmaya davet etti ( Şam'daki Venedik

Page 7: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

konsolosunun raporuna atfen Hammer, Devlet-iOsmaniye tarihi, V, 13). Ancak onun bu hareketinitasvip etmeyen Hâ-'ir Bey bir taraftan mektubu pâdişâhagönderdiği gibi, diğer yandan Canberdi Gazâlî 'yioyalamayı uygun buldu ve başarı kazanabilmesi içinönce „kilîd-i arab" mesabesinde olan Haleb 'i elegeçirmesi gerektiğini ona telkîn etti ki, bunun üzerineHaleb 'e karşı taarruz vuku buldu. Bu esnada Trablus,Hama ve Humus sancak beyleri de Haleb 'e çekilmiş veHaleb beyler-beyisi Karaca Paşa ile birlikte kuşatılanşehri müdâfaaya başlamışlardı. Gazâlî 'nin isyanı veHaleb 'i kuşattığı İstanbul 'da duyulunca (.zilhicce926=»teşıin"I. 1520) onu te'-dibe üçüncü vezîr FerhadPaşa, silâhdâr ve sipâhî bölükleri, 4.000 yeniçeri ve 200top arabası ile, Anadolu, Rum ve Karaman beylerIOÎSÜLEYMAN I.beyileri kuvvetleri refakatinde, me'mûr edildi. Diğeryandan, Şehsuvar-zâde Ali Bey 'in de DulkadırlıTürkmen kuvvetleri ile derhâl Ha-leb 'e giderek şehrimuhasaradan kurtarması bildirildi. Ali Bey 'in geldiğiniduyan Can-berdi Gazâiî, Şam 'a çekilmek zorunda kaldıve Şam 'da müdâfaa tedbirleri aldı ise de, bu esnadaserdar da Anadolu ve Karaman kuvvetleri ile yetişti.Şam civarında Maştaba mevkiinde vuku bulançarpışmada ( 7 safer 927 = 17 kânun II. 1527), Gazâiîkat'î bir yenilgiye uğradı ve kendisi ele geçirilerekkatledildi. Bunun üzerine Şam etrafındaki arapkabileleri tamamen inkiyad etti. Şam beyler-beyliğineAnadolu beyler-beyisi Ayaş Paşa getirildi. Kudüs,Gazze Şafad sancak beyleri değiştirildi. Bu hareketimüteakip Gazâiî isyanından kendi hesabına bir fâideumduğu ve müsait bir fırsat kolladığı anlaşılan Şahİsmail 'in hareketlerini gözetlemek vazifesi ile FerhadPaşa bir müddet Kayseri 'de beklemek üzere pâdişahdanbir emir aldı ise de, sonradan, umduğunubulamayan şahın, Tebriz 'i terkettiği duyulunca butedbire de lüzum görülmedi ı Âlî, agn. esr., var. 219 ).

Page 8: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

B e l g r a d ' ı n z a p t ı ( 1521 ).Kanunî SultanSüleyman, Canberdi Gazâiî isyanının bastırıldığı haberiistanbul 'a geldiği sırada Macar kiralına karşı bir seferaçılmasına karar veriyordu. Zîrâ, kıral Lajos II. nezdine,bâzı kaynaklara göre cülusunu haber vermek üzere, Âlî'ye yöre de «haraç talebine" giden pâdişâhın elçisiBehram Çavuş 'ün tahkîr ve idam edildiği öğrenilmiş,kısaca Osmanlı devleti ile olan ahdini bozduğugörülmüştü. Şüphesiz ki, Belgrad'ın çok tahkim edilmişbulunmasının, Fâtih Sultan Mehmed devrinde burayakarşı yapılmış bir teşebbüsün akîm kalmasının ozamandan beri Osmanlı umûmî efkârında uyandırdığıkuvvetli aksül'amelin de Sultan Süleyman 'm bukararında bir te'siri olduğu ve meydana gelen bu sonhâdiseyi, kendi devleti menfaatleri hesabına,değerlendirmek istediği düşünülebilir. Pâdişâh bu ânîkararı takiben ilk hazırlıkları emretti (tafsilât için bk,mad. BELGRAD ). Kendisi de 11 cemâziyelâhır 927 'deı 19 mayıs 1521 ), Fâtih, Bayezid ve babasınıntürbelerini ziyaretten sonra İstanbul 'dan hareket etti.Evvelâ Halkalı Pınar 'da çadırlı ordugâha çıktı, 7 günsonra Edirne'ye, buradan Rumeli kuvvetlerini beraberinealarak yoluna devamla, 11 haziranda, Filibe, 17 hazirandaSofya 'ya vardı. Daha sonra da Niş ve Alacahisaristikametinde yoluna devam ederken hudut'kumandanlarının katıldığı harp meclisinde, muhasarastratejisi hakkında ve-zîr-i âzam Pîrî Paşa ve vezîrAhmed Paşa 'nınileri sürdükleri tekliflerin münâkaşasını müte-âkibalman karar gereğince ilk olarak zaptı kararlaştırılanBöğürdelen kalesinin alınmasında hazır bulundu. Savaüzerinde kurulan köprü inşâatına, günlerce bir çardakaltında nezâret ederek, askeri teşvik etti. Bu sıradaKoupenik ( Koupinovo ) kalesi hâkimi pâdişâha kalesiniteslim edeceği yolunda bir haber göndermiş, fakat bunusâdece zaman kazanmak için yaptığı anlaşılmıştı. Dahasonra Semtin (Zimony) ve daha başka kaleler zaptolunduve 30 ağustosta da Belgrad teslim alındı. Belgrad'ın

Page 9: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

fethine bir çok tarihler düşürülmüştür ( krş. Lûtfi Paşa,Tevârih-i ÂL-i Osman, s. 303 ). Sultan Süleyman ikigün sonra ( 27 ramazan ) kaleye giderek camie tahviledilen aşağı kilisede cuma namazını kıldı ( tafsilât içinbk. mad. BELGRAD ve krş. Tubero, De Turcoramorigîne moribus et rebus gestis Comentaris, Floransa,1590, Frankfurt, 1003; F. Tauer, Histoire de lacampagne da Sultan Süleyman 1. contre Belgrade en1521, Prague, 1924; ayrıca bk. Ferîdûn Bey, Münş____________aât,Belgrad seferi menâzil-nâmesi, 1, 507 v. dd.). Belgrad'in fethini pâdişâh memleketin bütün kadılarına oradanbir fetihname ile bildirmiş ( evâ-hir-i ramazan927=1521 eylül başları), sefer ve muhasara hâdiseleri vekalenin fethi bu nâmede edebî bir ifâde ile ve bir çokâyet ve hadîsler ile süslenerek anlatılmış, bilhassa vezirlerile vezîr-i âzamin büyük meziyetleri belirtilmiştir.Ayrıca Dulkadır hâkimi Şehsuvar -zade Ali Bey 'e, vezîrFerhad Paşa 'ya Belgrad fetihnameleri gönderen Sultan,kendilerinden de buna karşılık tebriknâmeler almıştırkrş. Ferîdûn Bey, Münşâat, l, 515 v. d.). Diğer tarafdan,pâdişâh Venedik dojuna da Halil Çavuş adındaki bir elçiile bu fetihnamelerden birini göndermiştir ki, bu elçinin28 teşrin 1. 'de senato tarafından merasimle kabul edildiğinedâir bilgimiz vardır (Marini Sanuto 'dan naklenHammer, agn. esr., V, 18 ).Kanunî Sultan Süleyman teşrin I. sonlarında ordu ileİstanbul 'a döndü, yolda iken küçük oğlu şehzadeMurad'ın ölümünü haber almış {Râznâme, s. 514, 21şevval 927) avdetinden sonra da 9 yaşındaki şehzade.Mah-mud adındaki oğlunun ve bir kızının vefatı vukubulmuştur \ Bostan, Sülegman-nâme, Aya-sofya kütüp.,nr. 3317, var. 32, 34; Hammer, agn. esr., V. tg ).R a g u s a , Rus ve V e n e d i k elçileri iley a p ı l a n a n l a ş m a l a r ( 1521 ). Bu sıradapâdişâh, kısa aralıklarla toplanan di-vân-ı hümâyûnlardahükümdarlarından getirdikleri tebriknâmeleri takdimegelen Ragusa, Venedik ve rus elçilerini kabul etti.

Page 10: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

RagusalılarfSÜLEYMAN i. »°3Osmanlı memleketlerinden ihtiyaçları için zahire satınalmak müsaadesini sultandan almakta idiler. Kırımhanının mütemadi akınlarının tehdidleri altında bulunanrus çarı Vasili 'nin. cülus tebriki için gönderdiği elçiler,bu akınlardan şikâyetle bahsetmişler (elçi Tre-tiak,Moskova'dan 20 haziran 1521 'de hareket etmişti ), gençpâdişâh da Mehmed Giray Han 'a rusları rahatsızetmemesini tenbih eylemişti. Kırım han-zadelerindenbirinin, Menkûb beyinin götürdüğü bu nâmede sultan,dostâne hislerini ve iyi komşuluk arzusunu bildiriyorduki, rus çarı bu fırsatı kaybetmemek için derhal Jean Morozofadında yeni bir elçi göndererek Osmanlı pâdişâhıile bir anlaşma akdini istedi, fakat daha fazla bir şeyelde edemedi (tafsilât için bk. M. Karamsin, Histoire del'Empire de Russie, trans. trc. St. Thomas ve Jauffret.Paris, 1820, VII. 129 v.d.. 142 v.dd.). Bu sırada Venedikile yapılan anlaşma ve eskiden verilmiş imtiyazlarınyenilenmesi daha mühimdir. Venedik balyosu MarcoMemmo 30 maddelik bir ahid-nâme akdine muvaffakoldu ( 1 muharrem 928 = 1 kânun 1. 1521 ;. Bu ahidnâmedeticâretin serbestisi ve güvenliği belirtiliyor, herüç senede bir değiştirilmek üzere İstanbul 'da balyosbulundurulması kararlaştırıhyordu. Kaçak kölelerVenedik 'e iade olunacak, islâmı kabul etmiş bulunanlariçin 1.000 akçe bedel verilecekti. Asîl esirlerin hürriyetiiade olunacak. deniz kazazedelerine ilişil meyecekti.Her kaptan, gemisinden sorumlu olacak, katiller vediğer suçlular her iki tarafça karşılıklı olarak geriverilecekti. İki devlet tebeası arasındaki dâvalardatercümanlar mahkemelerde hazır bulunacak, her hangibir Venediklinin borcu için balyos hapsedilmeyecek,Venedik tüccarları balyosun müsâadesi olmadıkçaOsmanlı ülkesinde seyahat edemiyeceklerdi. Venediktebeasının verasetine âit dâvaları balyos tarafından

Page 11: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

görülecek, Venediklilerin Trab-lusgarp, Tunus veCezayir gibi berberi memleketleri ile ticâretlerine mâniolunmayacak, Venedik gemileri yalnız İstanbul 'agirecekleri vakit gözden geçirilecek Gelibolu 'damuayene olunmıyacaktı; Venedik cumhuriyeti Kıbrıs veZanta adalarına karşılık her sene biri 10.000, diğeri 500dukalık iki vergi ödeyecekti. Kanunî Sultan Süleyman'm ilk senelerinde yapılan bu ahid-nâme, bu hükümdarındaha sonraki devirlerinde diğer devletler ile aktedilenanlaşmalara esas olmuş gibidir { bk. aslının Venedikarşivinde, Capitulatio Sultani Sulei-mani... per MarcoMemmo başlığıyle, suretinin de Viyana arşivinde veayrıca Marini Sanuto 'da olduğunu bildiren Hammer, V,20, *7°).R o d o s 'un za p t ı ( 1522). Saint Jeand'Hospitaliers veya Saint Jean de Jerusalem denilenşövalye tarîkatinin elinde bulunan Rodos adası, ötedenberi Osmanlı devletinin ele geçirmek istediği çokmüstahkem ve ehemmiyetli bir yerdi. Sultan Süleyman,Belgrad'ın fethini başardıktan sonra Osmanlı siyâsetininbu ikinci mes 'elesini de halle teşebbüs etti. Fethi zarurîkılan âmiller belli idi: I ) Rodos şövalyelerininOsmanlıların Akdeniz ticâretini sekteye uğratması, 2 )hac seferlerini teeâ-vüzleriyle rahatsız edip aldıklarıesirleri (ki bu sırada sayılarının 1.500 'ü bulduğu tahminedilir) adalarında angaryada çalıştırmaları, 3) başta vezîrMustafa Paşa ile de-'nizci Kurdoğlu Musliheddin Reis'in sultana telkin ve te'sirleri, 4) şövalyelerin MısırMem-lûklerine ve Canberdi Gazâlî isyanlarına yardımetmiş olmalarının bilinmesi. Esasen Şarl-kent-Françoispapalık-reform hareketleri mücâdeleleri ve Macaristan'in iç vaziyeti, şövalyelerin yardım dâvetine karşıbunların hareketsiz kalmaları neticesini doğurduğucihetle adanın alınması için şartlar da gayet müsaitbulunmaktaydı. Muhasaraya başlamadan önce KanunîSultan Süleyman şövalye tarîkati reisi Villier de l'lslAdam 'a bir mektup göndererek ona Belgrad 'in fethini

Page 12: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

bildirdi ve itaati kabul ettiği takdirde hürriyetlerininsağlanacağını ve mallarının taarruzdan masun kalacağınıte'min etti. Fakat bunun müsbet bir neticesi olmadı.Serdar ikinci vezîr Mustafa Paşa kumandasında Osmanlıdonanması İstanbul 'dan 4 haziran 1522 'de hareket etti.Pâdişâh da Üsküdar 'da otağını kurdu ( 18 haziran ).Buradan Marmaris körfezine doğru karadan hateket etti.2 temmuzda Kütahya 'da Anadolu beylerbeyi KasımPaşa ve Rumeli beyler-beyi Ayaş Paşa pâdişâhakatıldılar. Aydın 'a varınca Ferhad Paşa 'nın, evvelceverilen talimata tevfikan, Şehsuvar-zâde Ali Bey 'i te'dipettiği haberi geldi. Dulkadır hanedanından olan veşimdiye kadar bir çok hizmetleri görülen Şehsuvar-zâdeAli Bey hakkında, idaresi altında bulunan Maraş-Elbistan havâlisinde ve diğer yerlerde keyfî hareketleryaptığı, istediklerini kati ile mallarını müsadere eylediğiyolunda bâzı şikâyetler geliyor, Celâl-zâde 'ye göre,sefere gelmesi için pâdişâhın yaptığı davete icabetetmiyordu. Hattâ istiklâlini ilân etmek istediği hakkındabâzı şüpheler de uyanmıştı (Ali Bey'in te'dibihâdisesinin, Ferhad P<şa 'nın beslediği kini ve gareziyüzünden vuku bulduğu hakkında bk. Mehmed MazharFevzi, Haber-i sahih, İstanbul, 1293,JV, 37 ). BöyleceMarmaris körfezine yaklaşıldığı sırada, serdardan,Rodos şövalyelerini» kaleyi n^âlanyleSÜLEYMAN I.vermiyecekleri haberi alınınca temmuz nihayetlerindeSultan Süleyman Rodos 'a geçti ve muhasaraya bizzatnezâret etti. Türlü safhalar arzeden ve uzun sürenkuşatma esnasında 24 eylülde vuku bulan umumîhücumun başarısızlığa uğramasında sorumluluğu Sultan,Ayaş Paşa 'da bulduğu gibi, serdarın da, o sırada vefathaberi gelen Hâ'ir Bey 'in yerine Mısır valiliğinegöndermek suretiyle, muvaffa-kiyetsizliğine hükmetmişoluyordu. Serdarlığa vezir Ahmed Paşa 'yi getirdi.Pâdişâh arasıra Cem Sultan ve Santur-oğlu bahçelerine,Eski-Rodosluk ve Sünbüllük denilen mesire yerlerinegidiyordu. Defterdar Abdüsselâm Bey ile Menteşe ve

Page 13: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

Karası sancak beylerini, Okçu Sinan Bey 'i kuvvetleri ilebirlikte Eski-Rodos 'un yeniden bina edilmesine me'mûretmişti. Nihayet kaleyi teslim müzâkereleri başladı.Kışın yaklaşması, muhasaranın uzaması ve soğuklarınbüyük zayiata sebep olması, pâdişâhı, Üstâd-ı âzaminteslim şartlarını kabule sevketmişti. 21 kânun 1.'dekalenin teslimi kararlaştı i teslim şartları için bk. mad.RODOS ). 26 kânun I. 'de Kanunî Sultan Süleyman Üstâd-ı âzami huzuruna kabul etti. Müteakiben de kaledeispanyol burcunu, Saint Nicolas kalesini, Ostâd-ıâzamin sarayını gezmiş, camie tahvil edilen Saint Jeankilisesinde cuma namazını kılmıştı. Üstâd-ı âzam, 1kânun II. 1523 'te 5.000 kişilik maiyeti halkı ile Girid 'ehareket etti. Tarihçi Alî, Rodos 'un fethi için söylediğibir kıt'ada fetih tarihini 929 olarak belirten bir tarihdüşürmüştür (Kunh al- ah-bâr, basılmamış kısımlar, var.220). Pâdişâh, Rodos 'un idaresi ve müdâfaası hakkındagerekli tedbir ve kararları aldıktan, bütün kadılara,Kırım hanına, Mekke şerifine fetihnameler, komşu vesiyâsî münâsebâtta bulunulan devletlere zafernâmelergönderdikten sonra a kânun II. 1523 'te Rodos 'u terk ileMarmaris 'e hareket etmiş ve şubat iptidalarında da İstanbul'a vâsıl olmuştu.Rodos fethi münâsebetiyle gönderilen zafer-nâmelereVenedik mukabelede bulunduğu gibi, Şah İsmail de,cülustan beri ilk defa olarak, tâziyet ve tebrik vecîbesiniyerine getirmiş, Rodos fethinden dolayı damemnunluğunu bildiren bir mektup ile bir elçigöndermişti (Rodos seferi esnasında fethedilen diğeradalar v.b. hakkında ve tafsilât için bk. Tabîb Ramazan,Rodos fetih-nâmesi, Revan köşkü, nr. 1279 ; Celât-zâdeSalih, Rodos fetih-nâmesi, Nuruos-maniye, nr. 3170;Bostan, Sülegman-nâme, Aya-sofya kütüp.. nr. 3317;Âlî, Fetik-nâme-i Rodos, Selim Ağa kütüp., nr. 757;Peçevî, Tarih, î; Bourbon, La Crande et merveillease ettres eruelle oppugnation de la noble çitede Rhodes imprime Van 1526; Jacob Fontanus, De Bello

Page 14: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

Rhodio; Rene Aubert, Abbe de Ver-tot, Histoire del'ordre de Malte, 1726 ; Tercier, Memoire sar la prisede la ville et de itle de Rhodes en 1522, par Soliman II.;Memoires de l'Academie des lnscription, XXII; FeridunBey, Münşaât; 1, 529, 540 ; Chaleondylas'a A.Thomas'in ilâvesi. Paris, 1663. 11, 457 v. dd.; HalilHâlid, Rodos fethinde Sultan Süleyman'ın tedâbir-i si yâsi y esi, istanbul, 1326; Hatnmer, göst. yer.).İ b r a h i m Paşa 'nın ve z â r e t i ( 1523 ), KanunîSultan Süleyman 1523 'te sadrâzamı Pîrî MehmedPaşa'yi tekaüd ederek yeline, o zamana kadarki teamüleaykırı olarak, ha-rem-i hümâyûnda oda-başı ve içşahinciler ağalığında bulunan İbrahim Ağa'yi, vezîr-iâzamlığa getirdi > 13 şaban 929=27 haziran 1523 bk.mad. İBRAHİM PAŞA.1. Bu tâyin ve tercihe müteessirolan vezîr Ahmed Paşa, Mısır valiliğinin kendisinetevcihini isteyince, divân-ı hümâyûnda İbrahim Paşa ileAhmed Paşa 'nın bundan sonra dâima rekabet hâlindebulunacağı ve bunun belki de bir çok anlaşmazlıklarayol açacağı düşüncesile, padişah tarafından bu istekkabul edildi. Hâ'ir Bey 'in vefatından sonra bir çokhâdiselerin cereyan ettiğini ve bilhassa Şarkiye kâşifiCanım (So-lak-zâde 'de : Hâtem ile Tanca kâşifiHudâverdi ve Garbiye kâşifi İnal 'in Mısır '1 Osmanlılardangeri almak üzere, gizli tertibat aldıklarını, orayagiden Mustafa Paşa 'nın da bu vazifeden affını istediğinigöz önüne alan ve Mısır 'm fethinde babasıyle birliktebulunduğu cihetle „sâhib vukuf dur" diye düşünenKanunî Sultan Süleyman, Ahmed Paşa 'yi Mısır 'a gönderdi.Ancak 18 şevval 929 ( 30 ağustos 1523 ) 'da Mısır'da Bulak 'a vâsıl olan ve Mısır âyânı tarafındankarşılanan Ahmed Paşa bir müddet sonra oradaistiklâlini ilân ile hutbeyi nâmına okuttu, para bastırdı,Mısır sultanlığını elde etmeğe çalıştı. Bu yoldaMemlûkleri de, bir çoklarına büyük menfâatler te'minetmek suretiyle kazandı. Kaledeki yeniçerileri bunlarvâsıtasıyle mağlûp ederek memleketin hâkimi oldu

Page 15: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

(kânun II. 1524 \ Ahmed Paşa'nın hiyâ-neti ve isyanıİstanbul 'da duyulunca, bâzı tedbirlere başvuruldu ise de,bu hareketi bastırmağa, Ahmed Paşa 'nın yanında Mısır'a gönderilen ve pâdişâha sâdık kalan Kadı-zâdeMehmed Bey muvaffak oldu ve etrafına topladığıadamlarla onu İskenderiye taraflarına kaçırarak birçarpışmada öldürttü ve başını pâdişâha gönderdi (9301524^. Alî, Kunh al-ahbâr, var. 221; tafsilât için bk.Süheylî, Târih Misr al-cadid, Müteferrika tabı, var. 53v.dd.). Mamafih bundan sonra da Mısır 'da kaSÜLEYMANI. 105rışıklıklar ve ihtilâflar devam etti. öyle ki,1524 senesinin ilk bahar aylarında ibrahimPaşa nın ahenk 've asayişi iade maksadı ile,Mısır 'a gönderilmesi gerekli görüldü [ bk. mad..İBRAHİM PAŞA — Pargalı—]. İbrahim Paşa İstanbul 'dan yola çıktığı gün ( 1 zilhicce 930=^30eylül 1524 ) Osmanlı tarihinde ilk ve son defaolmak üzere pâdişâh tarafından büyük birteveccüh ve güven nişanesi olarak, Adalar'akadar uğurîsnmıştı (Alî, Kunh al-ahbâr, var.223 ). Vezîr-i âzamin Mısır 'da bulunduğu sırada Sultan Süleyman '1 meşgul eden iki içhâdise oldu. Bunlardan birincisi Ferhad Paşa'nın idamıdır. Bir müddet önce Şehsuvar-zâdeAli Bey 'i te'dip eden, fakat sonra Anadolu 'dave bilhassa Rum eyâletinde bir çok haksızlıklarve zulümler yapan Ferhad Paşa hakkında pâdişâha şikâyetler geliyordu. Evvelâ, ceza olarak vezirliği kaldırıldı ve Semendire sancakbeyliğine gönderildi. Bu suretle onun, hudutboylarında do'gun bir tahsisatla bulunmasiylehaksızlıklardan ve yolsuzluklardan uzak tutulacağı. yola geleceği umul muştu. Bu yeni vazifesinden de şikâyetler gelip, izinsiz olarak İstanbul 'a döndüğü duyulunca, av yapmak üzere Edirne'ye giden pâdişâh tarafından oraya

Page 16: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

celp ve 4 muharrem 931 'de ( I teşrin II. 1524 )idam edildi. İkinci hâdise, Sultan Süleyman 'inEdirne'den avdeti sıralarında (receb 93ı=mart1525 ) yeniçerilerin oldukça büyük bir isyanının vukuudur. Öyle anlaşılıyor ki, vezîr-i âzamin aleyhdarlarmın bu hususta tahrikleri vardıve „vezîr-i âzamsız divan olmaz, olduğu takdirde asker zapt olunmaz" gerekçesi ile sadâret mührünün başka bir kimseye verilmesiniistiyorlardı. Pâdişâhın İstanbul 'a avdetindenbir kaç gün sonra bir kısım yeniçeriler bâzıevleri ve bu arada İbrahim Paşa sarayını basarak yağma ve tâlâna teşebbüs ettiler. Sultan Süleyman bizzat hâdiseyi incelemeye lüzum görmüş, Kâğıthane kasrından sarayınagelerek, yapılan tahkikat neticesinde sorumlulukları görülen fesatçıların ve ele-başıîarmezcümle yeniçeri ağası Mustafa ile reis-ül-küttabHaydar Efendi'nin şiddetle cezalandırılmalarına emir vermişti. Aynı zamanda Mısır'da bulunan ibrahim Paşa 'ya gönderdiği biremirle de Mısır valiliğine münâsip birisini bırakarak sür'atle İstanbul 'a dönmesini bildirmişti. 22 şabanda ( 15 haziran 1525 ) Kahire 'denayrılan vezîr-i âzam da karadan ve yollarda birtakım idarî ve adlî icrâatte bulunarak eylülortalarında İstanbul 'a dönmüş ve yine büyükbir merasim ile karşılanmıştı ( tafsilât için bk.Âlî, Kunh al-ahbâr, var. 224 v.dd.; Bostan, 55-legman-nâme, Ayasötya kütüp., nr. 3317, var.73; Hammer, V, 46 v. dd.). Bir müddet öncevefatı haber alınan Şah İsmail 'in ( 1524 ) yerine oğluTahmâsp geçmiş, fakat bu ölüm ve cülus husûsî birelçilikle Sultana bildirilmemişti. Bu sebeple pâdişâh dayeni İran şahını tebrike lüzum görmedi. Bilâkis, ona,Yavuz Sultan Selim zamanından beri sünnî ve şi'îmezheplerinin gerçek mümessilleri olan iki hükümdar ve

Page 17: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

milletleri arasında süre gelen kin, nefret ve istihfafıaksettiren bir mektup gönderdi ki, hakaretle dolu olan veCelâl-zâde Mustafa Çelebî 'ye yazdırılan bu mektup birtehdid-nâme mâhiyetinde idi ve Şah Tahmâsp '1, arz-ıubudiyette kusur ettiği, gurur ve dâire-i dalâlettebulunduğu cihetle muahaze ediyor, yakında diyar-ı şarkateveccüh-i hümâyûn vâkî olacağını bildiriyor, „Er isenvaktine hazır olasın" diyordu (krş. Ferîdûn Bey, ayn.esr., I, 541 v.dd.î. Aynı mealde bir nâme Gîlân şahınayazıldığı gibi, Diyarbekir beyler-beyine de durumbildirildi (Ferîdûn Bey, ayrı. esr., s. 540 v.d., 543 v.d.).Şah Tahmâsp bu mektuba cevap vermedi, fakat birittifak akdetmek üzere macar kiralına ve imparatora birelçi gönderdi (krş. Marini Sanuto 'ya atfen Hammer, ayn.esr., s. 49; ayrıca bk. K. Ba-yani, Les relations de Viranavec l'Earope occideniale â l'epoqae Safavide, Paris,1937; V. Minorsky, La Perse aa XVe siecle entre laTurquie et Venise, Paris, 1933).M o h a c s e f e r i ( 1526 ). İbrahim Paşa 'nındönüşünden sonra pâdişâh sefer hazırlıklarınagirişilmesini emretmiş, ancak seferin hangi istikameteyöneltileceği açıklanmamıştı. Venedik ile münâsebetlerbaştan beri dostça idi. Fakat Belgrad'ın fethinden sonrada garp hudutlarında hâdiseler eksik olmamıştı. EvvelâEflâk 'ta Boyarlar ve iktidarı ele geçirmek isteyenVoyvodalar ve tarafdarları arasında olan şiddetlimücâdelelere ve iç karışıklıklara Niğbo-lu sancakbeyinin müdahalesi icâp etmiş, haksızlığa uğrayantarafın daveti, pâdişâhın ve divan-ı hümâyûnun datasvibi ile Eflâk'a giden sancak beyi Mehmed Bey oradabir müddet hem nizam ve asayişi sağlamış, hem dedevletin Lehistan ve Erdel hudutlarında güvenliğinite'min edecek tedbirleri almıştı. Pâdişâha iltica edenRadu, Boyarlar arasındaki nufûzu hesaplanarak, senelik14.000 duka cizye vermek şartiyle 1524 'ten itibarenvoyvodalığa getirildi ( tafsilât için bk. Iorga, HUtoiredes Roumains, Bucarest, 1937, IV, 364 v.dd.; Hammer.

Page 18: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

ayn. esr., V, 50 v. dd.; ayrıca bk. mad. EFLAK ). Diğeryandan, Tuna boylarında hudut hâdiseleri, küçük ölçüdesavaşlar eksik olmuyordu. Hudut sancak beylerindenYahya Paşa -zade Bâli Bey 'in, pâdişâha, bu tarafa seferyaptığı takdirde Drava ile Sava nehirleri araSÜLEYMANI.sındaki Macaristan arazisinin fethini vaad ve taahhütettiği biliniyor ve bu haber, macar hudut kumandanıTomori 'nin casusları vâsıtası ile Macaristan 'a daulaşıyordu. Hâlbuki durumun gergin olduğu bu sıralarda( 1525 ) macar ordusundan ücretlerini alamayan bir çokaskerin Bâli Bey 'in tarafına iltica ettiği de bir vakıa idi.Kanunî Sultan Süleyman'ın Macaristan'a karşı açtığıseferin, Mohac muharebesinin bir çok sebepleri,ezcümle Papalık ve Macaristan münâsebetleri,imparatorluk meclisinde cereyan eden siyasîmüzâkereler, bunların yarattığı sebep ve âmiller,Lehistan münâsebetleri (Açta Tomiciana, Epistolae,legationes response, actiones, res gestae Sigismundi I.regis poloniae 1507—1548, Posen, 1852—1906, I—XII) gibi bir çok cepheleri olmakla beraber (tafsilât içinbk. A. Mohâcsi Bmlekköny Budapest, 1925 ) Fransasiyâsetinin Osmanlı pâdişâhı nezdinde kazandığı nufûzve yaptığı telkinin büyük ehemmiyeti de tarihî bir gerçektir.Şöyle ki : Fransa kiralı François I., imparatorŞarlkent 'e Pavia 'da mağlûp ve esir düştükten (25 şubat1525) sonra annesi ve saltanat nâibesi Angoulemedüşesi Louise de Savoie Kanunî Sultan Süleymannezdine gönderdiği elçi vâsıtası ile, padişaha, mukaddesRoma-Cermen imparatorunun gittikçe büyüyen kudretve nüfuzunu kırmak ve yarattığı tehlikeyi bertaraf etmeküzere Fransa ile ittifak teklif etmekte idi. Bu ilk elçi vehaber İstanbul 'a ulaşamadı ise de, aynı seneninsonlarında (kânun I. 1525 ) bir başka elçi JeanFrangipani İstanbul'a gelmeğe muvaffak oldu ve biriFrançois 'nın, diğeri annesinin olmak üzere iki mektubupâdişâha getirdi. Testa (Recueil des Traitis de la Porte

Page 19: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

Ottomane, Paris, 1864, I, 3) 'ya göre, Kanunî SultanSüleyman, evvelce gönderilen fransız elçisinin Bosna'da kaybolması ile ilgili olarak Bosna sancak beyini İstanbul'a getirtmiş ve Frangipani 'ye de Macaristan 'a birsefer yapmak suretiyle Fransa kiralına müessir biryardımda bulunacağını kuvvetle vaad etmiştir. Elçiavdetinde Madrid muahedesi ile esaretten kurtulmuşolan François 'ya Sultan Süleyman 'in vaadini bildirmiş,o da pâdişâha minnet ve şükranını ifâde eden birteşekkür mektubu göndermişti (tafsilât için bk. Baron deTesta, ayn. esr., s. 6; mektubun latince aslı için bk.Champollion-Figeac, Captivite de François fer, Paris,184.7 ; Char-riere, Negotiations de la France dans leLe-vant, Paris, 1848, i ). Fransa elçisinin İstanbul 'dabulunduğundan 2 şubat 1526 tarihli raporunda bahsedenVenedik balyosu Piero Bra-gadino, pâdişâhın elçiyealtın işlemeli bir hil-'atla 10.000 akçe verdiğinibildirmektedir (MeriniSanuto'dan naklen Hammer,V, 50 \ GerçektenFrangipani, Kanunî Sultan Süleyman 'a Şarlkent'e karşıkaradan ve denizden yapılacak bir taarruz neticesindeFrançois'nın kur-tarılabileceğini söylemiş, aksi takdirdeiki garplı hükümdarın sulh yapacağını ve imparatorunAvrupa 'nın yegâne hâkimi kesileceğini ilâve etmişti.Pâdişâh, öyle görünüyor ki, Venedik elçisinin de fikrinialdıktan sonra bir mektup ile ( 1 rebiülâhır 932=1 şubat1526 tarihli bu mektup Charriere, ayn. esr. 'dedir )fransız kıralım, harpte hükümdarların başlarına her türlüşeyin gelebileceğini ifâde etmek suretiyle teselli etmişve elçiye de Şarlkent *e karşı biri İtalya sahillerine,diğeri Macaristan 'a olmak üzere iki cepheden hareketedeceğini bildirmişti. Kemal Paşa-zâde de Mohâc-nûme'sinde bu konuda bilgi verdiği ve seferin sebeplerinizikrettiği yerde ( Pavet de Courteil-le, fiistoire de laCampagne de Mohacz, Paris, 1859, s. 24 v. dd. )İspanya hükümdarının esaretinden kurtarılmasıhususunda pâdişâha teveccüh eden Fransa kiralına

Page 20: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

verilen va'din mühim bir rolü olduğunu bildirir veFransa kiralının pâdişâha sunduğu arîzanın mealiniverir. Pâdişâh, François 'nın, bir taraftan Osmanlıdevletini kendi dâvası lehine kazanmaya çalışırken,diğer yandan Avrupa 'daki itibârını kaybetmemeğeçatıştığından, yâni Osmanlılar ile anlaşmak istediğinigizlediğinden habersiz olarak, ona kuvvetle yardımva'dini yapıyordu. Nitekim sadrâzam İbrahim Paşa birkaç sene sonra, bu meselenin gerçek mâhiyetini,İstanbul 'da Ferdinand 'm elçilerine açıklamış, Fransakiralının mahviyetkâr bir şekildeki müracaatı üzerinepâdişâhın Venedik 'le bir ittifak yaptığını, Venedikdonanmasının ispanyollara karşı harekete geçtiği sıradaOsmanlı ordusunun da Friuli kıt 'asından geçerek Milano'yakarşı teşebbüse girişmeği tasarladığını, butasavvurun gerçekleştirilmesi için macar kiralına bir elçigöndererek serbest geçiş hakkı istediğini,fakatkıralLajosII. 'un bu teklifi reddettiğini, bununözerine sefer istikametinin tâyininde bir müddettereddüt gösterildiğini, bilâhare François 'nın esarettenkurtularak pâdişâhın lûtfuna teşekkür etmesi, hastalığıolmasa bizzat gelip pâdişâhın ayaklarını öpeceğinibildirmek suretiyle minnettarlığını vve şükranını ifâdeeylemesinden sonra Macaristan 'a karşı ordu sevkettiğinisöylemişti ( Jurisich ve Lamberg adındaki Avusturyaelçilerinin 1530 'da hükümetlerine gönderdikleriraporlar için bk. Gevay Antal, Urkanden andActenstücke zar Geschichte der Verhâltnisse zıvischenOs-terreich, Ungarn und der Pforte in XVI. u. XVI!.Jahrhanderten, Wien, 1838—1842, Ic,SÜLEYMAN I. 107I — III; ayn. mi!., Urkunden und Actenstückezur Geschichte von Ungarn im letzten Dritteldes jahres 1526, Wien, 1845; Hammer, V.,iür. yer , Gerek fransız siyâsetinin bu suretletelkîn ve te'siri, gerek Belgrad'ın fethindensonra da devam eden hudut hâdiseleri ve kar

Page 21: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

şılıklı akınlar (tafsilât için bk. Engel, Istvânfyve diğer kaynaklara atfen Hammer, V, 53v.d.) Mohac seferinin siyâsî ve askerî sebeplerive mukaddimesi sayılabilir. Sefer kararı dahakış aylarında verilmiş, pâdişâh, 932 senesi saferve rebiülevvel aylarında (kânun I. 1525,kânun İL 1526 ) Rumeli ümerâsına ısdar ettiğifermanlarda, kuvvetleri ile birlikte ilk baharda Sofya sahrasında toplanmalarını ve müteakip emre intizar eylemelerini, her tarafaulaklar gönderilerek sefere hazırlanmalarınıbildirmişti. Anadolu beyler-beyi Behram Paşa ile, Bosna sancak beyine, Kırım hanı SaadetGiray'a ve diğer ilgililere de gereken tebligatta bulunulmuştu. Padişah, seferin serdarlığını,Mısır.'dan avdetinden sonra teveccüh ve itimadına daha çok mazhar olan vezîr-i âzam İbrahim Paşa'ya tevcih etti. Anadolu muhafazasına ilgili ümerâyı me'mûr ettiği gibi istanbulmuhafazasına da bir müddet Mısır beylerbeyliğinde bulunmuş olan Kasım Paşa ( Güzelce ) ile Müfti Kemal Paşa-zâde 'yi bıraktı veII receb 932 ( 2i nisan 1526)'de 100.000 kişilik ordusu ve 300 top ile İstanbul 'dan hareketetti ( Bostan, ayn. esr., var. 76 v. dd.; Alî,ayn. esr., var. 227 ). Ordu büyük bir nizamve disiplin içinde yürüyüşe geçti. Pâdişâh ekilitarlalara girerek hayvan otlatmayı, reayanınhayvanlarını ellerinden almalarını şiddetle yasaklamış ve bu gibi hareketlere cüret edenlerin idamla cezalandırılmalarını emretmişti,Yol boyunca vuku bulan tek-tük hâdise vesuçluların cezalandırılması işin ciddiyetini gösteriyordu ( kşr. Ferîdûo Bey, ayn. esr., Ruznâme,s. 554 v. dd. 28 recepte ve 19 şabandageçen vak'alar ), Yine yol boyunca yer-yer pâdişâhın ordusuna, evvelce vazifelendirilen kuv

Page 22: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

vetler iltihak ediyor, beyler-beyi ve sancakbeyleri el öpüyorlardı. Kanunî Sultan Süleyman bayram merasimini Belgrad 'da yaptı vemüteakiben ordu ile birlikte Sirmiye ovasınageçti; Salankamen, Peteryaradin ve diğer kalelerin zaptında bulundu (tafsilât için bk. Peçevî,Tarih, s. 86 v. dd.). Petervaradin'in fethini müteakip kalenin civarındaki ovada otağ-ıhümâyûn ve türlü sâyebanlar kurulmuş, divan-ıhümâyûn toplanarak, vezîr-i âzam ve diğervezirlerle Rumelt serdarları, beyler-beyi vesancak beyleri, tebriklerini sunarak pâdişâhınelini öpmüşlerdi; pâdişâh bu münâsebetle400.000 akçeden fazla dirliği olanlara otuzar binakçe ile birer kaftan; dirliği bu miktardan aı olanlarayirmişer bin akçe nakid ve birer kaftan ihsan etmişti.Bundan sonra ordu lllok kalesine gelince, Kanunî SultanSüleyman bu kale etrafındaki köylerin yakılmaması,yağma ve tahrip edilmemesini emretti. Zîrâ, kale müdafileriteslim olacakları yolunda bir- habergöndermişlerdi. Osek (Osseg. Esseg, Eszek ) kalesinegelince i 30 şevval 932 ) „Pâdişah azmi Budin 'dir deyuorduda nida olundu" Feridun Bey, Münşaât, I, 560, Rûznâme). Pâdişâh Drava nehri üzerine kurulan köprüinşâatında da bulunduktan ve buradan geçildikten sonra,ordu Mohac sahrasına doğru ilerlemeye başladı. Osek 'inişgali ve Drava 'ya köprü kurularak Budirı'e doğruyürünmesi, Mohac muharebesinin doğrudan-doğruyabaşlangıcı sayılabilirdi. Macarlar için pâdişâhı veOsmanlı ordusunu durdurmak, Tuna nehrini geçmeğeteşebbüs etmemeleri karşısında, ancak Drava 'dansonraki tabiî müdâfaa hattı olan ve onun 40 km. kadarşimalinde bulunan Karasu ( Kra-sica=Krass6 ) 'damümkündü. İki nehir arasındaki bataklık ve çamurluarazi harp harekâtına o mevsimde müsait değildi. Macarkiralı 20 temmuzda Budin'den ayrılmı__________ş ve 6 ağustostaancak Tolna 'ya vâsıl olmuştu. Yanında 4.000 kişilik bir

Page 23: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

suvâri kuvveti vardı. Burada başkumandanısayılabilecek olan Nodor Bâthory lstvân onu bekliyordu.Yapılan müzâkere sonunda Nâdor'un Osseg'e doğrugönderilmesi kararlaşmış ise de, kıral Lajos II. beraberbulunmadıkça hiç kimsenin Bâthory ile ileri gitmekistemediği anlaşılmıştı. Macar ordusu hep birlikte zarurîolarak cenuba doğru, Osmanlı ordusunu karşılamaküzere hareket etti. İşte bu esnada macar kumandanıTomory 'nin Mohac ovasında karargâh kurduğu veburada pâdişâhın ordusunu karşılamak kararı verdiğigörüldü. Bu arada macar kiralı, Erdel voyvodasıZâpolyai Jânos 'a evvelâ Eflak voyvodası ile birlikteOsmanlı ordusuna arkadan hücum etmesi haberinigöndermiş, sonra da en kısa zamanda kendisine mülâkiolmasını emretmişti. Osmanlı ordusu şimale doğruilerlerken, harp yürüyüşü yapıyor, fakat aynı zamandamum donanması ile de bir şenlik havası yaratıyordu.Kanunî Sultan Süleyman, mükemmel casus teşkilâtıvâsıtası ile kıral Lajos un her taraftan yardım istediğiniye beklediğini biliyordu. Bu sebepten bu savaşın ünlükumandanları olan Bâlî Bey ile Husrev Bey e.Hırvatistan 'dan gelecek ve son dakikada macarordusuna büyük hizmette bulunabilecek bir yardıma, kumandalarıaltındaki kuvvetler ve akıncılarla mâniolmalarını emretmişti. Onlar da münâsip yerlerdebekliyorlardı. 29 ağustosta Türk orıo8SÜLEYMAN 1.duşu Mohac ovasının hâkim yüksek noktasına geldi.Pâdişâh „şimdi bî vakt oldu ve hem dayar ve adamyorgundur, inşaallah alesseher cenge mübaşeret oluna"emrini verdi ( Rûz-nâ-me-i^Süleymanî, göst. yer.). Diğeryandan ordunun bütün ümerâsını bir harp meclisine davetleHusrev Bey kumandasında dümdarı teşkil edenihtiyar akıncıların da bu müzâkerede hâzırbulunmalarını arzu etti ki, Peçevî'nin kendi zamanındaSigetvar 'daki türbe şeyhi Ali dededen bizzat dinleyereknaklettiğine göre, serdar Rumeli alaylarını yerli-yerinekoyduktan sonra pâdişâhın huzuruna gelmiş ve onun

Page 24: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

serhad ümerâsının davet edilerek müşavere olunmasınıferman etmesi üzerine Husrev Bey 'e hitaben şöyledemişti: „Serhad beylerimiz saadetlu padişahımız sizdenmüşavere ister, işte Mohac sahrası bu imiş henüz düşmandanbir eser yok tedbir nedir ?" Buna karşı Bosnasancak beyi Husrev Bey „Biz ser-hadde müşavereyiumurdîde ihtiyarlar ile ederiz kendü reyimizle bir işistemezüz ferman olunursa varıp söyleşelim" cevabınıverirse de, pâdişâh, müşavere edecek adamlarıngelmesini emreder ve bu sırada Adi Toca denilen bahâdıradam, cebesi arkasında, togulgası başında.kepeneği terkisinde bir kırçıl ihtiyar, görünür ; pâdişâhınfermanını tebliğ eden Husrev Bey 'e şu cevabı verdiğiduyulur : „DÖ-güşmekten iyi re'y mi olur. Beni KocaAlay beyi size gönderdi; düşman alayları görünmüş,çarhacımız elleşmeğe başlamış, gelin sancağınız dibindebulunun" (Peçevî, göst. yer., s. 90 v. dd.). Pâdişâhınotağı, sonradan Hünkâr tepesi ve bugün de Sâtorhely (çadır yeri mânâsına ) denilen tepede kurulmuştu. Ümerâsancaklarını açmışlardı. Sultan Süleyman her alayındurduğu yere gidip, her sancağın dibinde ellerinikaldırıp duâ etmekte ve gözlerinden yaş dökülmekteydi.Bunu gören bütün ordu yerlere kapanıyor, pâdişâhınuğruna canlarını feda edeceklerine yemin ediyordu (tafsilâtiçin bk. Peçevî, Tarih, s. 91 v.d.; Osmanlıordusunun tertibi ve harp nizâmı hakkında ayrıca bk.Kemal Paşa-zâde, Mohac-na-me, s. 91 v. dd.; Menâzilnâme,göst. yer.; Âlî, ayıt. esr., var. 228 v. dd.). Macarordusu iki muharebe safına ayrılmıştı. İlk saf, merkez,sağ ve sol cenahlara ayrılmıştı. Arkadaki saf birbiriarkasında dört koldan mürekkepti ve aralarında kıral dabulunuyordu. Pâdişâhın savaşı ertesi gününebırakmasına karşılık, maear ordusu 29 ağustosta harpnizâmına geçer-geç-meii., kendilerine güvenen büyükbir çoğunluğun arzusu ile derhal taarruza karar verdi. Odevirde macar ordusu için en kat'î harbi kalınacak askerîsınıfın suvâri olduğu ve bütün

Page 25: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

harp tabiyesinin bu sınıfın harp şekline göre tesbitedildiği düşünülürse atlı kuvvetlerin tek stratejisi ise,taarruz olacağına göre bu kararları tabiî idi. Macarlarınhücuma geçtiği haberi üzerine pâdişâh İbrahim Paşa 'yiRumeli kuvvetleri ile ilk safta bu hücumu karşılamayame'mûr etti ve bundan sonra türk ve macar süvarileriarasında şiddetli çarpışmalar başladı. Macar zırhlısüvarisinin hücumu çok şiddetli idi. Savaş bir müddetdeğişik safhalar gösterdikten ve bir aralık Rumeli sipahilerigeriledikten sonra harbin neticesi üzerine müessirolan Husrev ve Bâlî beylerin^buiun-dukları yerden çıkıpmacar ordusunun yan ve gerilerine taarruzları, sonra datürk topçusunun hep birden mermilerini düşman üzerineyağdırmaları kısa zamanda galibiyeti sağladı. Kesin birimha savaşı neticesinde o gün guruba kadar macarlardaa20.000 piyade ve 4.000 suvâri maktul düştü. Kıral Lajosile belli-başh kumandanlar da maktuller arasında idi. Osmanlıordugâhında zafer şenlikleri sabaha kadar sürdü veertesi gün Sultan Süleyman vezirleri ve ümerâsı ilebirlikte muharebe meydanını temâşâ etti. Bu sıradarastladığı Koca Alay beyine „Büyük gazadan sonratedbir nedir ?" diye sorması ve onun da: „Hünkârımdomuzun yatağında çocuğu olmasın" cevabı üzerineBudin 'e hareket kararını verdi. Bu arada yedi çavuşzafer-nârneler ile istanbul. Bursa. Karaman, Şam. Mısır,Diyarbekir 'e, Haleb ve Edirne 'ye gönderildi ( Rûz-nâmeFeridun Bey. Münşaât, 1, 546 v. dd. 'daki. Fetih-nâme-ihümâyûn sureti). Pâdişâh 3 zilhicce ( 12 eylül )'de Budin'e vâsıl oldu. Şehrin anahtarlarını bir heyet kendisineyolda (Földvâr 'da ) takdim etmişlerdi. Burada on günkaldı, kiralın sarayında ikamet etti; bu esnada idrâkedilen kurban bayramı ile birlikte zafer bayramı şenliklerive eğlenceler tertip ediliyordu; vezîr-i âzam ilebirlikte şehri de temâşâ etti ve Tuna üzerine bir köprükurdurarak Peşte yakasına da geçti. Her taraftan amandileyen macarlar Budin 'e akın ediyordu. Bunlardan„raiyet olmağa rağbet" gösterenlerin bir kısmı İstanbul

Page 26: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

'da Yedikule semtinde, bir kısmı da Selanik 'te iskânedilmişlerdir. Diğer taraftan kiralın hazînesinde vecebehânesindeki bâzı eşya da gemilere yüklendi. Bunlararasında Herkül, Diya-na ve Apollon 'un tunç heykelleride vardı. Getirilen iki büyük şamdan Ayasofya câmiininmihrabının iki tarafına konuldu ( krş. Ullein-Reviczky,Souvenizs Hongrois en Turçuie, Bu-dapest, 1943 )•Peşte 'de padişah macar asilzadelerinden bâzılarını kabûietti ve kendilerine Erdel voyvodası Zâpolyai Jânos 'umacar kiralı nasbedeceğini va'detti (Erdel voyvoSÜLEYMANi. 100dasının kirala ihanet ederek Mohac harbinekatılmamasına dair macar tarihçilerinin mütâ-leasıhakkında bk. Peçevî. s. 108 v. dd.). PâdişâhPeşte'den 17 zilhicce (27 eylül )'de hareket etti.Avdetinde Tuna boyunu takip etti ve yol üzerindekibâzı kaleler de ı Sege-din, Bac. Titel ! alındı.Petervaradin hizasında Tuna üzerine kurulan köprüdengeçen pâdişâh mutâd yolu ( Belgrad-Niş-Sofya-Filibe-Edirne 1 takip ile teşrin II. sonlarında İstanbul 'a vâsıloldu ( krş. Rûz-nâme ve diğer vekâyi-nâmeler ).A n a d o l u i s y a n l a r ı (1526 —1528).Macaristan' a sefer yapıldığı sırada Anadolu'da birisyan hareketi oldu. Süğlün Koca adında birisi ilebaşlayan ve ertesi senelerde devam eden bukarışıklıkların başlıca iki sebep ve âmile dayandığıanlaşılmaktadır. Bir kısmı içtimaî-iktisadî, diğerkısmı da dinî -mezhebidir. Bu ikinci nevî isyanlardada şüphesiz iktisadî âmillerin te'siri vardır. KanunîSultan Süleyman Mohac seferine çıktığı esnadamemleketlerinin muhafazası ve asayişin sağlanmasıyolunda Anadolu, Şam ve Mısır 'daki vazifelileregereken emri vermiş, Macaristan seferine de sâdeceAnadolu eyâleti kuvvetleri iştirak ettirilmişti. Karaman,Rum, Diyarbekir, Haleb, Şam ve Mısır eyâletlerikuvvetleri, beylerbeyleri ile birlikte yerlerindebırakılmışlardı. Bu meyanda Adana hâkimi Ramazanoğlu

Page 27: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

Pîrî Bey, Karaman ve Haleb cihetlerinin muhafazasıname 'mûr olanlardandı. Diğer taraftan, Âl-iOsman kanun-nâmeleri gereğince Bozok sancağı ilebâzı sancakların da bu sırada yeniden tahririemrolunmuştu. Bu cümleden olarak Bozoklu Türkmeninitahrire, başta bu sancağın mirlivası Hersek-zâde AhmedPaşa-oğlu Mustafa Bey olmak üzere, Muslihiddin adındabir kadı ve Kâtip Mehmed me'mûr olmuşlardı.Bunların yanlış ve sert hareketleri isyana sebep oldu.Süğlün Koca ile oğlu Şah Veli adındaki câhilTürkmenler ve Zünnûn adlı diğer bir Türkmen babasıbu isyanın ele-başıları idi. Hâdiseye tarh edilenvergiye itiraz eden Süğlün Koca 'nın müracaatınınnazar-ı itibâre alınmaması sebep olmuştur ( bk. Kunhal-ah-kâr, var. 234 ). Bu hâdise üzerine Süğlün Koca-'nınefrafında toplanan Türkmenler bir baskın neticesinde butahriri yapanları öldürmüş, civar köyleri de basarakkendilerine zorla uydurdukları kimseler ile birlikteSivas'a yürümüşlerdir. Süğlün Koca ve tarafdarlarınakarşı ilk harekete geçen Karaman beyler-beyi Hur-remPaşa, Kayseri civarında Kurşunlu-belinde yaptığıçarpışmada mağlup olmuş, kendisi ile birlikteümerâdan bir çoğu maktul düşmüştür. Asiler, bununüzerine Tokad taraflarını eie geçirmişler ve isyan daMacaristan 'dan dönenpâdişâha, Adana valisi Pîrî Bey tarafından Tuna 'yigeçtiği sırada haber verilmişti. İsyan büyüyünce birtaraftan Rum beyler-beyi Hüseyin Paşa, Dulkadır, Maraşve Malatya sancakları kuvvetleri, diğer yandan.Diyarbekir beyler-beyi Hüsrev Paşa kendi eyâletikuvvetleri ile âsi Türkmen kabilelerini tenkil ettiler.Ele-başılâr ve Zünnûn halîfe de bu arada maktuldüştü; âsiler dağıldı. Ertesi sene ( 1527 ) Adanataraflarında da isyanlar görüldü. Bu harekette şi'îlik te'sirihissolunmak-tadır. Adana sancağına bağlı Berendinahiyesinde Tonuz Oğlan adında birisi ile Tarsussancağında Ulaş nahiyesinde Yenice Bey adında bir

Page 28: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

kişi 600 kadar tarafdarları ile isyan sancağınıkaldırmış ve yağma hareketine koyulmuşlardı (Alî,var. 235; Peçevî, I, 117 v. d.). Gerek bu isyanı,gerek yine tu sırada Adana 'ya bağlı Kara İsâlucemâatinden olup kendisim Şah Halîfe diye ilân eden vebütün Kara İsâlu aşîretini kendi tarafında toplamayamuvaffak olan Veli Halîfe adında birinin isyanınıAdana hâkimi Ramazan-oğlu Pîrî Bey bastırmış, elebasıların tamamen cezasını verdiğini pâdişâha bildirmişti(mart 1527 ). Aynı sene zarfında Karaman 'da dahabüyük mikyasta bir isyan çıktı. Şi'îlik yer-yer nufûz etmişve göçebe Türkmen aşîretleri arasında, içtimaî veiktisadî şartları da müsait bulduğu için, bir çok tarafdarkazanmıştı. Bir kanun ve nizam devri bütün ciddiyetiile uygulanmakta olduğundan sıkı kayıtlar altına girmek,kendileri için ağır saydıkları mükellefiyetlere bağlanmak,serazâd yaşayan bu göçebe aşiretleri hoşnut etmiyordu.Bu isyanın eîe-başısı da Ka-îender-oğlu yahut KalenderŞah denilen ve soyu Hacı Bektaş Veli 'ye bağlanmakistenen bir kimsedir ■( Peçevî, agn. esr., s. 120 ). Âlî (agn. esr., var. 235 ) ise, onu „Bâhm Sultan" ile ilgiligöstererek etrafına „ışık" ye abdalların toplandığındanbahsetmektedir. Bunların kuvvetlerinin 30.000 'i bulduğuöğrenilince, bizzat vezîr-i âzam ibrahim Paşa bu isyanınbastırılmasına pâdişâh tarafından me'mûr ve serdarnasbedil-di. Aldığı türlü tedbirler ile ezcümle, DulkadırlıTürkmenlerinin boy beylerini kendi tarafınakazanarak, Şamlu ve Karacalu Türkmenlerinin âsilerdenayrılmalarını sağladı, bâzısına timarlar verdi.Dulkadırlı Türkmenlerinin Kalender-oğlu isyanınakatılmalarının asıl sebebini iyi bilen yâni, birçoklarının timar ve yurtluklarının ellerinden alınıp hâss 1hümâyûna ilhak olunduğuna vâkıf olan vezîr-i âzambu j suretle yanlış hareketleri kısmen tashih ediyordu.Boy beyleri, muhtelif Dulkadırlı kabilelerinin Çiçeklu,Akçe Koyunlu, Masadlu, Bozoklu boylarınınitaatlerini tekeffül edince,

Page 29: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

SÜLEYMAN I.Kalender 'syânınm tarafdarları azaldı ve son darbe ilegaile bertaraf edildi (Bostan, ayn. esr., var. ıoı v. dd.;Alî, göst. yer.: Peçevî, göst. yer.). Bu isyanlarınsonuncusu, Kalender-oğlu isyanından bir sene kadarsonra, yine Adana bölgesinde vaki olan ve kızılbaşlık ileilgili bulunan Seydî ve İncir-Yemez denilen kimselerinçıkardığı gailedir. Ozeyr sancağı beyinin kardeşi olanSeydî başına kızıl bir serpuş giyerek yağma ve t âlânhareketlerine girişmiş, Berendi nahiyesini ve Ayaşkasabasını yaktıktan sonra Incir-Yemez adındaki şa-kîile de birleşerek bu havalide karışıklıklar yaratmışlardı.Ramazan-oğlu Pîrî Bey bu isyanı da bir taraftanpâdişâha haber vermiş, diğer yandan bizzat hareketegeçmiş ve isyanın ele- basılarını yakalayarak idametmişti (mart 1528; bk. aynı kaynaklar ve Hammer, ayn.esr., tür. yer ; Lutfi Paşa, aı/n. esr,, s, 331 ). MollaK â b ı z h â d i s e s i (1527). İran 'dan gelmiş olanMolla Kâbiz adında ulemâdan birinin İstanbul'da 1527senesi sonlarında sebep olduğu dinî bir hâdise, devrin bukonudaki anlayışını ve Kanunî Sultan Süleyman 'in dazihniyetini göstermesi bakımından çok dikkate şayandır.Vekâyi-nâmelerimizin müttefi-kan beyân ettiklerinegöre. Molla Kâbiz fısk ve fucûr ile me'luf olupmeyhanelerde ve meclislerde fesatçı sözler söylemektehattâ, cİsâ 'yi Peygamber 'den üstün tutmakta ve bunu isbatsadedinde bâzı âyetleri . ve hadîsleri kendisine göretefsir etmekte idi. Bu hâli sebebiyle, divân-ı hümâyûndavezîr-i âzam tarafından kazaskerlerin huzurundaiddiasını isbâta davet edilmiş, fakat Rumeli kazaskeriFenâri-zâde ile Anadolu kazaskeri Kadri Efendi onuilzama muktedir olamamışlardı. Bu vaziyet karşısındavezîr-i âzam kazaskerlere „Bu adamın hatâsı ne ise, onukendisine bildirmek ve mevcut olan şüphelerini anlayıphalletmek ve ancak bundan sonra katline hükmetmek lâzımdır"der. Bu münazarayı divanın yukarı kısmındakendine mahsûs yerden dinleyen pâdişâh, vezirlere bu

Page 30: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

hâlden hoşnut kalmadığını belirterek: „Brr mülhiddivanımıza gelür haz-ret-i Peygamberimizin i'tilâ-isânına nakz veren hezeyana cür'et kılur Ve zu'm-ıfâsidince delâil ve nusûs dahi nakleder ve mülzem olmadançıkar gider; buna bâis nedir t" der. İbrahim P-aşa'nın vaziyeti kendisine izah etmesi üzerine ertesi günübu dâvayı Müfti Kemal Paşa-zâde ile İstanbul kadısıSa'di Çelebî huzurunda gördürür. İleri sürülen ikna edicideliller karşısında Molla Kâbiz ilzam edilmiş, dâvasınışer'an ve hukûkan kaybetmesine rağmen, bâtılitikadından dönmediği ve hakkı kabule yanaşmadığıcihetle katline hükmedilmişve bu hüküm de derhâl infaz olunmuştur (Ce-lâl-zâde'den naklen Âlî, ayn. esr., var. 238 v.d.; Peçevî, ayn.esr., s. 124 v.d.; Tabakat al-mamâlik, var. 136 ). Busuretle vaktiyle Fâtih Sultan Mehmed 'in Hurûfî tarîkatimensupları hakkında gösterdiği hoş görürlüğe nisbetlebu devirde dinî müsamahaya daha az yer verildiğigörülmektedir. Molla 'nın her hâlde düşündüğünü açıksöyleyen ve misyoner tabiattı bir adam olduğuanlaşılmaktadır (Adnan Adı-var, Osmanlı türklerindeilim, s. 98).M a c a r i s t a n me s e l e l e r i ve siyâseti(1527—1529). Belgrad'm fethinden ve Mohaczaferinden sonra, Macarların elinde bulunan diğermühim hudut kalesi Jajcza 'nın da fethi gerekiyordu.Zâten bu kale etrafındaki halk, yavaş-yavaş, Bosnasancak beyi Gâzî Husrev Bey'in de akıllı ve adaletlisiyâseti sayesinde, Osmanlılar tarafına geçmiş ve refahlarınıtürk hâkimiyeti altında görmüşlerdi. Gâzî HusrevBey pâdişâhın kat'î emrine uyarak bu kale bölgesiniabluka altında tutuyordu. Kânun I. 1524'ten itibaren 18ay kale abluka altında kaldı. Nisan 1525'ten sonra ise,abluka muhasaraya çevrildi. Jajcza kalesinin veburasının merkezi olan Banlığm (Bân-sâg) damukadderatı Mohac 'da belli oldu. Zaferden sonramukavemetin faydasız ve başarısız olacağını anlayan

Page 31: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

müdâfîler Gâzî Husrev Bey'e burayı teslim ettiler(1527) ve bunu müteakip bu havalideki bir çok kalelerve bu arada Pozsega ( Pojega), Modrus ile Dalmaçyasahillerindeki Urana ( Vrana ) Kanunî SultanSüleyman'ın hâkimiyetini tanıdı. Bunlardan Pojega birsancak merkezi oldu ( tafsilât için bk. Peçevî, göst. yer ;Hammer, göst. yer.; ayrıca bk. Dr. Thalloczy Lajos,Jajcza. Bânsâg, vai es Vâros, Törtenete, 7450—7527.Budapest, 1915 ). Mohac meydan muharebesi ileMacaristan'a karşı askerî harekât bitmiş, fakat siyâsîharekât başlamıştı. Macar tacına ve kırallığma ikinâmzed, iki rakip vardı. Bunlardan biri, pâdişâhın Peşte'de iken macar büyüklerine hitaben ve onların arzularınıter-vicen macar kırallığma nasbim vaad ve iltizâm ettiğiErdel (Transilvanya ) voyvodası Zâpolyai jânos 'tur.Diğeri de veraset ve anlaşmalar yolu ile macarkıratlığında hak iddia eden Habsburg hanedanındanViyana arşidükü Ferdinand'dır. iç mücâdeleninbaşlangıcında Zâpolyai daha kuvvetli görünmekte idi.Bunun için bir takım siyâsî, içtimaî ve iktisadî sebepleryanında ruhî bir âmil daha mevcut idi, nitekimasırlardan beri macar halkının ruhunda yaşayan vemenşe'lerinin ve kültürleı inin şarktan gelme olmasınatelmihen İskit ruhu veya İskit hareketi denilen bir millicereyanın ZaSÜLEYMANI.polyai 'nin şahsında en müşahhas mümessilini bulmuşolması gösterilebilirdi. Nihayet, Mohac savaşından birkaç ay sonra bu zât millî kıral seçilmişti. Fakat buintihabı, bir çok hukukî şekil noksanlığı ve siyâsîgörüşleri veya menfaatleri açısından uygun görmeyenlervardı ye bunlar çok geçmeden karşı bir hareket ile,başka bir macar şehrinde Ferdinand 'ı macar kiralıseçiyorlardı. İş, böyle bir rekabet hâlini alınca, her ikirakip mücâdeleye ve mücâdelelerinde dış yardımaramağa başladı. Zâpolyai bu maksatla evvelâ, Fransa,ingiltere, Papalık ve Habsburg aleyhdârı alman prenslerine

Page 32: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

baş-vurdu. Fakat bunlardan müsbet bir netice eldeedemedi. Üstelik Ferdinand zamanını daha iyikullanarak ve büyük bir ordunun başında Macaristan'agelip (1 5 2 7 ) rakibim mağlûp edince, Erdel 'e çekildive sonra da Lehistan'a sığınmak zorunda kaldı.Zâpolyai, yabancı bir memlekette bulunmakla berabermeşru kıral olduğu hakkındaki telakkisini muhafazaediyordu. Erdel 'de bulunduğu sırada ,_ Kanunî SultanSüleyman 'dan yardım istemeğe karar vermişti. Venedikâojundan daha önce de bu yolda bir tavsiye almıştı.1527 baharında Regensburg 'da toplanan imparatorlukmeclisinden Osmanlılara karşı yardım istemiş ve hattâTuna-Sava nehirleri boyundaki kaleleri geri almayıteklif etmişse de, memleketini ve kıratlığı kaybedince,hâ-let-i ruhiyesinde büyük değişiklik olmuş ve İstanbul'a, pâdişâh nezdinde yardım reca etmek vemüzâkerelerde bulunmak üzere, bu kararında belli-başlıâmillerden biri olan Jeröme Las-ezky adında birdiplomatı göndermişti (teşrin 11. 1527 ). Bu zat, gelirgelmez,o sıralarda dış münâsebetlerde vukuflu birmüşavir olarak Kendisinden faydalanılan ve sâdeceVenedik hükümetinin bir mümessili değil, Macaristanmeselelerinde de mutahassıs gibi tanınan Alo-isio Grittiile münâsebet kurmağa ve onun vâsıtası ile de evvelâvezîr-i âzamin teveccühünü kazanmağa muvaffak vesonra da oızzat pâdişâhın iltifatına mazhar olmuştu. Ancak,Lasczky'ye ilk görüşmelerde gerçek durum veOsmanlı devletinin bu meseledeki tutuma açıkçaanlatılmıştı (Bel, Apparatus ad histori-am Hungariae,Posonii, 1753, s. 159 'da; Actio Hyeronimi Lasczky apudTurcam nomine. regis ..., Katona'dan naklen krş.Hammer, V. 77 v. dd.). Elçiye önce iyice çıkışıldıktansonra, yapılan müzâkerelerde Osmanlı devletinin vepâdişâhın Zâpolyai 'yi himâyesi altına almaya rızâgösterdiği anlaşıldı. Kanunî 27 xânûn II. 1528 'de onuhuzuruna kabul ederek cevaben „metbûunun sadâkatinimemnuniyetle kabul ediyorum. Şimdiye kadar krallığı

Page 33: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

fi 'ilenonun olmamıştır. O hükümet, fesih ve kılıç hakkıylebenimdir. Fakat bana intisab ettiği için mükâfat olarakMacaristan '1 ona ter ketti k-ten başka Avusturya'yakarşı da onu himaye edeceğim." dedi ( krş. Katona 'dannaklen Hammer, V, 79 v.d.). Ferdinand, Zâpolyai 'ninteşebbüsünden ve Lasczky 'nin memuriyetindekibaşarısından haberdar olmuş, o da, padişah nezdinederhal bir elçilik hey'eti göndermişti. HobordanskyJânos ite Sigismond Weichselber-ger 'den mürekkepolan bu hey'et 29 mayıs 1528 'de İstanbul'a gelmiş,fakat, pâdişâh tarafından kabul edilmediği gibi,vezirlerle olan müzâkerelerden de hiç bir netice eldeedememişti ( krş. A. Gevay, Legatio JoannisHoberdamcz et Sigis-mondi Weichselberger adSolimanum I. impa-ratorem Turcarum issıı FerdinandiI. regis Hung. Boh. ete. Obita anno MD XXVIII, Wien,1827; ayrıca bk. Peçevî. ayn. yer., s. 130 v.d.)V i y a n a s e f e r i (1529). Elçiler ile yapılanmüzâkerelerden ve daha önce Zâpolyai 'nin elçisineyapılan vaadden sonra, Avusturya 'ya karşı bir seferaçılması kaçınılmaz bir hâl almıştı. Sefer kararıverilince padişah, ilk iş olarak vezîr-i âzam İbrahimPaşa 'yi o vakte kadar alışılmamış geniş selahiyetlerleteçhiz eden ilgi çekici bir berât ile serdarlığa getirdi. Buberât tevcih şekli ve muhtevası bakımından hususiyetarzeder. Berâtı kaleme alan Koca Nişancı ve ondannaklen Alî ve Peçevî, Pâdişâhın bir divan toplantısındansonra Ce-lâl-zâdeye memleketin ve işlerin genişlediğini.her işle kendisinin bizzat meşgul olmasının mümkün vemünâsip olamıyacağını, bu sebeple İbrahim Paşa'yiserasker yaptığını vezirler dâhil büyüklü küçüklü bütündevlet erkânının ona tam bir itaat göstermelerinisağlıyacak bir berât kaleme almasını söylemişti. (Ferîdûn Bey, Münşâat, 1, 544 v. dd.; burada „evâil-işâbân 935" tarihini taşıyan berât hakikatte 18 recebtarihlidir ,,28 mart 1529" ve Ferîdûn Bey 'in koyduğu

Page 34: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

tarih berât-ı hümâyûnun bâb-ı hümâyûnda bütünvezirler ve kapu kulu hazır olduğu hâlde okunduğutarihdir. Tabakât al-ma-mâlik..., var. 140 v. dd.; Âlî,ayn. esr., var. 241 v.d.; Peçevî, ayn. esr., s. 128 v. dd.).Kanunî Sultan Süleyman bundan sonra vezirler,devlet erkânı ve bütün kapu kulu ile birlikte 10 mayıstaİstanbul 'dan hareketle Edirnekapı 'dan çıkarak ilkmerhale olan Hal-kalıpınar'a kondu. Ordunun mevcudu2co.oco kişiden fazla olup 300 topu vardı. Çatalca 'yigeçtikten sonra padişahın, yürüyüş kolunun hangitertipte olacağı hakkında bir fermanı çıktı. Buna göre,adetleri 7 'ye çıkarılmış olan pâdişâh sancakları önündeevvelâ çaşnigirler. "onSÜLEYMANI.ra müteferrika'ar, müteakiben enderun ağaları ve nihayetkazaskerler, defterdarlar ve nişancı yürüyecek vetuğlardan beri tarafta biç kimse bulunmıyacaktı. Yolboyunca yine tam bir zapt-u-raptın hâkim olması, hiç biryolsuzluk ve adaletsizliğe teşebbüs olunmaması için dikkatve itinâ gösteriliyordu [Rûz-nâme, Mün-şaât, s. 569).19 ağustosta Macaristan'a girildikten sonra, Zâpoiyaipâdişâhın huzuruna kabul edildi. Kendisine dahaİstanbul 'dan bir nâme-i hümâyûn gönderilmiş, bütünkuvvetleri ile gelip ordu-yu hümâyûna iltihâk etmesi,zahiresinde, mühimmat ve ihtiyaçlarında hiç bir sıkıntıçektirilmiyeceği bildirilmişti. Kanunî *nin huzurunda elöpme merasimi için husûsî otağlar kurulmuş, ağalar,solaklar, müteferrika ve çaşnigirler, nihayet silahları vebütün teçhizatı ile yeniçeri ve sipahiler, Anadolu veRumeli kuvvetleri hazır bulunmuşlardı. Zâpoiyai huzuragirince pâdişâh ayağa kalkmış ve 3 adım ilerleyerek onaelini öptürmüştü (krş. Rûz-nâme, s. 570; Peçevî, ayn.esr,, s. 133 \ Pâdişâh ordu ile birlikte Budin önlerinegeldiği sırada (3 eylül 15295 da Ferdinand'a kaçırılmakistenen macar mukaddes tacı, Bâli Bey tarafından elegeçirilmiş ve pâdişâha teslim edilmek üzere getirilmişbulunuyordu. Henüz Ferdinand kuvvetleri elinde

Page 35: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

bulunan ve Avusturyalı kuvvetler tarafından müdâfaaedilen Budin 'in muhasarası sâdece 5 gün sürdü vebüyük çapta bir savaş olmadan, içindekilerin hayatlarınadokunulmamak şartiyle. kale pâdişâha teslim olundu.Pâdişâh 6 giin Budin'de kaldı. Bu müddet zarfındamühim hadise. Zâpoiyai Janos'un, sekban-başı ve Gritti(Beyoğlu ) marifeti ile çadırından alınarak kıral sarayınagetirilmesi ve burada maear tahtına oturtulması, bir de.eski Budin'de ( öbuda ) toplanan divân-ı hümâyûnda,Ferdinand ile karşılaşmak üzere Viyana üzerinegidilmek kararının alınmasıdır. Pâdişâh, 50 neferle birsancak beyini Budin 'de muhafız bıraktıktan sonra birkonak ilerden giden İbrahim Paşa 'yi takiben Viyana 'yadoğru ilerledi. Yolda alman esirlerden, Viyana'yi 20.000piyade ile 2.000 süvarinin müdâfaa edeceği,Fefdinand'ın da yukarı Avusturya'ya çekildiği öğrenildi(Pessel ile Labach'tan naklen Hammer, V, 87 ). 27eylülde Viyana önüne vâsıl olan Sultan Süleyman'inotağ-ı hümâyûnu Simmering köyünde kuruldu vemuhasara kuvvetleri gereken yerlere yerleştirildi.Viyana ııın müdâfaası Nicolas de Salm ile vonRoggendorf'a tevdi olunmuştu (diğer kumandanlar ilemüdâfaa tertibatı için bk. Hammer, göst. yer ; Viyanakalesinin tasviri için bk. Peçevî, ayn. esr., s. 136 ).Viyana 'ya karşı yapılan bir kaçhücum şiddetli mukavemet gördükten ve 12 teşrin 1.'deki Karintiya kapısı ile Ocaklar kapısı arasındakisûrlara karşı girişilen yürüyüş ve hücum da akimkaldıktan sonra yapılar. bir harp meclisinde, muhasarayadevam için artık mevsimin müsait olmadığı, erzakınazlığı ve yağmurlar ile soğukların şimdiden başlamasısebebiyle harekâtın daha fazla uzatılmasında güçlüklerbulunduğu görüşülmüş, şimdiye kadar yapılan akınlaresnasında düşmana verdirilen hasarın Ferdinand 'a kâfibîr ceza olacağı, bununla beraber iki gün soma son birhücum yapılarak bunda da muvaffakiyet hâsıl o'amadığıtakdirde, muhasarayı kaldırmağa karar verilmişti. Rûznâme

Page 36: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

bu son hücumun yapılmadığını söylerse de, macarve avusturya kaynakları bunun yapıldığını, ancakşiddetli mukavemet karşısında uzun sürmediğinibildirmektedir ( Feridun Bey, Mün-şaât, I. 574; tafsilâtiçin bk. Âlî, ayn. esr., var. 243 v. dd.; Peçevî, ayn. esr.,s. 137 v. dd.; Hammer, V, 90 v. dd.; ayrıca bk.Kupelvieser, Die Kampfe Österreichs mit den Osmanen,Wien, 1899; F. A. Behrhauer, Suleiman de sGesetsgebers Tagebuch auf seinem Feldzug nach IVien,Wien, 1858 ). Bu suretle 16 teşrin 1. 'de Budin 'e doğruhareket emrini veren pâdişâh. avdetinde Zâpoiyai Jânostarafından karşılandı ( 29 teşrin 1.). Belgrad 'a geldiği sırada(teşrin II. ortaları ) ise tercüman Yunus Bey 'leVenedik dojuna bir zafer-nâme gönderdi ( bk. Hammer,s. 97 ). Pâdişâh ordu ile birlikte kânun 1. ortalarındaistanbul'a döndü. Hammer bu seferin Sultan Süleyman'in ilk başarısız teşebbüsü olduğu ve bu başarısızlıktaibrahim Paşa 'nın hıristiyanlar ile anlaşmasının te'siribulunduğu hakkındaki diğer garplı tarihçilerinisnadlarının doğru olmadığı fikrindedir ( bk. Hammer,ayn. esr., s. 97 v.d.). S ü n n e t d ü ğ ü n ü ' ved i ğ e r hadiseler ( 1 5 3 0 ) . Pâdişâh, üç oğlunun (Mustafa, doğumu 921=1515; Mehmed doğm. 928=*1522; Seiim doğm. 930=1524) sünhet düğününüİstanbul 'da haftalarca süren muhteşem ve neş'eli birmerasimle yaptırdı (936=1530). Merasim hazırlıklarısırasında dost Venedik doju A. Gritti 'ye de bir mektupgönderilmişti ; fakat doj, ihtiyarlığı mazeretiyle, yerinetemsilciler ( Zen, Bernardo, Moeehigo, Rossi) gönderdi.Merasimlere 18 haziranda Atmeydâ-nında başlandı.Mehterhane yakınında, pâdişâh için muhteşem bir tahtkurulmuş, bunun etrafında da vezirler v. b. için otağlarve sâyeban-lar konmuştu. Bunlar arasında zaferHâtıraları hükümdar otağları, Budin'den getirilmiş heykellerbulunuyordu. İlk gün vezîr Ayaş ve Kasımpaşalar, diker erkân, Arslanhane 'den1

Page 37: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

SÜLEYMAN î. îijitibaren yaya oîârak padişahın, rikâbında, At-rneydanınagelmişler ve burada ibrahim Paşa v. b. karşılamışlardı.Sonra, tahtına oturan pâdişâha hepsi birden, tebriklerinive hediyelerini sunarak mehter nağmeleri arasında el öpmüşlerve onları müfti ve diğer ilmiye rieâli takip etmişti( krş, Celâl-zâde, agn. esr., var. 158 v. dd; Bostan, agn.esr.. var. 118 v. dd ; Alî, var. 245 v. dd; Peçevî, s. 153 v.dd.). 28 haziranda emekli vezirler, Pîrî Mehmed Paşa veZeynel Paşa, ertesi günü de sancak beyleri ile kürdbeyleri ve Venedik elçileri kabul olundu (Marini Sanuto'da düğün münasebetiyle dört rapor bulunduğu hakkındabk. Hammer agn. esr., s. 101 ). Bu vesileyle takdimedilen hediye ve peşkeşler çok kıymetliydi : Mısır veŞam kumaşları, Hind şalları, altın ve gümüş tabaklar,mücevher dolu kâseler ve siniler, billur kadehler, çinfağfurları, kıpçak ve tatar ülkelerinden getirilmişkıymetli kürkler, türlü cinsten köleler v, b. Sâdece vezir-iâzamin hediyelerinin 25 yük akçe (50.000 duka) kıymetindeolduğunu Bostan {agn. esr., var. 120 v. d. )'ınkaydından ye Marini Sanuto'daki raporlardanöğreniyoruz. Memleketin her tarafından gelmişoyuncular, hünerbâzlar da halkı eğlendiriyorlardı. 30hazirandaki eğlenceler sırasında silâhşorların oyunları ileMatrakçı Nasuh 'un mukavvadan yaptığı iki kaleyi meydandakarşı-karşıya yerleştirerek, 100 kadar yeniçeriyegerçek bir harp oyunu yaptırması çok ilgi çekici olmuşve padişahın da hoşuna gitmişti (tafsilât için bk. Alî, var.246 ). 3 temmuzda bütün yeniçeri ve sipahilerin, sünnetmumlarını ve üzerlerinde altın yaprakları ile ince çiçek,meyve ve kuş süsleri bulunan na-hilleri getirmeleriseyredildi. 6 temmuzda müderrisler, dânişmendler,şeyhler, mütevelliler ve bedesten ehline ziyafet çekildi;11 temmuzda ise, büyük bir ziyafet tertiplenmiş, pâdişâhsağında vezirler, ümerâ, pâdişâh hocası, kazaskerler,Kırım hanzâdesi, solunda Pîrî, Zeynel paşalar,Akkoyunlu Ferruhzâd ve Murad Beyler, Sultan Gavri

Page 38: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

'nin oğlu Mehmed Bey, Dul-kadırlu Latif Bey yeralmışlardı. Ertesi günü Kanunî 'nin huzurunda yapılanilmî münazara da çok dikkate şayandı (bk. Âlî, var, 247v. d. \ Şehzadelerin ibrahim Paşa sarayındakisünnetlerini müteakip Okmeydanı 'nda ok atmamüsabakaları, Kâğıthane 'de at yarışları yapıldı.Padişahın ibrahim Paşa'ya kendi düğünü ile bu sünnetdüğününden hangisinin daha parlak geçtiğini sormasıüzerine ibrahim Paşa 'nm „benim düğünümü bizzat Mek-:e, Medine, Mısır, Budin ve Şam pâdişâhı teşrif etti,elbette daha muhteşem oldu" daması, hükümdarımütehassis etmiş ve takdi-;«'.;<-; '-.■ışıfc'.sj.ıiîüsirini mucip olmuştu (krş. Solakzâde, Tarih, ş. 477 v.d.).1530 sonbaharında Ferdinand İstanbul 'a bir elçilikheyeti gönderdi. Nico'as Jurisics ve Josephe de Lambergadlarındaki bu elçilerin vazifesi, Osmanlı devleti ile birbarış anlaşması yapmaktı. Fakat bunlar, elçilik vazifeleriniancak, pâdişâhın huzurunda beyana mezunolduklarını ileri sürüyorlardı. Vezîr-i âzam İbrahimPaşa'dan bunu sağlamasını rica ettiler. Diğer taraftanAvusturya arşidükü Ferdinand ile barış yapılabilmesiiçin pâdişâhın ve Divan'm istediği asgarî şartlar,Ferdinand 'in Macaristandan vazgeçip, orada henüz elindebulunan kaleleri teslim etmesi, Zâpolyai'ye ihsanolunan Macar kıratlığını rahat bırakması, bir deimparatorun İspanya 'ya çekilerek bu işlere karışmamasıidi. Bu hususlarda bir anlaşma olmadı ise de, pâdişâhınhuzuruna kabul edilmeleri hakkındaki dilekleri, yerinegetirildi ve 17 teşrin II. de mutantan bir merasimlesaraya gelerek pâdişâh tarafından vezirler, kazaskerler,defterdarlar ve nişancının hazır bulunduğu divandahuzura kabul olundular. Bu toplantıda Lamberg veJurisics barış hakkındaki arzularını pâdişâha arz ettiler(tafsilât için bk. Hammer, V, 104 v. dd.). İstanbul 'da bumüzakereler cereyan ederken, Ferdi-nand, Budin 'imuhasara ettirmiş ise de, kale, Türkler ve Macarlartarafından müştereken müdâfaa edilmiş, Bosna ve

Page 39: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

Semendire beylerinin imdad göndermesi üzerine demuhasarayı yapan Rogendorf çekilmek zorundakalmıştı.1532 s e f e r i ( 938 A l m a n y a s e f e r i ) ,Kanunî Sultan Süleyman 1530 sonbaharında avlanmaküzere Bursa'ya gitmiş ve dönüşünde, Budin'inmuhasaradan kuıtanldığı haberini almıştı. Bununlaberaber Macaristan meseleleri yine ön plânda idi ve otarafa pâdişâhın yeni bir sefer açacağı anlaşılıyordu.Mah-misi Zâpolyai 'nin Avusturya, çek ve almanlartarafından tanınmaması kâh Budin 'i muhasara suretiyle,yada başka şekillerde düşmanlıklarını sürdürmeleri,hâmisi olan Sultan Süleyman'in ise, bu hâlden üzülerek,vaadi gereğince, kıral nasbettiği Jânos 'u bütün kudretiylehimayeyi lüzumlu saydığı bir vakıa idi. Ancak, Ferdinand'1 destekleyen ve imparator tacı giymekle beraber, sâdeceİspanya kiralı olarak kabul edilen Şarlkent 'in müsavi birdüşman gibi telâkki edilmesi, bu seferin „İs-panya kiralıkasdına" ve „Alaman seferi" olarak tesmiyesine sebepoluyordu. Bir sene öncesinden mutâd hazırlıklaryapılmış, o sırada i 'star.bul 'a gelen Polonya ve Ruselçileri ile , .lustâbs münâsebetler takviye edilmiş veRum.m SÜLEYMÂN \. ' s&g ■ *.AAf , .^ Aeli beyler-beyiliği yine ilâveten vezîr-i âzam İbrahimPaşa'ya tevcih olunmuştu. Pâdişâh 25 nisanda ( 19ramazan 938) 100.000 'den fazla bir kuvvetin başındaolarak İstanbul 'dan hareket etti. Bunun 12.000 'iyeniçeri, 30.000 'i Anadolu, 16.000'i Rumeli kuvvetleri,20.000 'i suvâri, mütebaki kısmı da akıncılardan ibaretti( krş. Bostan, agn. esr,, var. 133 v.d.). BunlaraBelgrad'da Bosna sancağı kuvvetleri ve Kırım hanınıngönderdiği Tatarlar da iltihâk etmişti. Pâdişâh Niş'te iken( 13 haziran) Ferdinand 'in yeni elçileri ordugâha geldi.Yine kont Lamberg ile kont Nogarola 'dan mürekkepolan bu elçilik heyetine verilen talimat, kısa bir müddetönce Vişegrad'da Zâpolyai ile Ferdinand arasında

Page 40: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

yapılan mütârekenin uzatılmasını sağlamaktı. KanunîSultan Süleyman, Macaristan'1 Ferdinand'a terki kabulettiği takdirde, ödenecek para hususunda senevi hediyenâmı ile 25.000 dukadan 100.000 dukaya kadar birmeblağ teklif edebileceklerdi. Ancak Alî ve Peçevî buelçilerin İspanya kiralı tarafından „Su!h ve salâhamüteallik bir ricânâ-me" getirdiklerini ifâdeetmektedirler ve 28 haziranda Sirmiye ( Sirem, Sirmium) ovasına geçüdikden sonra ordugâha vâsıl olan Fransızelçisi Rinçon 'un parlak bir merasim ile pâdişâhtarafından kabulünden sonra, bunlar da el öpmüşlerdi(Âlî, agn. esr.s var. 249; Peçevî, s. 159 v.d.). Rinçon'unelçilik vazifesi ve padişaha arzı hakkında bizimkaynaklarımız sükût ederlerse de, Fransa kiralının ona,Sultan Süleyman '1 ve Osmanlı ordusunu seferden geriçevirmeğe çalışma yolunda bir talimat verdiğianlaşılmaktadır. Yâni Rinçon, pâdişâhla, müşterekdüşmanları sayılan Habsburg-lar aleyhinde teşviklerdebulunmayacak, aksine sefere mâni olacaktı. Fransızkaynaklarına göre, pâdişâh, »Fransa beyi" 'nin kenditarafında mı, yoksa aleyhinde mi olduğunu bilmekistiyor ve François'nm 1531'de hareketsiz kalmasınımanidar buluyordu. Bu sırada Fransa'nın Venedik elçisiLatran de Ba'ı'f, hükümetine pâdişâh ile Rinçon arasındageçen konuşmaları hulâsa ederken, onun, Fransa ile eskidostluğu ileri sürerek, Rinçon 'un İspanya kiralı Şarlkentaleyhine yapılan seferden dönmek teklif etnuvtini, hattâ,Fransa kiralına o kadar fena muamele eden bu adamınlehinde recalarda bulunmasını hayretle karşıladığınıbildirmişti (krş. Lavisse-Rambaud, Histoire generale,IV, (Paris, 1894^, s. 729, notlarda). Ordu Sirmiyekıt'asmda ilerlediği sırada, Kanunî Sultan Süleymannezdine Perenyi Peter adındaki macar asilzadesi degeldi. Bu sırada Macar beylerinin çoğu Zâpolyaitarafında görünmekle beraber Perenyi, Lefaivre 'inkaynaklarınagöre (Albert Lefaivre, Les Mag-yars pendant

Page 41: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

la domination ottomane en Hon-grie, Paris, 1902, 1, 59),şahsî mülâhazalar ile doğrudan-doğruya pâdişâhınteveccühünü kazanmak istemiş ve bâzı ümitlerbeslemişti. İki seneden beri Griiti vâsıtası ile İstanbul'damüzâkereler yapıyor ve kendisini Osmanlılara bağlı birprens hâline getirecek bir ferman elde etmeyeçalışıyordu. Bu maksatla bir çok hediyeler, yaptığıyağmalardan aldığı ganimet hisseleri ve bir çok esirlergöndermişti. Bunlara güvenerek 600 kadar adamı ileEssek 'te ordugâha gelmiş ve ümit ettiği prensliğin pâdişâhtarafından kendisine tevcihini beklemişti. Fakat,Kanunî Sultan Süleyman, bu esnada Zâpolyai'yitutmakta bir çok faydalar görüyordu. Bu sebeple onateveccüh göstererek kabul etmiş, ancak kendisini takipetmesini ve kararım beklemesini emretmişti. Âlî ( agn.esr., var. 249 ) ise, onun kırallık ümit eden dıştan dost,içten düşmanla beraber bir kimse olduğu anlaşıldığındantevkif edildiğini bildirmekte, ancak müteakibenZâpolyai 'nin tavassutu ile serbest bırakıldığıgörülmektedir (bk. Peçevî, agn. esr., s. 160; Hammer, V,113). Ferdinand 'in memleketine girildikten sonra, sırasiyleEgerszeg, Siklos kaleleri pâdişâha itaatleriniarzetmiş, Belovâr, Berzence ve diğer bir çok kaleler deele geçirilmiştir (bk. Rûz-nâ-me, Ferîdûn Bey, Münşaât,s. 577 v. dd.; Peçevî, göst. ger.). Bu sırada orduya öncütâyin olunan Semendire sancak beyi Yahya Paşa -zadeMehmed Bey Köszeg (Güns) kalesi yanından geçerkenbu kale muhafızlarının pususuna düşmüş ve aralarındabüyük bir çarpışma olmuştu. Peçevî {göst. r/er.)'nin deişaret ettiği gibi bu seferde kale fethine ehemmiyetverilmeyip, Ferdinand 'in memleketinin tahrip ve gâretive onun, Zâpolyai 'yi tanımasını te'-min etmek düşüncesihâkim olduğundan kale -döğen toplar getirilmemiş, fakatbu açık tecâvüz ve cür 'et karşısında, mütecasirlerehadlerini bildirmek icâp etmiş ve böylece Köszegkalesinin muhasarasına başlanmıştı. Serdarı takiben ikigün sonra, ağustos başlarında Sultan Süleyman da bu

Page 42: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

kalenin muhasarasına yetişti. Mutâd muhasara tertibatıalındı. Kaleyi evvelce İstanbul'a elçi olarak gelmişbulunan Nicolas Jurisies müdâfaa ediyordu. Ağustosortalarından itibaren muhasara bütün şiddetiyle devametti, lâğımlar kazıldı, hücumlar yapıldı ve nihayet teslimmüzâkereleri kararlaştı. Son hücumda yaralanan vemüdâfîleri-nin yarısını kaybeden Jurisies yapılair teslimteklifini kabul ederek Osmanlı karargâhına geldi ( krş.Jurisies 'in raporundan naklen Hammer, s. 116) ve kaleteslim alındı. Bu esnadaSÜLEYMAN İ.(... üsKanunî Sultan Süleyman kaleye bir menzil mesafede,otağı ada idi. Müteakiben Ferdinand 'in elçileriningitmelerine müsâade olunmuş ve elçilere verilen birnâme ile Ferdinand savaşa davet edilmişti ( Katona'dannaklen Hammer, göst. yer.). Köszeg (Güns ) muhasarasıesnasında Kasım voyvoda idaresinde akıncılar aşağı veyukarı Avusturya vilâyetlerine akınlar yapıyorlardı. Buyüzden Viyana'da türk ordusunun tekrar buraya geleceğizannedilmişti. Hâlbuki Sultan 'in bu seferdeki gayesiimparatoru bir meydan savaşına zorlamaktı ( bk.Hammer, ayn. esr., V, 118). Ordu eylülde Istiriakıt'asından geçti. Graz, Sekau, Mari-bor şehirleriyanından ve daha sonra Vi-nicza boğazında Dravaboyunca ilerleyen pâdişâh bu nehir üzerine kurulanköprüden ordu ile birlikte cenuba doğru yoluna devametmiş, 27 eylülde ibrahim Paşa dümdar vazifesi ile vePozsega istikametinde ilerlemek için ordudan ayrılmış,pâdişâh ise, kısm-ı küüî ile birlikte Essek yolu ileBeigrad 'a gelmiştir. Burada 12 teşrin I. 'de iki kolbirleşti. Bir di-van-ı hümâyûn toplantısını takiben,devlet erkânına ihsanlarda bulunulup, her tarafa, zafer -nâmeler gönderildi. Pâdişâh, bu arada tercüman YunusBey ile Venedik dojuna gönderdiği nâmede (bk.Hammer, V, 123 v. d. ve 321) imparatorun korkaklıkgöstererek savaşa cesaret edemediğini ve kendisinin birçok kaleleri teshir eylediğini bildiriyordu. Sultan, Filibe

Page 43: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

'de divan-ı hümâyûnu toplayarak Kırım hanları ve hanzâdeleriarasındaki ihtilâfları kesin bir şekilde halletti veKırım hanlığını kendisi ile birlikte sefere gelen ve birçok yerlerde yararlığı görülen Mengli Giray-oğullarmdanSâhib Giray Han'a tevcih etti (tafsilât için bk. Âlî,ayn. esr., var. 252 v. d.; Pe-çevî, ayn. esr., s. 171). Yolboyunca pâdişâhın uğradığı şehirlerde donanma veşenlikler yapıldığı gibi, istanbul 'a muvasalatını ( 19rebi-ülâhır 940=18 teşrin II. 1532 ) takiben de beş günbeş gece şenlikler oldu. Ramazan 940 ( = mart 1533)'daValide Sultan Hafsa Hâtûn'un vefatı vuku buldu vezevci Sultan Selim 'in türbesine defnedildi. Aynızamanda büyük şehzade Mustafa 'ya 20 yük akçetahsisatla Sa-ruhan sancağı verildi (krş. Tabakât almamâ-lik, göst. yer., var. 189; Bostan, ayn. esr., var.142 ).O s ma n l ı - A v u s t u r y a a n l a ş m a s ı (1533 ). Pâdişâh İstanbul 'a gelir-gelmez Ferdinand yenibir elçilik hey'eti için müsâade istemişti. O sırada SafevîIran ile bir savaş ihtimâli meyeûd olduğundan, bu istekuygun karşılanmıştı. Müzâkereye me'mûr elçi, Köszegmüdafii Jurisies'in kardeşi JetSme de Zara idi.14 kânun II. 1533 'te Kanunî Sultan Süleyman tarafındanda kabul olunan elçi sâdece bir mütâreke elde edebildive padişah ona bu mütârekenin bir barışaçevrilebilmesinin ancak Ferdinand'm itaat alâmeti olmaküzere Esz-tergom (Gran ) kalesinin anahtarlarım kendisinegöndermesi ile kabil olabileceğini bildirdi. Bu ilkşart yerine getirildikten ve bu arada kıraliçe Maria 'nm (Mohac savaşında ölen Lâyos'un zevcesi ve Ferdinand'inhemşiresi) elçisi Cornelius Dupplicius Schepper deistanbul'a gelerek, Şarlkent'ten bir mektup getirdiktensonra müzâkerelere mayıs sonlarında başlandı ve bugörüşmelere Macaristan 'dan bilhassa celbedilen Grittide iştirak ettirildi. Elçilerin istedikleri şey, Macaristan 'mFerdinand 'a bırakılması idi. Cornelius, vezîr-i azamaimparatorun, sultanı kardeşi addettiğini ve Macaristan

Page 44: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

Ferdinand 'a iade olunduğu takdirde, Koron kalesiningeri verileceğini, Ferdinand 'la yapılacak barışanlaşmasına Papa, Venedik ve Fransa 'nın da dahilolacağını bildirmişti. Koron kalesi, Kanunî SultanSüleyman 'in Köszeg seferinden döndüğü sırada amiralAndrea Doria tarafından bir hücumla zaptolunmuştu (1532). Şarlkent, şimdi, Ferdinand ile yapılanmüzâkerelerde bu kaleyi bir koz olarak kullanmakistiyordu. Fakat vezîr-i âzam pâdişâhın, Koron'uharbederek almağı tercih edeceğini bildirdiği gibi yineelçinin bahis konusu ettiği Areıl (Penon d'Alger) adasıhususunda da, Barbaros 'un sancağı olması dolayısiylehiç bir şey yapılamayacağını anlatmış ve görüşmelerhaftalarca sürmüştür ( Hammer, V. 129 y. dd.; Peçevî,ayn. esr., s. 172; ayrıca bk. mad. İBRAHİM PAŞA).Nihayet 22 haziranda bir anlaşmaya varıldı. Buna göreFerdinand, Macaristan'da hâlen nerelere mâlik ise, oralarelinde kalacaktı. Pâdişâh, Ferdinand ile Zâ-polyai 'ninkendi aralarında kararlaştıracakları hal şeklini tasd'ketmek hakkını muhafaza ediyordu. Gritti her ikisininarasındaki hududun tesbitine me'mûr olacaktı, imparatorkendisi de bir sulh akdi için elçi gönderecekti. Bunaintizâren muhasamat durdurulacak, Şarlkent düşmancadavranırsa, müdâfaa yapılacaktı. Ertesi günü elçiler,pâdişâhın huzuruna kabul olundular ve daha öncedenibrahim Paşa 'nın kendilerine verdiği talimat dâiresindekonuşarak, Sultan 'a „Oğ!un kırai Ferdinand senin mâlikolduğun şeyleri kendi malı, ve kendisinin sahip olduğumemleketleri senin mülkün addeder, çünkü seninoğlundur/ dediler ve buna cevaben pâdişâh da, kıraliçe-Mari 'ye cihazını (Macaristan'da sahip olduğu araziyi )iade ettireceğini, oğlu Ferdinand'm dostları» nın dostu vedüşmanlarının düşmanı oİAca£UUita âÜLEYMÂN İ.^rfflwogfKgT3[rüa«rır^-8fetji'dirdi. BSylece 1533 Osmanlı-Avusturya anlaşmasıgerçekleşti. Pâdişâhın Ferdinand'a ve Şarlkent 'e yazdığımektupları kısa bir müddet sonra tercüman Yunus Bey

Page 45: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

götürdü (Ham-mer, V, göst. yer.).I r a k e y n se f e r i ( 1534/1535 ). Avusturya ileanlaşma yapıldıktan sonra Kanunî gözlerini şarka çevirdi.Koyu sünnî bir hükümdar sıfatı ile^ râfizî addolunan şi'îİranlılara karşı mücâdeleyi vazife saymakta idi. Şah İsmail'in oğlu yeni Safevî hükümdarı Tahmâsp -*ı tebrikelüzum görmemiş, sâdece bir tehdit -nâme göndermişti.Mohac 'dan önce de o tarafa bir sefer açmak niyetibulunduğunu gösteren deliller vardır. Bu defa bâzıhâdiseler Kanunî *nin şarka sefer kararı vermesine âmiloldu. Bunlardan birincisi Bitlis hanı, Kürt ümerâsındanve XIII. yüz yıldan beri bu bölgede hükümran olan Şerefhanlar sülâlesinden Şeref Bey 'in Yavuz Sultan Selimzamanında tanıdığı Osmanlı hâkimiyetinden sıyrılarakşaha ilticası idi. İkinci sebep Azerbaycan hâkimi UlamaHanın, Şah Tahmâsp 'dan yüz çevirip Kanunî SultanSüleyman 'a tâbiiyetini arzetmesi hadisesidir. Bu zat,Köszeg muhasarasından önce huzura kabul edilerek, 20yük akçelik tahsisatla Hısn Keyfâ ve Bitlis hâkimliğinetâyin olunmuştur (Bostan, agn. esr.; Peçevî, s. 175).Üçüncü ve daha mühim bir sebep ise, Safevîlere tâbiBagdad 'm valisi Zü'1-Fikar Han'ın pâdişâha Bagdad'manahtarlarını göndermesi idi. Bu şehir islâm milletleri vehükümdarları için büyük bir ehemmiyet taşıyan bir yerdive Kanunî Bagdad gibi bir şehirin kendisine teslimedileceği mânâsına gelen böyle bir harekete lakaytkalamazdı. İbrahim Paşa yine serasker unvanını alarak 27teşrin I. 1S33 *te İstanbul 'dan Bitlis 'e müteveccihen hareketetmişti. Pâdişâh da ilk baharda yola çıkacaktı ( bk.mad. İBRAHİM PAŞA; zikredilen vekayinâmeler veayrıca Tayyip Gökbügin, Arz ve raporlarına göreİbrahim Paşa 'nın İrakegn seferindeki ilk tedbirleri vefütuhatı, Bdleten, 1957, nr. 83 S. İbrahim Paşa şark hudutlarındabâzı kale'er fethettiği sırada, defterdarİskender Çelebi ile aralarının açılması ve otduda ikilikzuhuru üzerine dedi-kodu!ar ço^ajmlş ve herkes »şahaşah gerekmiş" diye söylenmeğe başlamıştı ( Alî, agn.

Page 46: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

esr., var. 357; Peçevî, ayn. esr., s. 178 ). Bununlaaskerin, pâdişâhın ordunun başında bulunmamasındanşikâyet edildiğini anlayan İbrahim Paşa vaziyeti İstanbul'a bildirmiş, ve sultan da İstanbul 'dan hareket etmiştir (28 zilkade 940=10 ha zîran 1534). Pâdişâh hareketindenönce Grit-ti 'yi 3.000 kişilik bir kuvvetle Macaristan 'agöndermiş, İstanbul ve Rumeli 'yi itimâd ettiklerine,Anadolu muhafazasını da Saruhan sancak beyişehzade Mustafa'ya tevdî etmişti» Pâdişâh, Yenişehir-Bozoyük-Kütahya yolu ile ve Elmadağı 'nda 3 günlükavdan sonra Afyon-karahisar 'a, müteakiben Akşehir 'evâsıl oldu (30 zilhicce=i2 temmuz). Burada iken Van,Vustân ve diğer kalelerin fethini bildiren se». darınarzını aldı. 20 temmuzda Konya 'ya geldi, MevlânâCelâleddin Rûmî 'nin türbesini ziyaret etti. Daha sonraDeveîu Karahisar-Kay-seri-Sıvas yolu ile 10 safsr 941(21 ağustos) 'de Erzincan 'a vardı, burada bâzı elçilerikabul etti. Bu esnada seraskerin, pâdişâhın Tebriz'egitmiyerek Diyarbekir'de kışlamalarını münasip gördüğüyolundaki arzını alınca, Eleşkirt 'den sonra Tebrizyolunu terk ederek yeni fethedilen Erciş istikametineyöneldi. Fakat İbrahim Paşa'nm, asker arasındakihoşnutsuzluğun artması ve her hâlde pâdişâhı görmekistemelerini dikkate alarak, bu defa Tebriz 'e doğruhareketini reca etmesi, eylül ortalarında bir ulak ile acelegelmesi için yalvarması üzerine o tarafa doğru ilerledi(krş. ve tafsilât için bk. Menâtil-nâme, Ferîdûn Bey,Man-şaât, s. 584 v.dd.) ve 27 eylülde Tebria halkı* nıntezahüratı arasında şehre girdi. Rûz-nâme 'nin şahınyaylağı dediği Avcan konağında ise, vezîr-i âzaminkuvvetleri ile birieşildi.v 29 eylülde divanı toplayıpihsanlarda bulunduktan sonra pâdişâh ordunun kısm-ıküllisi ile bir» likte Zengân yolu ile Saltariiye 'y» hareketetti. Serasker pîşdâr, kapukulu kuvvetleri ile pâdişâhortada ve Karaman kuvvetleri de dümdâr idiler. Kızıl-başbeylerinin, otağ-ı hümâyûnu basacakları yolunda alınanbir haber üzerine tedbirli bir şekilde hareket ediliyordu,

Page 47: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

Sırasiyle Türkmen köyü, K ablan ti gediği denilen dar birgeçit, Kızıl-özen menzillerine konuldu ki, bu sonuncusuIrak-ı Acem ile Azerbaycan *ın hududu itibâr edilmekteidi (tafsilât için bk. Menözil-nâme, Mönşâat, göst. yer.;Nasûh Matrakî, Begân-ı menâzil-i sefer-i Irâ-kegn-iSultan Sülegman Harı, Univ. kütüp., nr. TY 2295 var.35; A. Gabriel, Les etapça d'une compagne dans lesdeux İrak d'âpres un manuscrits turc da XVIe siicle). Buarada Gîlân hâkimi Malik Muzaffar, otağ-ı hümâyûnagelmiş ve Kanunî 'ye tâbiiyetini arzetmişti. 13 teşrin 1.'de Sultaniye şehrine vâsıl olan pâdişâh, Şah Tahmâsp 'inrie'at balerini almış, Dulkadırh hanedanından MchmedBey de Safevîlerden kaçarak padişaha dehalet etmişti.Pâdişâh, 8 rebiülâhır ( 17 teşrin I.) "de, Ebherkasabasında iken kar yağmış', güçlükler artmıştı.Hemedan 'a giden dağ yolu, büyük müskilât arzediyordu.Bundan Sonra da güçlükle ilerleyebilen pâdişâhSa"dâbâd, 0î«SÜLEYMAN I. ti)never konaklarını geçmiş, diğer yandan serdar da, bumevsimde yanlış bir yo! seçtirdiğini ileri sürdüğüdefterdar İskender Çelebi aleyhinde Sultan Süleyman'atelkinlerde bulunmuş ve onu azlettirmeğe muvaffakolmuştu [ bk. mad. İBRAHİM PAŞA ]. Kasr-ı Şîrîngeçildikten sonra Hânikin mevkiinde Bagdad beylerbeyininadamı Hoca Husayn b. Dân-yâi. pâdişâhtarafından kabul olundu. 24 teşrin II. 'de Mercanköyünde serdar pâdişâhtan ayrılarak ve önden giderekBagdad'1 teslim almış, bir kaç gün sonra da SultanSüleyman şehre girerek doğruca İnıâm-ı Âzam türbesinegiderek ziyaret etmiştir (bk, Rûz-nâme, göst. yer.; Alî,agn. esr.; Lûtfi Paşa, ayn. esr., s. 350 v.d.; bk, mad.BAGDAD ). Kânun I.'un ilk günlerinde padişah Bagdad'da kışlamayı kararlaştırdı. Evvelce askerin halkıincitmemesi için tedbir alındığı gibi, sonradan dapâdişâha itaat eden bütün Tekelü taifesi serbest olmuşve içlerinden üçüne sancak verilmişti. Kanunî, ordunun

Page 48: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

Bagdad kışlağında geçirdiği 4 ayı, bütün bölgeyi tahrirettirmek, devletin diğer yerlerinde carî olan timar vezeamet usûlünü buraya da teşmil ederek, yeni fethedilenbu bölge idaresini âdilâne esaslara bağlamakla geçirdi.Şehrin âbidelerini, Kerbelâ 'yi, cAli ve Husayn inmakamlarını ziyaret etti. 'Abd al-Kâdir Gilâni 'ninmezarı üzerine yüksek bir türbe ve bir imaret yaptırttığıgibî, İmâm-ı Azam 'in mezarı üzerine de bir kubbe inşâettirdi ( Celâl-zâde ve Alî 'den naklen bk. Peçevî, S. 184v.dd.; Bagdad eyâleti tahrirleri hakkında, 948 'de mîrmîrânÜveys Paşa ile Meh-med Paşa ve silâhdar, harc-ıhassa emini Hasan b. Haeı Hayreddin marifetleriyleHâlis, Ducayl, ZangâbSd, Tarik-i Horasan, Divâni-ya,Kerkük, Mahrüd, Dakük nahiyelerinde varidat vemasârifât muhasebeleri, mahsulât, rüsumat-1 evkaf,teslimat ve mübâyeâta dâir defter, Başbakanlık arşivi,mâliyeden müdevver defterlerden nr. 127; 950 senesineâit mufassal defter, Bagdad, Ramâhiya, Cavâriz, Hilla,*Anah, Musul, Erbil, ZangâbSd, Kerkük, Der-tenk livave nahiyelerinin mukataaları v. b. hakkındaki defter,aynı seri, nr. 104).Kanunî Sultan Süleyman Bagdad 'dan Venedik ileViyana 'ya birer zafer-nâme gönderdi. Bir müddet sonraGritti 'nin Erdel 'de katli hâdisesi ile ilgili olarak Viyana'ya bir çavuş daha gönderildi (tafsilât için bk. Ham-mer,y, 157 ). Pâdişâh Bagdad 'da bulunduğu sırada başdefterdar iskender Çelebî 'nin idamına ferman vermişti.Vezîr-i âzamin telkini ile azledilmiş olmasına rağmen,İskender Çelebî 'nin siyâsî nufflzu henüz mevcuttu veİbrahim Paşa her hâlde bundan çekiniyor vehasmının tehlikeli bîr rakip olduğunu hesap» layarakidamı için fırsat kolluyordu. Nihayet 8 ramazan 941 (13mart 1535 )'de bir divgn günü, henüz diğer vezirler,Ayaş ve Kasım paşalar gelip divana dâhil olmadan,İskender Çelebî'nin idamı için pâdişâhın fermanını al»mağa muvaffak oldu ve derhal şehirde At pazarı'ndafermanın hükmü infaz edildi; defterdarın malları ileköleleri havass-ı hümâyûna alındı (Hammer, V, 157 ve

Page 49: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

mad. İBRAHİM PAŞA ). 28 ramazanda' 2 nisan )padişah ordu ile birlikte Tebriz'e doğru hareket etti.Ayrılmadan önce de Bagdad muhafazasına gereklikuvvetleri ve ilk beyler -beyini bıraktı. Kışın ŞahTahmâsp 'in Tebriz 'e geîdiği öğrenildiği cihetle,İstanbul'a dönmeden önce bir defa daha Azerbaycan 'inbaş şehrine gidilmesi uygun görülmüştü. Bu defa şimaledoğru, Süîeyma-niye, Kerkük istikametinde arızasız biryol seçildi. Bu yol üzerinde ehemmiyetli sayılan Hamirdağı aşıldıktan sonra, Leylaa ve Gökyurt konakları dageçildi. Bu sırada Ulama Han 'dan ulaklar gelerek, ŞahTabmasp 'm Van kalesi üzerinden çekildiği ve şahınkaidesi Sâm Mirza 'nin da pâdişâhın yanma gelmeküzere olduğu haberini getirdiler. Tam bu sırada (23zilkade»26 mayıs 1535) Fransa kiralının Kanunî'yegönderdiği üçüncü elçi Jean de La Foret geldi ( bk. E.Charriere, NegotU ations de la France dans te Levant, I,255 ). Fransa kiralı, elçisi vasıtasiyle, Barbaros HayreddinPaşa 'nin gönderdiği mektubu aldığını bildirerekmemnuniyet ve şükranlarını ifâde ettikten sonra, LaForet 'nin teklif edeceği ehid -nâmenin kabulünü veimparator hâriç, papa da dahil olmak üzere bütünAvrupa hükümdarlarının bu ahid-nâmeye kabulolunmalarını reca etmekte idi. Elçi, padişahı Fransakırah i'e birlikte imparatora karşı harp yapmaya iknâame"-mûrdu. La Foret, Kanunî 'den böyle bir harphazırlıklarına sarfedilmek üzere 1.000.000 altınlık biryardım isteyecek, Osmanlı donanmasının Sicilya veSardunya 'ya karşı gönderilmesini reca edecek, Fransa'nin şarkta eskiden beri hâiz olduğu ticâretimtiyazlarının devamına çalışacaktı (krş. Charriere, ayn.esr., I, 258 v.d.; Baron de Testa, ayn. esr., I, 29 v. dd.).Fransız elçisi iyi kabul gördü ve pâdişâh ile birlikteİstanbul 'a geldi ve müteakip senenin başlarındaistenilen ahid-nâmeyî elde etti. Ordu Merâga 'yagelmeden öace, Sa» ruea-kamış menzilinde Ustaelu Han'in bir elçisi (eşik ağası) gelmiş ve efendisinin huzura

Page 50: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

kabulünü reca etmiş ise de, bu reeası kabul edilmemiştir(20 zilhicce^ 22 haziran; krş. Münşaât, Rûz-nâme, s.594 \ Pâdişâh ordu ile birlikte Merâga 'dan sonraSa'dângSÜLEYMAN Lbfid'a ve sonra Tebriz'e vardı (29 zilhicce 941=1temmuz 153$). Bu sırada, şahın ikinci bir elçisi geldi,daha sonra da, Tahmâsp 'in kardeşi Sam Mirza gelerekpâdişâha iltica etti. Burada pâdişâhın, divan-ıhümâyûn'un teşekkül tarzında bir değişiklik yaptığıanlaşılıyor. Buna göre, sadece Rumeli beyler-beyi-siher zaman divana katılacak, Anadolu bey-ler-beyisiancak gerekli hâllerde divana iştirak edecek, diğerbütün beyler-beyiler ise, divandan hâriç kalacaklardı(krş. Rûz-nâme,s- 595).Pâdişâh, Tebriz'den İran içine doğru bir müddetilerledi. Zengân, Sultaniye yolu ile Dergüzîn 'e kadargitti, buradan 7 saferde (7 ağustos) dönerek ayınyirmisinde tekrar Tebriz 'e vâsıl oldu. Celâl-zâde 'yegöre, Şah Tahmâsp '1 takip etmek üzere ilerlemeyesebep Ulama Han olmuş, avdet ise, şahın yeni birelçisinin recası üzerine vuku bulmuştu. KanunîTebriz'den Venedik dojuna Bagdad'in zaptını bildirenfetih-nâme gönderdi (bk. Hammer, V, 159.). Ordununbaşında olarak pâdişâh 27 ağustosta Tebriz'denhareketle batıya doğru Merend-Hoy yolu ile ve buradaŞems-i Teb-rizî 'nin: makamını ziyaretten sonra Ereiş-Adil-cevaz taraflarına geldi. Ahlat konağında ikenUlama Paşa'yi Van üzerine gönderdi. Daha sonraTatvan-Bitlis yolu ile Diyarbekir 'e ( 28 teşrin 1.), 24teşrin H. 'de Haleb'e vâsıl oldu. Bir kaç gün kaldığıbüyük merkezlerde mukaddes mahalleri, kale ve meşhurcamileri ziyaret ediyordu. 6 kânun I.'da Antakya, 15kânun I. 'da: Adana ve ayın 23 'nde de Konya 'dabulundu. İstanbul 'a muvasalatı tarihi ise, 14 reoeb942—8 kânun II. 1536 günüdür (bk. Menâzil-nâme,

Page 51: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

Feridun Bey, Münşaât, s. 596 V. dd.).F r a n s ı z l a r l a t i c â r e t v e d o s t l u ka n l a ş m a s ı ( 1 5 3 6 ) Kanunî Sultan Süleyman 'inIrakeyn seferinden döndükten sonra İstanbul 'da meşgulolduğu ilk mesele, fransız elçisi ile yapılan anlaşmaoldu. Bu muahede kapitülasyonlara bir mebde vemenşe' olduğu kadar fransız nüfuzunun şarkta üçasırdan fazla bir zaman hüküm sürmesini te'min etmekitibariyle de büyük bir ehemmiyeti haizdir. NitekimFrancis Reyde, şövalye La Foret'nin Türkiye 'de ilkkapitülasyonu te'min ettiğini ve bunun Fransa 'ya, şarktadiğer garplıların mu»affakiyetsiz bir şekilde münakaşaettikleri bir te'sir ve bir nüfuzu sağlayan siyâsetin ilkvesikası olduğunu bildirmektedir ( krş. La protectiondiplomatigue et consulaire dans les ichelles du Levantet de Barbarie, Paris, 1899, s. 118; Baron Testa, Recueildes Traites de la Pçrte Ottoman, I, 5). Gerçeklen, bumuahedeninfransızlara sağladığı hak ve menfaatler, bundansonra, sâdece iki taraflı muahedeler şeklindekianlaşmalar ile yenilenmek ve arttı» rılmakla kalmamış,berât ve fermanlarla, menşe' şehadet-nâmeleri ile dete'yit edilmiştir (türkçede ahit-nâme denilen buanlaşmaların milletler-arası ıstılahları ile actes, traites,capitulation ve lettres-patente sözlerinden hangisinetekabül ettiği hakkında Flassan 'in ve Testa 'mnmütalâaları için bk. Testa, göst. yer. ve Flassan,Histoire generale et rai-sonnee de la diplomatie/Vanfaise, I.; Hammer, V, 160).Bu muahedenin tarihi de ihtilaflıdır. Eski takvimegöre umumiyetle şubat 1535 'te kabul edilmesinerağmen, hakikatte bu tarihin şubat 1536 olması gerekir (bu hususta Testa'nın Charriere 'e de istinad ederekHammer "e karşı görüşleri için bk. Testa, I, 21;Hammer, V, t6o; ayrıca bk. Francis Rey, Mim. sar lespremiires. relat. diplomatiques enire la France et laPorte, J A, 1827). Muahedenin türkçe metninin

Page 52: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

kaybolması sebebiyle, daima şaban veya receb 941olarak gösterilen tarih pâdişâhın bu tarihte Bagdad 'tabulunması sebebiyle yanlıştır. Bu muahedenin türkçemetninin kayboluşunu François 1. 'in bu işleri gizliceyapmak istemesi ile de ilgili kabul edenler vardır. Msl.Eug. De la Gournerie \ Histoire de François I., Tours,1860), François'mn Kanunî Sultan Süleyman ilemuhabere ve anlaşmalarının tamamen gizli olduğunu,bunların ne vakit başlayıp, ne şekilde cereyan ettiğinikestirmenin güç olduğunu bildirmektedir. Bununlaberaber, gerek Testa, gerek Noradounghian, Charriereve diğer fransız tarihçilerinden naklen, bu ahid-nâmeyineşretmişler ye tarihini de şubat 1535 [şubat 1536 ] ve25 şaban 941 olarak göstermişlerdir (krş. Testa, göst.yer.; Noradounghian, Recueil d'actes internationaux deİEmpire Ottoman, Paris, 1897, I ). Bu anlaşmanınbaşlıca maddelerini şöyle sıralamak mümkündür : 1. Heriki devlete âit denizlerde karşılıklı olarak seyr-ü-seferserbestisi ve bütün hukukî işlerde fransızkonsoloslarının kaza hakları kabul edilecek; 2. Her ikitarai tebeaları, karşılıklı olarak, Fransa'da ve Türkiye'dememnu olmayan her türlü malları almak, satmak,yüklemek, sevk etmek, karadan ve denizden nakletmekserbestliğine malik olacaklar, sâdece mutad vergiresimlerini ödeneceklerdir. Bir türk Fransa'da fransıztebeası, bir fransız daTürkiye'de bir türk tebeası gibivergi ödeyecektir; 3. Fransız tebeası hakkında ikameolunacak ceza davaları kadılardan divan-ı hümâyûnanakledilecek ve hüküm verecek kadılar ile birlikte birfransız tercümanSÜLEYMAN I. 119bulunacaktır; 4. Bir Fransız bir Türk tebeaya olanborcunu ödemeden kaçarsa, bu Türk tebea diğer birFransız, yahut Fransız konsolosu aleyhinde dâvaaçamayacak, doğrudan-doğmya Fransız kiralından dâvaedecektir; 5. Fransız tebeası mahallî hâkime müracaatmecburiyetin-*»de bulunmaksızın kendi arzuları veçhile

Page 53: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

va-siyyet hakkına malik olacak, vasiyyet olunan mallarkonsolosa teslim olunarak Fransız kanunlarına ve vasiyetşartlarına göre konsolos tarafından ilgililere verilecektir;6. Fransız tacirlerinin veyahut her hangi bir Fransıztebeasının gemi ve teçhizatı, eslihâ ve mühimmatı vegemicileri, kendi arzuları hilâfına denizde ve karada hiçbir hizmete alınamayacak ve bunlara angaryagördürülemeyecekti; 7. Fransız tebeasından biri devamlıolarak 10 sene Osmanlı memleketinde ikamet etmemişse,kendisinden hiç bir suretle haraç, avarız, ih-tisapalınamayacaktır. Pâdişâhın memleketinde hududbeklemeye, kışlada bulunmaya, tersanede çalışmaya veyaangaryaya zorlanamayacak-tır. Pâdişâhın tebeası daFransa 'da aynı muameleye tâbi olacaktır; 8. Evvelce elegeçirilip de, esir olarak kullanılanların serbest bırakılmalarıve bundan sonra da harpte ele geçirileceklere heriki "tarafça esir muamelesi yapılmamasıkararlaştırılmıştır ; 9. Fransa kiralı bu anlaşmaya Papa'yi,ingiltere kiralını, isveç kiralını ithâl etmek istemektedir.Bu devletler, arzu ettikleri takdirde, 8 ay içinde bu anlaşmayagirmek hakkını haiz olacaklardır ; 10. Pâdişâhve Fransa kiralı 6 ay zarfında bu muahedeyi tasdikedecekler ve tatbikini sağlayacaklardır. Her yerde buanlaşma hükümleri ilân ettirilecektir.V e z î r - i âzam i b r a h i m Paşa 'n in î d â m ı(1536). Bu ahid-nâme vezîr-i âzam İbrahim Paşazamanında yapılan anlaşmaların sonuncusudur. 14seneden beri vezîr-i âzam bulunan İbrahim Paşa,pâdişâhın kendisine göstermiş olduğu itimad veteveccühü kötüye kullanmağa başlamış görünmektedir.Bu sebeple sarayda bulunduğu bir gece pâdişâhınemriyle boğdurul muştur (tafsilât için bk. mad. İBRAHİMPAŞA ve Celâl-zâde, Tabakât al-mamölik, vadaracât al-masâlik, göst. yer; Alî, ayn. esr., var. 264v. dd.; Solak-zâde, s. 492 ).A k d e n i z mes' e t e l e r i . Idâm edilen Makbulİbrahim Paşa'nın yerine vezîr-i âzam-lığa Ayaş

Page 54: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

Mehmed Paşa 'yi getiren Kanunî Sultan Süleymanbundan sonra Akdeniz meseleleri ile daha fazla meşguloldu. Pâdişâh, Koron 'un amiral Andrea Doriatarafından zaptından ve kendisi İran seferine çıkmadanönce, Akdeniz 'deki kuvveti ve şöhreti her tarafayayılmış olan Barbaros 'a kendisini doğrudandoğruyaOsmanlı devleti hizmetine almak niyeti ile, habergöndermiş ve böylece devletin bütün deniz kuvvetlerinionun kumandası altında toplamak istemişti. Gönderdiğihatt-ı şerîite imparator aleyhine denizden icra edilecekseferle ilgili olarak alınacak tedbirler hakkındamüzakerede bulunmak üzere derhâl İstanbul 'a gelmesibildiriliyordu. Barbaros o sepenin ortalarında İstanbul'agelmiş ve bir divan günü 18 kapudanı ile birliktemerasimle pâdişâhın huzuruna kabul edilerek eliniöpmüştü. Pâdişâh onun mert tavırları, açık ve samimîcevaplarından memnun kalarak Andrea Doria hakkındaondan bilgi almış, sonra da kendisine iltifat ederek dinve devlete hayırlı bir kişi olması dolayısiyle onaHayreddin adım verdiğini söylemiş, Barbaros'a vereislerine hil'atler verip ulufeler tâyin ettikten sonra,tersane hizmetinde olmalarını ve gemilerini bildiklerigibi yaptırmalarını emretmişti. 1533 —1534 senesi kışıİstanbul tersanesinde büyük bir faaliyet gösterilerek 61baştarde ve kadırga yapılıp da kendisinin Cezayir 'dengetirdikleri ile birlikte büyük bir donanma vücudagelince, dâdişah tarafından, kendisine deryaya çıkmasıferman olunmuş, Barbaros da, Cezayir beyler-beyisisıfatı ile 1534 ilk baharında, pâdişâhın rakeyn seferineçıkacağı sırada, İtalya sâhil-llerine doğru yelken açmıştı.Onun İtalya sahillerini vurması, sonra Tunus 'un fethi vemüteakiben kaybedilmesi bu esnada vuku bulmuş,Tunus 'u Şarlkent 'in üstün kuvvetlerine ve Bani Hafşsultanının da ihanetine terk ettikten sonra merkezi olanCezayir 'e uğramış, daha sonra da Majorka ve Minorkaadalarım vurarak İstanbul 'a dönmüştü (tafsilât için bk.mad. BARBAROS HAYREDDİN PAŞA; Âlî, ayn. esr.,yirmi sekizinci vakıa; Murâdî, Cazavât-i Hayreddin

Page 55: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

Paşa, Üniversite kütüp, nr. T Y 2490, 2639 ; KâtipÇelebî, Tuhfat al-kibâr, s. 47 vdd. Ch. Andre Julien,Histoire de VAj-riqu.edu Nord, Paris, 1931, bilhassaXVI. kısım. ; Delphin, Histoire des Pachas d'Alger de1515â 174Ç, J A, 1922 ; H. Grammont, Histoire d'Algersous la domination turçue, 1516 —1830, Paris, 1887 ).Kanunî Süleyman Irakeyn seferinden döner dönmezBarbaros Hayreddin Paşa 'ya yeni vazifeler verdi vekendisine kapudan paşalık da tevcih ederek, İtalya'daPolya (Otranto) sahillerine gitmesini emretti.A vl o n y a s e f e r i ( 1537 ). Bu sırada Venedikdevleti ile münâsebetlerin bozulmağa yüz tuttuğugörülmekte, İbrahim Paşa'nın vezîr-i âzamlığızamanında, çok düzgün ve dostâne olanmünâsebetlerin, onun İstanbul 'da, Grjtti 'itin (JeMacaristan 'da katillerinden sonSÜLEYMANI.(Korfu seferi ) açıldı ve pâdişâh da 7 zilhicce 943 ( 17mayıs 1537 )'le iki şehzadesi, Mehmed ve Selimberaberinde olduğu hâlde İstanbul 'dan hareket etti ( krş.Âlî, var. 266 ; Peçevî, I, *95 )• Vezîr Lutfi Paşa ise,donanma serdarı olarak Barbaros Hayreddin Paşa ilebirlikte bir hafta önce büyük bir donanma ile Akdeni- ' zemüteveccihen İstanbul 'dan denize açılmıştı. O zamanakadar bu derece büyük bir donanma görülmemişti.Memleketin her tarafından bu maksatla 30.000 kürekçigetirilmişti (Kâ-tib Çelebî, agn. esr., s. 49), S muharrem944 ( 14 haziran 1537 ) 'te Samakov sahrasına varanpâdişâh ve ordu buradan Üsküp'e geçti ve 29 hazirandaElbasan kalesi civarına kondu. Bu arada Irakeyn seferiesnasında itaatini arz etmiş olan Gâzî Han'a Luristanbeyler-beyiliği tevcih edildiği gibi,Zâpolyai Jânos'un elçiside huzura kabul edildi. Pâdişâh temmuz başlarındaAvlonya'ya varmıştı ( bk. Ferîdûn Bey, Münşaât, Râznâme,I, 598 v. dd.). O sırada Andrea Dona, 10 kadarOsmanlı gemisinin eşya yüklü olarak İskenderiye 'dengeldiğini haber almış ve Barbaros 'un da yokluğundan

Page 56: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

faydalanarak bunları ele geçirmiş ve yakmıştı. Pâdişâh ise,Mısır 'dan gelen diğer zahire gemilerini getirmeye vekorumaya kapudan-ı derya'yi 60 gemi ile gönderiyor, vezîrLutfi Paşa 'yi da Polya sahillerine karşı harekete me'mûrediyordu. Gerçekten Lutfi Paşa donanma gemileri ile Polyayakasına varıp bir kaç kale basmış, bunları tahrip ile esirVe ganimetler almıştı. Otranto kalesi ve diğerleri itaatleriniarz etmişler, akıncılar da bir ay kadar bu bölgededolaşmışlar bir hayli esir getirmişlerdi \ bk. mad. LUTFİPAŞA ve Histo-ria de Gaazzo'dan naklen Hammer, göst.yer ; Kâtib Çelebî, ayn. esr , göst. yer ). Barbaros da zahîregemilerini getirirken Korfu önünde Venedik donanmasınıgörmüş, Polya sahillerinden dönen Lutfi Paşa ile buluşarakzahîre gemilerini Preveze 'ye götürmüştü. Pâdişâh henüzVenedik 'e harp ilân etmemişti. Bâzı deniz hâdiseleridolaylsiyle iddialarda bulunmak üzere tercüman YunusBey 'in .tekrar Venedik 'e gönderildiği esnada taarruzauğraması, hakaret görmesi, diğer yandan Andrea Doria*nın, Venedik amirali Jerome Pesaro 'ya hitaben aralarındagizli ' bir ittifak olduğu şüphesni uyandıracak tarzdakimektubunu kasten tvrk gemicilerinin eline geçirtmesi ve busuretle Venedik 'i tarafsızlıktan ayırarak Osmanlıkuvvetlerinin Venedik'e taarruzunu sağlamak istemesiAvlonya seferinin Venedik 'e çevrilmesine âmil oldu.Kanunî Korfu 'nun muhasarasını ferman etti. PâdişâhınAv!on»> "Hnki 1 ikameti sırasında vezir Mustafa Paşa, âsiAr?ra nazik bir safhaya girdiği anlaşılmaktadır. Ayaş Paşa'nınbu mevzudaki barışçı tutumu [ bk. mad. AYAŞ PAŞA ],Akdeniz vaziyetini iyi bilen ve Venedik siyâsetininikiyüzlülüğünü çok iyi anlamış bulunan BarbarosHayreddin Paşa'nın askerî ve siyâsî görüşü karşısında,Kanunî 'nin nezdinde, zayıf kalıyordu. Cezayir beylerbeyisinincenkçi temayülleri, deniz savaşlarından ganimetve şeref elde etmek emelleri yüzünden Venediklilerin enküçük deniz hareketlerini bir husûmet alâmeti telakki ettiğidüşünülebilirse de, son senelerde Venedik

Page 57: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

hükümetinin bir çok harp sebepleri hazırlamış bulunduğuda umumiyetle kabul olunmaktadır (bk. Hammer, V, 180v. dd.). Pâdişâh, İstanbul 'da fransız ve Ragusa elçileri ilemüzakereler cereyan ettiği sırada, tercüman Yunus Bey'iVenedik'e göndermiş ve ahid-nâme hükümlerine riâyetedilmesini talep etmiş ve elçiyi, imparatora karşı,Venedik 'in François I. ile ittifakı için teşviklerdebulunmakla vazife-lendirmişti. Yunus Bey aynı zamandaOsmanlı ordu ve donanmasının da hazır bulunduğunu îmâedecekti. Hâlbuki Kanunî ile dostluk münâsebetlerinidevam ettirmek kadar, François I. ve Şarlkent arasındakimuhasamatta da tarafsızlığını korumak isteyen Venedikdevleti sâdece, Yunus beye iyi kabûi göstermekle kalıpbarışçı niyetlerini te'yid etmiş, fakat Habsburglar aleyhinetasarlanan ittifaka girmek teklifine yanaşmamıştı.Venedik, anlaşıldığına göre, Türklerin karada dahakuvvetli olduklarını düşünerek onların, Adriyatik'te denizsavaşına girmektense Macaristan'a ordu şevkini tercihedeceklerini sanmakta idi. O sırada balyos TomasoMocenigo 'ya, hemen istanbul 'a giderek Irakeyn seferininbaşarı ile neticelenmesinden dolayı dojun tebrikleriniSultana arzeyîemesi, bir kaç Venedik gemisinin zaptolunmasından, Venedik'in Şam bölgesine gönderdiğimalların gümrüğünün arttırılmasından, balyos'unmektuplarının kendisine verilmemesinden ve anlaşmalaraaykırı diğer hâllerden dolayı şikâyette bulunması,Venedik senatosu tarafından emrolunmuştu. Pâdişâhın dairâdesini aldıktan sonra Ayaş Paşa 'nın, bu meselelere birçare bulunacağı hakkında te'minat vermesi, Venediksenatosunda Osmanlı limanlarında mevcut büyükhazırlıkların Tunus yahut Napoli üzerine olacağı yolundabir ümit uyandırdı. Fakat, Venedik 'in dostluğuna Kanunî'nin artık itimat etmemesi, Fâtih Sultan Meh-medzamanında Polya memleketinin zaptedi-lerek sonradankaybedilmesinin bu sırada tekrar hatırlanması vepâdişâhın da, bu yeri tekrar ele geç'rmek arzusu v. bteV'riyle yedinci sefer-i hümâyûn olan Avlonyaseteri (

Page 58: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

SÜLEYMAN !. 131navutluk bölgelerini te'dibe me'mûr olmuş ve vezîr-iâzam Ayaş Paşa'nın da iltihakı i!e bu vazife başarılmıştı.Korfu'nun feth: kararlaş-tıktan sonra ise, Lutfi Paşabüyük bir topçu kuvveti ile birlikte 25.000 kişilik birorduyu adaya çıkarmaya me'mûr edildi. Kâtib Çelebi 'yegöre, bu asker, gemiler üe bir buçuk mil uzunluğundabir köprü kurularak adaya geçirilmişti, bunlara sonradanAyaş ve Mustafa paşalarla diğer ümerânın ve akıncılarında kuvvetleri katıldı (rebiülevvel 944=ağustos '537 )•Adanın köyleri tahrip edildiği ve kaledekiVenediklilerin de müdafaaya hazırlandıkları esnadapâdişâh otâğ-ı hümâyûn ile 26 ağustosta Avlonya 'dancenuba hareket ederek Korfu adası karşısındaki Bastiaiskelesinde karargâhını kurdurdu (eylül iptidası ).Kanunî, kale kumandanını teslime davet etti ise de,cevap alamadı ve pâdişâh, büyük kayıplara uğranmasıve bu arada bir top mermisinin dört mücâhidi şehidetmesi üzerine „bir mü-câhid kulumu böyle bin kaleyevermem" diyerek, etraf'ndakilerin ısrarına rağmen,muhasaradan vaz geçti (tafsilât için bk. Âlî, ayn.esr.,var. 268 v.dd.; Peçevî, s. 198; Hammer, V, 185v.dd.; Kâtib Çelebî, ayn. esr., s. 50). Çağdaş bir tarihçinin.Kanunî 'nin bu teşebbüsden esas itibariyle pekmemnun olmadığı, her şeyden evvel de Françoisl. ileo'an ittifakının bu esnada tatbik mevkiinekonulabileceğine kani bulunmadığı, vezîr-i âzam AyaşPaşa 'nın askerî ve stratejik kabiliyetine pekgüvenemediği hakkındaki görüşleri ( krş. Renzo SertoliSalis, Muhteşem Süleyman, türk. tre. Ş. Turan, Ankara,1963, s. 153 1 ihtiyat kaydiyle telakkî edilebilir. Fransızkiralının bu sırada kaçamaklı hareket ettiği ve bunun dapâdişâhın gözünden kaçmadığı doğru ise de. AyaşPaşa'nın kifayetsizliği hususunda bir kanâat taşıdığınadâir en küçük bir işaret yoktur.Kanunî Sultan Süleyman otâğ-ı hümâyûn ile 24eylülde yola çıkıp Manastır, Ostrova, Selanik, Serez,

Page 59: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

Kavala, Ferecik, Dimetoka, Edirne volu ile 18 teşrinII.'de İstanbul 'a vâsıl oldu ( Rûz-nâme, Münşaât, I, 600v. dd\ Bu esnada Bosna sancak beyi Gâzî Husrev Bey dekaradan Venediklilere karşı başarılı mücâdele yapıyorduDiğer yandan padişah Mora sancak beyi Kasım Bey 'e,Mora da Venedikliler elinde kalmış iki kalenin(Monembasia yahut Malvasia ve Napoli di Romania )zaptını emreylemişti. Barbatos donanmadan 60 kadırgaayırarak denizde kalmış, geri kalan kısmı Lutfi Paşa ileistanbul 'a dönmüştü. Barbaros bu donanma üe Egedenizindeki Venedik adalarına karşı harekete geçti vehemen hepsini, bâzı küçük mukavemetlere rağmen,teslim almaya muvaffakoldu (Kâtib Çelebî, ayn. esr., s. 50 v. d.; Hammer,V, 191 v. dd.). Pâdişâh onun zaferlerinden fevkalâdememnun olmuş ve kendisine iitifatiarda bulunmuştur(bk. Seydî Muradî, Cazavât-ı Hayreddin Paşa, Univ..,nr. kütüp.,nr. TY 2490, var. 349, v. d.).I d â re c i h a z ı n d a y a p ı l an değişi k l i k l e r . Kanunî Sultan Süleyman lüzum üzerineidare cihazında ancak mühim hâdiselerle ilgili olarakdeğişiklikler yapmak itiyadında idi. Nitekim ibrahimPaşa'nın katlinden sonra Dulkadriye, Şam, Rum veKaraman bey-ler-beyiliklerinde değişiklikler olmuş,bâzıları azledilmiş bir kısmı da yer değiştirmişlerdi. Bucümleden olmak üzere Dulkadır beyler-beyî-si MehmedPaşa, maktul ( makbul) sadrâzama mensup olduğu içinazlolunmuş ve yeri Rüstem Paşa 'ya verilmişti. Bu zatsonradan Karaman eyâletine, llyas Paşa ise, Dulkadırbeyler-beyi-liğine tâyin edilmiş, vezîr Kasım Paşa (Güzelce), her hâlde irtikâbından ve yolsuz hareketindendolayı, azledilerek, yeri Rumeli bey-ler-beyisi MustafaPaşa'ya verilmiş, kendiside rütbesi tenzil edilmeksuretiyle bu defa da Mora sancak beyliği ilevazifelendirilmişti. Bu sırada ikinci vezîr Mustafa Paşa'nın ölümü ( 1 muharrem 945=30 mayıs 1538 ) üzerineyerine üçüncü vezir Lutfi Paşa geçmiş, Rumeli beyler« -

Page 60: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

beyisi Mehmed Paşa üçüncü vezîr olmuş ve bu vazifeyede Husrev Paşa getirilmişti (krş. Âlî, ayn. esr ., var, 269 ).Karaman 'dan sonra Diyar -bekir 'e tâyin edilen RüstemPaşa, daha sonra Anadolu beyleı-beyiliğıne, Rum beylerbeyisiBalı Paşa da Diyarbekir'e ııaklolunmuşlardı. Aynısuretle Rumeli 'de de değişiklikler yapılmış, Yahya PaşaîâdeMehmed Paşa 'nın oğlu Arslan Bey'e yeni zaptedilenPozseğa sancak beyliği verilmişti. Mısır beyler-beyisiHadım Süleyman Paşa Kızıl-deniz 'de Osmanlıdonanmasına kumanda ederek Hind seferine çıkacağısırada yerine Davud Paşa tâyin edildi, ibrahim Paşa-1 'nınMısır 'dan ayrıldığı zaman orada beyler-! beyi olarakbıraktığı Hadım Süleyman Paşa tam 10 sene Mısır '1büyük bir liyakat ve adaletle idare etmiş, ancak Irak seferiesnasında pâdişâha mülâki olmuştu ki, bu iki senelikmüddet zarfında yerine Husrev Paşa ( Deli ) tâyin edildive yeni vali ise, 1 şaban 941 ( 15 şubat 1535) 'den itibareniki sene kadar bulunduğu bu me'-'muriyetinde istanbul'aon yük altın irsaliye göndermeğe muvaffak oldu. Ozamana kadar Mısır irsaliyesi altı yük olduğundan, bufazlalık Kanunî'nin nazar-i dikkatini çekmiş ve bunun Ihalka zulüm yoluyla toplandığından şüphelenen pâdişâh,yaptırdığı tahkikatın bu şüpheyi haklı gösterecek birnetice vermemesine rağmen, vergi fazlasını hazîneyekabul etmeyerek, İstan121SÜLEYMAN i.bul 'daki su kemerlerinin inşâsına harcettir-miştir (krş.Kâtib Suheylî, Tarih-i Mısr-ı cedid, Müteferrika tabı,var. 54 v. d.). Hadım Süleyman Paşa 1536—1538seneleri arasında ikinci defa Mısır beyler-beyiliğindebulunmuş ve onun Hind seferine çıkacağı zaman da Mısır,Davud Paşa'ya tevcih edilmiştir (muharrem94S=mayıs 1538 ).B o ğ d a n S e f e r i (1538). Kanunî SultanSüleyman, ■> bir kaç seneden beri Süveyş limanındatedâriklerde bulunan Hadım Süleyman Paşa 'ya islâmhükümdarlarından Guca-rât pâdişâhı Bahadur Şah'm

Page 61: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

yardımına gitmesini emrettiği sırada, kendisi de Boğdan'a sefere hazırlanıyordu. Bu sırada Boğdan voyvodasıbulunan Petru Rareş 1527 'den beri be-rât-ı hümâyûn ilememleketini idare ediyordu. Pâdişâhın Macaristan 'dabulunduğu esnada bir elçisi vâsıtası ile aldığı bu beratta,bu memlekette (Moldavya) âyîn serbestisi ve voyvodaintihap hakkının boyarlara, yâni asilzadelere âit olduğu,fakat bu intihabın pâdişâh tarafından tasdiki gerektiğibelirtiliyordu. Keza boyarlardan mürekkep bir heyetintâbiiyet alâmeti olmak üzere her sene İstanbul 'a 4.000dukalık cizye, 40 kısrak ve 20 tay getirmesi dekararlaştırılmıştı. Kanunî Viyana muhasarasındandönüşte kararlaştırılan bu vergileri bizzat P. Rareş 'tenalmış ve buna mukabil ona „se-râsere" kaplı bir samurkürk (vezirlere mahsûs hil'at), sancak beyi alâmeti olaniki tuğ, bir kuka (yeniçeri zabitlerinin başlarına koyduğuserpuş ) vermişti. Bundan başka, pâdişâhtan, İstanbul'da Fener taraflarında bir saray (Boğdan sarayı) inşâsınamüsaade almıştı. Fakat Rareş, pâdişâhın bu teveccühünüsonraları kötüye kullanmış, o sırada karışıklık içindebulunan Erdel 'e tecâvüz etmiş, hem Zâpolyai, hem deOsmanlı devletinin o bölgede bir temsilcisi olan Grittiile düşmanlık hâlinde bulunmuş, hattâ Gritti 'ninkatlinde de medhai-dar olmuştu [ bk. madd. ERDEL veBOĞDAN]. Kanunî bu hareketinden dolayı onucezalandırmak istediği sırada, son hareketleri, haracınıve kendisinden istenilen 1.000 süvariyi göndermektenimtina etmesi ve Ferdinand ile gizlice müzâkereleregiriştiği yolunda gelen haberler de buna eklendi;böylece Boğdan seferi takarrür etti. Pâdişâhhareketinden önce İstanbul muhafazasına Aydın ilisancak beyi Ferhad Bey'i, Ege bölgesinin muhafazasınada Saruhan sancak beyi şehzade Mustafa 'yi bırakmış,Erzurum beyler-beyisi Dulkadırlı Meh-med Han '1 şarkhududunun muhafazasına, Ramazan-oğullarını daAdana ve İçel bölgesinin ve Aaadolu'nun muhafazasıname'mûr etmişti. Tam ou sırada bir Floransa elçisikıymetli

Page 62: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

hediyeler ile Cosme de Medieis 'nin bir mektubunugetirmiş, Kanunî de Floransa 'nin gösterdiği budostluktan memnun kalmış ve kendisine taâmige olarak(ta'yinât-ı bahâ ) bir meblağ verilmesini emretmişti(Bostan, Sü-leyman-nâme, Ayasofya kütüp., 3317,, var135 Hammer, V, 198). Pâdişâh İstanbul'dan, n safer 945(9 temmuz 1538) te hareket etti. Edirne 'de iken, ozamana kadar bağımsız kalmış olan, Basra hâkimiMağâfis-oğlu Emîr Râşid 'in oğlu Mani' gelmiş vepâdişâha itaatini arzetmiş ve Basra'nin idaresi babasıRâşid 'e bırakılmıştır (bk. mad. BASRA; Âlî, ayn. esr.,var. 270; Peçevî, ayn. esr., s. 206 v. d.; Hammer, V, 199\ Yine burada seferin Kara Boğdan'a karşı yapılacağıilân edildi ve o tarafa dönüldü. Sultan çayırı menzilindeiken P. Rareş 'in bir elçisi gelip pâdişâh tarafından kabuledilmiş ve voyvodanın bundan sonra ferman-ıhümâyûna itaat göstereceğini bildirmişse de, dönüşündeona terfîk edilen Kefe emmi Sinan Çelebî 'nin, Rareş 'e,Yaş (Yaş pazarı) şehrinde mülâkî olarak ona padişahınemirlerini tebliği sırasında aldığı bâzı askerî tedbirlerigörmesi ve avdetinde de voyvodanın samimiyetihakkında şüphelerini açıklaması üzerine, Kanunî harekâtadevam ile İsakçı 'da kurdurulan köprüden geçilerekBoğdan arazisine (Moldavya) girilmesini emretti. Buesnada Kırım hanı Sâ-hib Giray Han da, askeriyle vehan-zâdelerle birlikte gelerek orduya iltihak etmiştir.Eflak voyvodasının gönderdiği kuvvetlerden Boğdanbeyini takip harekâtında öncü olarak faydalanıldı.Kendisi evvelâ Potoşani dağına, sonra da Erdel 'e kaçtığısırada Yaş şehri işgal ve merkezi olan Suceavazaptedildi. Pâdişâh, bütün Boğdan halkına emân vererek4 g^ae kadar beyleri, bey-zâdeleri, âyân ve ruhbanları ilehuzuruna gelmelerini ferman etti; çok geçmeden bütünboyarlar gelerek itaatlerini ve bundan sonra pâdişâhtanayrılmayacaklarını arz ve taahhüt ettiler. Bunun üzerine,yeni voyvoda olarak da Stefan Lacusta 'ya samur kürklükaftan, kuka, tuğ ve sancaklar verildi ( bk. mad.

Page 63: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

BOĞDAN ; N. Iorga, Histoire des Roumains et de learcivilisation, Paris, 1920, s. 116, 602 v. d.; Kara Boğdanrûz-nâmesi, Münşaât, s. 602 v. d.). Kanunî yeni Boğdanvoyvodasına verdiği beratta, iki senede bir vergiyi bizzatİstanbul 'a getirmesini, yakılması bu seferinsebeplerinden biri olan Tuna üzerinde vâki Kilikalesinin yeniden inşâsını, Akkerman kalesinin yenidenmüstahkem bir hâle konulmasını, Dnester nehri üzerindemüstahkem Tighina ( Bender ) şehri ile bütün Bucakbölgesinin ( cenubî Besarabya ) Osmanlı devletineilhakını ferman etti. Bu yeni bölge (Kili veAkkerman)SÜLEYMAN I. tsjbir sancak itibâr edilerek, bir sancak beyi uhdesinverilmiştir. Prut nehri geçildikten sonra pâdişâh SâhibGiray Han'a izin vermiş, aynı zamanda memleketin hertarafına ulaklar ile zafer-nâmeler göndermişti (krş.Celâl-zâde, Tabakât al-mamâlik; var. 183; Alî, var. 272;Peçevî, ayn. esr., s. 211 v.dd.). Bununla beraber, bundansonra da Boğdan'da sükûn ve istikrarın teessüsedemediği, pâdişâhın Boğdan beyliğini tevcih ettiğikimsenin ve onu takiben yerine geçen boyarın ( A.Cornea) vaziyete hâkim olamadıkları anlaşıldığından,bir müddet sonra Kanunî, eski voyvoda Petru Rareş 'i istanbul'da kabul ederek voyvodalığı ikinci defa onavermiştir ( 1541—1546). Pâdişâh avdette bir süreYanbolu'da avlanmış, sonra da kışı geçirmek üzereEdirne'ye gitmiştir (1538/1539).P r e v e z e z a f e r i ( 1538 ). Aynı sene zarfındaKanunî Saltan Süleyman devrinin en büyük deniz zaferikazanıldı. Kış mevsimi sonlarına doğru padişahınvezirlere kendi masrafları ile hazırlayıp, teçhizetmelerini emrey-lediği 150 gemi henüz hazır değiliken, Barbaros Hayreddin Paşa'ya denize açılmasınıemretmişti. Onun, bütün hazırlıkların ikmâlini vedonanmanın tamam olmasını beklediği sırada, vezirler,

Page 64: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

bir hiyleye baş-vurmuşlar, An-drea Doria'nın Girid'egelerek 20 parça gemi ile Mısır'dan Hindistan mallarınıgetirmekte olan Salih Reis'i beklediği haberiniyaymışlar, bunun üzerine kapudan-ı derya da 40. parçagemi ile İstanbul'dan hareket etmiş (9 muharrem 945=7haziran 1538 ), fakat geride kalan doksan gemiyiarkasından göndermelerini tenbih etmişti. Ona kapıkulukuvvetlerinden 3.000 yeniçeriyle ve deniz ümerâsındanolan bâzı sancak beyleri (Kocaeli beyi Ali Bey, Tekesarıcağı beyi HurremBey, Şaydâ sancak beyi Ali Bey,Alâiye beyi Mustafa Bey ) katılmıştı. BarbarosHayreddin Paşa, önce Ege denizinde bâzı hareketlerdeve fetihlerde bulunduktan ve istanbul 'dan beklediği 90gemi ile Salih Reis'in Mısır'dan getirdikleri de kendisineiltihâk ettikten sonra (tafsilât için bk. Kâtib Çelebî,Tuhfat al-kibâr, s. 51 v.dd,; mad. BARBAROSHAYREDDİN) Girid'e de uğrayarak Preveze 'yeyönelmişti. Donanma Mo-don açıklarında iken, AndreaDoria'nın Preveze 'yi zapta çalıştığı, fakat sonradanmuhasarayı kaldırarak müttefik donanmasının harekâtüssü olarak kararlaştırdığı Korfu'ya çekildiği haberiBarbaros'a getirilmişti; o da bu esnada bir iki gönüllügemisini „kâfir yakasına gönderip dil (,esir )" aldırmışve bunları Boğdan seferinde bulunan padişaha göndermişti.Daha sonra düşmanın bir savaş içinf yaklaşması üzerine,Barbaros, evvelâ alınacak tedbirleri kararlaştırmak üzereharp meclisi akdetti. Sonra da donanmaya harp nizamıaldırdı. Müteakiben iki donanma Preveze açıklarındakarşılaştı. 27 eylül 1538'de vuku bulan meşhur Prevezedeniz savaşı Osmanlı donanmasının tam bir zaferi ileneticelendi. Ancak gecenin bastırması bu zaferin dahabüyük ve parlak olmasına engel olmuş, müttefik düşmandonanmasını daha ağır kayıplardan kurtarmıştı. Ertesigün, Barbaros düşmanın uğradığı mağlûbiyeti bir zafernâmeile pâdişâha arzetmek üzere oğlu Hasan Bey'igönderdi. Kanunî bu büyük muzafferiyetten fevkalâdememnun kalarak, divan kurmuş ve zafer-nâme ayakta

Page 65: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

dinlenmişti. Pâdişâh, Kapudan Paşa hâslarına 100,000akçe terakki ferman ettiği gibi, her tarafa fetih-nâmelergönderterek şenlikler yapılmasını emretmişti (bk. KâtibÇelebî, göst. yer j Âlî, agn. esr. var. 273 v.dd.; Peçevî,göst. yer ; Hammer, V. 202 v. dd.; mad. BARBAROSHAYREDDİN).Hin d se f er i ( 1538 ). 945 (1538) senesinin üçüncübüyük hâdisesi Mısır valisi Hadım Süleyman Paşa'nmpâdişâhtan aldığı emir üzerine Kızıldeniz 'de başlayanve Hindistan 'a kadar uzayan ve tarihlerimizdeumumiyetle Hind seferi diye anılan deniz seferidir.Kanunî devrinde Kızıldeniz'de ilk hareket çok önceleri,Mohac seferi arifesinde başlamış sayılabilir. Zîrâ,portekizlilerin Hindistan sahillerinde yerleştikten sonra,zaman-zaman arap yarım-adası sahillerine de tecâvüzetmeleri pâdişâhın dikkatini çekmiş, gerek arap ya-rımadasını,gerek Hindistan sahillerini zapt-ederek islâmâleminin başına âdeta bir belâ kesilen Portekizlilerekarşı hacıların ve deniz ticâret yollarının korunmasınakarar vermişti. İşte bu sebeple 1526'da Selman Reisadında bir türk denizcisi „Bahr-ı ahmer kapudam" tâyinedilmiş, Süveyş limanında tedârik ve teçhiz ettirilen 20kadırgadan mürekkep bir donanma ile 'Aden 'e kadarolan arap yarım -adası sahillerini Osmanlı tâbiiyetialtına almaya muvaffak olmuştu. Selman Reis, Osmanlıdevletinin Bahr-i-ahmer kapudunı sıfatı ile, vaziyetegöre, Yemen ve 'Aden sahillerinde hüküm ve nufûzsahibi arap şeyhlerine ve kabîle reislerine bâzan atıfetgöstermek suretiyle, bâ-zan da şiddet yoluyla bunlarınOsmanlı devletine bağlılıklarını sağlamış ve uzunmüddet hem portekizlilerin bu denize girmesine, hem debu sahillerde âsâyiş ve güvenliğin bozulmasına mâniolmuştu. İlk hareket bu idi. Bu sıralarda Hindistan'daBabur 'un kurduğu dev-letden başka bir çok müslümandevletleri vardır ('İmâd-şâhi 'ler, Nizâm-şâhi'ler, 'AdilşâhiIH SÜLEYMAN I.'ler, Kutb-şâhi '1er v. b.). Bunların aralarındakiihtilâflardan faydalanan portekizliler, sahilde başta Goa

Page 66: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

olmak üzere bâzı müstahkem kaleler te'sisine muvaffakolmuşlardı. Ancak, başında Bahâdur Şah gibi muktedirbir hükümdar bulunan Guearât müslüman devleti, Babur'dau sonra devleti daha fazla büyülten ve kuvvetlendirenoğlu Hümâyûn Şah ile mücâdeleye başladıktan sonradırki, Kanunî ve Osmanlı devleti Hindistan ile ilgilenmekvesilesini bul-muştur. Zîrâ, Bahâdur Şah, Hümâyûn Şah'a karşı mağlûp olduktan' ve çekildiği Bender Diukalesinde de yine düşmanının tecâvüzünden endişeduyduktan sonra, yardımlarını sağlamak üzere birtaraftan Goa 'daki Portekiz valisine, diğer yandan'da,Mısır'a ve Kı-zıldeniz 'e sahip olan, aynı zamanda şarkmemleketlerinde ve Hind denizinde büyük bir şöhretibulunan Osmanlı hükümdarına müracaata kendinimecbur hissetmiştir. Bahâdur Şah 'in elçisi, yineHümâyûn Şah 'm tecâvüzüne uğrayan Dehli sultanıİskender 'in oğlu Burhan ile birlikte Edirne 'de pâdişâhtarafından kabul (943=1536) ve kendisine yardım va'dolunmuşta. Bahâdur Şah bir taraftan da, her ihtimâlekarşı ve gerektiği zaman iltica etmek niyetiyle,hazînelerini Hicaz 'a yollamıştı. MüteakibenPortekizliler tarafından Öldürüldüğü (şubat 1537) haberipâdişâha gelince (bu haber Edirne 'ye şevval 944=şubat1538 'de vâsıl olmuştu), artık Hümâyûn Şah 'a karşı BahâdurŞah 'a yardım işi değil, Hicaz 'in deniz yollarınıkesen ve bir müslüman pâdişâhını öldüren Portekizlilerekarşı bir cihad düşünüldü ve Mısır beyler-beyisi HadımSüleyman Paşa, Kanunî 'den aldığı emir üzerine, Bahâdur'in mirasçısı olduğunu ileri sürerek 80 gemi ileBender Diu 'a doğru Süveyş 'ten hareket etti ( 15muharrem 945=14 hazîran 1538 ). Aynı zamandaBahâdur Şah'in Hicaz'a gönderdiği hazînelerini istanbul'a yolladı. Hadım Süleyman Paşa, öteden beri kendisimbu işe hazırladığı cihetle, hasta ve ihtiyar olmasına rağmenpadişahtan aldığı bu emre memnun olmuş ve20.000 kişilik kuvvet ve 7.oco kişilik bir yeniçeri birliğiile cenup istikametinde deniz seferine başlamıştı.Evvelâ, 'Aden üzerine gitti ve hâkimi 'Amir 'i bertaraf

Page 67: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

ederek burayı ele geçirdi, bir kaç hafta sonra Guearâtsahillerine vardı. Burada Portekiz kalelerinden bâzılarını(müslüman tarihçilerin Bender Türk, PortekizlilerinVilla 'des Rumes dedikleri Go-kala kalesi ve Kat kalesi)kolaylıkla zaptetti. Müteakiben Bender Diu 'daPortekizlilerin yaptırdıkları kalenin muhasarasınabaşladı; bir yandan da Guearât devletinin yeni sultanıMahmud III. 'a mektup ve adam göndererekzahire i!e yardım etmesini istedi. Fakat Osmanlılardankorkan Guearât hâkimi yardım etmediği gibi. bir aydanberi muhasaraya karşı koyan Portekiz'ilere yardım içinbüyük bir donanmanın gelmekte o'duğuna dâir uydurmabir haber çıkardı ve böylece Hadım Sü. leyman Paşa'nln muhasarayı kaldırarak avdetini sağladı ki, 3 aykadar oralarda kalan ve dönerken de 'Aden ve Yementaraflarında bâzı icrââtta bulunan Mısır beyler-beyisi, 13mart 1539'da Cidde'ye varmış, macerasını ve fütuhatınıulaklar ile pâdişâha bildirmiş, kendisi hacca giderken,donanmayı Süveyş'e göndermişti. Sonra kara yoluylaMısır 'a geldi ve aldığı ferman-ı hümâyûn üzerinaİstanbul 'a hareket etti. Burada Kanu. nî tarafındanbaşarıları takdir edilerek kendisine kubbe-altı vezirliğiverildi (Peçevî, ayn, esr., s. 222 ; Kâtib Çelebi, ayn. esr.,s. 57 v. d.; Hammer, V, 205 v.dd.; Alî, ayn. esr., var.276 v.dd.).S ü n n e t d ü ğ ü n ü ( 1539 ). Vezîr-i âzam AyaşPaşa'um 13 temmuz 1539'da vefatından [ bk. mad.AYAŞ PAŞA] sonra Kanunî Sultan Süleyman onanyerine Lutfi Paşa 'yi getirmiş, eylülde avlanmak üzereBursa taraflarına gitmiş, fakat sâdece 8 gün kalarak.dönmüş ve şehzade Bayezid ile şehzade Cihangir 'insünnet düğününü icra ettirmişti, 15 receb 946 (11 teşrinII.) 'da başlayan bu düğün ile birlikte Mihrimah Sultan'in Rüstem Paşa ile evlenme merasimi de yapıldı(tafsilât için bk. Celâl-zâde, ayn. esr., Alî, ayn. esr.,276; Bostan, ayn. esr.; Peçevî, ayn. esr., s. 218; Hammer,V, zo8 v. d.).

Page 68: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

O s m a n 1 ı-V e n e d i k b a r ı ş a n l a ş m a sı (1540). Korfu muhasarasından beri Venediklilerlemuhasamat devam ediyordu. Dal-maçya sahillerindebâzı kaleler her iki taraftan hücum ve taarruza uğramış,bir kısmı defalarca el değiştirmiş, bazıları teslimolmuştu. Daha mühim bir hâdise olarak Cas-tel-Nuovo(Nova hisarı)'nun Venediklîler-ce zaptı, müteakibenBarbaros Hayreddin Paşa tarafından geri alınmasızikredilebilir. Venediklilerin giriştiği her teşebbüs,Bosna sancak beyi Gazi Hüsrev Bey ile Kilis sancakbeyi. Murad Bey'in mukabelelerine ve intikamhareketlerine sebep oluyordu ( bk. Hammer, V, 210v.dd.). Osmanlı devleti Castel-Nuovo'yu geri almaküzere teşebbüse geçtiği sırada, Venedik hükümeti biranlaşma veya umûmî bir mütâreke akdetmek üzeremüzâkerelere girişmişti. Zîrâ imparatorla mevcut ittifakVenedik devletinin menfaatlerine aykırı idi. Senato buvaziyetten kurtulmak çârelerine baş vurdu. Bumevzude pâdişâhın ve dolayı-1SÜLEYMAN I. . " ■ " ,issiyle divân-ı hümâyûnun niyetlerini öğrenmek ve biranlaşma akdinin mümkün olup-olmadığını anlamaküzere İstanbul 'a gizlice bir ajan gönderdi. Bunun müsbetbir cevapla Venedik *e avdeti üzerine ( nisan 1539 )Kanunî nezdin-de* evvelâ Pietro Zen, bunun yoldaölmesinden sonra Tomaso Contarini bu işe me' mûr edilmişti.Ancak Kanunî tarafından kabul edilen, fakat iyimuamele görmeyen bu zata, vezîr-i âzam Lûtfi Paşa biranlaşma yapılmasının geniş se-lâhiyet ve me 'zûniyetesahip olmakla mümkün olabileceğini anlatmak isteyerek,şimdi Venedik "e dönmesini, fakat şehzadelerin sünnetve sultanın izdivacı düğünlerinde bulunmak üzereeylülde İstanbul 'a avdet etmesini tavsiye etmişti. Busırada Venedik, Avrupa'nın siyasî vaziyeti veimparatorla Fransa kiralı arasında bir konferans akdikararı sebebiyle, pâdişâhla barışmanın akıllıca birhareket olacağını anlamakta ve bir çok fedakârlıklarla

Page 69: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

barışı kazanmak istemekteydi. Bu itibârla 1540 ilkbaharında senato âzası Luigi Badoero 'yu Kanunî SultanSüleyman nezdinde müzâkerelere devam etmek üzereİstanbul'a gönderdi. Senato yeni elçiye, her şeyinmuhasamata başlanmadan evvelki hâle irca olunmasınıteklif ve müzâkere etmek selâhiyetini vermiş, sefer masraflarıolarak da tazminat nâmiyle 300.000 dukaya kadarbir para ödemeyi de kabule me'zûn kılmıştı. FakatMora'daki iki kaleyi (Mal vasfa ve Napoli di Romania)asla terk etmeyecekti. Venedik 'teki Onlar meclisi ise,icâp ettiği takdirde elçinin daha büyük selâhiyete mâlikolması taraf darı bulunup, mezkûr iki kale anlaşmayaengel olursa, bunları da terk etmeye muvafakathususunda ona gizli talimat vermişti. Tarihçi LeonGalibert (Histoire de la Ripabliaue de Venise, Paris,1847. s. 252)'e göre, bu gizli talimat elçilik kâtibitarafından Fransa elçisine ifşa edilmiş, o da divan-ıhümâyûn vezirlerine bildirmiş, böylece müzâkerelerdeKanunî 'nin ve-»frleri elçiyi azamî ta'vizlere mecburbırakmıştı. Nihayet 3 aylık bir müzâkereden sonra 20teşrin I. 1540 'ta bir barış anlaşması yapıldı. Buna göre,Venedik devleti, Mora 'da sözü geçen bu iki kaleyi,Dalmaçya sahilinde Na-din ve Urana kalelerini,Barbaros'un zaptettiği adaları ( Scyros, Patmos,Stampelia, Egine, Nio, Antiparos, Paros) pâdişâhabırakıyor, sefer masrafı olarak 300.000 duka tazminatvermeyi kabul ediyordu. Bu suretle Venedik devleti,ihtiyaç duyduğu sulh ve sükûnu sağlamış oldu (tafsilâtve anlaşmanın türkçe metni, için bk. Tayyib Gökbilgin,Venedik devlet arşivindeki, vesikalar külliyatındaKanunî Süittin Süleyman devri belgeleri, BelgelerII, s. 121 v. dd. vesîka 1; krş. Noradounghian, ayn. esr.,I, nr. 155 ; Hammer, ayn. esr., V, 214 v. dd.).M a c a r i s t a n m e s e l e l e r i ve 1541 seferi. Bu,Osmanlı devletinin ve Kanunî Sultan Süleyman 'in dışsiyâsetini ve askerî faaliyetini işgal eden en mühimhadisedir. Zâpolyai, 1534'te Gritti 'nin katlinden sonra,pâdişâhın bir intikam hareketinden korkmuş, fakat onun

Page 70: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

Viyana'ya gönderdiği nâme-i hümâyûndan, bu katildenNemçe kiralını sorumlu tuttuğunu anlayarakferahlamıştı. Zâpolyai, kendisini hâmisi tarafından birtehlikenin tehdit etmediğini görünce, bir müddettereddüt etmesine rağmen, rakibi Ferdinand ile anlaşmakmecburiyetinde bulunduğunu hissetti. İki tarafıntemsilcileri, Varad (Nagyvârad, Grossvvardein) şehrindemüzâkerelere başlamışlardı. Bir çok safhalar geçiren vearaya bir takım tereddütler, şüphe ve hesapların girmesiile uzayan müzâkereler nihayet şubat 1538 'deneticelenmiş ve Zâpolyai jânos 'un, ölümünden sonra,çocuğu olsun olmasın bütün Macaristan'ın Ferdinand'akalacağını tesbit eden anlaşma imzalanmıştı. Anlaşmanınbir maddesi, Zâpolyai 'nin Ferdinand veimparator aleyhine Kanunî ile ittifak ede-miyeceğinitazammun ettiğinden ve padişahın böyle bir muahedeninakdine muvafakati düşünülemeyeceğinden anlaşmanıngizli kalması kararlaştırılmıştı. Ancak muahedeninakdinden daha bir sene geçmeden Zâpolyai, Habsburglaraleyhdarı bir siyâset takip eden Leh kralının kızı Izabellaile evlenip, Macaristan kale ve şehirlerinden bir kısmınıdüğün hediyesi olarak verince, tevarüs edeceğitopraklardan bir kısmının muahede hilâfına başka elegeçmesine kızan Ferdinand. İstanbul 'a gönderdiği birelçi ile gizli muahedeyi Türk hükümetine ifşa etti ( I539)• Jovius'dan naklen Hammer (V, 218) 'in bildirdiği,Kanunî'nin bu haber üzerine kızarak Zâpolyai 'ye ağırbir tehdit-nâme göndermiş olması hususu ihtiyat kaydıile teîakkî olunabilir; çünkü Zâpolyai bundan sonra datürlü yollardan pâdişâhın teveccühünü muhafazayaçalışmış görünmektedir. Çok geçmeden, 22 temmuz1540'ta Er del'de ölen Zâpolyai, ölümünden hir kaç günönce, Budin, sarayında bir oğlunun doğduğunu haberalmış ve Varad 'da yapılan anlaşmasınınuygulanmıyarak, oğlunun kendi yerine macar kiralıolmasını vasiyet etmiş ve Avusturya'ya karşı, Osmanlıpâdişâhı Sultan Süleyman 'dan yardım ümit edebileceğinisöylemişti (Ver an esi es ve Katona 'dan naklen

Page 71: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

Lefaivre, Les Magyars pendant la do-minationOttomane en Hongrie 1526—J722, Paris, 1902. s. 63 v.dd \ Bu arada çocuğuna üç vasî tâyin ettiği gibi,adamlarından birini•iS "'!""^'?:'" "" âÖLEYMAN t.( Verböczi } de hemen İstanbul 'a göndermişti. Diğertaraftan Zâpolyai 'nin ölümünden haberdar olanFerdinand da, derhal ve ikinci bir elçiyi yeni talimatlapâdişâhın nezdine göndererek Avusturya menfaatlerinikorumak hususunda hiç bir şeyin ihmal edilmemesinite'mine çalışmıştı. ZâpoVyai 'nin, İzabella 'dan doğanbu çocuğunun meşruiyeti hakkında herkeste tereddütuyandıran bâzı şüpheli şayialar üzerine, Kanunî,meseleyi tahkik için Budin 'e bir çavuş gönderdi.Kıraliçe, çavuşun yanında çocuğuna süt verince çavuş,elini çocuğun göğsüne koyarak büyüdüğü zamanMacaristan 'da saltanat ve hükümet süreceğine dâirpadişah nâmına yemin etmişti (Katona ve Verancsicstarihlerinden naklen agn. esr.). Bu arada Ferdinand 'abağlı macar asilzadeleri, Budin 'in, henüz pâdişâhınyardımı gelmeden, bir an önce işgalini istemişler, o dabu maksatla bir ordu göndermişti; Budin 'in bukuvvetler tarafından muhasara edildiği haberi istanbul 'ageldiği sırada Kanunî de, Zâpolyai'nin elçisi Verböczi'yi kabul etmiş ve şimdiye kadar kı-ral Zâpolyai 'ye terkedilen ve esasen kılıç hakkı olarak pâdişâha âit olanmacar memleketlerinin bundan sonra da, şer'î cizyekarşılığında onun oğlunda kalacağını bildiren bir „berâtıhümâyûn" vermişti. Budin 'e pâdişâhın yardımcıkuvvetleri göndermesi gecikmedi; Ferdinand'inkumandanı da muhasarayı bıraktı ve geri çekildi.Avusturya elçisi ise, 7 teşrin II. 1540 'ta Kanunî 'ninhuzuruna kabul edilmekle beraber, Macaristan 'inpâdişâha âit olduğu söylenerek azarlanmış ve ilerisürdüğü mazeretler kabul edilmeyerek müzâkereler kesilmişti.Ferdinand 'a karşı yeni bir harp açmanınmünâsip olup-olmıyacağı hakkında pâdişâhın

Page 72: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

huzurunda 3 saat süıen müzâkerelerden sonra seferekarar verildi (elçi Lasczky 'nin raporuna atfen Hammer,V, 221 v.d.). Zâpolyai 'nin ölümü ile, Macaristanmeselesinde Kanunî 'nin ve divan-ı hümâyûnun görüşü,öyle görünüyor ki, esaslı surette değişmişti. Pâdişâh,macar kırallığmın Habsburglar karşısında, eskidenolduğu gibi, kendi bağımsızlığını türk yardımı ile demüdafaa edebileceğini artık ümit edemiyordu veŞarlkent imparatorluğunun macar kırallığı ile birleşerekaşağı Tuna 'ya kadar ineceğini ve hattâ Balkanlar 'dakitürk topraklarına taarruz için daha fazla imkânlara sahipolabileceğini hesaplıyordu. Eğer Osmanlı devletininHabsburg imtaratorluğu ile doğrudan-doğruya komşuolması gerekiyorsa, hududun aşağı Tuna'da değil, Budin'in garbında ve şimalinde olması daha faydalı idi.Vaziyet böyle olunca, pâdişâh gibi Ferdinand dahazırlandı ve kendisi için hayatî saydığıBudin'i, mayıs 1541 'de tekrar muhasara ettirdi. Kanunî,ilgililere gelecek ilk bahar için sefer hazırlığı emriverdikten sonra, sene sonlarında yanında şehzadeleriMehmed ve Selim olduğu ve bir miktar yeniçeribulunduğu hâlde Edirne 'ye gitmiş, kışı orada geçirereknisan 1541 'de istanbul 'a avdet etmişti. Bu sıradasadrâzam Lutfi Paşa, zevcesi Şah Sultan ile arasındakibir münakaşanın pâdişâha aksetmesi ve Kanunî'nin debundan müteessir olarak nikâhlarını fesheylemesineticesinde azlolun-du [ bk. mad. LUTFİ PAŞA] ve yeriikinci ve-zîr Hadım Süleyman Paşa 'ya verildi (mayıs1541 ). Pâdişâhın bu esnadaki ikinci bir kararı da büyükşehzade Mustafa 'yi, senelik haslarına $00.000 akçezammederek, Saruhan 'dan Amasya sancak beyliğinenakletmesidir. Sefere çıkılacağı sırada yapılan butahavvül ve yeni sadrâzamın da sefere götürülmiyerekiranlıların her hangi bir teşebbüsü ihtimâline karşıAnadolu muhafazasına gönderilmesi dikkate şayandır.istanbul'da bulunan Avusturya elçisi Lasczky'ninraporuna inanmak lâzım gelirse, Hadım Süleyman Paşa,iranlıların muhtemel tecâvüzlerine karşı değil, fakat

Page 73: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

şehzade Mustafa 'nin hareketleri ile ilgilenmek üzereAnadolu 'da bırakılmıştı. Hasları arttırmakla beraberManisa 'dan Amasya gibi uzak bir sancağa gönderilmesi,şehzadenin hakkında bir şüphe uyandığınadelil sayılmakta idi (Hammer, ayn. esr., V, 223). Kanunî28 safer 948 ( 23 haziran 1541 ) 'de istanbul 'dan Budin'e müteveccihen hareket etti. Yollarda bîr takım tâyin veazillerde bulunan ve bâzı elçileri kabul eden pâdişâh,Belgrad'da iken Budin'in kurtarıldığı haberini almaklamemnun oldu. Filhakika Ferdinand'm kumandanıRogendorf 'un Budin 'i muhasarası, muvaffak olmamışve bu zatın tahkim ettiği Gellert tepesi de, Osmanlı öncükuvvetlerinin Yahya Paşa-zâde Mehmed ve Ulamabeylerin kumandası altındaki taarruzları neticesindedüşmüş ve Avusturyalılar firara mecbur kalmışlardı ( 22ağustos). Bu tahkimata macar-larca verilen Tâbor adı,tarihlerimizde Istabor şeklinde ifâde edilmiş ve bu 1541seferine de Istabor seferi denilmiştir. Pâdişâh 26ağustosta ordu ile Peşte yakasına vâsıl olduğu zaman,Budin kurtarılmış bulunmakta idi. Tuna'da Kasım Beykumandasındaki „ince donanma" da Peşte kalesinizaptetti. Müteakiben otağ-ı hümâyûn eski Budin (Öbuda ) denilen yerde kuruldu ( krş. L. Fekete,Badapest a török karhan, Budapest, 1944, s. 13 v.dd.).Kanunî 30 ağustosta Budin sarayındaki kıraliçeIzabella'ya ve küçük çocuğuna kıymetli hediyelergönderdi. Bunları götüren baş çavuş başı Ali Ağa dakıraliçeye pâdişâhın selâmını teMîğ ederek,çoenjjufffrBIfiiMl İTMÜİİUM !SÜLEYMAN t. ••-•■•' • ' " -'■ '' " afotağ-ı hümâyûna götürdü (Peçevî, agn. esr., s. 243 ;Fekete, göst. yer.). Bu arada yeniçeriler de kaleyi seyirbahanesiyle girdikleri Bu-din şehrini, kale kapılarınıtutmak suretiyle kan dökmeksizin işgal ettiler. Halkasilâhlarını teslim ve yeniçerilere iyi muamele ettikleritakdirde mal ve cana dokunulmıyacağı ilân olundu ve

Page 74: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

böylece Budin bir türk kale ve beldesi hâline geldi.Kıral-zâde 'nin padişahın yanına götürülmesi sırasındaona refakat etmiş olan niyabet meclisi âzası vemüşavirler pâdişâhın otağında bir hafta alıkonulmuş veMacaristan meseleleri üzerinde onlarla istişaredebulunularak, kıral-zâde ile kıraliçenin mukadderatıhakkında karara varılmıştır (krş. Peçevî, agn. esr,, s. 245v. dd.). Bir kaç gün sonra Koca Nişancı Celâl-zâde,yanında bir tercüman olduğu hâlde kıraliçeye bir berât-ıhümâyûn götürmüş ve oğluna, büyüdükten sonra Macarkıratlığının verileceğini tebşir etmiştir (krş. Tabakât almamâlik;Bostan). Bundan sonra Budin eyâleti teşkiledilmiş, kıraliçe de çocuğu ile — ki tarihlerimizde kıralİstivan tesmiye edilmektedir — birlikte 5 eylülde Budinsarayını terk edip, Erdel'de Lipova (Lip-pa) kalesinegitmişti ( krş. Fekete, agn. esr., göst. yer.). Bumünâsebetle Kanunî sadrâzam Hadım Süleyman Paşa'ya hitaben Ista-bor fetih-nâmesini yazdırdı ve SüleymanPaşa'cm buraya beyler-beyi tâyin edildiğini bildirdi (krş. Ferîdûn Bey, Münşaât, I, 551 v.dd.). Osmanlıordusu henüz Budin 'de iken Ferdi-nand 'm iki elçisi(Nico'.as von Salm ve Her-berstein) gelmiş ve pâdişâhtarafından da kabul edilmekle beraber, teklifleri nazar-iitibâra alınmayarak Rüstem Paşa tarafından kendilerineFerdinand 'm son zamanlarda zap-tetmiş olduğumemleketler tamamen iade edilmediği ve Macaristan 'inAvusturyalılar elinde bulunan kısımları için bir vergitaahhüt olunmadığı müddetçe barış anlaşmasının mümkünolamıyacağı bildirilmişti. Ferdinand 'in elçileribaşarı elde edememişlerse de, öyle görünüyor ki, birkısım Erdel asilzadelerini Habsburglar lehinekazanmaya çalışmışlardı. Nitekim bu sıralarda Balassaadında bir macar asilzadesi Erdel'i, Osmanlı devletialeyhine isyana tahrik etmekte idi. Onun aleyhine ıs-taredilen bir ferman-ı hümâyûnda Erdel halkı uyarılmış vesadakate davet olunmuş, bu memleketin pâdişâhınhimâyesi altında bulunan kıral-zadeye ve kıraliçeye

Page 75: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

bağlı kalmaları hatırlatılmış, Ferdinand 'in tahriklerinekapılacak olurlarsa, başlarına büyük belâların geleceği,pâdişâh kuvvetlerinin Tatar kuvvetleri ile birleşerekmemleketi tahribe hakları olabileceği belirtilmişti.Pâdişâh henüz Budin 'den ayrılmadanfransız elçisi kaptan Paulin "gelmiş ve eski elçiRinçon °un italya'da katli haberini Kanunî SultanSüleyman'a bildirmişti. Pâdişâh ve ordu 22 eylüldeBudin 'den ayrıldı ve teşrin II. ortalarında îstanbul 'avâsıl oldu ( bk. zikredilen kaynaklar ve Alî, var. 278;Ham-mer, göst yer.).C e z a y i r Z a f e r i (1541). Kanunî Budinseferine çıkarken, yolda Sofya 'dan Barboros HayreddinPaşa 'ya bir ferman göndererek Cezayir 'e yardımetmesini emretmişti. Gerçekten, imparator Şarlkentteşrin I. ( 1541 ) 'de Cezayir sahillerine bir çıkarmayapmış, fakat neticede ağır bir mağlûbiyete uğramıştı(krş. Tuhfat al-kibâr, s. 58). Şarlkent 'in bu denizharekâtına Kanunî 'nin karşısına karada çıkmaktançekindiği için giriştiği kabul edilebilir.A v u s t u r y a e l ç i l e r i ile m ü z â k e reler veP e ş t e m u h a s a r a s ı (1542). Kanunî Budin 'denavdetinde, idarî bâzı değişiklikler yaptıktan sonra, o kışı( 1541/1542 ) yine Edirne 'de geçirmişti. Bu sıradaşehzade Mehmed 30 yük akçelik haslarla Saruhan 'a,şehzade Selim ise, Konya 'ya sancak beyliğinegönderildiler. Her ikisine de bu tâyin ve tevcihmerasimlerinde hükümet alâmetleri o'an a'em ve tabiverilmiş, maiyetleri ile birlikte vazifeleri başınagitmişlerdi. Ferdinand iki sene evvel İstanbul 'agönderdiği elçisi Tran-quillus Andronicus'u 1542 senesiyaz son'a-rında yeni müzâkerelerde bulunmak üzere tekrargönderdi. Kendisine verilen 10 temmuz tarihlitalimat-nâmede Macaristan 'in tamamen Feı dinand'aterki karşılığında ve pâdişâhın merhamet ve ihsanına birdelîl teşkil etmek üzere senede 50.000, bu da kâfigörülmezse 100.000 duka vergi takdimini teklif etmesibildirilmişti. Fakat vezirler elçinin tekliflerini o

Page 76: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

derecede ehemmiyetsiz buldular ki, pâdişâhın huzurunabile çıkarmadılar. Gerekli eevabı verdiler ve böyleceTranquiilus, hiç bir şey elde edemeden 9 teşrin I. 'deİstanbul 'dan gitti. Bu elçinin İstanbul 'da bulunduğusırada Ferdinand 'in ordusu Peşte 'yi muhasaraya geldi.O sırada Süleyman Paşa 'nin yerine Budin beylerbeyiliğinetâyin edilen Yahya Paşa-zâde Bâli Beydüşmana karşı müdafaada bulundu. KendisineBosna'dan ve diğer komşu sancaklardan da yardımcıkuvvetler geldi. Budin'in bir türk eyâleti oluşundantelâşa kapılarak Avrupa umumî efkârında heyecanyaratmak ve yardım toplamak isteyen Ferdinand ise,oldukça mühim bir müttefik ordusunu Peştemuhasarasına getirmeğe muvaffak olmuştu. Joachimvon Brandenburg kumandasında bulunan müttefikler,aralarında ihtilâflar çıkma'iaâ SÜLEYMAN î.sı, gördükleri şiddetli mukavemet ve daha başkasebepler neticesinde 7 günlük bir muhasaradan sonrakuşatmayı kaldırmak zorunda kaldılar. Osmanlıkuvvetleri, çekilen düşmanlara büyük zayiat verdirdiler.Peşte muhasarası istanbul 'da duyulunca pâdişâh Edirne'ye doğru yola çıktı. Fakat Avusturyalıların Budin vePeşte'den çekildiklerini duyduktan sonra, kışı geçirmeküzere Edirne 'de kaldı (bk. Peçevî, s. 222 v. dd.).Nis m u h a s a r a s ı (1543). Fransız elçisi Paulin,Kanunî ile birlikte Budin'den dönmüş, İstanbul'agelmişti. Vazifesi, Fransa'nın Şarl-kent 'e karşı harbehazır olduğunu bildirerek, Osmanlı donanmasınınFransa 'ya yardımını sağlamaktı. François I. sözlerindedurmamış olmasına ve hâttâ 1538 'de ( 18 haziran ) Şarlkentile Osmanlı devleti aleyhinde bir anlaşma bileyapmasına rağmen, fransız elçisi Rüstem Paşa'yi eldeetmeğe muvaffak olmuş, aynı zamanda, Barbaros da,Andrea Doria 'ya karşı yeni bir zafer kazanmak vesilesibulacağını düşünmüş ve bu sebepler Fransızlarınteklifine muvafakati mucip olmuştur. Bunun üzerinetercüman Yunus Bey, Venedik 'e giderek doja, Fransa^

Page 77: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

ile dostluk hâlinde yaşamağı tavsiye eden padişahınnâmesini götürmüştür (948 şevval tarihli nâme-ihümâyûn için bk. Belge-ler> 1'» göst. yer., vesîka 17;Cevdet, Tarih, I, 349 v. dd.). Ancak Venediklilerin, ikikuvvetli hükümdar arasında bitaraf kalmalarının menfaatlerineen uygun şekil olduğunu düşünerek, pâdişâhınbu yoldaki tekliflerini maharetle idare ettiklerianlaşılmaktadır. Paulin, Fransa 'ya dönünce, François'ya, Barbaros kumandasında türk donanmasının yakındasefere çıkacağım bildirdi ve ikinci defa me'mûriyetle İstanbul'a gönderildi. Bu defa yanında Pelli-eier adındaikinci bir elçi bulunuyordu. Elçiler huzura kabul edilip,yine Rüstem Paşa 'nm te'siri ile Kanunî 'deh François 'yahitaben kuvvetli bir vaadi tazammun eden bir mektupalmayı da başardılar (bk. Hammer, V, 236, 359). Busuretle Osmanlı donanması, mayıs 1543 sonlarına doğruBarbaros'un kumandasında ve Paulin ile beraber denizeaçılarak bir ay sonra Messina boğazına girdi. Hazirannihayetlerine kadar İtalya sahillerini geçerek 20temmuzda Marsilya 'ya vardı. Toulon önlerindengeçerken, Barbaros 'un donanması bir fransız kadırgasıtarafından selâmlanmış ve gemiye Türk bayrağıçekilmişti. Marsilya 'da ise, Enghien dükü François deBourbon kumandasındaki 30 gemilik bir filo tarafındanbüyük bir merasimle karşılanmış, top teatisi suretiyleselâmlanmıştı. Yıllardan beri şöhreti bütün Avrupa'yıtutmuş olan bir türk amiralininKanunî Sultan Süleyman tarafından Fransa'ya yardımiçin Marsilya'ya gönderilmiş olması fevkalâde birhâdise teşkil etmiş, binlerce halk ve saray erkânı buşehre koşuşmuştu. Osmanlı donanması, fransızlarınhazırlıklarını bitirmelerini bekleyerek bir müddetMarsilya 'da kalmış, sonra Toulon 'a gelip, 20 ağustostamaiyetine ehemmiyetsiz bir fransız filosunu da alarakburadan hareket etmiştir. Barbaros, Nis muhasarasındadonanmayı bu şehrin yakınında bulunan Villâfranealimanına sokmuş, sonra bombardımanlarına baş-lıyarak

Page 78: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

şehri teslim almış, fakat mukavemete devam edenkaleyi, fransızların gevşekliğini ve bu esnadagösterdikleri iki yüzlülüğü anlayarak, fethe lüzumgörmemiş ve Toulon 'a dönmüştür. Buradaki ikametiise, ertesi sene ilk baharına ( nisan 1544 ) kadar devametmiş, bu esnada Salih ve Hasan reislere İspanya 'nınKatalonya sahillerini vurdurarak bir çok esir ve ganimetalmıştır. Bu müddet zarfında Andrea Doria 'nındonanması hiç meydana çıkmamış, Türk donanmasınıngarbî Akdeniz 'de de bir hâkimiyet ve üstünlük kurması,İspanya 'daki müslüman arapları bile bir isyanacesaretlendirmiştir. Osmanlı donanması, Fransa 'da kaldığımüddetçe kıral. ayda 50.000 duka altın vermeyitaahhüt ettiği hâlde, bu parayı ödemekte çok güçlükçekmiş ve bu hâl Barbaros'un hiddetini mucip olmuştu.Nihayet ka-pudan-ı derya bir çok türk ve müslümanesirlerini de kurtardıktan ve İtalya sahillerinden dönüştede esir ve ganimetler aldıktan sonra, yaz aylarında (1544 ) İstanbul 'a gelmiş ve Kanunî tarafından büyükdeniz gazasının kahramanı sıfatiyle kabul edilerek iltifatgörmüştür (bk. mad. BARBAROS HAYREDDÎNPAŞA; Hammer, V, göst. yer.; Kâtib Çelebî, agn. esr.,s. 59).E s t e r g o n ( E s z t e r g o m, „Grah") seferi(1543\ Kanunî Sultan Süleyman 1542/1543 kışınıEdirne'de geçirdikten sonra, onuncu sefer-i hümâyûndenilen ve Celâl-zâde ( Tabaküt al-mamâlik, var. 277 v.dd.) tarafından „Ustolni Belgrad ( Szekesfehervâr ) ilekale-i Estergon için.. .»olduğu belirtilen sefere, 23 nisan1543 'te çıktı. Kış, Edirne 'de çok sert olmuş, halk çoksıkıntı çekmişti. Pâdişâh, Rumeli beyler-be yisi AhmedPaşa 'ya Rumeli askerini toplamak için daha nevruzda (21 mart) emir vermişti. Ordudaki nizam ve disiplin vezahîre tedâriki hususunda gösterilen dikkat ve ihtimamdiğer sefer-lerdekinden daha çok denebilirdi. Pâdişâh veordu mutâd yolu takip ederek ösek'e geldiği vakitsadrâzam Hadım Süleyman Paşa, ikinci vezir Rüstem

Page 79: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

Paşa ve diğerleri alay düzerek saf bağlamışlar veböylece Kanunî 'yi istikbal1SÜLEYMAN Letmişlerdi. Evvelâ Valpo kalesi teslim oldu vekumandanına ( Santa Mihâly ) Budin sancağında birzeamet verilmesini, Budin beyler-beyine emredenpâdişâh, kaleye bir çok islâm ahâli yerleştirilmesini,meseidine hatip, imam ve müezzin tâyinini alâkadarlarabildirdi, sonra da vezirleri ile birlikte kaleyi seyretti.Kanunî Sultan Süleyman esâs itibariyle bu seferi, birOsmanlı eyâleti hâline gelen Budin 'in emniyettekalabilmesi için civarındaki kalelerin zapt ve bu eyâleteilhakı, yâni hinterlandını genişletmek gayesiyle açmıştı.Böylece stratejik, siyâsi ve bunların yanında iktisadîgayeler takip ediliyordu. Siklos kalesi, teslimi kabuletmedi, muhasara suretiyle fethi icâp etti. Fakat busırada Peçuy ( Pecs ) kalesi halkı, Rumeli beyler-beyininSiklös 'u muhasara ettiğini görünce itaatlerini arzedip,teslim oldular. Pâdişâh bundan sonra da garba teveccühederek Estergom kalesinin muhasarasına başladı. Tunakenarındaki bu kale macarlarra tarihî ve mukaddes birşehri sayılmakta idi ve Budin 'in emniyette kalabilmesiiçin alınması lâzım gelen kalelerin başında geliyordu.Ağustos başlarında muhasaraya başlanırken pâdişâhmahsurlara teslim olmalarını teklif etti ise de, müdâfilerİspanyol kumandanı Sancius Cot-ta 'nın ehemmiyetli biryardımcı kuvvet getirmiş olmasına güvenerek bu teklifireddettiler. Kanunî Sultan Süleyman kale sûrlarının doğu!meşine ve yapılan yürüyüşlere bizzat nezâretediyordu. Nihayet 10 ağustosta serbestçe çekilipgitmeleri şartiyle teslim mukavelesi imzalandı.Müdâfilerin bir kısmı kalenin temizlenmesindeçalıştırıldı, bir kısmı da pâdişâhın hizmetine girmeyemuvaffak oldu. Şehrin katedrali camie tahvil edildi vepâdişâh burada cuma namazını kıldı ve Estergom 'un birsancak hâlinde idaresi hakkında tedbirler a'di. Bundansonra pâdişâh diğer ehemmiyetli merkez olan Ustolni

Page 80: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

Belgrad 'i ( macarca Sze-kesfehervâr ve almancaStuhlweissenburg) muhasara ve zapt ettirdi. İlk hücum28 ağustosta yapıldı, pâdişâh 2 eylülde ikinci hücumuemretti ki, bu suretle „Beşlu Varoşu" denilen kale, ertesigünü de iç kale eman dileyerek teslim oldu. Pâdişâh, buşehrin vaktiyle Zâ-polyai ye tabî iken sonradan kendiisteği ile Ferdinand tarafına geçtiğini hatırlayarak, öncemacar asıllı halka eman vermek istememiş ise de, sonraşefkati galip gelmiştir. Pâdişâh, burada eski macarkıratlarının mezarlarını görmüş ve halktan sadakatyemini almıştır.Bütün beyler-beyilere, Fransa kiralına ve Venedikdojuna zafer-nâmeler gönderildikten sonra, pâdişâhBudin'e dönüp. Tuna'mn sol sahilini takiben 3teşrin I. 'de Varadin "e( Petervarad), 9 teşrin 1,'de Belgrad'a vâsıl oldu.Buradan askeri kışlaklarına gönderen ve kendisi dekapukulu ocakları ile İstanbul 'a dönen Kanunî yoldaiken sevgili oğlu şehzade Mehmed 'in Manisa 'da vefat (6 teşrin II. 1543 ) haberini alarak büyük bir mateme büründü.istanbul 'a geldikten sonra da oğlunun nâşınınManisa 'dan İstanbul 'a getirilmesini emrederek 18şabanda ( 16 teşrin II. 1543) Bayezid camiinde bütünİstanbul halkı ile birlikte namazını edâ etti. Şehzadeyine pâdişâhın arzusu ve emri üzerine bu civardaki yeniçerileremahsus eski odalar içinde tâyin vs tahliyeolunan mahalle (bugünkü Şehzade camiî yanındakihazîre) defnoluudu. Bizzat söylediği »Şehzadelergüzidesi sultan Mehem-med 'im„ mısraı ile tarihdüşmüştür ( bk. Celâl-zâde, agn. esr., var. 277 v. dd.;Âlî, var 278 v. dd. j Tarih-i Şikloş, Hekim-oğlu ÂHPaşa kütüp. nr. 700, var. 20 v. dd.; Peçevî, ayn. esr., s.251 v. dd,; Hadikat al-cavâmi', I, 15; Evliya Çelebi,Seyahatname, I, 349; Atâ, Tarih, IV, 123 v. dd.; HayalîBey divanı, nşr, Ali Nihad Tarlan, s. 80).İç i d a r e ve yeni k ar a r l ar ( 1544 ). Kırımhanlığında (vuku bulan bâzı hâdiseler bu sırada dikkati o

Page 81: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

tarafa çekmekte idi. Fâtih Sultan Mehmed devrindenberi Osmanlı devletine bsğlı olan Kırım'da, her handeğişikliğinde yeni bir menşur (berât-ı hümâyûn)göndermek usûldendi. Ancak tabî ile metbû arasındakimünâsebetler bilhassa Kanunî devrinde kuvvetlenmeyebaşlamış ve hanlıkta aile kavgaları, kardeş ve kardeşzâdeleTarasındaki mücâdeleler arttığı cihetle pâdişâhınve divan-! hümâyûnun Kırım hanlığı meseleleri ile dahafazla meşgul olması gerekmiştir. Kanunî cülus ettiğizaman han bulunan Mengli Giray 'in oğlu MehmedGiray 1523 te Nogay beyi tarafından pusuyadüşürülerek öldürülünce o zamana kadar İstanbul 'daikamet eden Mengli Giray'in diğer oğlu Sa'âdat Girayhanlık menşuru ile donanmayla Kırım'a gönderilmişti.Fakat kalgaylık ve veliahdlık meselelerinden dolayı,ihtilâflar ve silâhlı mücâdeleler üzerine tabiatı da müsaitolmadığı için, Sa'âdat Giray 1532 'de hanlıktan feragatile İstanbul 'a gelmiş, ve Kanunî tarafından kendisineEyüp taraflarında bir konak, sâîiyâne ve hâslarverilmişti ki, ölümüne kadar ( nisan 1538 ) buradayaşamıştır. Bir müddet İslâm Giray Kırım hanı olmuşsada, 5 ay sonra pâdişâh tarafından tasvip görmediğinianlayarak affını istemiş, bunun üzerine hanlık MengliGiray 'in üçüncü oğlu Sâ» hib Giray'a verilmişti(teş rin 1. 153a ). Bu da ağabeyisi Sa'âdat Giray gibiuzun müddet Kanunî'nin, kendisine sâliyane vehâslar tây niıiüıii Ansiklopedisi *"3° SÜLEYMAN I.ederek İstanbul 'da huzur ve refahda yaşattığı bir hanzâdeidi. Fakat pâdişâhtan menşur alarak Kırım 'agittikten sonra, o da mücâdelelere karışmıştır. Bununyanında da Altı nehir bölgesi denilen Deşt-i Kıpçak 'tayaşıyan göçebe Tatar kabilelerini Kırım 'a getirerekburada iskân etmiş ve herkese arazi tevzi edipterfihlerine çalışmıştı. Boğdan seferine bizzat,Macaristan seferlerine de oğlu kalgay Emin Giray vâsıtasiylehanlık kuvvetleriyle katılmıştı. Sâhib Giray 'in

Page 82: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

yıldızının sönmesi, Kefe beyler-beyisi ile arasınınaçılması ve onun da han aleyhinde pâdişâha arzları ile,bu sıralarda başlamış, sonradan Rüstem Paşa 'mn dakendisine aleyh-dar bir vaziyet takınması ve onun yerineDevlet Giray 'ı iltizâm etmesi ile mevkiini ve hayatınıkaybetmiştir (bk. Halim Giray, Gûl-bün-i hâhûn,İstanbul, i287;Seyyid Mehmed Rızâ, al-Sab' al-sayyür fiahbâr al-mulnk al-Tötör, Esat Efendi kütüp. nr. 2289;Kırım yur-tana ve ol taraflarga dâir balgan garlıglar vehatlar, Petersburg, 1281=1864; Hasan Or-tekin, Kırım,hanlarının şeceresi, İstanbul, 1938; Cevdet Paşa, Kafkasve Kırım tarihçesi (Ebüzziya külliyatından ); AbdullahZihnî Soysal, Kırım'ın politik ve kültür tarihi, Varşova,1938; Fevzi Kurtoğlu, İlk Kırım hanlarının mektupları,Belleten, 1937, 111—IV ; Ham-mer Purgstftîl,Ceschichte der Chane der Krim unter osmanischerHerrschaft, Wien, 1856; Djafer Seidahmed, La Crimee,Lausanne, 1921). Kanunî Sultan Süleyman son defaMacaristan 'dan dönerken başta Budin olmak üzere bueyâlet livalarının tahririnin yapılmasını emretmişti.Beyler-beyinin yanında bulunan defterdara „il tahriri"işi havale olunmuştu ki, bu ilk tahrir, defterdar Haliltarafından icra edilmiş ve bu esâs 150 sene zarfındaeyâletin başlıca mâlî hükümlerini ihtiva etmiş ve bundansonraki müzâkerelerde dâima müracaat kaynağı olmuştu( bu zatın Çandarlı-zâde İsâ Paşa oğlu Halil Bey olupolmadığıhakkındaki mutâlea ve münâkaşalar için bk.Atâî, Şakayık zeyli,s. 122,; mad. ÇANDARLI; Topkâpıarşivi, nr. 1098 ; Karâcson Imre 'nin neşrettiği vesikalaraistinaden Fekete, ayn. esr., s. 178, 211 v.d.).Budin eyâleti ilk zamanlarda şu on iki livadanmüteşekkildi: Budin paşa livası, Es-tergom, UstoîniBelgrad, Mohac, Peçuy, Siklos, Nöygrad, Hatvan,Szekszard, Simontornia, Se-gedin, Vesprem ( Celâlzâde'nin bunlara ilâve olarak zikrettiği Pozsega,Semendire, Sireni sancakları hakkında bk. ayn. esr., var.xx; ayrıca bk. Ayn-ı Ali risalesi; Başbakanlık arşivi,

Page 83: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

Budin eyâletine âit türlü tahrir defterleri). Pâdişâh 1544senesinde idare sahasında iki mühim değişiklikyapmıştır. Bunlardan biri busırada 20 yaşında bulunan şehzade Selim 'in Konya 'danSaruhan sancak beyliğine tâyin edilmesi idi. Bu tevcih,bu şehzadenin veliahd yapıldığına bir işaretsayılabilirdi. Çünkü, şehzadelerin bulunduklarısancakların ehemmiyeti, arazilerinin genişliğine veyazenginliğine göre olmayıp İstanbul 'a yakınlığı ileölçüldüğü ve Manisa da diğerlerine nazaran en yakınbulunduğu cihetle, saltanatta bir inhilâl vukuunda diğersancaktardaki kardeşlerinden daha önce devletmerkezine gelerek saltanatı ve iktidarı ele alabilirdi,ölümüne kadar şehzade Mehmed de bu yüzden busancakta bulundurulmuştu. En büyük şehzade olan,fakat başka bir anneden ( Gül bahar Hatun) doğmuşbulunan şehzade Mustafa ise, İstanbul 'a en uzak biryerde, Amasya 'da bulunuyordu. Kanunî SultanSüleyman 'in yaptığı ikinci mühim değişiklik vezîr-iâzam Hadım Süleyman Paşa 'yi azlederek yerine ikincivezîr ve damad olan Rüstem Paşa'yi getirmesidir. LutfiPaşa'ya göre ( Tevarihi Âl-i Osman, s. 433 ) vezîr-iâzam ile üçüncü vezîr Hüsrev Paşa (Deli ) 'nin,huzurunda bir meseleyi münakaşa etmelerinden canısıkılan pâdişâh, her ikisini de vezâretten azletmişti.Hâdisenin tarihini kronikler ve monografiler muhtelifşekilde gösterirlerse de, bir divan defteri (Topkapı sarayarşivi, nr. 12321 var. 1) bunun 25 ramazan 951-{ 10kânun I, 1544 ) 'de Edirne 'de vuku bulduğunu sarih olarakkaydetmektedir. Hâdisenin bir divan-ı hümâyûntoplantısında, fakat pâdişâhın bulunmadığı bir sırada,birbirlerine ağır hakaret etmek ve döğüşmek suretiylevukua geldiği, fakat bunun sonradan Rüstem Paşatarafından pâdişâha paşaların birbirlerine kılıç çektiklerişeklinde aksettirildiği hakkında muhtelif kayıt verivayetler ve bunu onun her iki veziri de bertaraf ederekiktidarı ele almak istediği yolunda tefsir edenler vardır.

Page 84: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

Gerçekten Âlî 'nin de bildirdiği gibi, Rüstem Paşa 'ninvezîr-i âzam olması, gerek zevcesi Mihrimah Sultan vegerek kayın validesi Hurrem Sultan tarafından şiddetlearzu ediliyordu. Ancak bu mektûme divan defterininkayıtları, bu azil hâdisesinde Hadım Süleyman veHüsrev paşaların vaktiyle birbirlerine halef-selefolmalarının, Mısır 'daki me'mûriyetleri ve Mısırsâliyânesi yüzünden münâkaşa ve birbirlerini ihtilas ileitham etmelerinin rol oynadığını göstermektedir (bk.aynı Mektûme divan defteri, türlü hükümler ). HadımSüleyman Paşa Malkara 'ya sürüldü ve orada öldü(955=1548). Hüsrev Paşa ise, çok yaşamamış,teessüründen ölmüştü (bk. Lutfi Paşa, ayn. esr., s, 434).F r a n s a ile mü n â s e b e t l e r ve Habsbu r g l a r l a b a r ı ş a n l a ş m a s ı (1544—SÜLEYMAN I. *3»»547). IÇ43 seferleri, Kanunî'nin XVI, asır ortalarınadoğru Tuna havzası ve Akdeniz siyâsetlerinin birbiri ilealâka ve irtibatını açıkça gösterir. Bu kara ve denizharekâtı, Osmanlı padişahına şan ve şeref kazandırdığıderecede müttefiki Fransa 'ya da menfaatler sağlamıştı.Bir taraftan, mâruz kaldığı tehdit karşısında imparatorlaanlaşmamayı tercih eden, bir taraftan da Kanunî ilearasının açılmasından çekinen François 1., Osmanlılarlaolan münâsebetlerini takviye için elçi Paulin ile birlikteJerome Maurand 'ıda ( seyahati için bk. iti' neraire deJerome Maurand, d'Antibes â Cons-tantinople„J544",nşr. Leon Dorez, Paris, 1901) İstanbul 'agöndermişti. Fransa kiralının bu iki yüzlü siyâsetine biraralık imparator da iltihak etti. Çünkü, Ferdinand, Macartahtında sahip olduğu yerlere tasarruf edebilmek için,kardeşi Şarlkent 'ten, Fransa kiralının Kanunî nezdindetavassutunu istemişti. O sırada Fransa elçisi Paulin 'inhalefi Montluc 'un kiyaseti sayesinde imparator, pâdişâhile bir mütâreke akdine muvaffak olmuştu ( 1545). Birmüddet sonra François, Habsburg hanedanına karşıyeniden harp yapmak ve Kanunî 'nin yardımını te'min

Page 85: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

etmek istediğinden, bu defa d'Aramon 'u elçi olarakİstanbul 'a gönderdi. Elçi pâdişâhtan ödünç olarakistediği 300.000 altın yerine ancak her sene İskenderiye'den bir mikdar güherçile almak müsâadesini eldeedebilmişti. Bu sırada müzâkereye gelen ve Osmanlıgemilerinin, Hindistan denizlerinde serbest gezebilmesiiçin, bir vergi ödenmesini teklif eden Portekiz elçisinede, pâdişâh, kat'î red cevabı verdi ( bk. Hammer, V. 365). Pâdişâh, bir taraftan memleketine dönen d'Aramon ileFransa kiralına mevcut dostluğun muhafaza edildiğinibildirirken ( krş. Testa, I, 41), diğer yandan İran ile harpihtimalleri belirdiği cihetle Avusturya'ya karşı şimdilikdüşmanca bir hareketi düşünmüyordu. Habsburgların,yâni Ferdinand ile Şarlkent 'in elçileri Nicolas Sicco ileholandalı Veltvvick, 10 teşrin II, 1545'te Edirne'deimzaladıkları 18 aylık mütârekeden sonramemleketlerine dönmüşler-se de, Veltvvick 1546 senesiyaz sonlarında tekrar İstanbul 'a gelmişti. Vezirler,akdedilecek barış anlaşmasına daha sağlam bir zeminhazırlamak için, imparatorun elçisine, pâdişâhın, buahid-nâmeye François 'nin da idhâl edilmesini istediğinibildirdiler. Bu konuşmalardan haberdar olan Fransakiralı, önce müzâkerelerin tehiri için acele" olarak şifrelibir mektupla Codignac '1, sonra da kalabalık bir heyetled'Aramon'u göndermiş ise de, kendisinin ölümü,vaziyeti, fransızlar hesabına, hayli güçleştirmişti. Heryerdeki Fransa elçileri tereddüdedüşmüşler ve müzâkereleri durdurmuşlardı.'dAramon yeni kıraldan emir ve talimat alıncaya kadarbekledi. Yeni kıral Henri II. 'nin, babasının şarksiyâsetine devamı te'min etmesi üzerine d'Aramonyeniden harekete geçti ve cazip teklifler ile pâdişâhıoyalamak istedi ; Veltvvick 'in raporlarına göre, Kanunî'den Macaristan 'in geri kalan kısımlarını istilâ etmesinive Osmanlı donanmasını tekrar Afrika sahillerinegöndermesini reca etti. Fakat, pâdişâh ve divan-ıhümâyûn artık Fransa'nin hareketinden hoşnut değildi.Bu sebeple Tuna havzasında bir müddet için sulh ve

Page 86: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

sükûnu te.'sis etmek ve Akdeniz 'in emniyetini de büyükBarbaros'un (ölm. 1546) haleflerine bırakmak arzusu ile,Avusturya ve imparatorla barış yapmaya karar vermişti.d'Aramon 'u bu teşviklerinde destekliyen biri daha vardı.Vaktiyle Budin 'i muhasara eden general Rogendorf 'unoğlu ve imparatorun hassa alay kumandam olup,pâdişâha sığınmış olan Christophe Rogendorf da KanunîSultan Süleyman '1 eski efendisine karşı harbe teşviketmekte, Avusturya 'daki şatolarını ve malikânelerinipâdişâha tahsis edeceğini, Türklerin Viyana'nin sahibiolması için çalışacağını va'detmekteydi. istanbul 'a ilkgeldiği sıralarda pâdişâh kendisinden hoşlanmıştı. Fakatsonraları bir takım laubali hareketleri bu teveccühü yitirmişti.Bu itibârla d'Aramon ile birlikte yaptıkları gayretbir semere vermedi. Kanunî 'nin kışı geçirmek üzereyine Edirne 'ye gelmesi üzerine Veltvvick de onu takipetmiş ve 14 kânun 1. 1546 'da resmen padişah tarafındankabul edilmişti. Hediyelerini, itimatnamesini, vazife veseiâhiyetierî hakkında etraflı bir muhtırayı takdim ettiğizaman, Kanunî kendisine, müsait bir cevap getirmişse,bütün güçlüklerin bertaraf edileceğini bildirmiş, vezîr-iâzam RüstemPaşa da Osmanlı tabiiyetini kabul ettiktensonra Ferdinand tarafına geçen macar asilzadelerindenbahsederek bunların hususî armalarını hâvi mühürlü sadâkatmektuplarının pâdişâhın nezdinde bulunduğunuhatırlatmıştı. Müzâkereler aylarca sürdükten ve ihtilaflıkaleler ile, hangi tarafa bağlı olacakları belli olmayanarazi hakkında türlü hal çareleri ileri sürüldükten sonrahaziran 1547 ortalarında Osmanlılar lehine bir takımmâlî hükümler ihtiva eden ve Ferdinand'1 senede 30.000duka ödemeye bağlayan beş yıllık bir anlaşma yapıldı(bk. Testa, ayrı. esr., IX, 8 v.d.; Hammer, V, 265 v.d.).T e b r i z s e f e r i ( 1548/1549 ). Bu» sıradaHindistan'daki hükümdarlardan olup Portekizlilere karşıKanunî 'den yardım isteyen Sultan 'Ala' al-Din'in birelçisi kıymetli hediye13*SÜLEYMAN l

Page 87: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

lerle gelmişti. Çok geçmeden Şah ismail 'in üçüncüçocuğu olup, Şirvan valisi iken ağabe-yisi Şah Tahmâsp'a karşı isyan eden ElkSşş Mirza [ b. bk.], pâdişâha ilticaetti ( 1547 ). Bu hâdise pâdişâhı memnun etmişti; zîrâ,Irakeyn seferinden beri Safevîİer ile münâsebetler, resmenharp hâli olmamakla beraber, tabiî sayılamazdı. ŞahTahmâsp, o zaman ele geçirilen bâzı hudut kalelerini gerialmış, fakat, Kanunî Sultan Süleyman, garpmes'eleleriyle fazlaca meşgul olduğu için bun/ı pekehemmiyet vermemişti. Bu defa Iran şehzadesininsığınması, şark komşusuna karşı harekete geçmek içinbir fırsat teşkil etti. El^âşş Mirza 'mn ilticasından dahaönce de, onun vâîisi bulunduğu Şirvan ülkesinin eskisahibi, Şirvanşahlardan Halil II.'in oğlu Burhan 'AliSultan, bir kaç sene evvel memleketini geri almak içinyaptığı teşebbüste muvaffak olamı yarak. Osmanlıpâdişâhına iltica etmiş ve kendisine Kanunî tarafındansâliyâne ve arpalıklar, mensuplarına da „vazîfe"ier tâyinolunmuştu, şimdi halef ve selefin her ikisi de mülteciolarak pâdişâh nezdinde bulunuyorlardı. Bu durumkarşısında, Kanuuî evvelâ. Burhan 'Ali Sultan !ı birnâme-i hümâyûn ile Şirvan'a gönderdi ( krş. Peçevî, s.271 v,d.); sonra da Elkâşs Mirza'nm istanbul 'da birsarayda misafir edilerek i'zâz ve ikram edilmesiniemretti, kendisi de aynı senenin sonlarında Edirne 'denistanbul 'a geldi ve pâdişâhın muhteşem bir alay ileİstanbul 'a girişi ElkSşş Mirza 'ya seyrettirildi ( bk. Âlî,agn. esr., var. 282; Peçevî, agn. esr., s. 267 v. dd.;So'.ak-zâde, s. 508; Hammer, VI, 7; Jean Chesneau, Levogage de Monsieur D'Ara-mon, Paris, 1887, s. 56 ). Birkaç gün sonra divan-ı hümâyûna davet edildi vekendisine muhteşem bir ziyafet verildi, müteakiben pâdişâhınelini öpen şehzadeye gerek Kanunî,' gerekzevcesi Hurrem Sultan tarafından müteaddit ve kıymetlihediyeler ihsan olundu. Âlî ( var. 293 )'ye göre sâdeHurrem Sultan'in gönderdiği hediyeler 10.000 altın florideğerinde idi. Diğer vezîrler, defterdar ve nişancı v.b.

Page 88: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

devlet erkânı da bir çok hediyeler göndermişlerdi (krş.Peçevî, agn. esr., s. 268 )• ElkSşş Mirza ikinci defapâdişâh tarafından kahûl edilip, kardeşi ŞahTahmâsp'dan şikâyet edince, Kanunî, İran 'a sefere kararverdi. Şehzade hakkındaki iltifat ve ikramlar bundansonra da devam eyledi. Verilen hediye ve ihsanlarınçokluğu dedi-koduyu mucip olacak bir dereceye vardı(Peçevî, agn. ger., Hammer, agn. esr., s. 8 ). Kanunî 955( 1548 ) senesi ilk baharında Ulama Paşa 'yi Erzurumvaliliği ile kendisine lala tâyin etmek suretiyle ve birbölük asker beraberinde olmaküzere. Elkaşş Mirza'yi serhadde gönderdi. Osmanlımemleketlerinde şi'î düşmanlığı bütün şiddetiyle devametmekte idi; umumî efkâr, Iıakeyn seferindeAzerbaycan'ın istilâ ve Bag-dad'in fethedilmiş olmasınıkâfî görmüyordu; Nisan 1548 nihâyetinde pâdişâhkapukulu ile Üsküdar 'a geçti. Zâten, aylarca evvelaldıkları emirle beyler-beyiler ve sancak beyleri şarkseferi için hazırlanmışlardı. Bu sırada fransız elçisid'Aramon 'un da beraberce sefere iştirakine müsaadeedilmişti ki, onun seyahatnamesi bu sefer hakkında birçok bilgi ve tafsilâtı ihtiva etmektedir. Bu seferin rûznâmesiise, Leunclavius (Historiae Musalmanae Turcorum...,Frankfurt, 1591 ; 'dan naklen Hammer 'de ( VI,289 v.dd. ) mevcuttur, fakat Ferîdûn Bey 'in, Münşaât'ında yoktur. Kanunî Seyyid Gâzî 'de Saruhan sancakbeyi şehzade Selim '1 kabul ederek kendisini Rumelimuhafazasında bulunmak üzere Edirne 'ye gönderdi.Akşehiı 'de, Konya sancak beyi şehzade Bayezid babasınıkarşıladı. Niğde-Kayseri yolu ile Sivas sahrasınagelince de, Amasya sancak beyi büyük şehzade Mustafatarafından karşılandı. O da babasının elini öpmek üzerehuzura kabul olundu. Padişah haz:ran nihayetlerinde Erzurum'avardığında, kendisinden önce burada toplanmışolan eyâlet kuvvetlerini buldu. Müteakiben Hasankale-Erciş yoluyla Adilcevaz tarafına geldi ve buradan UlamaPaşa ile Karaman beyler-beyisi Ramazan-oğulİarmdan

Page 89: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

Pîri Paşa 'yi Van kalesinin zaptına gönderdi. Bu sıradaBurhan 'Ali Sultân, Şirvan ülkesinde pâdişâhın nâmesinigösterince, bütün memleketin kendisine itaat ettiğinibildiren bir haber göndermiş ve büyük memnunlukuyandırmıştı. Pâdişâh, Ulama ve Pîrî paşaları takibenVan 'a gidecekken, ElkSşş Mirza 'mn teşviki ile,istikametini Tebriz 'e çevirdi ve 28 temmuzda Tebrizcivarındaki Şenb-i Gâzân 'a vardı. Tebriz, savaşsızzaptolundu Kanunî, ElkSşş Mirza 'yi her nekadar Tebriz"e vali ( Peçevî 'ye göre Şah ) tâyin etmek düşüncesindeidiyse de, bu zâtın itimad telkin etmeyen hareketleri,Tebriz halkının katl-i âma tabî tutulması hakkındakiyersiz teklifi, pâdişâhı bu fikirden vazgeçirdi (Âlî,Peçevî, göst. yerler ). Bu sırada Şah Tahmâsp 'in dakaçtığı anlaşıldığından pâdişâh, beş gün ikametten sonraTebriz 'den hareketle Van üzerine yürüdü ( 16 ağustos ).Bir haftalık bir muhasaradan sonra kale kumandanı 'AliHan teslim oldu. Kanunî kışlağa çekilmek üzere 25eylülde Dîyarbekir ovasına geldi. Şah Tahmâsp Van 'inkaybedildiğini, pâdişâhın da kışlağa dönmekte olduğunuöğrenince Erciş, Ahlat ve Adilcevaz taraflarına tahripkârbir akın yaptı. Kars kalesiniSÜLEYMAN l. «33tamire me'mûr edilen Pasin mirlivasına baskın yaparakbura halkını kılıçtan geçirdi; Tercan ve Erzincantaraflarına sarktı. Bu haber Oiyarbekir "deki pâdişâhagelince, ikinci vezîr \hmed Paşa 'yi mühimce birkuvvetle şahın ızerine gönderdi ve bu sırada ÇerkeşOsman (-"aşa. Şah Tahmâsp kuvvetlerine karşı bir za-ierkazandı. Bundan sonra, Elkâşş Mirza "nm, İsfahan,Kum, Kâşân taraflarına akına gönderilmesi hususundakiarzusu pâdişâh tarafından kabûı edildi ve kendisine birmikdar kuvvet katılarak ordudan ayrılmasına müsaadeolundu. O da evvelâ Bagdad a gitti. Kanunî, Di-yarbekir'den Haleb e geçti ( 25 teşrin II.) ve kışı burada geçirdi.Bu esnada Konya 'dan şehzade Bayezid'i getirtmiş,onunla birlikte Hama taraflarına, müteakiben deGündüzlü taraflarında ava çıkmıştı. Elkâşş Mirza 'dan

Page 90: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

ise, Hemedan 'dan geçip Isfahan, Kum ve Kâşânhavâlisinde şahın ve diğer sultanların saraylarını yağmaedip ele geçirdiği hazînelerinden derlenmiş kıymetlihediyeler geldi. Vezîr ve nedîmi Sayyid 'Aziz AllahŞirvâni 'nin, bu hediyelerle birlikte, Kanunî 'ye takdimettiği mektubunda, Safevî şehzadesi, Şah Tahmâsp 'inAhlat, Erciş ve Erzincan taraflarında yaptığı tahribatınintikamını da aldığını belirtiyordu. Pâdişâh da buhediyelere ihsanlarla mukabelede bulundu. Yine bu kışmevsimi esnasında Van beyler-beyisi İskender Paşa 'nın,cesaretiyle mâruf ve evvelce Osmanlılara bağlı iken,sonradan Şah Tahmâsp tarafına geçmiş olan şark aşîretreislerinden Dünbüllü Hacı Han'ı katlettiği haberipâdişâha bildirildi ve memnuniyetini mucip oldu. Diğertaraftan Erzurum beyler-beyisinin de pâdişâhtan aldığıemir üzerine Gürcistan 'a sefer ederek yedi kaleyi(Berakân, Gömge, Penak, Germek, Samagar, Ahadırkaleleri) fethettiği haberi geldi ve bu da bir zafer olarakkutlandı. Kanunî, Haleb 'den ayrıldığı 6 haziran 1549tarihine kadar türlü av eğlenceleri ile vakit geçirdi. Pâdişâhtekrar Diyarbekir 'e doğru yöneldiği sıradaŞehzade Bayezid kendisinden ayrılmış ve Konya'yadönmüştü. Pâdişâh, Fırat'ı geçtikten sonra Elmalımevkiinde hastalandı. Bir müddet, o civardaki suyu vehavası iyi olan Karacadağ yaylasında kaldı ve iyileşti.Elkâşş Mirza 'nın Fars eyâletini ele geçiremi-yerekBagdad'a dönmeğe mecbur olduğu ve yanlış hareketleridolayısıyle maiyetindeki Osmanlı kuvvetlerinin dekendisini terkettiği haber alınmıştı. Mirza, pâdişâhtarafından Diyarbekir civarına davet edildiğinde,hakkındaki teveccühün kaybolduğu korkusu ile budavete icabet etmedi. Bir rivayete göre, kardeşiTahmâsp 'dan bilvasıta af dilemişti. Budehaleti, Ardelan'a kaçmasından ve kayınbiraderi ŞahNi'mat Allah '1 bulduktan sonra yapmış ve Tahmâsp daonu Kahkaha (Ala-mut) kalesinde hapsettirmişti [ bk.mad. ELKÂŞŞ MlRZÂ ]. Pâdişâh 10 eylülde ( 1549 )Erzurum'a vardı. Bu sırada ikinci vezîr Ahmed Paşa

Page 91: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

Gürcistan üzerine yapılan harekât ile meşgul oluyordu.Bir çok kaleleri ! Tortum, Ağçe kale v. b.) ya savaşlaveya eman vermek suretiyle aldı. Sefer mevsimininsona ermesi üzerine de Erzurum 'a ve müteakiben,tekrar Diyarbekir taraflarına çekilen pâdişâha mülâkîolmak üzere o taraflara avdet etti ( 24 teşrin I.). Gerekserdar bulunan kendisi, gerek beraberinde harekâtaiştirak eden Erzurum, Karaman, Dulkadır, Sivas beylerbeyilerive diğer ümerâ bu hizmetlerinden vebaşarılarından dolayı Kanunî 'nin takdir ve iltifatınamazhar oldular. Şark seferi, bu suretle hudutların ve bubölgenin nisbî bir sükûn ve asayişe kavuş-masıyle sonaermiş oluyordu. Pâdişâh 4 teşrin II.'de hareket ile 31kânun I.'de İstanbul'a vâsıl oldu.E r d e 1 ( Transilvanya) h â d i s e l e r i (1549 —1552). 1541'den beri Erdel'de bulunmakta olan Macartahtının küçük vârisinin vasisi rahip Martinuzzi(macarlar kısaca Frâter György derler, bizim kaynaklarsâdece Barat tesmiye ederler ) bir müddet sonra, Erdel 'ipâdişâhın himayesinden çıkarmak ve Habsburglarabağlamak ve onların fi' lî işgallerini sağlamak maksadiyle,teşebbüslere ve müzâkerelere girişti. Bir taraftanriyakârca mektuplarla Kanunî 'yi oyalamakta, gerçekniyetlerinden ise, Ferdinand'a bahsetmekte idi ( krş.Szekfü Gyula, Maggar Törtenet, Budapest, 1939, III,tür. yer., bk. fihrist). 1548'de doğrudan-doğruyapapadan imparatorla Ferdinand'in harekete geçerekkıraliçe ile çocuğunu himayelerine almaları hususunda,teşebbüse geçmesini reca ediyordu. Böylece Ferdinandile İzabella 'nın adamları arasında eylül 1549 'da biranlaşma oldu. Buna göre, Erdel ile Tisza (Theiss ) nehriboyundaki memleketler (Partium) pâdişâhın himayesindençıkarılarak Habsburglara teslim edilecekti.Kanunî 'den ve divan-ı hümâyûndan gizli olarak yapılanbu anlaşma hükümlerini, Frâter György,gerçekleştireceğine inanıyor, mesele anlaşıldığı takdirdede bütün mes'ûli-yeti siyâsî rakibi Petrovics '.e

Page 92: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

yüklemeyi düşünüyordu. Bu sırada, gerek huduthâdiseleri, gerek senelik vergi te'diyesindeki gecikmelersebebiyle doğan yeni ihtilâfları halletmek üzereAvusturya ile elçiler _teâtî edilmekte idi. Macaristan 'daGySngyös kasabasında vuku bulan bir toplantının akîmkalması üzerine Viyana'ya gönderilen Mahmud Çavuş,impara«Î4 SÜLEYMAN I.torun şüpheyi davet edebilecek beyanlarını, avdetindenakledince, padişahın ve divan-ı hümâyûnun itimâdınısarsmış ve Erdel hakkındaki şüpheleri artırmıştı. FrâterGyörgy, 1550 senesinde henüz İzabella 'yi iknâamuvaffak olamadığı ve desiselerine devam ettiği sıradaise, kıraliçenin oğlu için pâdişâhtan yardım istediğigörüldü. Bunun üzerine Kanunî Erdel 'e, üç millet (macar, sekel, sakson ) asilzadelerini, Frâter György 'yiidare başından uzaklaştırıp Osmanlılara teslim etmelerive kıraliçe ile onun sâdık adamı Petrovics 'ten başkasınaitaat edilmemesi hususunda tehditkâr bir ifâde ile ikazeden bir ferman gönderdi (Istvânffy ve For-gach gibimacar kaynaklarında bundan bahsedildiği gibi,Ferdinand 'in bununla ilgili olarak 19 mart 1550 tarihlimektubunun Avusturya arşivinde bulunduğu hakkındabk. Hammer, göst. yer.). Bu esnada yine pâdişâh Budinbey-ler-beyisi ile Hatvan sancak beyine Szolnokkalesinin yıkılmasını, Eğri (Erlau, Eğer ) kalesine karşıharekete geçilmesini emrederken ( bk. Hammer, göst.yer.), diğer taraftan, istanbul 'da, Lehistan kiralının birdostluk mektubunu getiren elçi Nicolas Bohousz 'ukabul eyliyordu { bk. Hammer, VI, 296 ). Ertesi senepapazın, yanlış haberler vermek suretiyle, pâdişâhı aldatmağadevam ettiği, Erdel 'i Habsburglara terk etmekiçin temmuz 1551'de bir anlaşma imzaladığı hâlde,Avusturyalıların memlekete girdiği yolundaki şayialarınasılsız olduğunu te'mine çalıştığı görülmektedir. HâlbukiBudin beyler-beyisi, Ferdinand kuvvetlerinin Erdel 'enufûz ettiği yolunda mütemadiyen pâdişâhı haberdar

Page 93: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

ediyordu ve bu sebeple Kanunî 'nin Erdel halkınahitaben yeni bir ferman göndermesi gerekmişti. 26cemâziyelâhır 958 (1 temmuz 1551 ) tarihini taşıyan bufermanda (bk. Pray Codex, Annales regum Hvngariae abanno ... ad annum 1564... I—V., Wien, 1768—1770, II,118) vaziyeti iyice tesbit etmeleri için Rumeli beylerbeyisiSokullu Mehmed Paşa ile Semendre ve Vidinsancak beylerine, Eflâk ve Boğdan kuvvetlerine,Dobruca Tatarlarına ve Kırım hanına talimat verildiğibildirilmekte idi. Pâdişâh, papazın hiyânetine, Erdel 'ingizlice Ferdinand'a terk edildiğine ve Avusturyakuvvetlerinin de bu memlekete girdiğine kanî oluncaİstanbul 'daki Avusturya elçisi Mal-vezzi 'yi divanadavet ederek kendisinden izahat istemiş, onun tatminkârcevap verememesi üzerine de tevkif ettirerekAnadoluhisarı 'nda-ki „Kara kule" de hapsini emretmişti.Bu hâdiseyi protesto mâhiyetinde Ferdinand'in birmektup gönderdiği, Kanunî 'nin de bunu reddettiğigörülmektedir (şevval 958 = eylûl 1551 tarihli nâmehakkında bk. Hammer, göst. y?r,),Bundan sonra Sokullu Mehmed Paşa 'nin Marti nuzziile muhaberesi ve Erdel 'e girerek bâzı kaleleri zaptıvuku bulmuştur [ bk. mad. MEHMED PAŞA—SOKULLU— ]. Ertesi sene Erdel 'deki harekâtın başınaikinci vezîr Ahmed Paşa getirildi. Rumeli beylerbeyisininTamşvar kalesini zaptedemeyişi pâdişâhımüteessir etmiş bu yüzden serdârı değiştirmişti. AhmedPaşa, 27 rebiülâhır 959 (23 nisan 1552 )'da mühimce birkuvvetle Edirne 'den hareket etti. Pâdişâhın ve divanınverdiği talimata uyarak ilk önce Tamşvar '1 muhasaraile burayı, çetin bir mücâdeleden sonra, zapta muvaffakoldu. Müteakiben Eğri 'yi muhasara ettiyse de, kalekumandanı Dobo Istvân 'in başarılı müdâfaasıneticesinde, zafer kazanamadı, sâdece bu civardakiSzolnok kalesini alabildi ( bk. mad. AHMED PAŞA —KARA—; Hammer, Âlî ve Peçe vî, göst. yerler ).İran s e f e r i n i n b a ş l a ma s ı -( 155*). Şah

Page 94: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

TahmSsp, Osmanlı ordusunun Macaristan 'da, pâdişâhında Edirne 'de bulunmasını fırsat addederek, Van civarınagelmiş, Adilcevaz ve Ahlat havalisini tahribden sonraErciş kalesini muhasara etmişti. Fakat yerli beylerdenibrahim Bey 'in şecaatle müdâfaa ettiği bu kaleyi zaptamuvaffak olamadığı gibi, Yular-kasdı Sinan Paşa-zâdeMustafa Bey 'in kumandanı bulunduğu Adilcevazkalesine karşı yaptığı teşebbüsten de, gördüğümukavemet üzerine, vazgeçmek zorunda kalmış, ancakAhlat kalesini ele geçirebilmişti. Şahın oğlu İsmâ'ilMirza ise, Ahlat'tan Erzurum üzerine yürümüş, beylerbeyiİskender Paşa'yi kale civarında savaşa mecburbırakmıştı. İskender Paşs. üstün kuvvetlere karşıkahramanca çarpıştı v« bundan dolayı da Kanunî 'nintakdirine mn-har oldu (tafsilât için bk. Peçevî, s. 298v.d.Viranlıların bu teşebbüsleri onlara karşı yeni bir sefervesilesi oldu. Ancak pâdişâhın bizzat mı sefere çıkacağı,yoksa vezirlerden birini serdâr mı tâyin edeceğihususunda bâzı tereddütlerin olduğu anlaşılmaktadır.Kanunî bu sırada 58 yaşında bulunuyor ve şimdiyekadarki on bir sefer-i hümâyûnun yorgunluğukendisinde müşâhade olunuyordu. Bu yüzden önce,vezîr-i âzam Rüstem Paşa 'yi serdar tâyin eden pâdişâh,onu bir kısım kapukolu kuvvetleri ile yola çıkardı. Kışmevsiminde Aksaray 'a giden serdârın buradan sipahilerağası Şemsi Ağa 'yi (İsfendiyar-zâde Şemsi Paşa)ansızın İstanbul'a, pâdişâhın nezdina gönderdiğigörülmektedir.Ş e h z a d e M u s t a f a ' n ı n katli (1553). ŞemsiAğa, Kanunî 'ye, büyük şehzadesi Sultan Mustafahakkında haber getirmişti. Bu Sjrada Amasya Sancakbeyliğinde bulunan şeb»SÜLEYMAN L " ----—— 135zade 38 yaşında idi ve Hurrem Sultan 'm te'siri ilegözden ve teveccühten uzak tutuluyordu. İlim vemarifette de kudretli olduğundan diğer şehzadelertarafından da kıskanılmakta idi (Peçevî, s. 300).

Page 95: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

Umumiyetle asker tarafından çok seviliyordu. Bâzıkimselerin kendisini, babasının ihtiyarladığı, bu yüzdenRüşte m Paşa'yi Anadolu'ya serdâr tâyin ettiği ve buzâtın kendisinin kötülüğünü istediği tarzında sözlerlekandırdığını ve orduya gelip Rüstem Paşa 'yi öldürdüğütakdirde, padişahlığına mâni bir husus kalmayacağınıtelkinle fesada teşvik ettiklerini Alî ve Peçevî nakletmektedirler( krş. Kunh al-ahbâr, var. 293; Peçevî, s.300 ). Venedik balyosu Bemardo Na-vageroda 1553tarihli olan raporunda (krş. Eug-enio Al beri, Relazionedegli Amhasciatori Veneti, Firenze, 1840, seri III, cilt I)şehzade Bayezid 'in, büyük şehzade Mustafa 'yi saltanatadaha lâyık gördüğünün söylendiğini bildirmektedirki, umûmî efkârın saltanat için en münâsip bir namzetgibi gördüğü Mustafa da, anlaşıldığına göre, butelkinlerin te'sirinde kalmış ve Âlî 'nin bildirdiği üzerepâdişâhın ihtiyarladığı ve hasta olduğu şayiaları, onunisyan arzusunu kuvvetlendirmişti (Alî, göst. yer.). Hattâkim oldukları açıklanmayan bu akıl hocalarınınşehzadeyi, pâdişâhın kendisim yerine geçirmekarzusunda olduğu hâlde, buna Rüstem Paşa 'nın mânioiduğu, yoksa padişahın geri kalan ömrünü Dimetokasaraylarında rahatça ve ibâdetle geçirebileceği sözleri ilekandırdıkları ve Sultan Mustafa 'nın da bunlara inanıpharekete geçtiği, Rüstem Paşa tarafından padişahagönderilen Şemsi Ağa'nın getirdiği haberlercümlesindendi. Ancak Kanunî bu haberlere inanmamıştı(Âlî, ayn. esr., var. 293 ). Rüstem Paşa, aynı zamandaaskerin, pâdişâhın bizzat sefere çıkmasını istediğini debildiriyordu. Bunun üzerine pâdişâh vezîr-i âzamiistanbul'a çağırdı ve sefere bizzat kendisinin çıkmakistediğini bildirdi. Bu arada, yeni bir savaş kararındanhaberdâr olan Şah Tahmâsp, pâdişâhı bu kararındançevirmek maksadiyle, evvelâ nezdinde esir bulunanBiga Sancak beyi Mahmud Bey 'i serbest bırakıp elçiolarak gönderdi, daha sonra da sâdâttan birisini yine bumaksatla yola çıkardı. Pâdişâh Haleb 'e gidinceye kadar

Page 96: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

bu zatı huzuruna kabul etmemişti (tafsilât için bk. aynıkaynaklar ve Hammer, göst. yer.; Solak-zâde, s. 522).Kanunî, 18 ramazan 960 (=28 ağustos '553)'*0İstanbul'dan hareket etti. Harekette bu kadargecikmenin,pâdişâhın bir rahatsızlığından mı, yoksaşehzade Mustafa hakkında alınan karar ve tedbirlerinicâbettirdiği bir zaruretten mi ileri geldiğini tâyin etmekgüçtür.Pâdişâh, beraberinde şehzade Cihangir olduğuhâlde, ordu ile Üsküdar 'dan yola çıktıktan sonraYenişehir 'de şehzade Bayezid 'i kabul etti ve onuRumeli muhafazasına me'mûr ederek Edirne 'yegönderdi. Kütahya 'da Lehistan elçisi Yazlowieki'yihuzuruna kabul ederek ona metbuu hakkındaki iyihislerini bildirdi ve lehlilerin türk akınlarının Lehistan'daki tahribatını durdurmak ve eski âhid-nâ-meleriyenilemek v. b. hususlardaki isteklerini müsait karşıladıve avdetine müsâade etti (bu devirde her devletten dahafazla sık bir şekilde pâdişâh nezdine gönderilen Lehelçilerinin adları ve 1549, 1550, 1551 ve 1552 senelerineâit raporları hakkında bilgi için bk. Hammer,VI, 38 v.d., 296 v.dd.; keza, bu sıralarda İstanbul'dabulunan Balyos Navagiero 'nun Kanunî 'yi tasviri,şehzadeler ve bu devir Osmanlı imparatorluğunun gelirve giderlerinden v. b. bahseden raporu için bk. Hammer,agn. esr., s. 39, 297 v. dd.). 22 eylülde ordu Bolvadin 'evardığı vakit, Saruhan Sancak beyi şehzade Selimbabasının elini öpmeğe geldi ve seferde beraberbulunmak müsaadesini aldı. 6 teşrin I. 'de Ereğli 'dengeçilip Ak-oyük ( Ak-tepe) mevkiine gelindiği vakit ise,Amasya sancak beyi Şehzade Mustafa geldi. Kendisinibekleyen akıbetten habersiz olarak otağını pâdişâhınotağının yakınına kurdurdu. Ertesi günü âdeti veçhiylevezirler ve devlet erkânı şehzadenin otağına giderek elöptüler, hil'at-ler aldılar. Müteakiben Mustafa bir atabinerek pâdişâhın otağına geldi, divanhane çadırıönünde atından indi. Vezirler önüne düşüp onuselâmladılar ve pâdişâhın çadırına kadar refakat ettiler.

Page 97: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

Yeniçeriler de onun geçtiği yerde toplanarak alkıştutuyorlardı. Fakat çadıra girince^ kendisini öldürmeğeme'mûr dilsizleri karşısında buldu. Derhâl üzerine atıldılarbir boğuşmadan sonra, saray ağalarından MahmudAğa 'nın ( sonradan Zâl Mahmud Paşa) da yardımı ilebiçâre günahsız şehzadeyi öldürdüler. Bu esnada çadırındışında bulunan emîrâhuru ile bir ağasının başı kesildi.Konya defterdarı mallarını tesbit etmek üzereşehzadenin otağına gitti, ulemâ refakatinde na'şı evvelâEreğli 'ye götürülerek namazı kılındı, sonra da Bursa 'yanaklolunarak Muradiye'de defnedildi. Bütün tarihçilerşehzade Mustafa 'nın katlinin Hurrem Sultan ile RüstemPaşa 'nm telkinleri neticesinde vuku bulduğundamüttefiktirler. Nitekim şehzadenin öldürüldüğüduyulunca, yeniçeriler Rüstem Paşa 'yi mes'ul tutarakvezîr-i âzamin cezalandırılmasını pâdişâhtan istediler.Divan toplandığı sırada kapıcılar kethüdası mühr-ühümâyûnu Rüstem Paşa 'dan aldı ve bütün vezîr,36SÜLEYMAN Llerin çadırlarına gitmelerinin pâdişâhın emri olduğunutebliğ etti ; daha sonra da ikinci vezir Ahmed Paşa 'yamühr-ii hümâyûn verilerek vezîr-i âzam yapıldı (tafsilâtiçin bk. madd. MUSTAFA «Sultan", HORREMSULTAN, RÜSTEM PAŞA; ayrıca bk. Sultani SolimaniHorrendam facimas in propriam filiam natu maximumsul-tanam Mastapham parricidio a. D. 1553 pat-ratumautore Nicolao a Moffan Burgando; Busbecq, Türkmektupları; Taşlıcalı Yahya Bey mersiyesi, Maktulşehzadeler, s. 229 v.dd.; Hayrallah Efendi tarihi;Nişancı tarihi; Alî, var. 294 v.d.; diğer mersiyeyazanlar, Bursa 'h Rahmî ve Fazlî).N a h ç ı v a n s e f e r i ( 1553 —1555 ). Bu hâdisedensonra İran şahının elçisine müsâade edenpâdişâh, kışı Haleb 'de geçirmek kararını verdi. ŞehzadeSelim kuvvetlerinin Maraş'ta ve Rumeli askerinin ise,Tokat 'ta kışlamaları emrolundu. Teşrin II. başlarında ( 1zilhicce 960 s= 8 teşrin 1553 ). Kanunî Sultan Süleyman

Page 98: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

da bizzat Haleb "e vardı; burada Cihangir 'in vefatı vukubuldu. Genç şehzadenin ağabeyisinin feci bir şekildeboğdurulmasın dan müteessir olarak hastalandığı veölümünün bu yüzden olduğu rivayeti vardır. Kışı Haleb'de geçiren Kanunî bu esnada bu bölgede bir takım mâlîıslâhatta bulundu. Ezcümle aşarın ve diğer vergilerincibâyet usûlüne karışan su-i istimallerin giderilmesineemir verdi. Cihangir 'in vefatından müteessir olanpâdişâh Maraş 'ta kışlakta bulunan şehzade Selim 'içağırdı ve onun gelmesinden sonra dâ Hama ve Ma'arratal-Nu!mân [ b. bk.] taraflarında bir müddet avlanmaklateselli aradı. Kanunî 6 cemâziyelâhır 961 (9 mayıs 1554) 'de Haleb'den hareketle ve Urfa yolu ile Di-yarbekir 'egeldi. Bu civarda büyük bir divan toplanmasını emredenpadişah, mutad hilâfına, sâde divan azalarına değil, aynızamanda ocak ağaları, yeniçeri kethüdası, yaya-başıları,bö-lük-başıları, oda-başıları, vekilharçlar, solaklar,bölük ihtiyar neferlerinin de bulunduğu büyük birkalabalığa, her zümre, karşısında e! kavuşturupdurdukça, hitap ederek seferin mucip sebeplerini, yânişahın islâm memleketlerine tecâvüzünün, saltanatnamusuna dokunarak sayısız meşakkatlere katlanıld ğ nısöylemekte, her birinin hatırını sorarak hizmet vebahadırlık edenlere fevkalâde riâyet olunacağını va'detmekte idi. Sözleri ordu mensuplarının kalbine o kadarte'sir etmiş ve onları o derece kazanmıştı ki, küçük,büyük, gene, ihtiyar herkes gözleri yaşararak hep birağızdan Hind ve Sind 'e, hattâ Kafdağı 'na seler edecekolsa, dönmeyeceklerini ve pâdişâh uğruna ölmeyi her ikicihanda devlet addedeceklerinibelirttiler (Âlî, var. 497; Peçevî, s. 308 ). 20mayısta Diyarbekir 'den Erzurum tarafına yola çıkıldı.Çapakçur 'da Murad suyu üzerine kurulan köprüdengeçildi. Haziran başlarında Karga Pazarı mevkiindeaskere cephane dağıtıldı. Daha sonraki konaklardasırasiyle vezirler (vezîr-i âzam Ahmed Paşa, ikinci vezîrSemiz Ali Paşa), beyler-beyiier (Rumeli, Karaman,Sivas, Dulkadır ve diğerleri ) ve şehzade Selim

Page 99: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

kuvvetleri pâdişâhın huzurunda geçit resmi yaptılar.Yürüyüş kolu tespit edildikten sonra hududa doğruilerleyen pâdişâh, 5 temmuzda Kars sahrasına geldiğivakit, Şah Tahmâsp 'a bir nâme gönderdi. Bu mektup,vaktiyle Yavuz Sultan Selim 'in Şah İsmail 'egönderdiği mektubu hatırlatmakta ve şahı savaşa davetetmekte idi. Kanunî mektubunda Osmanlı ulemâsınınverdiği fetvaları ileri sürerek Peygamberin şeriatineuymağa davet ediyor, bu teklifi kabul edilmediğitakdirde Kur'an âyetleriyle süsîü bir ifâde ile şahısavaşa çağırıyordu ( Alî, var. 298 v. d.; Peçevi, s. 311 v.d. j Feridun Bey, Miin-şaât, II, 19 v. d. ). Bundan sonrapâdişâh, orduyu Revan, Karabağ ve Nahçıvanbölgelerine doğru şevketti. Sırasiyle Şuregil, Şarabhâne,Nilfrak kasabaları alındı. 17 şaban 961 i 18 temmuz) 'deRevan 'a varıldı. Burada şahın, oğlunun ve diğer han vesultanların mükellef sarayları ve „Bağ-ı sultaniye"denilen mutena bir mevkî vardı. 24 temmuzda Arpaçay,ertesi günü Araş kenarında Karahisar konağı geçildi.Ordu Karabağ bölgesine geldiği vakit halkın etrafakaçıp saklandığı ve kıymetli eşyalarını sakladıklarıgörüldü. Nihayet pâdişâh temmuz sonlarında Nahçıvan'a vâsıl olmuş ve burada da Safevîlere ve Iran ümerâsınave idarecilerine âit saray, konak ve mallar işgaledilmişti. Bu suretle, Kanunî, Ahlat, Adilce-vâz veErciş bölgesinin Şah Tahmâsp tarafından yağma vetahribinin intikamını aldığına kanî bulunuyordu. Busırada İran şahının Lur dağlarında olduğu haber alındı.Vekayi-nâme-lerimize göre, padişahın Şah Tahmâspüzerine gitmek istediği takdirde aradaki sarp dağlarınciddi bir engel olamayacağı aşikârdı. Fakat,Osmanlıhükümdarı, bu kadarla iktifa o'un-masım ve avdetimünâsip göıdü. Onun ordu-yn geri dönmek emriverirken, yoksul ve tahrip edilmiş bir memlekettegüçlüklere ve kıtlığa uğramaktan endişe duyduğu ve busebep'e bu kararı almış olduğu düşünülebilir. 6 ağustostapâdişâh ve ordu Bayezid kalesi civarına vardığı

Page 100: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

zaman Şah Tahmâsp'm sadrâzama hitaben bir mektubugeldi. Bunda, Osmanlı arazisinde ve reayaya karşı aynışekilde mukabele edileceği bildirilmişti Bu aradaimjidîyeSÜLEYMAN i. «37hâkimi Sultan Hüseyin Bey'in Tebriz, Merâga, Sehendtaraflarında İranlılara karşı bir zafer kazandığı, Bagdad'a tecâvüz etmek isteyen Iran ümerâsının teşebbüslerinide önlediği haberi, onlardan aldığı sancak, tuğ ve nakkarelerpâdişâha ulaştırıldı. Bir taraftan küçük çaptaçarpışmalar olurken, diğer yandan iki taraf vezirleriarasında mektuplar teâtî ediliyordu. Hasankalecivarında Çoban köprüsü mevkiinde Diyarbekir beylerbeyisii!e Van bey-ler-beyisi pâdişâhın elini öptüler,gösterdikleri yararlıktan dolayı bil'atlar ve terakkiler aldılar(tafsilât için bk. aynı kaynaklar, göst. yer.). KanunîErzurum'da iken 26 eylül 1554 'te bir İran elçisi, her ikihükümdara lâyık tâbirler ile yazılmış bir mektubu hâmilolarak geldi. Bu elçi, pâdişâhın arzusuna uygun yüksekderecede bir me'mûr, Safevîlerde „korucu kaçar"unvanını, yâni has ordusu kumandanlığını hâiz olan Şahkulu Ağa idi. Divan-ı hümâyûna celp ve resmen kabuledildi; pâdişâhın elini öperek şahın nâmesini takdimetti. Barış işinin gerçekleştirilmesi ve aradaki düşmanlığınortadan kaldırılmasını hedef tutan bir mütârekeyemüsâade edildi, elçiye de mezuniyet verilerek nâme-ihümâyûn ile avdet etti. 3 zilkade de ( 30 eylül) pâdişâhErzurum 'u terk ile 20 gün sonra Sivas 'a, oradan da 12günde Amasya 'ya geldi. Burada kapukulu efradı ileeyâlet askerlerini kışlaklarına ve memleketlerinegönderen pâdişâh, züemâya binde ikişer yüz, timarlılarada binde yüzer akçe terakki ihsan ederek Rumelibeyler-beyi Tavil ( Sokullu ) Mehmed Paşa 'ya vezîrliktevcih etti. Pâdişâh o kışı Amasya'da geçirdi ve ilk baharakadar bir takım siyâsî müzâkereler ve idarîmeşguliyetler dışında, avlanmakla vakit geçirdi.A ma s y a 'd a b a r ı ş m ü z â k e r e l e r i ve a n1 a ş m a 1 ar (1555 }. Şah Tahmâp 'in eşik ağası

Page 101: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

Farruhzâd Bey, 9 cemâziyelâhır 962 ( 10 mayıs 1555)'de barışa dâir yeni teklifler, kıymetli hediyeler veşahın bir mektubu ile Amasya'ya geldi. Peçevî 'nin deaynen naklettiği bu mektubunda, şah, dostluk te'minatıvermekte ve şi'î hacılarına müsait davranılmasını recaetmekte idi (Peçevî, 1, 329 v.d.). Farruhzâd Bey, büyükiltifatlar gördü ve kendisine, muhtasar bir nâme-ihümâyûn verildi (8 receb 962 ). Bu, Osmanlı ve İrandevletleri arasında bir barış anlaşmasına dâir teâtî edilenilk mektup oldu ( bk. fabakSt al-mamâlik, göst. yer; Alî,ayrı. esr., var. 300; Peçevî, s. 336 v. dd.; Hammer, VI,48 ).İranlılar ile barış yapıldığı sırada Ferdinandtarafından gönderilen bir elçilik heyeti de, Amasya 'yavâsıl olmuştu. Bu heyet tanınmışmacar âlimi ve siyâsîsi Peçuy (Fünfkirchen, Pecs)piskoposu Antonius Verantius (Veran-csics Antal) îleAvusturyalıların Tuna filosu kumandanı Franz Zay vebelçikalı meşhur Bus-becq 'den müteşekkildi. Eğrimuhasarasından ( 1 552 ) itibaren Macaristan'da türlühâdiseler vuku bulmuş ve ihtilâfları gidermek maksadıylabir çok defalar elçiler gönderilerek divan-ıhümâyûn ile müzâkereler cereyan etmiş, bâzılarıKanunî tarafından da kabul olunmuş, fakat, hududhâdiseleri her iki tarafın da şikâyetini mucip olacakderecede devam etmişti (tafsilât için ve Budin beylerbeyiToygun Paşa 'nin Fülek ve Hollokö kalelerine karşıgiriştiği teşebbüsler ve Ferdinand'a, elçi Mal-vezzi'yegönderdiği mektuplar için bk. Hammer, VI, 49 v.dd.;Takâts Sândor, A Budai Başak Maggar ngelvülevelezese 1553—7589, Bu-dapest, 1915, s. 2 v.dd.),Macaristan'da bu vak'alar cereyan ediyorken, pâdişâhve divan-ı hümâyûn Erdel 'i bir an gözden uzaktutmamıştı. Bu memleketin başına gelen belâlarınbaşlıca sebebinin Ferdinand olduğu her vesile ile Erdelhalkına bildiriliyordu. Pâdişâhın fermanları Erdel şehirlerindedolaştırılmış, hattâ pâdişâh Haîeb 'den de ( 7

Page 102: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

nisan 1554 'te ) böyle bir ferman göndermişti. Diğertaraftan Ferdinand 'in elçileri de kıraliçe ile Petrovics 'ingönderdiği adamların pâdişâh nezdinde itibârınıazaltmaya ve onların teşebbüslerini akîm bırakmayaçalışmışlar, fakat mesaîleri bir netice vermemişti.Kıraliçenin elçileri o sırada artık 14 yaşında olanZâpolyai 'nin oğlu: Jânos Zsig-mond '1 pâdişâhın tekrarhimayesine almasını ve ona Solymos ve Lippa ile bâzıkalelerin verilmesini tercüman Mahmud Bey vâsıtasıyleistemişlerdi. Bütün bu sebepler, Ferdinand 'in, bir anönce münâsebeti düzeltmek üzere, Kanunî nezdinegeniş selâhiyetler ile bir sefaret heyeti göndermesinigerektirmiş, böylece Bus-becq ve arkadaşları 1555senesi başlarında İstanbul 'a gelmiş oradan da kaimmakam vezîr Hadım İbrahim Paşa tarafından Amasya'ya gönderilmişlerdi. Elçiler getirdikleri mektupları vehediyelerini verdiler, şikâyetlerini ve isteklerinibelirttiler. Pâdişâh tarafından da kabul olunarakneticede altı aylık bir mütârekeye nail oldular ve Kanunî'nin Ferdinand 'a hitaben bir mektubunu hâmil olarak 2ha-zîranda İstanbul'a müteveccihen Amasya'danayrıldılar ( bk. Busbecq, Türk mektupları, türk. trcHüseyin CahM Yalçın, s. 84 v. dd.; Hammer, VI, 52 v.dd.).K ı r ı m, Eflâk ve D ü z m e Mu s t a f ah â d i s e l e r l e 1554—1535 \ İran ve Avustar» yaelçilerinin Amasya 'da bulunduğu sıralarda,>3» SÜLEYMAN I.Venedik, fransız, Lehistan elçileri de başarı ile sona erenNahçıvan seferi münâsebetiyle hükümetlerinintebriklerini arz etmek üzere buraya gelmişlerdi. Bunlarıda kabul ettikten sonra, pâdişâh hazîran nihayetlerinedoğru Amasya'dan hareketle 31 temmuzda Üsküdar 'avâsıl oldu. Bu sene zarfında Eflâk ve Boğ-dan 'da da birdeğişiklik vukua geldi. Kırım 'da ise, bu tarihten iki seneönce bir tebeddül olmuştu. 1532 'den beri Kırımhanlığında bulunan Mengli Giray 'm oğlu Sâhib Giray

Page 103: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

Kanunî nezdinde büyük teveccühe mazhar idi. Ancakson senelerde bâzı vezirler bu teveccühü hoş görmüyorve onu padişahın gözünden düşürmeğe çalışıyorlardı.Bir müddet önce Sâhib Giray, Kazan hanlığında vefateden Safa Giray 'in yerine, İstanbul 'da oturan MübarekGiray 'm oğlu Devlet Giray 'in intihap ve tâyininipâdişâhın ve divan-ı hümâyûnun tensibine arz ve busuretle belki de bir rakipten kurtulmayı ümid etmişti.Fakat, aleyhinde kurulan bir tertible kendisi depadişahın teveccühünü kaybederek azlolunmuş veyerine Devlet Giray getirilmişti. Bu zât, Kırım 'a gidergitmezde Sâhib Giray'1 üç oğlu ile birlikte öldürtmüştü.Rusların büyük bir düşmanı olan Sâhib Giray ortadankalktıktan sonra Ivan Vasili, Kazan ve Ejderhan '1zaptetmiş ve çar unvanını almıştır. Eflâk 'ta ise, 1545'ten beri voyvoda bulunan Mircea III. ( Ciobanul), Ferdinand'a karşı müsâadekâr davrandığı gerekçesiyleazledildi ve yerine Radul 'un oğlu Pet-rascu gönderildi(şubat 1554). Ertesi sene de Boğdan beyi AlesandruLapuşneanu, Lehistan 'in nutûzuyle iktidara gelmişolduğu ve sadakati bilinmediği gerekçesiyle İstanbul 'açağırılmış, fakat hakkındaki şüpheleri dağıttığındanvazifesine iade olunmuştur. Bu zât Boğdanvoyvodalığında 1561 tarihine kadar kalmıştır ( krş.madd. EFLÂK ve BOĞDAN; N. Ior-ga, Histoire desRoumains et de leur civili-sation, Paris, 1920, tür. yer.).Selanik taraflarında mechûl bir adamın, şeklenmaktul şehzade Mustafa 'ya çok benzediğini bir çokkimsenin söylemesinden cesaret alarak saltanatsevdasına düşmesi ve başına bir çok adam toplayarak vebâzı kimselere vezirlik ve kazaskerlik vererek, birmaceraya teşebbüsü hâdisesi de, bu şıraya rastlar.Hadiseden, önce Edirne 'deki şehzade Bayezid haberdârolmuş, tenkiline kuvvet göndermişti. Pâdişâh daAmasya 'dan gelirken yolda Rumeli 'deki sancakbeylerindenve kadılardan buna dâir arızalar alınca,İstanbul 'a gelir-geîmez üçüncü vezîr Mehmed Paşa 'yi

Page 104: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

bu işe me'mûr etti. Düzme Mustafa kısa zamanda elegeçirildi ve İstanbul 'g getirilerek idamedildi (tafsilât için bk. Tabakât al-mamâlik ve Peçevî,göst. yer.).V e z î r - i âzam A h m e d P a ş a ' n ı n i d a m ı (1555 ). Kanunî, oğlundan sonra vezîr-i âzamini da idamettirdi ( 17 zilkade 962=28 eylül 1555 ). Kâtib Çelebî'nin Takvim al-ia-vârih 'de belirttiğine göre, pâdişâh, onusadârete tâyin ettiği zaman azletmiyeceği hakkındate'minat vermişti. Filvaki azledilmemiş, idam olunmuştu.Buna başlıca sebeb olarak, vezîr-i âzamin Mısır valisiSemiz Ali Paşa 'yi pâdişâhın teveccüh ve iltifatındandüşürmek, kendisinin de selefi Rüşte m Paşa 'dan dahaidareli ve hazîneyi dolu tuttuğu kanâatini vermek içintürlü hilelere baş-vurmuş olması gösterilmektedir. SemizAli Paşa 'nın yerine tâyin ettirdiği Dukakin-zâdeMehmed Paşa 'ya Mısır sâliyânesini mümkün olduğukadar arttırması talimatını vermiş, o da, selefinin mu-tadvergiyi tahsil ile sâliyâne olarak göndermesine mukabil,daha ilk sene Mısır sâliyânesini 150.000 duka fazlagöndermişti; bu fazlalık pâdişâhın dikkatini çekmiş ve osırada vezîr olarak divan-ı hümâyûnda bulunan Ali Paşa'dan bunun sebebini sormuştu. Eski Mısır valisinin,orada bulunduğu sırada memleketi mevcut kanunlaragöre idare ettiği ve yeni tekâlif vazederek halka zulümve taaddi yapmadığı yolundaki ifâdesi üzerine, Kanunîmeselenin esâsını anlamak için tahkikat icrasınıemretmişti (bu mesele ile ilgili pek çok hüküm vefermân-ı hümâyûnları ihtiva eden mü-himme-i mektûmedefteri Topkapısarayı arşivindedir ). Neticede, Ali Paşa'yi gözden düşürmek için yapmış olduğu bâzı hilelerpâdişâh tarafından anlaşıldı. Her hâlde bâzı hareket vedavranışları da hoşa gitmemekte idi. Ancak zahirîsebepler böyle olmakla beraber, gerçekte, Hurrem Sultan'm, damadı Rüstem Paşa'yi tekrar vezîr-i âzam yaptırmakarzusu ve Kanunî üzerindeki büyük te'sir ve nufûzu, buidamın perde arkası sebebi olsa gerektir. Nitekim, Âlî,

Page 105: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

Ahmed Paşa 'nın hal tereeme-sinde bir müddet sonrapâdişâhın elçisi olarak İran 'a giden Hasan Paşa 'ya ŞahTahmasp 'm, Ahmed Paşa 'nın „mekr-i nisvanla siyâset"edildiğini bildirdiğini kaydetmesi, _/ine Peçevî 'nin,Ahmed Paşa 'dan bahsederken „mekr-i zenanla kati"olunduğunu bildirmesi bunun hüccet ve delilleri olarakmütâlea edilebilir (bk. agn, eserler, Celâl-zâde veHammer, ayrıca madd. AHMED PAŞA, HURREMSULTAN).S ü l e y ma n i y e k ü l l i y e s i n i n açılışm e r a s i m i (1556). Temel atma merasimi 1550senesinde sadrâzam, şeyhülislâm ve bütün devlet erkânıtarafından yapılan ve inşâatı altı sene sürenSüleymaniye külliyesini»SÜLEYMAN I. --------------- - tî9açılış merasimi 8 şevval 963 (15 ağustos 1556 )'teyapıldı. Mimar Sinan'ın idaresinde yapılan bu inşaatiçin 380 yük akçe veya 700.000 duka altından fazla birpara harcanmıştı (camiin mimarî hususiyetleri hakkındabk. mad. İSTANBUL, V/2, s. 1214/58 v.dd.; Tabakâtal-mamâlik ). Mamafih, külliyenin tamamen ikmali 966( 1558 ) senesini bulmuştur. Kanunî bu mühim eserdenbaşka yaptırdığı diğer altı te'sis (babası nâmına SultanSelim camii, şehzade Mehmed nâmına Şehzade camii,şehzade Cihangir nâmına Cihangir camii, Hur-remSultan nâmına Avret pazarında Haseki camii vekülliyesi, Mihrimah Sultan nâmına Edirnekapısı 'ndakicami ve külliyesi, yine Mihrimah Sultan nâmınaÜsküdardaki cami) ite o devirde İstanbul'da çok büyükbir imâr hareketine girişmişti (bu te'sisler hakkında tafsilâtiçin bk. Hadikat al-cavâmi', tür. ger. ve mad.İSTANBUL, göst. yer.). Süleymaniye külliyesinin açılışmerasimi vesilesiyle Şah Tah-mâsp Kanunî'yi tebrikiçin istanbul'a fevkalâde bir elçi ile tehniyetnâme venadide Kur'an nüshalarından mürekkep hediyeler göndermişti.Bu münâsebetle şahın oğlu Huda-banda, vezîriazama, şahın zevcesi de Kurrem Sultan 'a tebrik

Page 106: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

mektupları göndermişlerdi (krş. Ferîdûn Bey, Münşaât,II, 14 v.dd.). Fâtih 'in Sahn-ı seman medreselerinemukabil yaptırılan Süleymaniye medreseleri ise, o devrinen yüksek ilim müesseseleri olmuş ve buralara enmuktedir müderrisler getirilmesine pâdişâh bilhassadikkat göstermişti (bk. İlmiye sal-nâmesi).Ö z b e k l e r , B u h â r â ve S e m e r k a n dh a n l a r ı ile mü n â s e b e t l e r . Şah Tarıma sp'infevkalâde elçisi istanbul'a geldiği sıralarda Buhârâ veSemerkand'm, umumiyetle Mâverâünnehr 'in hâkimiolan Özbek devleti hükümdarı tarafından da Kanunî *yebir nâme gelmişti. Öteden beri Safevîlerle mücâdeleleriolan bu türk-islâm devleti ile münâsebetler, o'dukçaseyrek, fakat gayet dostça ve kardeşçe idi. Irakeynseferi esnasında hükümdar bulunan 'Ubayd Allah Han,Osmanlı pâdişâhı ile müşterek düşman aleyhinde birittifak mânâsına gelen bir iş-birliği kurmuş vememleketini de Horasan 'a kadar genişleterek Bistâm veDamgan şehirlerine sahip olmuştu. Nitekim, Özbekhanına gönderilen tarihsiz bir nâme-i hümâyûnda,Kanunî, 'Ubayd Allah Han ile oğlu 'Abd al-'Aziz Hanzamanlarında münâsebetlerin çok dostâne olduğunubildirmişti (Ferîdûn Bey, Münşaât, II, 51). Daha sonrahükümdar olan 'Abd al-Latif Han ( 1540 — 1552 ) ilede çok samimî ve dostâne münâse-batdg bul(jn»npâdişâhın, ona gönderdiği 14cemâziyelevvel 957 (31 mayıs 1550) tarihli nâmesindende (Ferîdûn Bey, I, 606 v.d.) bu münâsebetler hakkındabilgi edinmek mümkündür : msl. Kanunî SultanSüleyman, Tebriz seferi esnasında Haleb 'de kışladığısırada 'Abd al-Latif Han 'm bir elçisini kabul ettiğini, buelçinin Hicaz 'a gidip-geldiğini bildiriyor ve iki tarafınittifakı ile İran'a karşı başarı elde etmek gerektiğinibelirtiyordu. Keza, Buhârâ emîri 'Abd al-'Aziz Han ilede dostluğu devam ettirerek 300 yeniçeri ile bir topçubirliğini ona yardımcı kuvvet olarak göndermişti.Müteakiben Burak Han adı ile anılan ve Abu '1-Hayr 'in

Page 107: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

torunu bulunan (krş. Düvel-i islâmi-ge, s. 434 ) NavrüzBahâdur Ahmed Han ( cülusu 1551) ile de iyimünâsebetler, onun cülusunu bildiren rebiüiâhır 963(şubat 1556) tarihli Semerkand 'dan gönderdiğimektubundan ( Ferîdûn Bey, II, 80) sonra, devam etti.iki ay sonra (cemâziyelâhır 9Ö3=nisan 1556) elçisiNizâm al-Din Ahmed Çavuş Bey vâsıtasiyle Buhârâ'nınfethini pâdişâha bildirdiği gibi, akrabasından biriniziyaret için İstanbul 'a hareket eden şeyh Muşlih al-DinMustafa ile de diğer bir nâme gönderdi {agn, esr., s. 81v.dd.). Kanunî bunlara karşılık receb 964 (mayısIS57)'te Edirne'den gönderdiği nâme-i hümâyûnda,şeyhin istanbul 'da bulunan akrabasına riâyetolunduğunu, İranlılarla bir müsâlaha yapıldığını, fakatİranlılar tarafından Burak Han 'in memleketine tecâvüzolunmasına rızâsı bulunmadığım, böyle tecâvüzvukubulduğu takdirde durumu kendisine habervermesini bildirdi {agn. esr., II, 52, 84 v.d. j Hammer,VI, 68 v.d., 304 v.d.; Nuhbat al-tavârih, s. 47 ).M a c a r i s t a n ve Erdel hâ d i s e l e r i ,m ü z â k e r e l e r ve m ü t â r e k e (1556— '559 )•Amasya'da Busbecq ve arkadaşları tarafından sağlananmütâreke, hudutlardaki çarpışmalara son verememişti.Avusturya tarafından Hırvatistan baş-kumandanı BaronUngnad, Osmanlılar tarafından Toygun Paşa, HadımAli Paşa gibi Budin beyler-beyileri ve diğer sancakbeyleri arasında gerek münferit mübâre-zeler şeklinde,gerek karşılıklı akınlar olarak tecâvüzler fasılasızdevam ediyordu. Bu me-yanda Macaristan 'da bâzıkaleler ihtilâf ve mücâdele konusu olmaktaydı.Ezcümle, Avusturyalıların büyük bir ehemmiyet verdiğive stratejik bir mevkî olarak yığınak yaptıklarıSzigetvar kalesi, 155° 'da Budin beyler-beyisi HadımAli Paşa tarafından başarısız olarak kuşatıldı [ krş. mad.ALt PAŞA—HADIM— ]. Buna karşılık Avusturyakumandanlarından Pallavi-cini bâzı ufak palankaları elegeçirdi. Diğer yandan Bosna sancak beyi Malkoç-oğlu

Page 108: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

Ali Bey de Kruppa ve diğer civar kalelere karşı140 SÜLEYMAN I.harekete geçti, Unna ve Kulpa nehirleri arasındakihavali ile Kostanicza zaptolundu. Buna benzer hâdiselerdevam ederken, 1558 'de mühim bir türk akıncı kuvvetiCarnyole kıt'a-sında Mötling üzerine yürümüş, bir çokganimetler almış, diğer yandan daTata kalesi, Us-tolnisancak beyi Hamza Bey tarafından zapt-edilmişti (diğerakınlar ve teşebbüsler hakkındaki tafsilât için bk.Hammer, V, 69 v.dd). Bununla beraber bu hâdiselereKanunî 'nin fazla bir ehemmiyet atfettiği söylenemez.Hammer, Avusturya arşivinde bu senelere âit olarakbulduğu padişahın üç nâmesinde de, bu huduthâdiselerinin bahis mevzuu edilmiyerek bunlarda başkameselelere dâir bilgi bulunduğunu bildirmektedir. İştebu türlü ihtilaflı meseleleri halletmek istiyen imparator,mütemadiyen elçiler göndermek suretiyle, aynı zamanda,Erdel 'in kendisine terki hususunda Kanunînezdinde gayret sarf etmekteydi. Buna mukabil pâdişâhda, haziran 1556 'da, Bus-becq 'in Amasya 'danavdetinden sonra, yeni bir nâme-i hümâyûn ve birfevkalâde elçiyi Viyana 'ya göndererek Szigetvar 'mkendisine terkini istemişti. Aynı suretle Avusturya elçileriA. Verantius ve F. Zay da böyle bir teklifi hâvî birmuhtıra ile memleketlerine dönmüşlerdi. Şevval 964(nisan 1557) tarihli nâme-i hümâyûn bu isteği dilegetiriyordu, Diğer yandan, Erdel diyet meclisi, bubölgedeki karışıklık ve kararsızlığa nihayet vermekmaksadıyle, bir müddet evvel Lehistan 'a kaçmışbulunan kıraliçe ve oğlunu 1556 'da Erdel'de iktidarı elealmak üzere davet etmişti. Pâdişâhın emri ile Eflak veBoğdan beyleri, daveti kabul ve pâdişâhın emrine itaateden kıraliçe İzabella ile oğlu Jânos Zsigmond 'uLehistan'dan alarak Erdel Belgrad'ma getirmişlerdi.Bundan sonra bunlar bu bölgeyi sonuna kadarKanunî'nin himayesinde idare etmişlerdir. Bu sıradaİzabella'nin elçisi Bebek İstanbul 'a gelerek, pâdişâhtanbir taraftan Lippa vt Tâmşvar 'in kendilerine terkini istemekte,

Page 109: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

diğer yandan da hali hazır vaziyetin devamınıistiyen Avusturya elçilerinin gayretlerini akîmbırakmaya çalışarak Avusturya aleyhine yeni bir harbiteşvik eylemekteydi; istediği kalelerin Erdel 'e iadeedilemiyeceği kendisine bildirilmişti. ArkadaşlarınınViyana 'ya gittiği sırada İstanbul 'da bekleyen Bus-becq,Viyana'dan aldığı yeni talimat mucibince, Avusturya'nin Szigetvar '1 terk edemi-yeceğini divân-ı hümâyûnabildirdi ise de, Edirne 'de 7 ayiık yeni bir mütârekeakdine muvaffak oldu ( 1558) ve buna riâyet edilmesiFerdinand tarafından Macaristan 'daki ilgilikumandanlara bildirildi. Ancak 1559 'da bumütârekenin müddeti nihayet bulunca müzâkerelerkesildi. Zîrâ, Busbecq 'in, Ferdinand 'm kendisine nisan1559'da Augsburg'dan gönderdiği dört muhtelif ahidnâmetasarısından divân-ı hümâyûnca en uygun şartlarıihtiva ettiği kanâatinin hâsı) olacağını zannedereksunduğu dördüncüsünün de pâdişâh tarafındanreddoiunması üzerine, muvaffakiyet ümidi kalmamış veavdeti için istediği müsaadeyi de alamamıştı. Nitekim, 8haziranda pâdişâh tarafından Üsküdar 'da resmen huzurakabul olunmuştu. Bu kabul esnasında, o, tahrir şeklinimuayyen bir şarta bağlamadan sâdece barışın tasdikinitaleple iktifa etti ve imparatorun, imzasını taşıyacak biranlaşmaya tam bir sadâkat göstereceğim bildirdi. Erdelhududunda ihtilaflı mevkiler hakkında, imparatorunİzabella ile bu mevzuda anlaşacağını ve bu bölgehakkında daha şimdiden bütün iddialardan vazgeçtiğiniilâve etti. Fakat, bütün gayretleri neticesiz kaldı;Kanunî, Szigetvar hakkındaki talebinde ısrar etmekteidi. Çok geçmeden de Busbecq 'in Çemberlitaşcivarındaki elçi hanında nezâret altındabulundurulmasını emretti (tafsilât için bk. Türkmehtapları, tür. ger.; Hammer, VI, 75 v.dd.). Bu sıradapâdişâh nez-dine Venedik, Fransa ve İspanya elçiierigeldiği gibi, Kanunî de Rus hükümdarına bir mektupgöndererek, onu ilk defa olarak Çar unvanı ile anmış ve

Page 110: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

Osmanlı devleti ile Rusya arasında dostça münâsebetlerihatırlatarak kürk satın almak üzere Moskova 'ya gidenOsmanlı tacirlerini tavsiye etmiştir (krş. Hammer, ayn.esr., s. 77).Ş e h z a d e B a y e z i d h â d i s e s i (1559 —1562). Kanunî Sultan Süleyma 'nin adaletle ve şefkathisleri île bağdaşmayan ikinci hareketi, diğer oğluBayezid'e karşı vuku buldu. Bu, büyük muhteşem vekanunî sıfatlarını taşıyan bir hükümdara yakışacak birhareket değildi. Gerçekten, onun saltanat yıllarınınOsmanlı imparatorluğu tarihinin en parlak devirlerindenbirini teşkil ettiği şüphe götürmez bir hakikat olmuş vedaha sonraki devirlerde klâsik bir çağ, kaybolmuş biraltın devir telakki edilmiş olması bir vakıadır. Ancak,bu muazzam görünüşün zıddına, müstakbel düzensizliklerin,iç ve dış gailelerin, gelişi-güzelhareketlerin, iktisadî sıkıntıların ve yolsuzluklarınkaynağı da bu devir olmuştur. İmparatorluk camiası bugidişe karşı umûmî hoşnutsuzluğunu. evvelâ şehzadeMustafa hadisesinde, müteakiben de şehzade Bayezidvak'asında izhâr etmiştir. XVI. asrın ortalarındanitibaren, imparatorlukta, muhtelif sebeplerle baş-göstereniktisadî buhran, daha doğrusu iktisadî şartlarındeğişmesi, mevcut durumdan memnun olSÜLEYMANI. 141mayan tımarlı sipahileri, bir taraftan köylülerle, diğeryandan kapukuliarı ile bâzı ihtilâflara sürüklemişbulunuyordu. İşte bu huzursuzluklar ortasında bir kısımçevreler pâdişâhın artık kocadığı için tahttanindirilmesini ve yerine Mustafa 'nın geçirilmesinilüzumlu görmekte idi. Hattâ bu „müfsitler"den bir kısmıMustafa 'yi da ikna ederek teşebbüse geçmek istemişlerdi.Bu harekette husûsiyle Anadolu timar erbabı,kapukullarının imtiyazlı durumlarına ve saraylı zümreyekarşı, onu kuyvetle destekledikleri gibi, Mustafa'nınkatlinden sonra da, bu gayr-i memnun sınıf şehzadeBayezid etrafında toplanmışlardı. Şehzade Cihangir 'in

Page 111: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

de ölümünden sonra Kanunî 'nin tahtına vârisşehzadelerin sayısı sâdece ikiye inmişti ve bir süredenberi bu iki kardeş âdeta rakip vaziyette bulunuyorlardı.Şehzade Mustafa 'nın öldürülmesinde âmil olan sarayçevresinin, Selim 'den çok Bayezid 'e tarafdar olduğu veonun veliahdlığını sağlamak için çalıştığı ilkzamanlardanberi sezilmekte idi. Bu temayülde olanlarınbaşında Hurrem Sultan 'in bulunduğu görülüyordu.Ancak onun Bayezid 'i tercih etmekle beraber, öz vebüyük oğlu Selim aleyhinde de cephe aldığısöylenemezdi. Şehzade Selim 'in Nahçıvan seferindebabasının yanında bulunması ve uysal tabiatiyle babasıüzerinde müsbet bir te'sir bırakmasına karşılık, HurremSultan da, Bayezid üzerine kanat germiş, hakkındaduyulan ufak-tefek itimatsızlıkları gidermiş, hattâ, onuKonya'dan daha iyi bir mevki gibi telâkki edilenKütahya sancağına naklettirmişti. Bayezid, bu esnada(1558 ) Kütahya'da Mekke emîri tarafından elçilikle İstanbul'a gönderilen Kutb al-Din al-Makki 'yi kabuletmiş ve ona, Haremeyn-i şerîfeyne gönderilmekte olansurre-i hümâyûn vesilesiyle, saltanat kendisinemüyesser olduğu takdirde, gerçekleştirmek istediği bâzıarzularından bile bahsetmişti. Gerçekten şahsiyeti,kültürü ve yaşayışı itibariyle de onu taht 'a namzetgörenler çoktu. Selim 'in Manisa 'da nedimler arasındaeğlenceye dalmış bulunmasına karşılık, BayezidKütahya 'da bir irfan muhiti kurabilmişti. AncakHurrem Sultan'in aynı sene zarfında vefatı ite, Bayezidkuvvetli bir hamisini kaybetmiş oldu. Bundan sonra ise,Selim ile Bayezid arasında bir çok anlaşmazlıklar çıktıve her iki şehzadenin taraf darlarının tutumu dasoğukluğu arttırdı. Bu arada, her iki şehzadeye dehizmet etmiş olan Lala Mustafa Paşa'nın iki kardeşibirbirine düşürmek hususunda bir çok tertip ve fesathareketlerine giriştiği de iddia edilmektedir. Nihayetbütün anlaşmazlıkları endişe ile takip eden ve Selim 'inmütemâdi şikâyetlerinin te'siri ile, kayguîarıdaha da artan pâdişâh, Bayezid 'e yaptığı ihtarların ve

Page 112: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

nasihatlerin de bir faydası görülmeyince, oğullarıarasında her hangi bir çatışmayı önlemek maksadiylesancaklarını değiştirdi. Selim 'i Manisa 'dan Konya 'ya,Bayezid 'i Kütahya 'dan Amasya 'ya, her birine 300.000'er akçe terakki vermek suretiyle, naklettirdi. Aynı zamandaSelim 'in şehzadesi Murad 'a Akşehir, Bayezid'in büyük oğlu Orhan 'a da Çorum sancaklarını tevciheyledi. Fakat, bu tahvil Bayezid 'i memnun etmemişti.Payitahttan uzak bir yere gönderilmesini hakaret sayıyorve Amasya 'ya gitmek istemiyordu. Bayezid'inKütahya'dan ayrılmamak için ileri sürdüğü mazeretlerikabul etmiyen padişah, bu şehrin imârı hususunda pekçok para sarfettiğini ve binaenaleyh nakil için parayaihtiyacı olduğunu bildirmesine karşı, Kütahya 'danhareketini bildirir-bildir-mez kendisine paragönderileceği cevabını vermişti. Bayezid, bundan sonrada türlü bahane ve mazeretler ileri sürdü ise de, nihayet15 muharrem 966(28 teşrin I. 1558)'da Kütahya 'danhareket zorunda kalan şehzade, çok yavaş yol alıp,konaklarda lüzumundan fazla kalarak babasınınvaadlerini yerine getirmesini bekliyordu. Esasen çokkalabalık bir kafile ile hareket eden şehzadeye yolboyunca da bir çok kimseler iltihâk ediyor, kuvvetigittikçe çoğalıyordu. Bu vaziyet karşısında zâten endişeduyan Kanunî, Bayezid 'e sözünü geçirebilecek ve onuyatıştırarak, bir an önce Amasya'ya gitmesinisağlayacak bir şahsiyeti onun yanına göndermeklüzumunu duydu ve tarafsız hareket etmiş olmak içinaynı zamanda şehzade Selim nezdine de başka birinigöndermeğe karar verdi. Bu suretle dördüncü vezîrPertev Paşa'yi Bayezid'in, üçüncü vezîr SokolluMehtned Paşa 'yi da Selim'in yanına gönderdi.Gerçekten, Pertev Paşa Ankara 'ya yakın bir yerdeBayezid 'e müiâkî olmuş, pâdişâhın, Selim kadarkendisini de sevdiğini, aradaki anlaşmazlığı kaldırmakiçin bu nakillerin yapıldığını izahla, şehzadeyi az-çokteskin etmiş ve onun Amasya 'ya gitmek için ilerisürdüğü teklifleri ve babasından istediklerinin hepsinin

Page 113: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

yerine getirilmesini taahhüd etmişti. Bununla beraber,baba-oğul arasındaki anlaşmazlıklar ve iki kardeşarasındaki münâferet ve rekabetler devam etmiş,Kanunî, Bayezid 'in isteklerini yerine getirmekteoyalayıcı bir yol tutmuş, şehzade ise, taleblerini gittikçeartırarak âdeta babasını itham edercesine sesiniyükseltmişti. Bu durum, pâdişâhın Selim 'e daha fazlameyletmesine sebep oluyordu. Bu sırada Lala MustafaPaşa 'nın, Selim üzerindeki telkinlerinin ve aldığıtedbirlerin de Bayezid aleyhindekiSÜLEYMAN Ututumu kuvvetlendirdiği muhakkaktı. Tarihçilere göre,pâdişâha, şehzade Bayezid 'in gevmlü nâmiyle bir çokeski yayı başına topladığı, bir takım haydudu kapukulu,sekban ve tüfenk-çiyan yazdırdığı ve böylece 20.000kişilik bir kuvvete sahip olduğu mealinde bîr haber degöndererek Kanunî 'nin şüphesini arttırmıştı. Bundansonra her iki tarafça bir iç savaş hazırlığı başladı.Bayezid'in, ister saltanat tahtını silâh kuvvetiyle elegeçirmek, ister nefsini müdâfaa maksadiyle olsun,etrafına kuvvet toplayarak bir ordu teşkil etmesikarşısında Selim de harekete geçmiş ve askerî hazırlığakoyulmuştu. Ancak aradaki fark, Bayezid 'in kendibaşına hareket etmesine mukabil, Selim 'in, pâdişâhınemir ve müsâadesine göre davranması ve hazırlıklarınıntabiatiyle daha sessiz ve pâdişâhın yardım ve direktifleridâhilinde gerçekleşmesiydi. Pâdişâh, Selim 'in tek başınaBayezid'e mukavemet edemeyeceğini anlamış, ona,Bayezid gibi sâdece çift bozan reayayı değil, harpkabiliyeti daha fazla olan, at kullanıp teçhizatına damâlik bulunan raiyetten gevmlü yazmasını bildirmiş vegerekli masrafları karşılamak üzere de 600.000 akçelikbir terakki ihsan etmişti. Buna rağmen Selim'in askertoplamakta güçlüğe uğradığını öğrenince Konya 'yayakın beyler -beyilere kuvvetleriyle birlikte Selim'inhizmetine gitmek için hazırlanmalarını emretmişti.Böylece Anadolu beyler-beyisi Cenâbî Ahmed Paşa,

Page 114: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

eyâleti askeriyle Afyonkarahisar'a, Dül-kadır beylerbeyisiAli Paşa Kayseri 'ye gelecek, Karaman beylerbeyisiFerhad Paşa ile Adana valisi Ramazan-oğlu PîrîPaşa da Selim 'in emrine göre hareket edeceklerdi. Buyolda pâdişâhın fermanını alan daha bâzı idare adamlarıda vardı ki, Bayezid bu suretle Amasya 'da âdeta birçember içine alınmış bulunuyordu. Bu kıskaçtankurtulmak için şehirden çıkıp kuvvetlerini toplayarakAnkara istikametine hareket edince, Kanunî, artıkBayezid üzerine yürümenin gerektiği kararına vardı veSokullu Mehmed Paşa ile Rumeli beyler-beyi-sini deKonya 'ya gönderdi. Pâdişâh, Selim 'e, müdâfaamuharebesini Konya'da kabul etmesini emretmişti. Aynızamanda mülti Ebüssu-'ûd Efendi 'den, âdil bir sultanınevlâtlarından birinin itaatten ayrılıp bâzı kalelere müstevliolması, cebr ile halktan para alması ve askertoplaması hâlinde ve onu bu hareketinden başka suretleçevirmeğe imkân olmadığı takdirde »Cemiyetleridağılıncaya kadar kıtale" cevaz olduğu hakkında birfetva aldı. Kanunî, bundan sonra hâdisâtı daha yakındantakip etmek isteyerek, haziran 1559 'da otağını Üsküdar'a kurdurdu. Çok geçmeden Konya'da şehzade Bayezid kuvvetleri ile şehzade Selim vepâdişâh kuvvetleri arasında bir savaş vuku buldu veikinci günü Bayezid kuvvetlerinin mağlûbiyeti ve firarıile neticelendi. Bayezid, oğulları ve küçük bir kuvvetleAmasya 'ya kaçmaya muvaffak oldu. Bundan sonra Bayezid'in hareketlerinden pişmanlık duyarak pâdişahdanaffını istirham ettiği ve bu maksatla Amasya müflisinide İstanbul 'a gönderdiği görülmekte ise de, pâdişâhın,sözü fi'line uymadığı gerekçesiyle bu âsi oğlunun katliiçin almış olduğu fetvayı tatbik etmek istediği, şer-i şerifmucibince de merhamete lâyık görmediği anlaşılıyordu.Bu sebeple Selim 'e Bayezid'i ele geçirmesini emretmiş,bunun için de ona, münâsip gördüklerine mansıblar tevcihigibi geniş selâhiyetler de vermişti. Sokullu MehmedPaşa ve Rumeli beyler-beyisi Mustafa Paşa ile birlikteve babasının emri gereğince, şehzade Selim Amasya

Page 115: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

üzerine hareket ettiği sırada pâdişâh da onun kaçmasıihtimâli karşısında hudut boylarında bulunan beylerbeyilerinebirbiri ardınca hükümler göndererek, şehzadeBayezid'in İran'a kaçmasına mâni olunmasınıemrediyordu. Bayezid affını beklerken vaziyetin gittikçekendi aleyhine geliştiğini görmüş ve artık Amasya'dakalamıyacağını anlamış olduğundan dört şehzadesiniyanına alarak, Iran 'a doğru hareket etti (7 temmuz1559). Yanında tamamen kendine sâdık mühim birkuvvet bulunuyordu. Kendisini takip edenler hududayakın Sa'd çukuru denilen mevkide şehzade Bayezid 'inkuvvetlerine yetiştiler ve aralarında şiddetli bir çarpışmavuku buldu. Fakat onun hududu geçerek İran 'a ilticasınamâni olamadılar. Gerçekten, Revan hâkimi Nizam al-Dih Şah-Kuli, şehzadeyi ta'zim ile kabul etmiş, durumuŞah Tahmâsp 'a da bildirerek, ondan aldığı emir üzerineBayezid ve maiyetindekileri Tebriz'e uğurlamıştı.Mülteciler orada şah tarafından 24 teşrin II. 1559 'damutantan bir merasimle kabul olundular. Kanunî, ŞahTahmâsp 'a bu münâsebetle gönderdiği ilk mektubunda,oğlu Bayezid 'in isyanını, Konya savaşını anlattıktansonra, aradaki dostluğa binâen onun iade ve teslimedilmesini, aksi takdirde âsi şehzadeyi yakalamayame'mûr edilen Osmanlı kuvvetlerinin İran topraklarınagirmeğe mecbur kalacaklarını bildiriyordu. Pâdişâhınendişesi Tahmâsp'in Bayezid'e fi'l' yardımda bulunmasıidi. Bunun önüne geçmek üzere her ihtimâle karşıordunun hudut boylarında kışlamasını emretmişti. Diğertaraftan Selim de, Şah Tahmâsp 'a aynı mealde yarı, ricayarı tehdidi tazammun eden mektuplar gönderiyordu.Fakat şahın Kanunî'ye ilk cevabı BaSÜLEYMANL »43yezid için babasına şefaatte bulunmak yolunda idi.Bundan sonra padişah ile Iran şahı arasında bir sürümuhabereler cereyan etmiş ve başlangıçta bu şefaat,Kanunî'nin hiddetini az-çok teskin ederek babalıkhislerini harekete getirmişse de, sonradan hâdiselerin aldığıseyir yüzünden, iki hükümdar arasında âdeta bir

Page 116: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

pazarlık konusu olmuştu. Zîrâ, Kaz-vin 'de Bayezid 'inmaiyetinin sebep olduğu bâzı hâdiselerin doğurduğuhuzursuzluk ve kuşku yüzünden Şah Tahmâsp da artıkBayezid 'in, Kanunî tarafından affı hususunda şefaattebulunmaktan vaz geçmiş ve onu pâdişâhın elçilerineteslim etmek temayülünü göstermişti. Feridun BeyMünşaât 'ında ve diğer kaynaklarda görülen karşılıklımektuplardan anlaşılan son karar şöyle idi: Tahmâsp 'm,Bayezid 'in büyük bir meblağ mukabilinde Selim 'inadamlarına teslim edilebileceği hakkındaki mektubunaKanunî müs-bet cevap vermiş, Bayezid ve oğullarınınteslimi karşılığında kendisinin 900.000 ve Selim 'inayrıca 300.000 altın ödeyeceğini, şehzadeler mûtemedadamlarla Erzurum 'a kadar getirilecek olursa, bumeblağın orada ödeneceğini ve ayrıca şahın istediği Karskalesinin de verileceğini bildirmiştir. Bu hareket Kanunî'yi şahsı bakımından küçülttüğü gibi, Kars kalesindenferagati de Osmanlı devletinin haysiyetineyakışmamaktaydı. Bununla beraber Kars kalesihakkındaki vaad yerine getirilmemiştir. Geıek paTameselesi hallolunduktan, gerekse iranlılar ile dostkalınacağı hakkında bir ahid -nâme verildikten sonra,Kazvin 'e giden kalabalık bir heyet şehzade ve oğullarınıTahmâsp 'tan teslim almış ve katilleri hakkındaki hükmühemen orada infaz etmiştir ( 21 zilkade 969 = 23temmuz 1562). Bayezid ve oğullarının cenazeleri Sivas'a getirildi ve burada defnolundu. Şehzade Bayezidhâdisesi, bâzı iç karışıklıklara sebep oldu, bir müddetonun taraf darlarına karşı mücâdele zorunda kalı-nıldı.Yevmlü teftişi yapıldı. Bir takım idarî değişikliklerelüzum görüldü ve bu arada yeniçeriler muhafız olarakAnadolu 'ya yayıldılar. Şehzadelerin sancağaçıkarılmaları usûlünde de değişiklik yapıldı (tafsilât içinbk. Şerafettin Turan, Kanunî 'nin oğlu şehzade Bayezidvak'ası, Ankara, 1961).R ü s t e m Paşa 'n in ölümü ve S e m i z AliPaşa'nin v e z î r - i â z a m l ı ğ ı (1561). Kanunî 'nin

Page 117: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

damadı ve iki defada 15 sene gibi uzun bir müddetvezîr-i âzami bulunan Rüstem Paşa, şehzade Bayezid 'inteslimi ile ilgili muhabereler sırasında ( 12 temmuz1561) vefat etti. O, şahsiyeti ve icrââtı ile pâdişâh ve budevir üzerinde, müsbet veya menfi olarak, derin birte'sir bırakmış olan iki vezîr-i azamdanbiri sayılabilir. Hattâ, Kanunî'nin saltanatını, ibrahimve Rüstem paşaların birbirini itmam eden başlıca ikibüyük sadâret devri olarak mütâlea etmek mümkündür.Birincisi nasıl imparatorluğun büyüklük, zindelik ve ihtişamdevrini temsil etmişse, ikincisi de devlethazînesinin en zengin, askerî kudretinin en parlakbulunduğu zamanın mümessilidir ve bu devir icrââtındapâdişâhın karar ve hareketleri üzerinde en müessirşahsiyet, her türlü hâdisenin seyrinde rolü ve damgasıgörülen adam Rüstem Paşa 'dır. Msl. Busbecq 'in müşâhadesinegöre, keskin ve uzağı görür zekâsiy-lepâdişâhın şan ve şöhretini te'siste onun büyük hizmetivardı. Avusturya elçisi, istanbul 'da bu vezîr-i âzaminhimmeti ve kabiliyeti sayesinde iç ve dış hazînelerdebüyük mikyasta para biriktiğini, hattâ Rüstem Paşa 'ninaleyhdarlarmdan dinlemişti. Onun devlete gelir teminedebilecek bütün kaynakları harekete getirdiğigörülmüştür. Aynı zamanda istanbul 'un iaşesi ve diğermevzularda murabahaya meydan vermemek üzere salimtedbirler aldığına dâir vesîkalâr mevcuttur. Kanunîdevrinde Avrupa ile olan iktisadî münâsebetlerde zaman-zaman memleketin aleyhine tezahürler ve baştaistanbul olmak üzere yer-yer gıda dar-lığ1 görülmekteidi. Bunun sebebi, Anadolu ve Rumeli 'deki toprakmahsûllerinin memleketin ihtiyacı düşünülmeden hâriceçıkması veya kaçırılması oluyordu. Karadeniz veAkdeniz limanlarına gelen yabancı gemiler çok defarayiçten yüksek fiyatla hububat alıyor, yerli ve yabancıtacirler marifetiyle anbarlarda biriktirdikten sonra, kendimemleketlerine naklediyorlardı. Bâzan memleketihtiyacına kâfi gel-miyen gıda maddelerinin veya bâzıma'mûl eşyanın gelişi-güzel ihracı, bilhassa, sefer zamanlarında

Page 118: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

bu türlü ihtiyaç maddelerinin yokluğunumucip oluyor, istanbul 'da ve diğer yerlerde iktisadîbuhran, hayat pahalılığı ve ihtikâr yaranılıyordu. RüstemPaşa 'nin pâdişâha sunduğu bir arîzadan anlaşılmaktadırki, o, kendi sadâreti devrinde bütün memlekete şâmil birmes'ele olarak görünen ve hattâ bâzı vezîrlerin bilemenfaat ve ilgi duydukları bu mevzuda haklı birhassasiyet göstermekte, Kanunî Sultan Süleyman'ındikkatini bu mes'ele üzerine çekerek hububat satışınınhiç bir kayda tabî olmadan serbest tutulması hâlindebeliren mahzur ve zararlara işaret etmekte idi. Diğer taraftan,Rüstem Paşa 'nin, pâdişâh üzerindeki nüfuzu vekayın vâldesi ile zevcesi Mihrimah Sultan sayesinde,hükümdara bâzı yolsuz tutumlarını da kabul ettirmişolması, Kanunî devrinin içtimaî bünyesinde menfite'sirler de doğurmuştu. Hakkındaki bir şikâyetten ö£-»44 SÜLEYMAN Lrenüdiğine göre, Eflâk voyvodalarından bîri,sadrâzama rüşvet vermek suretiyle, voyvodalığı kendisine te'min etmiş, fakat bn yüzden devlet hazînesi büyük bir zarara uğramıştı. OnunOsmanlı devletinin bu en muhteşem devrinde,rüşvet kapısını açarak, daha sonraları bir felâket hâline gelen, yolsuzluk ve bozukluklarınbaşı gibi görüldüğü bütün tarihçiler tarafından kabul edilmektedir ki, bu konuda hakkında vâki bîr çok şikâyetler pâdişâha da aksettirilmişti (tafsilât ve meydana getirdiği diğerbid'atler hakkındaki misâller için bk. TayyibGökbilgin, Rastem Paşa ve hakkındaki ithamlar, Tarih dergisi, 1956, sayı n/ıs; ayrıcabk. mad. ROSTEM PAŞA). 'Rüstem Paşa 'nm yerine ikinci vezîr Semiz veyaKalın lekapları ile mâruf Ali Paşa vezîr-i âzam oldu. O,selefinin tam zıddı bir seciyede, iyi kalpli, cömert, halkadamı ve nüktedandı. Sohbetlerindeki latifeleri dillerdedolaşır ve nükteleri mecmualara kaydolunurdu.

Page 119: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

Pâdişâhın yaşlılığına işaret ederek daima sulhçu bir siyâsettakip etmiştir [ bk. mad. ALÎ PAŞA, SEMİZ ].A v u s t u r y a ile b a r ı ş a n l a ş m a s ı ve Irane l ç i l i k h e y e t i ( 1562 ). Amasya'da 1555'teyapılan mütârekede askıda kalmış olan ihtilâflar devametmiş ve Busbecq 'in uzun süreli bir anlaşma akdihususundaki bütün gayretleri Rüstem Paşa 'nınsadrazamlığı devrinde boşa gitmişti. Ali Paşa iktidaragelince, Avusturya elçisine müsait davrandı. Nihayet.müzakereler 8 senelik bir barış anlaşması ileneticelendi. Bu muahedeye göre, imparatorun, Erdel 'eâit yerlerden kat'î olarak feragat etmesi, kıraliçe ve oğluile ihtilaflı yerler hususunda' anlaşacağı va'dine karşılık,Kanunî 8 senelik bir müddet içinde, hukuken kendisineâit olup da, fi'len Erdel kiralının elinde bulunan bâzıyerleri ( Tisza nehri bölgesinde ) ve Ferdinand'a karşıtekrar vassallık vazifelerine devam eden Balassa veBâthory gibi asilzadelerin arazilerini istemeyeceğinitaahhüt etmekteydi. Ayrıca Ferdinand,senede 30.000dukalık vergiyi muntazaman ödemeye devam edecek,her iki taraf kendi arazilerindeki kaleleri karşılıklıolarak tahkim edebileceklerdi. Muâhadede bunlardanbaşka iki tarafa vergi veren yerler, asîler ve mülteciler,haydutlar, şikâyetler ve saire hakkında da maddeler yeralmıştı. Receb 969 ( mart 1562 ) tarihli bu ahid-nâmetercüman İbrahim Bey'in refakati île Busbecq tarafındanimparatora götürülmüş ve 1 haziran 1562'de Prag'daimzalanmıştı (bk. Baron de Testa, IX., s. 11 v. d. Ancakburada gösterilen eylül 1561 tarihi (muharrem 969)shid-nâmeye esas olan mütâreke tarihiolsa gerektir. Noradounghian, I, 31, Hammer 'in türkçeve latînce nüshalarından bahsetmesini de dikkate alarak,mart 1562 'yi göstermiştir ; ayrıca bk. Busbecq, agn.esr., s. 238 v. dd.% Şah Tahmâsp 'm, bu sırada Kanunînezdine gelen elçilik heyeti, şehzade Bayezid 'inteslimine karşılık gönderilen paranın alınmasındansonra pâdişâhtan bâzı isteklerde bulunuyordu. Mutadhediyelerini takdim eden elçi, Kanuni tarafından kabul

Page 120: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

edildi. Fakat, Türkmen ve özbeklere karşı yardımistekleri, sünnî olan özbeklere karşı şi'î mezhebindekiiranlılara yardımın din bakımından caiz olamayacağıgerekçesiyle ve iranlı hacıların Osmanlı arazisindenserbestçe geçmelerine müsâade talepleri ise, buhacıların arap kabilelerinin tecavüzüne mâruzkalabilecekleri ve bunun da iyi münâsebetlerin vebarışın bozulmasını mucip olabileceği mulâhazasiyiekabûie şâyân görülmedi. Sâdece Bitlis hanının şahaihanet ederek kaçan ve Bagdad 'a iltica eden oğullarınınteslimi kararlaştırıldı.D e n i z l e r d e h a r e k â t , yeni hâdiseler ves e f e r l e r (1550^—1560). Barbaros'un 1546'davefatından sonra da Akdeniz 'deki Osmanlı hâkimiyetibir müddet daha devam etmiş, onun yerine geçenSokullu Meh-med Paşa'nın kısa süren kapudan-1deryalığını takiben bu vazifeye Rüstem Paşa 'nın kardeşiSinan Paşa geçmişti. Barbaros'un Cezayir beylerbeyiliğindekihalefi ise, evvelâ oğlu Hasan Paşa, sonrada yine Barbaros Nın yetiştirmelerinden Salih Reisolmuştu. Turgud Reis(Turgud Bey)'e gelince, o daMenteşe sancağından zuhur ederek, daha Barbaros 'unhayatında şecaâtiyle her tarafa nam salmış, bu sıradaesarete de düşmüş, Barbaros'un tavassut ve imparatorundenizcilerini tehdidi ile kurtulmuş, bir aralık da Napolikörfezindeki Cas» teliamar kalesini zapt ile büyük bîrganimet almıştı. Müteakiben kapudan-ı derya SinanPaşa delaletiyle İstanbul'a gelerek kendisine Karlı-ilisancağı verilmiş, maiyetindeki diğer kapudanlara dapâdişâh tarafından ulufeler v« fener asmak imtiyazıbahşedilmişti. Daha sonra Turgud'un Tunus'ta Mahdiyakalesini zapt ettiği, 1550'de Şarlkent'in ordusutarafından bu kalenin muhasarasında büyükkahramanlığı görülmektedir. Bir defa da rastladığı vekendisine tazim için yelkenlerini indirmeyen ve„pişkeş" vermeyen bir Venedik gemisini ateşlemiş vebarış hâlinde bulunulduğundan balyosun Rüstem Paşanezdinde şikâyeti üzerin* pâdişâh tarafından İstanbul 'a

Page 121: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

davet edilmişti, Vezîr-î âzamin, kardeşini iltizam ederekdâima muarız bulunduğu (Kâtip Çelebî, Tuhfat al-kibâr,s. 691 Turg-ud P.eis. aleyhinde birSÜLEYMAN I. »45tertipten şüphelenerek İstanbul 'a gelmemiş, Magribtaraflarında takriben iki sene isyan hâlinde kalmış, fakatsonra Trablusjarb'm fethi kararlaştırılınca, padişahkendisine incinmiş olmasına rağmen, davet emriylebirlikte ona bir mushaf ite altın kabzalı bir kılıçgöndermişti; bunun üzerine kapudan-ı derya Sinan Paşadonanması ile birleşerek 958 ı 1551 )'de Trablus-garb 'infethini sağladı. Ancak Kanunî Sultan Süleyman 'inTrablus hükümetinin kendisine verileceği hakkındakikat'î va'dine rağmen, Sinan Paşa 'nın fethedilen bumemleketi başkasına vermesi, Turgud Reis'i darıltmış,diğer kapudanlarla birlikte pâdişâhın hizmetindenayrılarak yine Magrib taraflarına gitmek istemiş, fakatkapudan-ı deryanın bir çok vaadle-riyle bu tasavvurdanvazgeçerek İstanbul 'a dönmüştü. Bundan sonrakisenelerde de Turgud Reis 'in Akdeniz 'de büyükbaşarıları ve zaferleri oldu. Napoli ve Sicilya sahillerindegazada bulundu ve Korsika'da Bastia kalesini muhasaraetti, Arnavutluk sahillerini denizden sıkıştırarak te'dibemuvaffak oldu. Umulandan daha büyük muzafferiyetlerve ganimetlerle istanbul 'a geldiği vakit, Osmanlıdevletine ve onun büyük hükümdarına şan ve şerefkazandıran bu ünlü denizciye, pâdişâh Cezayir bey-lerbeyiliğinikapudanlık ile birlikte ihsan etmek istemiş,fakat Rüstem Paşa 'nın bu tevcihe, Turgud 'un, serbesthareket etmeği devlet hizmetinde bulunmağa tercihedeceğini ileri sürerek mâni olmağa çalışmasına rağmen,Turgud bizzat Kanunî 'nin huzuruna çıkarak Trabluseyâletini rica etmiş ve neticede, bu memlekete ölünceyekadar tasarruf eylemişti. Sinan Paşa 'nın ölümündensonra kapudan-ı deryalığa Piyâle Paşa geçince 1554 \Turgud Reis onunla birlikte yine Akdeniz 'dekifaaliyetine ve gazalarına devam etti. Bu defa, Fransadonanmasına yardıma gönderiliyordu. Zîrâ d'Aramon'un

Page 122: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

teşebbüsleri neticesinde pâdişâh kapudan-ı deryaya hitabenbir ferman çıkarmış ve bunda Turgud Reis ile işbirliği kurulması ve onun tecrübe ve vukufundanfaydalanılarak fransız donanması ile buluşmasınıemretmişti i bk. Tuhfat al-kibâr, s. 70 v. d; Cevdet,Tarih, I, 351; bu münâsebetle pâdişâhın Fransa kiralınagönderdiği -uâme için bk. Ferîdûn Bey, Münşaât, I, 494v. d.; Henri II. 'nin fransız donanması kumandanına buhususla ilgili mektubu için bk. Charriere, ayn. esr,, s.259 v. d.). Fransa kiralı Kanunî 'nin bu yardım vekararından o kadar memnun olmuştu ki, gönderdiği 3temmuz 1555 tarihli teşekkür mektubunda pâdişâha .,pekyüksek, pek muazzam, pek muhteşem, nâ-mağlûphükümdar, müslümanların büyük pâdişâhı, bizim pekazîz ve muhteremİılkm Antikteptdiiidostumuz" diye hitap etmekte, sıcak ve samimîteşekkürlerini bildirmek mecburiyetinde bulunduğunu.Osmanlı donanmasının, i reveze 'ye vâsıl olduğunda,orada 5 fransız galerisini bulacağım ve fransız amiraliile müşterek düşmana imparatora) karşı neleryapılacağının kararlaştırılacağını ve sâireyi yazmakta idi(tafsilât için bk. Charriere, ayn. esr., s. 346 v. dd.).Gerçekten, Piyâle Paşa, donanma ile Sicilya 'ya doğruilerlemiş, Akdeniz 'de bâzı kaleleri muhasara vezaptetmiş, bu sırada 65 gemi ile Napoli önlerindebulunan Andrea Doria, Osmanlı donanmasının geldiğiniduyunca, oradan uzaklaşmıştı [ bk. mad. PİYÂLEPAŞA ]. Mamafih, Barbaros devrinde olduğu gibi, budefa da, Fransızlar ile tam bir işbirliği yapılamamış,Fransa kiralı. Kanunî 'ye bu münâsebetle yeni birmektup ' 22 teşrin 1. 1555 tarihli ) göndererek buteşebbüste bir netice alı-namamasından kendilerininitaba hedef tu-tulmamalarını reca etmiş ve mazeretlerinibildirmiştir ( Kalbiye „Calvi" harekâtı denilen buteşebbüs hakkındaki diğer vesikalar için bk. KâtipÇelebî, göst. yer; Ferîdûn Bey, Münşaât, II, 498 v. dd.;

Page 123: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

Charriere, ayn. esr.. s> 353 v.dd.). Bu sırada Cezayirbeyler-beyisı Salih Paşa'nın da o havalide bâzı teşebbüsve harekâtı vardır; Fransa kiralına gönderilenmektuplarda da bundan bahsedildiği görülmektedir.Hâdise, İspanyollar ile ittifak hâlindeki bir yerli kabilereisinin Pavus Pinon de Ve-lez ) kalesini muhasarası ilebaşlamış ve Salih Paşa derhâl oraya koşarak İspan ol arıtard ve mağlûp etmişti t bk. Celâl-zâde ayn esr var. 411;Peçevî, Tarih. s. 348 ). Fransız kiralının bu sıradaimparator ile Vaucelles 'de mütâreke yapması, Charriere'e göre. müttefiki Kanunî 'yi memnun etmemişti.Pâdişâh, temsilcisinin bulunmadığı bu anlaşmanın tektaraflı olarak yapıldığından ve harp yüklerinin tamamenkendi üzerine yüklendiğinden şikâyette bulunmuştu (ayn. esr., II, 364 . Henri İL, bunun üzerine derhalpâdişâh nezdindeki elçisi M, de la Vigne vâsıtasıyle,imparatorun tahttan feragatini mümkün kılmak vekolaylaştırmak istediği için bu mütârekeyi kabû! ettiğinimazeret olarak ileri sürdü. Zâten başka sebeplerle de bumütâreke işlemez hâldeydi. Hem bu vesile, hem deSalih Paşa'nın o tarafa donanmanın şevkini istemesisebebiyle, Piyâle Paşa kumandasındaki donanmayı,pâdişâh, üst-üste bir kaç sene Magrib sahillerinegönderdi ve keyfiyeti ayrı bir nâme ile Fransa kiralınada bildirdi ( krş. Ferîdûn Bey, ayn esr., s. 501 ). PiyâlePaşa, 1556 — '558 seneieri arasındaki harekâtıneticesinde, Oran ve Bizerte müstahkem mevkilerinizapt ve Mayorka adasını146 SÜLEYMAN I-.tahrip ederek, İspanyol donanmasına rastlamadanİstanbul 'a döndü. 1559 'da ise, Adriyatik seferiniyaptı, imparator kuvvetlerinin ve Maltaşövalyelerinin Cerbe adasına karşı hazırlıklarıesnasında da ikmâlini yaparak evvelâ Maltaistikametinde düşman donanmasını aradı, sonra daonların Cerbe sularında olduğunu öğrenince TurgudReis 'e mülâki olmak üzere buraya geldi [ krş. mad.PİYÂLE PAŞA ]. Yerli bir şeyhin imparator

Page 124: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

kuvvetlerine teslim ettiği Cerbe adasından 7—8 miluzakta, ittifak hâlinde bulunan düşman donanmasıile Osmanlı donanması arasında büyük bir denizsavaşı cereyan etti ( 16 mayıs 1560); bizzat PiyâlePaşa 'nın bildirdiğine göre, 3 gün 3 gece, devam edensavaş sonunda düşmanın 20 kadırgası alınmış,bunlardan biri yakılmış, 26 gemisi ele geçirilmiş, birkısmı da kaçıp kurtulmuştu (bk. T O EM, I, 99, 29ramazan 967=23 hazîran 1560 tarihli hüküm; KâtipÇelebi, ayn. esr.,s. 74 v.d.; müttefik amirallerinden J.A. Doria 'nın kaçışı ve Don Alvaro 'nun da Cerbehisarına sığınması hakkında krş. Hammer, VI, 123v.d.). Deniz harbi bir zafer ile neticelendikten sonrada adayı ve kaleyi kurtarmak cihetine gidildi.Turgud Reis 'in de katıldığı ve Trablus eyâletinin,Trablus, Kayrevan, Sfâkes v. b. piyade ve süvarikuvvetlerini de beraberinde getirerek yaptığıkuşatma 80 gün sürdükten sonra nihayet DonAlvaro teslim olmaya mecbur kaldı, kadırgalarınhepsi batırıldı, büyük mikdarda esir alındı (30temmuz 1560; ayrıca bk. Bus-becq, ayn. esr., s. 22;v.dd.).Osmanlı imparatorluğunun Hind denizindekifaaliyeti ve Portekizliler ile çarpışmalar, HadımSüleyman Paşa 'nın dönüşünden sonra da devametmişti. Bir aralık Portekizliler Kızıl-deniz 'e giripCidde limanını işgal etmek istedilerse de, Mekkeemîrinin yetişmesi üzerine muvaffak olamadılar;Süveyş tersanesini işgal ile Türk donanmasını yakmateşebbüsleri de akîm kaldı. Kısa bir zaman için elegeçirebildikleri Aden şehri de, Süveyş kapudanı PîrîReis 'in himmeti ile kurtarıldı. Pîrî Reis bundansonra 30 kadar gemiden mürekkep bir filo ile Hinddenizine çıkmış ( 1551 ), fakat buradaki harekâtıbaşarısızlık ve Süveyş filosunu Basra 'da bırakmışolması suç addedilerek dönüşünde, Kanunî 'ninemriyle Mısır 'da îdam edilmiştir ( 1553 ). Pîrî Reis'in Akdeniz 'in haritalarını havi ve koy, körfez,boğaz ve limanlarını, deniz akıntılarını bildirenKitab-ı bahriye adlı eseri Osmanlı denizcilik tarihi

Page 125: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

için çok değerli bir eser mahiyetindedir (tafsilât içinbk. mad. PÎRÎ REİS ). Pâdişâh, Pîrî Reis 'ten sonraSüveyş kapudanlığını KubadPaşa 'nın inhasıüzerine, eski Katîf sancak beyi Murad Reis'e tevcih etti. Murad Reis donanmadan bir kısmiyleBasra 'dan ayrıldı ise de, Hürmüz adası civarındarastladığı Portekiz donanması ile. vâki savaştamühim zayiat vererek, Basra 'ya dönmek zorundakaldı ve azlolundu ( 1552 ). Bu suretle Basrakörfezinde mahsur kalan Süveyş donanmasınıSüveyş'e getirmeğe, Süveyş ka-pudanlığı vazifesiyletersane reislerinden Sey-dî Ali Reis me'mûr oldu (1553 ). Ancak, bu zât da donanmayı geriyegetirememiş, Portekizlilerle ve Hind okyanusununfırtınalarıyle mücâdeleden sonra Gucerât sahillerinedüşerek üç yıllık maceralı bir seyahatten sonra karayolundan İstanbul 'a dönmüş ve Mir'St al-mamâlikisimli meşhur seyahatnamesini padişaha takdimederek iltifata mazhar olmuştur (tafsilât ve ayrıcate'lif ettiği Muhit adlı eseri hakkında bk. mad.SEYDÎ ALİ REtS; Âlî, ayn. esr., var. 303 v. dd.;Peçevî, göst. yer; Hammer, VI, 120 v.d.).Malta m u h a s a r a s ı (1565 ). Avusturya ile1562 barış anlaşması Akdeniz 'deki harekâta damüspet te'sir yapmış, İspanya kiralı bir müddethareketsiz kalmışsa da, 1564 "de Cerbe 'nin kaybınıtelâfi etmek isteyerek, Catalonia kıral naibi Garciade Toledo 'yu Afrika sahillerine göndermiş ve Pinonde Velez'i tekrar ele geçirmişti. Gerek bu hâdise,gerek o sırada Malta donanmasının Osmanlı sarayıile ilişiği bulunan bir gemiyi zaptetmesi Maltamuhasarasının zahirî sebepleri sayılabilir.Hakikatte, Akdeniz hâkimiyetinin Osmanlılardakalabilmesinin ilk ve esaslı şartının, şarkî ve garbîAkdeniz arasında mühim bir mevki olan Malta 'nınzaptı ile mümkün olabileceğini gören Turgud Reis,senelerden beri bu yolda gayret sarfediyordu ve 1551'de böyle bir teşebbüste de bulunmuştu. İşteBostancıbaşı 'ya âit bir geminin tüccar ve hacılarladolu olarak gelirken Maltalılara esir düştüğü haberi

Page 126: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

İstanbul 'a gelince, büyük bir teessür uyandırmış vepâdişâh Malta üzerine sefere karar vermişti. Busefere Kızıl-Ahmedlü vezîr Mustafa Paşa serdârtâyin edildi. Pâdişâhın hususî müsaadesiyle bu seferekapıkulu efradı bile donan-macı olarak katılmakimkânını bulmuşlardır. Sadrâzam'in topladığı divan,Malta seferine 300 gemi ile çıkılmasını, kale döğecek20 ağır top ile 120 daha küçük top ve 20.000 kantarbarut v. b. götürülmesini kararlaştırmış ve iki aygibi kısa bir zamanda bu hazırlıkları tamamlamıştı.Büyük türk denizcisi Turgud Reis 'in şehâdetine malolan bu seferden müsbet bir netice elde edilemedi.Kâtip Çelebi 1, agn. esr., s. 81 ) başarısızlığı serdârlakaplıdan-1 derya Piyâle Paşa 'nın yekdiğeri üzerineyüklemeye çalıştığını bildirdiği gibi, sadrâzamınSÜLEYMAN I. MIdaha seterin Daşında her ikisine karşı güvensizliğinibelirttiği [bk. mad. ALİ PAŞA—SEMİZ—], hattâpâdişâhın da mîrahur Ferhad Ağa 'ya bir gün buişten duyduğu nedameti açıkladığı Setânikî ( Tarih,s. lo) tarafından ifâde edilmektedir. Malta sefer vemuhasarası hakkında krş. mad MALTA.A v u s t u r y a l ı l a r ile yeni i h t i l â f lar veS i g e t v a r s e f e r i (1566) . 1562 Osmanlı—Avusturya anlaşmasından sonra da hudutlarda veMacaristan 'da bâzı anlaşmazlıklar zuhur etmiş,Avusturya hükümeti bu yüzden, evvelce taahhütettiği vergiyi iki sene üst-üste göndermemişti.Anlaşmanın imzasından iki sene sonra imparatorFerdinand ölünce (•564), vezîr-i âzam,İstanbul'daki Avusturya elçisinden hem müterakimvergiyi, hem de anlaşmanın geri kalan 6 senelikmüddetinin yenilenmesini istemişti. Yeni imparator.Maximi-lien II. ise, paranın ödenmesinianlaşmazlıkların halline ta'lîk etmeyi uygungörmüştü. Kanunî, cülus tebriği için Bâlî Çavuş 'uViyana'ya gönderdiği vakit, imparatorun eski ahidnâmeyiyenilemek arzusunda olup-olmadığını da sordurmuştu. Bu esnada Erdel kiralı Jânos Zsig-mondimparatorla aralarında ihtilâf konusu olan bir

Page 127: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

bölgeye müdâhale etmişti; Erdellile-rin kanâatınagöre, Avusturya o zamana kadar burayı fuzuli işgalaltında bulundurmuştu. Gerek bu hâdise ve gereksediğer ihtilaflı mevzular hakkında izahat vermeküzere pâdişâh nezdine yeni bir Avusturya elçisigeldiği vakit, vezîr-i âzam, ona sulhun 8 senemüddetle uzatılmasına efendisinin müsâadeedeceğim, ancak Osmanlı devletinin Tisza nehrininötesinde sahip olduğu bütün toprakları muhafazaarzusunda olduğunu bildirdi. Bu müzâkereler veelçinin yeni talimat almak üzere Viyana'ya dönmesisırasında Semiz Ali Paşa vefat etmiş ve yerineSokullu Mehmed Paşa vezîr-i âzam olmuştu ( 1565 ).Yeni sadrâzam 'in bu mevzu-dâki tutumu ve siyâsetiselefininkinden hayli farklı idi. Müzâkerelere devamiçin tekrar gelen Avusturya elçisi Czernowicz 'i ilkkabulü esnasında, imparatorun Tokaj ve Szerencz 'iiade etmesi lâzımgeleceği gibi, Szathmar anlaşmasıpâdişâhın muvafakati alınmadan yapıldığı için,hükümlerinin yerine getirilmesinin asla mümkünolamayacağını bildirmişti. Bu yüzden, vergininödenmesine ve isteklerin yerine getirilmesine kadarbütün müzâkereler kesilecek ve barışın yenilenmesiişi bundan sonra bahis konusu olabilecekti. 1566senesi başlarında da vaziyet gerginliğini muhafazaediyordu. İmparator bir taraftan muharebeyehazırlanıyor, diğer yandan da Kanunî nezdine yenielçiler gönderiyordu. Fakat yeni elçiHosszûthoty, ihtilaflı konulardan f biri olan Kruppakalesinin iadesini talep ettiği hâlde, müterakimvergiyi getirmemiş ve başka bir ihtilâf mevzuu olanTokaj kalesi hakkında da tatminkâr izahatvermemişti. Bu sebeple pâdişâh, Avusturya 'ya karşıyeni bir sefer ilân etti ve elçiyi nezaret altına aldırdı.Tarihçilere ve ezcümle bu sefere müstakil bir eser (Heft meclis ) tahsis eden Âlî 'ye göre, seferinsebepleri arasında, bilhassa Sigetvar İhalesindekidüşman kuvvetlerin hudutlarda yağma ve garetle hertarafa taarruz ederek reayayı huzursuz bırakmalarıvardı. Pâdişâh ise, ihtiyarlığına ve hastalığına

Page 128: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

rağmen sefere çıkmaya karar vermişti. Hükümdarınsefere bizzat iştirakini, bâzı tarihçiler, şimdiye kadarfetih teşebbüsleri başarısızlığa uğramış olan,Avusturyalıların çok müstahkem Sigetvar ( Szigetvar) ve Eğri (Eğer) kalelerini alarak Macaristan 'damukavemet ve yığınak yuvası bırakmamak arzusunaatf etmektedirler; hattâ Yanık kale ( Györ ) veKornom ( Komâ-rom) kalelerini de zaptederek bubölgedeki fütuhat silsilesini şan ve şerefletamamlamak istediği düşüncesindedirler. Ancak,onun bu kararında bir sene önceki Maltabaşarısızlığının intikamını almak arzusu kadar, 10seneden fazla bir zamandır sefere çıkmamasını tenkidedenleri tatmin ve teskin etmek düşüncesi demüessir olmuş olmalıdır. Bu türlü tenkitler açıkçayapılıyordu. Msl., Şeyh Nureddin isminde biri bizzatcihâd vazifesini yapmayan bir hükümdarınmuahezeye lâyık olduğunu söylemekte, padişahısefere tahrik etmekte idi. Bu mevzuda onu kızıMihrimah Sultan'in da teşvik ettiği rivayet olunur.Tabîatiyle hudûd kumandanlarının bu yoldakiarızalarının ve taleplerinin de te'siri olmuştur.Sefer- i hümâyûn başlamadan önce ikinci vezirPertev Paşa serdarlıkla Erdel tarafına gönde rildi.Vazifesi Tamşvar taraflarındaki Erdel kalelerindenGöle (Gyula ) kalesinin zaptı idi, bu suretle Osmanlıordusunun sağ kanadı emniyet içinde bulunacaktı (Pertev Paşa 'nın durumu inceleyerek, harekâtistikameti hakkında yazdığı arîzalar için bk. TayyipGökbilgin, Kanunî Sultan Süleyman 'm 1566 Sigetvarseferi, sebepleri ve hazırlıkları, Tarih dergisi, 1966,XVI.). Pâdişâh ve Osmanlı ordusu 1 mayıs 1566 'daİstanbul 'dan hareket etti ve mu-tâd yolu takip ileyolda Erdel kiralını da kabul ederek, ağustosbaşlarında Sigetvar'1 muhasaraya başladı (tafsilâtiçin bk. T( Gökbilgin, ayn. esr.). Kale kumandanıZrinyT Mi kloş, kaleyi iyi tahkim etmiş ve kuvvetlibir müdâfaa ordusu hazırlamış idi. Osmanlı ordusuyaklaşırken, istihkâmların ortasına büyük bir haç148 SÜLEYMAN I.

Page 129: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

koydurmuş, Osmanlı padişahının ihtişamınamukabele mânasında, kale bedenleri üzerine kırmızıçuha tefriş ettirmişti. Muhasara bir aydan fazlasürdü ve mukavemet şiddetli olduğu için çetin ve çokzayiata sebep oldu; bir çok mevziî ve umumîhücumlar yapıldı. Evvelâ dış istihkâmlar ve dış kalealındı. Muhasaranın onbeşinci günü yapılan vebizzat vezîr-i âzam tarafından idare olunanhücumdaki büyük kayıpları ve bizzat Sokullu 'nunda tehlike atlattığını, kalenin şimal taraflarındanbiraz uzakta bir tepe üzerindeki otağında haber alanpâdişâh, vezîr-i âzam 'a bir tezkere göndermiş, iyicehazırlanmadan ve gerekli savaş vâsıtalarınıtamamlamadan metrislere giçmeğe rızâsı olmadığınıbildirip „zîrâ bu kale benim yüreğimi yakmıştır ;dilerim Hakdan ateşlere yana" diyerek muhasaranınuzamasından ve zayiatın fazla olmasından duyduğuteessürü belirtmişti. Bundan sonra, evvelâ teslimteklif edildi ve bâzı harp hilelerine müracaat olundu,hepsi de te'sirsiz kalınca hücumlar ve tazyik daha daarttırıldı ve nihayet 7 eylülde fetih müyesser oldu(tafsilât için bk. muhasaraya bizzat iştirak edenSelânikî Mustafa, agn. esr.; Ferîdûn Bey, Nuzhat alahbârdar safar-i Sigetvar, Topkapısarayı, hazîne, nr.1339, h. 976 tarihli; Alî, Kunh al-ahbâr, var. 330v.dd.; ayn. mil., Heft meclis, İkdam neşriyatından ;Peçevî,Nuh-bat al-tavârih; Solak-zâde ; RamazanzâdeAge-hî Mansur Çelebî, Sigetvar seferinimübeyyin tarihçe, Üniversite kütüp., nr. T Y 3884 ;diğer Sigetvar fetihnameleri için bk. Osmanlı müellifleri,fihrist).Ka n u n î S u l t a n S ü l e yma n ' ı n ölümü (7eylül 1566). Pâdişâh sefere çıktığı sırada hasta vezayıf idi. Edirne 'y6 gelmeden rahat bir arabayanakledilmiş olup, sefer yorgunluklarını azaltmak,nakil vâsıtasının sarsıl mamasını te'min maksadiyle,sadrâzam bir konak önden giderek güzergâhı tanzimve tesviye ettirmekteydi. Hastalığının nikris, dizanteri,nüzul ve hattâ kanser olduğu hakkında türlürivayetler ve görüşler vardır. Muhasaranın son

Page 130: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

günlerinde hastalığının arttığı orduda şayi'--olmuştu.Vefatı 6/7 eylül gecesi, gece yarısından sonra vukubulmuş ye keyfiyet derhal vezîr-i azama gizlice haberverilmişti. Sokullu Mehmed Paşa, büyük teessürünerağmen, saltanat işlerinin ve artık başarıya ulaşmaküzere olan muhasaranın yürümesini aksatmamak,her hangi bir karışıklığa yahut gayretsizliğe meydanvermemek maksadiyle pâdişâhın yakınında vekeyfiyetten haberdar bulunanlara, bunun kat'iyenkimseye duyurulma-masını, herkesin basiret üzereve sanki Sultan Süleyman hayatta imiş gibi hareketetmesinitenbih etti ; pâdişâhın mahremlerinden Silâh-darCafer Ağa 'ya gizlice tezkere gönderip ka-pucularkethüdasının otağ-ı hümâyûna davet edilmesini veona ..pâdişâhın sıhhati hamd olsun düzelmeküzeredir, amma bu kalenin bu kadar zahmet vezayiattan sonra feth olunmamasından dolayı çokhuzursuzdur, emr-i şerifleri kalenin hemen bugünfeth olunmasıdır" denilmesini emretti. Gerçekten,böylece hareket edilerek, vezirler dâhil, hiç kimsevefattan haberdar olmadı ve kale de aynı gün fetholundu. Sadrâzam yine zaman-zaman arza girmekte,pâdişâhın hattına benzeyen silahdâr Cafer Ağa 'nmyazdığı tezkerelere göre hareket etmekte idi. Böylecevefat haberini, yeni pâdişâh Selim 'in orduyagelmesine kadar saklamağa muvaffak oldu, bumüddet zarfında Sultan Süleyman'm na'şı tahnit veahşası o civara defn edildi. Buraya sonradan Budinbey-ler-beyisi Sokullu Mustafa Paşa mermerdenmuhteşem bir türbe yaptırmış ve burası asırlarboyunca Sigetvar 'da Sultan Süleyman türbesi olarakziyaret edilmiştir (tafsilât için bk. Tayyip Gökbilgin,Kanunî Sultan Süleyman 'in Sigetvar 'daki türbesi,Tarih dünyası ( 1950 ), sayı 4 ; Molnâr Jozsef,Szûlejmân seul-tân siremleke Turbekey,Müveszettörteneti, Ertesitö, Budapest, 1965, XIV .).Sonra pâdişâhın na'şı istanbul 'a getirilerekSüleymaniye camii avlusundaki türbesine defnolundu(bk. IJadikat al-cavâmf; ayrıca bk. mad. İSTANBUL).

Page 131: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

K a n u n î S u l t a n Sü l e yma n ' ı n şahsi y e t i ve e s e r l e r i . Yuvarlak çehreli, elâ gözlü,arası açık kaşlı, doğan burunlu ve seyrek dişli olaraktasvir edilen Sultan Süleyman uzun boylu, mevzun veyakışıklı, söz ve hareketleri ölçülü ve nâzik idi. Âlim,şâir ve hakimlerle bulunmaktan hoşlanır, hoş sohbet,hulâsa, maddî ve manevî bütün iyi hasletleri şahsındatoplamış bir pâdişâh olduğunda bütün tarihçilermüttefiktir. 26 yaşında tahta geçip 46 sene saltanatsürmesi, devrinin umumiyetle zafer ve zenginliklerledolu bulunması, imparatorluk camiasının nizam veadalet esâsları dâhilinde idaresi, onun halk üzerindeçok büyük bir saygı ve sevgi uyandırmasının başlıcaâmilleridir. Uzun saltanat de vresi boyunca Osmanlıorduları Avrupa, Asya ve Afrika kıt'alarında bir çokmuharebeler yapmış, kazanılan zaferlerle imparatorlukarazisi her üç kıt'a üzerinde büyük genişlemelerkaydetmiş, bizzat bir çok seferlerin yüksekkumandasını üzerine almıştır^ Devletin genişleme veyükselmesinde şahsen büyük hissesi vardır. Bu büyükkumandanlık vasfı yanında âmme hukukuna vemevzuata riâyette azamî hassasiyet gösterdiği vebunu te'sisteSÜLEYMAN I. 149de müstesna derecedeki adalet saygısının rol oynadtğı,yerli ve yabancı kaynaklar ve müşahitler tarafındantakdir ve hayranlıkla belirtilmiştir. Ordu ve idaremensupları üzerindeki münakaşa'götürmez nufûzu,telkin ettiği saygı ve sevgi hisleri, vazife sahiplerinindurumlarını daima göz.önünde bulundurarak bunlarınterakki ve terfileri ile ilgilenmesi sayesinde gittikçekuvvetlenmişti. Bu zihniyet ve duygu o derecede köklüidi ki, bâzan hissî hüküm ve kararlarla, yahut da HurremSultan 'in ve harem hayatının te'siri ile, âmme vicdanınıda sızlatan, şehzade Mustafa ve şehzade Bayezid ileİbrahim ve Ahmed paşaların idamları gibi vak'a-lar bile,hakkındaki müsbet kanaati devamlı bir şekildedeğiştirememişti. Bu yüzden, ölümü haberi ordudayayılınca, istisnasız bütün asker, memleketin her

Page 132: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

tarafında da bütün halk derin bir teessüre kapıldı. SultanSüleyman 'm daha saltanatının başında babası YavuzSultan Selim'in şiddet tedbirlerinden zarar görmüşkimseleri hoşnut etmesi, onun lehindeki hissiyatındoğmasını sağlamış, halka zulmeden ve reaya evlâtlarınıesir olarak satan idare ve ordu mensuplarını hiç bir zaafve müsamaha göstermeden cezalandırması da adaletininilk tezahürü olmuştu. Saltanatı boyunca suçsuz birkimse azledilmediğî gibi, ağır bir töhmet ile azledilen dekolay-kolay tekrar bir makama getirilmezdi. Kadılarınve idare adamlarının adalet ve insaf ile hareket etmelerindebu tutumun büyük bir te'siri olduğunda ve vazifesahiplerinin uzun müddet yerlerinde bırakılıp bu suretlememlekette istikrarın sağlandığında şüphe yoktur;Peçevî (I, 6 v.dd.' bu hususta bir çok misâller vermektedir.Sultan Süleyman 'm fevrî bir tabiata sahipolmaması, kararlarını düşünüp taşınarak ve ekseriyavezirlerine de danışarak vermesi, temkin ve itidali eldenbırakmaması, onun muvaffakiyet yolunu açan vekendisini büyüklüğe götüren hasletlerden sayılmaktadır.Devlet kudret ve nüfuzunu her şeyin üstünde tuttuğu,devletin yüksek menfaatlerine aykırı saydığı hareketleretevessül eden kimseleri, en sevdikleri bile olsa, fedaetmekten çekinmediği bir vakıadır. Onun, umumiyetleiyi adam seçtiği ve vezîr-i âzamlarını, vezirlerini vediğer nişancı, defterdar, kazasker gibi yüksek derecedekivazife sahiplerini iktidarlı, liyakat ve tecrübesahibi kimseler arasından intihap eylediği demuhakkaktır. Kanunî, İstanbul 'un imarına büyükehemmiyet verTniş ve hizmet etmiş bil'^hükümdardır.Süleymaniye külliyesinden başka, babasının nâmınayaptırdığı Sultan Selim camii ve müştemilâtı, oğullarışehzade Mehmed ve Cihangir nâmına yaptırdığıcami ve te'sisler, kızı Mihrimah Sultan nâmına olanEdirnekapı ve Üsküdar camileri, zevcesi Hurrem Sultannâmına inşâ ettirdiği Haseki Sultan Camii, medrese vedarüşşifa, İstanbul 'un çehresini çok güzelleştirmiş vebunlar İstanbul 'a kazandırılan büyük eserler olmuştur (

Page 133: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

krş. Hadi kât al-cavâmi'; Mehmed Ziya, istanbul veBoğaziçi, Halil Edhem, Camilerimiz, ayrıca bk. mad.İSTANBUL ). İstanbul 'daki Kırk çeşme denilen suyolları da, Kanunî'nin'büyük ve faydalı eserlerindendir.Âlî 'nin bildirdiğine göre, 2i zilkade 962 ( 7 teşrin 1. 1555)'de başlayıp, 970 senesi şevvali (23 haziran 1563)nihâyetinde tamamlanan su yollarına evvelâ 40.203.060akçe (400 yükten fazla), sonra büyük sel sebebi ile bâzıyerleri yıkılınca 9.800.000 (98 yükten fazla) bir para dahaharcanmış ve böylece su yolları cem'arı 50.054.207akçeye mal olmuştu ( Kanh al-ahbâr, var. 337 ); keza,1563 senesinde vuku bulan ve pâdişâhın İskender Çelebîbahçesinde ( bugünkü Yeşilköy ve Florya taraflarında )bulunduğu tir sırada hayatını da tehlikeye sokan büyükselden sonra. Mimar Sinan marifetiyle Büyük Çekmeceköprüsü yaptırılmıştır. Buna 8 zilhicce 972 'de başlanmışsafer 975 sonunda ikmâl olunmuş ve cem'an 11.450 000akçe sarf -edilmişti ( ayn. esr., göst. yer ). Aynı zamandaKanunî imparatorluğun diğer yerlerinde de bu türlüte'sisler vücuda getirmişti : Bagdad 'da şi'îlerin uzun birmüddet evvel yıkmış oldukları İmâm-i A'zam Abu Hanifatürbesini imâr ve bunun yanında bir cami ile bir imaret(dar al-ziyâfa ) inşâ ettirdiği gibi, yine Bagdad'dakiKadiriye tarîkatinin kurucusu Şayh 'Abd al-Kâdir al-Gilani türbesini ve camiini tamir ile bunlara kâfî derecedeevkaf tahsis eylemiştir. Konya 'da Mevlânâ CelâleddinRumî türbesi yanında iki minareli bir cami ile birsemahane, bir imaret ve dervişler için hücreleryaptırmıştı. Seyid Gazi kasabasında Seyyid Battal Gazitürbesi civarında bir büyük tekke, cami, medrese veimaret te'sis etmiş, tekkeyi bektaşîlere verdirmiştir. Busuretle imparatorluktaki sünnî teb'a ve bunlar arasında kadiri,mevlevî ve bektaşî tarîkatlerine mensup olanlar,brandan çok memnun olmuşlardı. Kefe 'de ve İznik'teevvelce kilise iken, sonradan camie çevrilmiş mâbedleriharabîden kurtarmış, Şam 'da da yeniden bir cami,medrese, imaret ve mektep yaptırmıştır. Meriç üzerinde

Page 134: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

Gazi (Çoban) Mustafa Paşa'nin köprüsü (Cisr-i MustafaPaşa), kervansaray, cami ve imaret harap olduğundanHaseki Hurrem Sultan tarafından tamir ettirilmiştir«.( krş.Peçevî. s. 425 v.dd.). Bu devirde feth edilen bütün kale, Ipalanka ve kasabalardaki kiliseler camie tahıSoSÜLEYMAN I.vil edilmiş, bulunmayanlara da yeniden camiyaptırılmıştır. Pâdişâh, Kudüs 'te Kub_bat al-Şahradenilen mukaddes makamın duvarlarının içini vedışını nakışlı çinilerle süslettirmiştir. Kabe 'yi, eskihalîfeler gibi, tamir ve tezyine çalışan ilk Osmanlıpâdişâhı Kanunî olmuştur. Bu tezyinatın cevazıhakkında Müfti Ebüssu'ûd Efendi 'den fetva almış veinşaatın Mekke fu-kahası ile hanefî, şâfiî, mâliki vehanbelî mezhepleri imamları huzurunda yapılmasınıemretmiştir. Bu dört mezhep için 4 medrese yaptırıp,bunlara Osmanlı medreseleri usûlüne göre talebe ve„muîd" tâyin ettirmiştir. Peygamberin zevcesi Hadica'nın, önce mescide tahvil . edilen evini tamir ettirereküzerine bir kubbe yaptırmış, Mekke 'nin en büyükihtiyacı olan su yolları için tahsisat ayırtmış, Kabeörtüleri için vaktiyle Mısır sultanları tarafından ihdasedilen evkafa yenilerini ilâve etmiştir (tafsilât için bk.Peçevî, ayn. yer,; Hammer, VI, 150 v.d.).K a n u n vâzı lığı ve S u l t a n Sül e yma n kanun-n â m e 1 e r i. Sultan Süleyman, Osmanlıhükümdarları içinde „kanunî"le-kabını taşıyan tekpâdişâhtır. Haddizatında kanun müessesesi, islâmîesaslardan kaynağını alan Osmanlıimparatorluğunda da doğrudan -doğruyahükümdarın şahsı ve otoritesiyle kaimdi ve o teşrîîkuvvetin olduğu kadar şahsî kudretin de mutlakiktidarına sahipti. Osmanlı hükümdarları da devletidâresinin en yüksek devlet otorite ve iktidarınıntalep ettiği her vaziyette, her türlü siyâsî ve idarînizamı te'siste birinci derecede hak sahibiydiler. Hülâsabunlardan her biri kanun vâzıı idi. Bu itibarla,kuruluşundan itibaren Osmanlı devletinde de,müdevven olsun veya olmasın, şer'î ve örfî kanunlarmevcuttu ve bunları vaz' edenler de başta Osmanlı

Page 135: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

sultanları idiler. Ancak, kanun-nâme şekli r de bir„codification" ameliyesini ilk defa oldukça nakısşekilde Fâtih Sultan Mehmed zamanında ve esaslıolarak da Sultan Süleyman zamanında görüyoruz.Onun Kanunî lekab ve sıfatını almasına, şüphesiz ki,o zamana kadar yavaş-yavaş tekevvün eden hukukî,idarî, mâlî, askerî ve şâir mevzuatın ıslah edilerek enmütekâmil şekline kavuşması ve bu pâdişâhın dadevlet ve cemiyet hayatının nâzımı, dolayısiyle bukanun ve nizamların vâzıı bulunduğunun âmmevicdanına- mal olması sebep ve âmil olmuştur. Kanun<tazı'hğı mevzuunda, Sultan Süleyman'ınbirinci derecede yardımcıları ve mevzuatı kalemealanlar nişancıları veya müftileri idi. „Kanun-nâme-iâl-i Osman" nâmı ve Sultan Süleyman Han-ı Kanunîemriyle cem ve telfik olunarak neşredilen,kütüphanelerimizde de birçok nüshalarına rastlanan kanun mecmuasını, naşiriMehmed Arif 'e göre, pâdişâhın emriyle, devrinin ilknişancısı Seydî Bey tanzim ve tertip etmişti. Diğeryazma kanun-nâme-lerin bir çoğunda da muhtelifmes'elelerin ele alınışında, verilen başlıklardaNişancı Celâl -zade veya müfti Kemâl Paşa-zâdeveyahut Ebüssu'ûd Efendi 'nin adlarının geçmesi vehükümlerin bu isimlere bağlanması, Kanunî 'ninkanun-nâmelerinin tedvininde bu neviden makamsahiplerinden faydalandığını göstermekte ve budevirdeki kanun „codification" 'u usûlünüaydınlatmaktadır (tafsilât için bk. Ka* nûn-nâmeiÂl-i Osman, mukaddimesi, TOEM ilâvesi (1329);Osmanlı kanun-nâmeleri, M TM, 1331, nr. 1 ; husûsîkütüphanemizdeki Kanun-nâme-i Âl-i Osman; ÖmerLûtfi Barkan, XV. ve XVI. asırlarda Osmanlıimparatorluğunda zırâî ekonominin hukukî ve mâlîesâsları, İstanbul, 1945, mukaddime; A. H, Lybyer,The Governement of the Ottoman Empire, Michi-gan,1959, s. 159 v.dd.). Sultan Süleyman ka-nun-nâmesiüç ana bölümde ve bunların tâli kısımlarında, cezakanununu, vergi kanunlarını, bir de reâyâ ve bâzıaskerî sınıflarla ilgili kanunları ihtiva etmektedir.

Page 136: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

Kanun-nâme husûsiyle Umar ve zeamet er-babıylehalkın hukukî ve malî vaziyetini tes-bit etmekteydi.Yeni fethedilenlerle beraber memleket toprakları,öşrî, harâcî ve emîrî arazi hâlinde birbirindenayrılmış ve bununla ilgili olarak bir çok eyâletlerintahriri yapılmıştır. Bu faaliyetlerin neticeleribilhassa Ebüssu'ûd Efendi'nin fetvaları ile dekanuni-yet kesbederek „Sultan Süleyman kanunnâme-leri" adı ile asırlarca mer'iyette kalmıştır. Bubüyük Osmanlı pâdişâhı zamanında nüfus ve arazitahrirlerine çok ehemmiyet verilmiş ve Kanunî debir hükmünde, memleketin hakikî vaziyeti bütünteferrüâtıyle bilinecek olursa, zamanla meydanaçıkması mümkün bir takım yolsuzluk vehaksızlıkların ortadan kaldırılabileceğine işaretetmiştir. Bu tahrirlerle türlü sahalarda çalışan türlüvergilerle mükellef halk ile me'mûr kitlesine birnazarla hâkim olmak mümkündü. Bu hususlarıtetkik ve tafsil bakımından Başbakanlık arşivi tahrirdefterleri geniş malzeme ihtiva etmektedir(Topkapısa-rayı, Revan köşkü, nr. 1935, Kanunmecmuası, s. 82 ; Veliyüddin Efendi kütüp. nr. 1970,Mecmua; Başbakanlık arşivi, kanun hâline gelmişirâde ve hükümleri ihtiva eden mühimme defterleri ;Kanunî devrindeki askerî esaslardan bahseden KoçiBey risalesi; Lutfi Paşa, Âsaf-nâme).Mâlî ve i k t i s a d î v a z i y e t , T e ş k i lât.Kanunî Sultan Süleymafo devrinde, FâtihSÜLEYMAN I.devrinden beri inkişâf etmekte olan mâlî ve iktisadîvaziyet umumiyetle bir istikrar içinde sayılabilirdi.Devlet gelirinin başlıcası yine öşü,-' hâsılatı idi.Ancak, imparatorluğun kabul ettiği umûmî esaslarcümlesinden olmak üzere, bu varidat has, zeamet vetimar suretiyle ve dirlik adı altında vezirlere,ümerâya ve eyâlet askerleri '«lan timarlı sipâhîye;vakıf olarak cemiyet ve kültür hizmetlerine, yurtlukve ocaklık olarak da hudut ve kale muhâfızlariy-lekalelerdeki yerli neferlere tahsis edilmişti. Devletgelirinin temeli ve asıl kaynağı öşür hâsılatı olduğuna

Page 137: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

göre, <~*smanlı imparator-luğundaki arazinin nev'ive mâhiyeti büyük bir ehemmiyeti hâizdi. Şer'îhükümlere göre yapılan tasnifte, yâni toprağın„arâzi-i öşriye", „arâzi-i harâciye" ve „arâzi-iemîrîye" şeklindeki başlıca 3 türlü taksiminde,Kanunî devrinde esaslı tadilât yapılarak, müftiEbüssu'ûd Efendi 'nin bu mevzûdaki fetva veictihadları bir kanun mâhiyetini almış ve Osmanlıdevleti arazisinin tamâmı „arâzi-i emîrîye" hâlinegetirilmiştir. Bu türlü topraklardan hazîne(beytütmâl) hissesi olarak alınan ücrete de öşrdenilmiştir. Bu hususta sâdır olan hüküm ve ferman,bilhassa Budin 'in fethinden sonra bu memlekettekireayanın vaziyetim tesbit ederek ve umumiyetleRumeli 'deki araziyi de mirî topraklar sınıfınasokarak mer'î bir kanun hâlini almıştı. Buna göre,bu türlü mîrî topraklarda yaşayanlar, rakabesi yânizâtı ve mülkiyeti esâs itibariyle hazîneye âit bulunanyerlerine mutasarrıf olup, ellerindeki menkûl mallarıile kasaba ve köylerdeki evleri, bağ ve bahçelerikendi mülkleri olarak kalacak, bunlara dilediklerigibi tasarruf edecekler, satış, bağış ve diğer her türlütemlik hakkına sâhib bulunacaklar, ancak bunlarınzirâat ettikleri tarlalar, ellerinde mukarrer olmaklaberaber, diğerleri gibi kendi mülkleri olmayıp arz-ımemleket sayılacak, harac-ı mukasemesini ve diğerhukuk ve rüsumunu devlete ve onun temsilcilerineedâ edeceklerdi. İşte Kanunî devrinde Ebüssu'ûdEfendi ile başlayan bu kanun ve hukukî nizam dahasonraki müftiler ve hukukçular, pâdişâhlar ve devletadamları tarafından da makbul bir ictihad olarakmer'î tutulmuş ve tatbikat buna göre yapılmıştır.Diğer taraftan, Kanunî zamanında da toprak vedirlik nizamında zaman-zaman değişiklikler vukubulmuş, bir hâssın zeamete, zeametin veya çiftliksuretiyle tasarrufun alelade timara çevrilmesi, yahudda vakıf hâline getirilmesi, hülâsa, her hangi birtasarruf şeklinin diğer bir şekle tebdiliyapılabilmiştir. Ancak bu gibi hâllerde mutlakapâdişâhın husûsî irâdesine ihtiyaç görülmüş, bu

Page 138: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

değişiklik irâdeleri defter-i hakanı kayıtlarına bizzat nişancı tarafındangeçirilmiştir (buna dâir ve defterdar Mahmud Çelebîile ilgili bir misâl için bk, Edirne ve Paşa livası, s. 86).Osmanlı imparatorluğunda devlet hayatına kuvvetve istikamet veren en mühim müessese olarak t' 0-rak idaresi ve „sâhib-i arz" hüviyeti üzeri) le Kanunîdevrinde de uzun-uzun ve .derinü§ine durulmuş,zaman-zaman pâdişâhın yeni biı takım hüküm vefermanları ile bu müesseseye vuzuh getirilmiştir.Sipahi, zaîm, su-başı, reaya ve evlâtları, ecnebisayılarak müdâhale edilen kimselerle ilgili bu türlühüküm ve fermanlarla, Kanunî, bu vadide yapılanhaksızlık ve yolsuzlukları da önleyerek yeni bâzıesaslar koymuş, ileri bir görüşün hâkim tutulmasınaaydınlık kazandırmıştı (receb 937 tarihli ve Rumelibeyler-beyisi Behram Paşa'ya hitap eden ve „sûret-ikanan-nâme-i pâdişâhı" olarak „codex" 'e geçirilmişferman ve diğerleri için bk. Bibliotheque Nationale,Manuscrits Turcs, nr. 41 ).Sâhib-i arz, Kanunî devrinde pek ağır olmayan,mûtâd şer'î vergileri toplardı. Baş-lıcaları „resm-içift" (çift akçesi), bennâk, dönüm resmi v. b. olan burüsumun nisbeti her sancakta aynı değildi. Bu nisbetiher eyâlet veya sancağın tahrir defterinde, baştarafındaki kanun-nâmede kaydedilmişti; ayrıca kısmenSultan Süleyman Kanun-nâmesi diye tanınanKanan-nâme-i Âl-i Osman 'da da belirtilmiştir ( bk.mezkûr kanun-nâme, T O E M ilâvesi; Ömer LûtfiBarkan, Kanunlar, İstanbul, 1943, tür. yer.). Avarızdenilen fevkalâde vergiler (tekâlif-i örfiye) ise,Kanunî devrinde yine mutedil sayılabilirdi. Bunlar,devletin fevkalâde ve daimî ihtiyaçları için pâdişâhınhüküm ve emirleriyle vaz' ve tarh olunan, kürekçi,avarız akçesi gibi rüsum idi ve henüz muahhardevirlerdeki tekâlif-i şakka denilen adaletsiz vergimâhiyetini almamışlardı. Bu devirde devletin ganâimve cizye varidatından başka haracgüzârhükümetlerden alınan vergiler de vardı ki, bunabizim kaynaklarımız umumiyetle haraç veya cizye

Page 139: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

demektedirler. Mikdarları ve alındıkları yerler şöyledir: Avusturya senede 30.000 duka altını (Avusturyalılar buna honorarium ve honorairederlerdi), Zanta ve Kıbrıs tasarrufu dolayı-siyleVenedik devleti senede 8.500. Erdel kıratlığı 5.000,Eflâk voyvodalığı 15.000, Boğdan voyvadalığı 15.000,Ragusa hükümeti 12.000 duka altını. Buna, bir de-^'sâliyâne sistemiyle idare edilen eyâletler (Bagdad,Basra, Mısır, Yemen, Habeş, Lahsâ, Haleb, Cezayir-iBahr-i Sefîd eyâletleri ) içinde, bilhassa Mısır sâliyânesi,yâni hâsılât-ı öşriye ve örfiyesi, diğer»s* SÜLEYMAN I.eyâletler gibi dirliklere taksim edilmeyip, doğ-rudandoğruyadevlet hazînesine âit bulunan g-elirler ilâveolunuyordu. Kanunî devrindeki devlet gelirleri arasında,pâdişâhın emriyle idam edilen vezirlerin ve zengindevlet adamlarının hazîneye alınan servetlerini desaymak gerekmektedir. Bu suretle Kanunî devrindekiumûmî devlet varidatı Venedik balyoslarınınraporlarında belirtildiğine göre 7—8.000.000 duka altınıolarak hesaplanmaktadır. Kanunî devrinde istanbul 'uniaşe işlerini devlet üzerine almıştı. Lüzumlu buğday, et,erzak Rumeli şehirleri ile Marmara sahillerinden, Karadenizkıyısındaki memleketlerden; pirinç, mercimekMısır 'dan ve yağ ise Kefe 'den getirtiliyor ve fiyatlarınıda hükümet tesbit ediyordu i bk. Ahrried Refik, KanunîSaltan Süleyman devrinde İstanbul'un iaşe usûlü, ticarîvaziyeti, T O E M. sene 7, s. 23; ayn. mil., On altıncıasırda istanbul hayatı, istanbul, '935- tür. yer.). Diğertaraftan, Kanunî, Venedik 'te hububat ve zahireyeihtiyacın fazla olduğu zamanlarda, Venediklilerin Osmanlımemleketlerinden istedikleri kadar hububat satınalmalarına müsâade etmişti. 1533 'te Hersek sancakbeyine gönderilen bir fermandan ve 1Ç36 'da Venedikdojuna gönderilen bir nâme-i hümâyûndanöğrendiğimize göre, pâdişâh, havass-ı hümâyûnmahsûlünden veresiye olarak istedikleri kadar hububatımuhtelif iskelelerden onlara teslim ettirmiş, ayrıca

Page 140: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

vezirlerin hâsları mahsûllerinden de satılmasınamüsâade etmişti ( bk. Tayyib Gök-bilgin, Venedik arşivive türk vesikaları, belgeler i, vesika 21, 55 ve tür..yer.).Kanunî devrinin sonlarına doğru Osmanlıimparatorluğunun eyâletleri şöylece sıralanabilir :Rumeli, Bosna, Tamşvar, Budin. Anadolu, Karaman,Rûmiye-i Sugrâ, Cezâyir-i Bahr-i Sefîd, Dulkadrîye,Erzurum, Şam, Ha-leb, TrabluSşam, Rakka ( Paşasancağı Urta ), Kars, Çıldır ( Paşa sancağı Çıldır I,Trabzon, Kefe, Musul, Diyarbakır, Van, Bagdad, Basra,Lahsâ, Yemen, Habeş, Mısır, Trablusgarb, Tunus veCezayir ( garp ocakları). Bunlardan başka Hicazşerifliği ve Kırım hanlığı da Osmanlı devleti teşkilâtınadâhildi ( bk. Defter-i elvîye-i memâlik-i ma'mûre...,Topkapısa-rayı arşivi, D. 8303, 9578; D. 10057;Tabaküt al-mamâlik, var. 10 v.d.; Nataic al-vukû'Bt, I,125 v.dd.; Ayn-i Ali risalesi; Hammer, Desosmanischen Reiches Staatsverfassıtng • . . , Wıen.-ı8i5,II, 429 v.d.).İlim ve s a n ' a t h a r e k e t l e r i . Kanunî SultanSüleyman ilim ve kültür adamlarını himaye eder ve buçeşit hareketleri desteklerdi. Kendisi de bizzat şâirdive Muhibbimahlası ile divan tertip etmişti. Onun edeb eserlereverdiği yüksek değere en açık misâl. Kelîle ve Dimnemütercimi Vâsi Alisi [ b.bk.] diye meşhur olan AlaeddinAH Çelebi 1 Fili-bevî )'nin Hümâyûn-nâme adı ileyaptığı tercümeyi takdim ettiği zaman, onun bu eseri birgecede okuyarak, mütercimini Bursa kadılığına tâyinetmesidir. Kanunî 'nin büyük- bir hükümdar olduğundaittifak eden tarihçilerden bir kısmı, onun devrinin onbüyük sadrâzamı olduğunu ve on mümtaz vasıflıdefterdar ve nişancısı yanında, on tane büyük âlim ile onbüyük şâir bulunduğunu da bildirmektedirler Ünlü ilimadamlarından fakîh ve büyük âlim Kemal Paşa-zâde [ b.bk.] ve Ebüssu'ûd b.bk . 'dan başka Celâl-zâde SalihÇelebi. Taşköp-rülü-zâde Isâmeddin Ahmed i Şaka ik

Page 141: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

al-nu-'tnöniya ve Mavzü'ât al-ulüm müellifi ), Ah-lak-ı'Alâ'i müellifi Kınalı-zâde Alaeddin Ali Çelebi, AhterîMustafa b. Şemseddin, Abd Allah b. Şayh İbrahim Sabistar i; Zahir al-Din Erdebili, Camâleddîn Aksarâyîneslinden Hurram at-Camâli, Muhammed b. ibrahim al-Halabi 1 Hanbelî-zâde ), Ahmed b. 'Abd al-Avval al-Kazvini, Muhyi 'l-Din Muhammed Ka-rabâği. BostanÇeiebî diye meşhur Mustafa b. Muhammed ve FevrîAhmed bunlar arasında zikredilebilir. Kanunî devrinde,onun adına yazılan mühim eserlerden Molla Kırîmî'ninHutöşat al-mizöc, yine bu hükümdar nâmına 'Abd al-Karım b. Muhammed tarafından siyâsete ve ahlâka dâiryazılan NaşS'ih al-abrâr, Koca Nişancı Celâl-zâdeMustafa Çelebi 'nin ahlâkî eseri Anis al-salâtin va calisal-havâ-kin, tarihe dâir Kaşf al-ğumam fi ahbâr alumamtercümesi, kardeşi Salih Çeiebî'nin Kanunî 'oinemriyle 8 cilt üzerine tercüme ettiği Manâkib-i BahmanŞah b. Firâz Şah hikâyesi, kozmografya âlimi Konya 'lıMehmed b. Kâtib Sinan 'in Mizan al-kavâfcb adlı eseri,yine hey'et âlimi Mustafa b. Ati 'nin A'lâm al-'ibâd fiahbâr at-bilâd'ı. Matrakçı Nasuh 'un Sultan Süleymannâmına TSrıh-i Taban 'den tercüme eylediği Macma altavarih'i, şehzade Mustafa nâmına hocası GeliboluluMustafa Surûrî Efendi 'nin şiir san'atından. aruz vekafiyeden bahseden Bahr al-ma'ârif adlı kitabı, ahlâkî,dinî ve idarî esaslardan bahseden Zahirat al-mulûktercümesi Kanunî devrine âit belli-başlı ilim ve kültüreserleridir. Kanunî, medrese tedrisatında bir çok tadilâtyaptırmış ve yeni ihtiyaçlara göre bu tedrisata yeni birveçhe verdirmişti. Osmanlı ordusunun üssündenuzaklarda-savaşması ve gittikçe büyümesi, hekim vemühendis ihtiyacını artırdığından Süleymaniyemedreselerinde tıp ve riyaziye tahsiline ehemmiyetverilmiş, aySÜLEYMANI. »53rica bir tıp medresesi ile bir de dârüşşifâ te'sisolunmuştu.

Page 142: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

Kanunî devrinde türk edebiyatının pek bariz birgelişmeye mazhar olduğuna işaret edilmelidir. BundaTürk edebiyatının XV. asırdan itibaren muayyen birinkişaf seyrine girmiş olması yanında, şâir ve naşirlerinbizzat Kanunî'nin şahsında kadirşinas bir hâmî bulmuşolmalarının da hissesi bulunmaktadır. Bu devir şâirlerigazel ve kasîde tarzında kendi san'at kudretlerini, en azseleflerinin fazlaca takdir ettikleri İran şâirlerininseviyesinde hissetmişlerdir. Bu tarzın büyükmümessilleri arasında sağlam ve ölçülü dil ve san'atınmyanında yetiştirici tarafı ile de meşhur Zatî b. bk.],eserleri tasannudan ziyâde hassas ruhunun sıcak vesamimî terennümlerine istinâd eden Hayalî [ b.bk.].devrinde „sultânu 'ş-şuarâ" unvanını almış vebirçoklarının en olgun eseri saydıkları meşhurmersiyesinde Kanunî 'ye otan sevgisini ve onun vefatıüzerine duyduğu acıyı ebedîleştirmiş olan Bakî [b.bk.],ilim, zekâ ve hassasiyeti, pek az san'atkara nasip olan birşi'riyet ve tabiîlikle terennüm edebilen Fuzûlî [ b. bk.]gibi simalar vardır. Onun mes-nevî tarzındaki Leglî viiMecnan'u da, bilindiği gibi türk şiirinin muhalledeserlerindendir. Bu devrin, mesnevi tarzında eserlerveren diğer şâirlerinden en belli-başlıları, bâzı eserlerindekimahallî unsur ve tasvirleriyle de alâkayı çekenhamse sahibi Taşlıcalı Yahya, edebiyatımıza getirdiğiyeni mevzular daki mesnevileri yanında manzum vemensur çok sa-vıdaki eserleriyle husûsî bir yer işgaleden Lâmi'î Çelebî [ b.bk.] v.b. dir. Bu devrin edib-.erinden Sehî [b.bk.], Latîfî [b.bk.]. Ahdî f b. bk. ı vebilhassa Aşık Çelebî [ b. bk.] ve bunları tâkîben KınalızâdeHasan Çelebî 'nin te'lif ettikleri şuarâ tezkireleri ileÂlî [ b. bk.] nin Kunh al-ahb3r 'inda Kanunî devrişâirlerine tahsis ettiği kısım gibi eserler bahis mevzuuolan velûd devirde yaşayan şâirlerin mikdarı hakkındabir fikir verebileceği gibi, Aşık Çelebî'nin eserinde yeryeredebî muhit ve münâkaşalara da temas edilmiştir.Nesir de, bu devrede, kudretli şahsiyetlerin elinde san'at

Page 143: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

ve ilim dili olarak gelişmiştir. Devrin pek çeşitlimevzûlardaki menşur eserleri arasında bilhassa tarihlernazar-ı dikkati celbeder. Filhakika XVI. asırda eserleri,meşgul olduğumuz devrin tarihinin kaynakları arasındabulunan Kemâl Paşa-zâde, Celâl-zâde, Hoca Sa'deddinEfendi. Lutfî Paşa, Selânikli Mustafa Efendi ve bilhassaAlî gibî simalar yaşamışlardır.B i b l i y o g r a f y a : Metinde gösterilenlerdenbaşka bk. Kanunî Sultan Süleyman'm e 1-y a z ı l a r ı : Murad I. 'in vakfiyesinin kendidevrinde tanzim edilmiş nüshası, Üniversite kütüp.,nr. TY 6225; h a t t - ı hümâ y û n l a r , Başbakanlıkarşivi, Adalet Çelebî kolleksiyonu; t u ğ r a s ı :Hamidiye kütüp., Murakkaât, nr. 33; Başbakanlıkarşivi, tür. yer.; Venedik devlet arşivi (Archivio diStato di Venezia ), Türk vesikaları' koleksiyonu (Collezione di doeumenti di Türeni ), tür. ger.; FeketeLajos. Bevezetes- a Hödolstsâg TörökDiplomatilcâjaba ( Buda-pest, 1926 !, tür. yer.; M.Guhoglu, Paleo-grafia şi Diplomatica Turco-Osmana,stu-diu şi albüm ( Bucureşti. 1058), tür. yer.; m ü h ü rü : Uzun Firdevsî. Süleyman-nâme (Ali Emirî, tarih,nr. 317 ); mi n y a t ü r-1 e r i: Âşık Çelebî, MaşSir alşuarSI Ali Emirî, tarih, nr. 772, var. 386); UrmiyeliLokman b. Hüseyin, Kiyüfat al-insâniya fi şamâ'il al-Osmâniya (Ali Emirî, tarih, nr. 1216, var. 63); SolakzâdeMehmed Hem-demî Çelebî, Fihrist-i şâhân (Üniversite kütüp.. nr. TY 9366); Pâdişâh resimleri albümü(Bayezid umumî kütüp., nr. 5018; Üniv. kütüp.,nr. TY 9365, 9367 ); Hümâyûn-nâme ( Topkapısarayı,nr. 843); Fevrî Ah-med. Ahlâk-ı Süteymânî ( Üniv.kütüp., nr. TY 2694-, Abdürrahman Hibrî, Risâle-i jütuhat-ı Âl-i Osman ( Fâtih kütüp., nr. 2362 ); Kanunî (Muhibbi ) 'nin Divân 'inin nüshaları için bk. İstanbulkitaplıkları türkçe yazma divanlar katalogu, İstanbul,1947, s. 147 — 152; b e r a t l a r ı (1520—1566):

Page 144: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

Topkapısarayı arşivi, E. 5404. 5417, 9600, 11573;h ü k ü m l e r i ( 1520—1566 ): Topkapısarayıarşivi, E. 2418, 4502, 4503, 4504. 6460, 8824, 9300,11576; f e r m a n l a r ı (92 2—974): aynı arşiv, E.2759, 5221, 5683, 7727, 7921, 7938, 12321; Nemçeve Fransa kıratlarından, Zâpolyai jânos'dan. Venedikve Sakız beylerinden gelen çeşitli m e k t u p ve tebri k l e r (926—974), aynı arşiv, E. 2501, 3926,5496, 5887, 5934, 6261, 6348. 6378, 6608, 7210,770I, 11478; Kanunî 'ye, Tâe Mir Bahtiyâri, HacıTurhan Han. Gâzî Mah-mud, Emîr Timur, Bitlishâkimi Şeref Han, Menteş Sultan, Âbid Han,Abdütlâtif Han, Ali Sultan, emîr-ül-hac, Endülüsmüslüman-ları, Kırım hanı, Gürcistan hâkiminden gelennâme, arz ve t e b r i k l e r i 1520— 1566), aynıarşiv, E. 3071, 3154, 4085. 5292, 5435, 58ı8, 59<>5,6318. 7^7. 8332. 8354, 9251. 9508, 9511, 9693, 961W 0262. 12287; sancak beylerinden, hudutümerâsından ve vazifeli adamlarından gelen h a b e rve a r z-lar ( 926—974 ). ayc. yer.; E. 346b, 4473,5586, 5&2/. 6070, 6108, 6271, 6388, 6678.I$4 —'-LIA.M.M ıs.' ' SÜLEYMAN I.7064, 7295, 7496, 8939, 9052, 9212, 95<», 9688,10068, 10273, "S53, «769, »2013; zamanındayapılan savaş ve savaş hazırlıklarına dâir r a p o rve v e s i k a l a r (1520— 1566), aynı arşiv, E.1282, 5491, 5875» 591°, 6060. 6129, 6214, 6303,6354, 8112, 8342, 10274, 10290, 10723, 11637,12213; nasihati havî i m z a s ı z ve t a r i h s i zme k t u p lar, aynı arşiv, E. 2402, 6314; devri ileilgili vesika ve tahrir defterleri için bk. aynı arşivfihristi; Başbakanlık arşivi, türlü tasnifler vefihristleri.Kanunî devrini anlatan, kendi çağında vesonra yazılan tarihler, kendisine sunulan eserler,devrine âit yazma kanun-nâmeler ve o devirsan'atından örnekler için bk. Kanunî SultanSüleyman'ın 400. ölüm yıl dönümü dolayısiyle sergikatalogu ( Süleymaniye kutup. yayımları, sergi

Page 145: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

kitapları 9 ), İstanbul, 1966. Kanunî 'nin bir ;kısım hükümlerinin suretleri, Bursa iktisadî veiçtimaî hayatının bu devirdeki hâdise vehareketlerine v.b. âit sicil kayıtları için bk. Bursaşer'iye mahkemesi sicilleri, Bursa müzesi ( h.939—940), A. 36/39 tür. yer.; (h. 949—95°), A.39/44 tür. yer.; ( h. 940/941), A. 52/40, tür. yer.; (h.945/948 1, A. 38/43 tür. yer.; ( h. 944/945 ), A. 40'45 tür. ger. Fetih-nâme-i Ungurûs, türkçemanzum, Hacı Mahmud kütüp. (Süleymaniyekütüp.), nr. 5345; Tarih-i sefer-i zafer-i Alaman,Kadı-zâde Mehmed kütüp. (Süleymaniye), nr. 557; ayrıca bk. Agâh Sırrı Levend, CazavSt-nSmeler,Ankara, 1956, bk. fihrist; istanbul kitaplıklarıtarih-coğrafga yazmaları katalogları ( Millî EğitimBakanlığı yayınlarından ); Tarih vesikaları (MillîEğitim Bakanlığı yayınlarından ), sayı I —15 ;Belgeler (TTK yayınlarından \ sayı i—3.Muhiddin b. Ali Cemâlî 'nin Tevârih-i Al-1Osman (Ali Emirî kütüp. yazmaları içinde ), nşr.Giese, Breslau, 1922 ; Ramazan rzâde, NişancıTarihi ( İstanbul, 1279 ); Rüs-tem Paşa, Tevârih-iAl-i Osman ( nşr. For-rer, Die osmahische Chronikdes Rustam Pascka, ( Türkische Bibliothek,Leipzig, 1923, nr. 10 ); Kara Çelebî-zâdeAbdülaziz, Süley-man-nâme (Bulak, 1248); ayn.mil., Raviat al-abrâr (Bulak, 1248); Ferîdûn Bey,Mün-şaât 'ındaki rûznâme ( nşr. W. F. A. Behrhnauer,Süleiman des Cesetzgebers Tagebuch aufseinem Feldzuge nach Wien im Jahre 953/6 d. H.(Wien, 1858 ); Staatsbibliothek ( Wien ), nr. 327 (nşr. Flügel, s. 293 ) 'deki Mün'şaât- ve bâzı vekayiiSultan Süleyman Han (Hammer tarafındanFerîdûn Bey 'in cem ve teifik ettiği n ciltlikkoleksiyonunsonuncu cildi sayılmaktadır, krş. Selânikî, s. 1371.Kanunî hakkındaki muhtelif Şehname '1er veHüner-nâme. Topkapısarayı kitaplıklarındabulunmaktadır : Bursalı Tâhir, Osmanlımüellifleri, bk. fihrist; Babinger, G O W, bk.

Page 146: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

fihrist; Cari Göllner, Turcica, Die europaischenTürkendrucke des XVI. Jahrhunderts (.7501—1550), Bucureşti-Berlin. 1961, I; Ettore Rossi,Elenco Dei Mano-scritti Turchi della BibliotecaVaticana, Vatican ( 1953 ); Bosna kanun-nâmeleriiçin bk. Kanunî 1 Kanan-nâme (Orijentalni InstitutU Sarajevu), Sarajevo, 1957; Hazım Şabanoviç,Bosanski Pasaluk ( Nauçno Druştvo NR Bosne 1Hercegovine ), Sarajevo, 1959; Prilozi, 1958'1959,VIU-IX ( Orijentalni Institut U Sarajevu );Sarajevo. 1960; Asaf-nâme ( nşr. R. Tschudi,Türkische Bibliothek, nr. 12, Berlin, 1910 );Osmanlı kanun-nâmeleri ( M T M, İstanbul, 1331,I); Frans. trc. için bk. Petis de la Croix, Canon duSultan Soleiman II., represante â Sultan Murad IV.pour son instruction, ou etat politiçue et militairetire des archives les plus secrettes des princesottomans et qui ser-vent pour bien gouverner leurempire (Paris, 1735); Canoun-name ou edits de SultanSoliman concernant la poliçe de l'Egypte(Dijon.ts.); Nouveaux Contes turcs et ara-bes(Paris, 1781); Hammer, Des Osmani-schen ReichesStaatsverfassung und Staats-verıoaltung ( Wien,1815 ) I—II; Alberi, Re-lazioni, I—IV ; Busbecqmektuplarının diğer nşr. Forstera-Daniell, TheLife and letters of Ogier Chiselin de Busbecq(London, 1881 ); Seyahat arkadaşı HansDernschwam, Tagebuch, nşr. Babinger (München-Leipzig, 1923); Leunclavius, NezveChronika Tür-kischer Nation ( Frankfort, 1590);Boissard, Vitae et Icones Sultanorum Turcicorum(Frankfort, 1596); Zinkeisen, Ceschichte desOsmaniscken Reiches in Europa (Gotha, 1854 ),II—III; Kupelvvieser, Die Kâmpfe Ös-tereichs mitden Osmanen vom Jahre 1525— 1537 (Wien,1899); Jorga, Geschichte des osmanischen Reiches (Gotha, 1909 ), II—III; Harold Lamb, SüleimanThe Magnificent, Sultan of the East, New York (1951 ); Fair-fax Downey, Kanunî Sultan Süleyman,türk. trc. Enis Behiç Koryürek ( Ankara, 1950 );

Page 147: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

Renzo Sertoli Salis, Muhteşem Süleyman, türk. trc.Şerafettin Turan (Ankara, 1963); I. H.Uzunçarşılı, Osmanlı tarihi (TTK yayını), II, 2.baskı (Ankara, 1964); Ar-mand Baschet, Ladiplomatie Venitienne au XVU siecle (Paris, 1862);Kâmil Paşa, Tarih-i siyâsî-i devlei-i osmaniye(İstanbul,SÜLEYMAN I. - SÜLEYMAN II. '551325); Ahmed Refik, Sokalla Mehmed Paşa; ayn.mil., Kadınlar saltanatı; ayn. mü., Âlimler,san'a'kârlar ; Mehmed Zeki, Maktul şehzadeler(İstanbul, 1336); Mustafa Akdağ, Celâli isyanları,1550—1603 (Ankara, 1963 ); von Hanna Sohrvveide,Der Sieg der Safaviden in Persien und seineRückzuirkungen auf die Schiiten Anatoliens im 16.Jahrhundert ( Der islam, Berlin, 1965, XLI); MidhatSertoğlu, Muhteva bakımından başvekâlet arşivi(Ankara, 1955 ); P. Wittek, Notes sur la Tughraottomane (Tughra de Sulayman ıcr), Bruxelles, 1948;Atsız, istanbul kütüphanelerinde tanınmamış Osmanlıtarihleri ( Türk kütüphaneciler derneği bülteni.Ankara, 1957, VI, sayı 1—2 ); Robert Anhegger,Eyyûbî 'nin menâkib-i Sultan Süleyman 'ı ( Tarihdergisi, 1949, I/ı ); ismail Soysal, Türk-fransızdiplomasi münâsebetlerinin ilk devresi ( Tarik dergisi,I953J III, 5 v.d.); Mehmed Süreyya, Sicitl-i osmânî ;Hüseyin Gazi Yurdaydın, Bostan'in Süley-mannâmesi( Belleten, 1955 ; XIX ); Homan-Szekfü, AMagyar Törtenet (Budapest. 1939 ), 111; FeketeLajos, Budapest A Törökkorban ( Budapest, 1944 );Olâh Miklos, Compendiari-um suae aetatischronicam, 1464—1555{ Mo-numenta HungariaeHistorica, Scriptores serisinde); Brodarics Istvân, Deconflictu Hungarorum cum Turcis ad Mohacz Verissimadescriptio, ( Krakko, 1527 ); Brutus, Re-rumHungaricarum libri XX, 1490—1552; ForgachFerenc, De statü republicae Hun-caricae Ferdinando,

Page 148: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

Johanne, Maximiliano regibus ac Johanne secundoprincipe Tran-sylvania commentarii ( 7540—1572);Veran-tius, De rebus gesiis Hungarorum ab inclinationeregni historia (Monumenta HungariaeHistorica, Scriptores serisinde ); Istu-ânffy Miklos,Historia Regni Hungariae 1490 —1606, muhtelifneşirleri; Fekete Lajos, Egy videki Török ûr otthoma aXVI szâzadban i A Magyar Tudomânyes AkademiaNyelv es irodalomtudomânyi osztâlyânak Kö jlemenyei,XV, şayi I—2 ; Fekete Lajos, Magyar-sâg,Törökseg : Ket vilâgnejet Bajvivöi, Budapest, 1947);Tayyib Gökbilgin, XV.— XVI. asırlarda Edirne vePaşa livası (İstanbul, 1952 ); ayn. mil., Kanunî SultanSüleyman devri başlarında Rumeli eyâleti, livaları,şehir, ve kasabaları (Belleten, 1956, XX, 78); s^yn.mil.,/? umeli'de Yürükler-Ta-tarlar ve Evlâd-ı Fatihan( İstanbul, 1957 ); ayn. mil., XVI. asır başlarındaKayseri şehri ve livası (Zeki Velidi Togan armağanı );ayn. mil., XVI. yüz yıl başlarında Trabzon Uvâsı vedoğa Karadeniz bölgesi (Bellen,1962, XXVI) ; ayn.' mil., XVI. asır ortalarında Osmanlı devletinin Tuna havzasıve Akdeniz siyâsetleri, bunlar arasındakialâka ve irtibat, muhtelif veçheleri (DTCFdergisi, 1955, XHI, 4); ayn. mil., XV. veXVI. asırlarda eyâlet-i Rûm ( Vakıflardergisi, 1965. VI); ayn. mil., Kanunî Sultan Süleyman'ın Macaristan ve Avrupasiyâsetinin sebep ve âmilleri, geçirdiği safhalar (Kanunî 'nin 400. ölüm yıl dönümüsemineri, TTK yayını ); Şerafettin Turan,Osmanlı teşkilâtında hassa mimarları (DT C F. Tarih araştırmaları dergisi, 1963, I,1); ayn. mil., 7550 tarihinde Anadolu'dayiyecek maddeleri fiyatlarını gösteren birIran elçilik hey'eti masraf defteri ( D T C Fdergisi, 1965, XXII, 3 v.d.); Herbert Melzig,

Page 149: SÜLEYMAN I. (1494 - ıs°°), KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK ...tayyibgokbilgin.info/wp-content/uploads/2012/03/Article... · Çağatay Uluçay, Yavuz Sultan

Büyük Türk Hindistan kapılarında ( İstanbul,1943); Faruk Sümer, Osmanlı devrinde Anadolu'da Kayıtar (Belleten, 1948, XII); ayn.mil., Çukurova tarihine dâir araştırmalar(XVI. yüz yılın ikinci yarısına kadar ), DTCFTarih araştırmaları dergisi, 1963, I, 1;Robert Anhegger, Beitrâge zur Ceschicktedes Bergbaus im Osmanischen Reich, EuropâischeTürkei (istanbul, 1943 \ I, 2 (Zürich,1944). (M. TAYYİB GöKBİLGİN.) -""